Against The God - Bölüm 994: Zayıf Nokta

---

 

Bölüm 994: Zayıf Nokta

 

Yun Che ayrıldı, ancak gölün dibindeki hafif kargaşa uzun bir süre devam etti.

 

İlahi bir varlık olsa da bu muazzam anı sindirip, tamamen normale dönmesi yalnız başınayken bu kadar kısa süremezdi. Soğuk damardaki kız sessiz kaldı, sanki Yun Che'in anılarına tamamen dalmış gibiydi.

 

Kötü Tanrı... neden karanlık kaynak enerjisi vardı?

 

Bu Cennet Döven İblis İmparator ile birleştiği için mi? Yoksa...

 

Cennet Cezalandırıcı İblis Katleden Kılıç mı?

 

Cennet Döven?

 

İblis Katili?

 

Cennet Döven - adı Cennet Döven İblis İmparator'dan geliyor. Cennet Döven İblis İmparator'un altındaki Cennet Döven İblis Klanı kılıca dönüşebilen tek iblislerdi. Onların dönüştükleri kılıçlar aynı zamanda Cennet Cezalandıran Kılıç olarak da biliniyordu. Cennet Döven İblis İmparator'un dönüştüğü kılıca gelirsek... O Cennet Cezalandıran İblis Tanrı Kılıcı olarak biliniyordu ve inanılmaz bir karanlık kılıç ışığıyla bezenmişti.

 

İblis Katili - Bu isim Kılıç Ruhu Tanrı Klanının dönüştüğü kılıçlara verilen isimdi. İblis Katili Kılıçlar birçok iblisin korkulu rüyasıydı. Tanrılar ve İblisler arasındaki savaş başladığında, Kılıç Ruhu Tanrı Klanı iblis ırkı tarafından katledilen ilk klandı. Ayrıca, eğer doğru hatırlıyorsam, Kılıç Ruhu Tanrı Klanın dönüştükleri Kutsal Ruh İblis Katili Kılıcı olarak anılıyor ve parlak kılıç ışığı yayıyorlardı.

 

Ay Katleden İblis Egemeni'ne karşı yapılan savaşta, karanlık güçlerin baskısı aşılmıştı... gözle görülür bir şekilde Kutsal Ruh İblis Katili Kılıcı seviyesine ulaşmıştı!

 

İblis ruhuna karşı duran bu akıl almaz baskı karşısında... sadece Cennet Döven İblis Tanrı Kılıcı, Cennet Döven İblis İmparatorun dönüştüğü kılıç bunu başarabilirdi!

 

Hatta Yun Che bütün kaynak gücünü ve ruh gücünü kullansaydı bile Ay Katleden İblis Egemeni'nin gücünün yarısına bile erişemezdi. Ay Katleden İblis Egemenini yok etmesinin nedeni, sahip olduğu olağanüstü güç ve ruh baskılarının kapsamıydı.

 

Böyle bir varlık, açıkça sınırlanan ve baskı kurulan bir varlık... neden başka bir kılıç olarak ortaya çıksın ki? Kılıç garip vermillion rengi ışıklar saçıyordu... Bu kaynak arkı kesinlikle Kılıç Ruhu Klanına aitti ancak Hong'er isimli kız ''Cennet Döven'' özelliğine sahipti. O gerçekten de Kılıç Ruhu Tanrı Klanı'nın kızı mıydı?

 

Bekle! Bu kaynak arkının Kötü Tanrı tarafından Kılıç Ruhu Tanrı Klanına bağışlanan, uzaydan bağımsız ve boyutlar arası gezinebilen bir arma olduğunu hatırlıyorum. Bu Kötü Tanrı tarafından Dünya Delen ile yapılmıştı.

 

Azure Bulut Kıtası... Bulutun Sonu Uçurumu... Karanlık Boşluk...

 

Şu antik yaratıklar...

 

Ve... ruhunun yalnızca dörtte birine sahip olan şu kız...

 

……………

 

Ejder Tanrının söylediğine göre kızını Cennet Cezalandıran Atasal Kılıcın içine mühürlemiş... Yani Ejder Tanrı Klanında ortaya çıkan, Cennet Cezalandıran Atasal Kılıç hakkındaki bütün söylentiler doğruydu. Eğer durum buysa, Ejder Tanrı Klanının, iblis ırkının baskısından sonra onu Göç Kuyusuna atması da doğru olmalı... Ama neden kendi kızını Cennet Cezalandıran Atasal Kılıcın içine mühürledi ki? O uğraşılması zor bir kutsal kılıçtı. Ejder Tanrı bile olsa kendi kızını mühürlemek pahalıya mal olurdu...

 

Bekle! Göç Kuyusu!?

 

Acaba olabilir mi...

 

…………………

 

Çok fazla anlaşılmaz bilgi Yun Che'in hatıralarında dolanıyordu. O bilgiyi kendi antik hatıralarıyla kaynaştırmış ve yavaşça sessizlikte onları kaynaştırmaya başlamıştı...

 

————————

 

Yun Che'nin yukarı çıkışı inişinden biraz daha hızlıydı. Bunun nedeni, hayatta kalan Buz Anka'nın gerçek bedeniyle yanlışlıkla karşılaşması ve bir süre gölün dibinde kalmasıydı. Bu onu bir dahaki sefere söyleyecekleri hakkında biraz germişti.

 

Göl suyu ayrıldığında, Yun Che Cennetsel Cehennem Ayazı Gölününden fırladı, ardından sersemledi.

 

Cennetsel Cehennem Ayazı Gölü tamamen sakin ve huzur doluydu... ve tamamen bomboştu. Etrafına bakındıktan sonra tek bir kişiyi bile göremediğini fark etti.

 

Buz Ankası Sarayı ve İlahi Buz Ankası Salonu'nda toplam beş bin kişi vardı ve hepsi tamamen ortadan kaybolmuştu!

 

Yun Che elini uzattı ve alnına baskı yaptı... gölün dibine dalmış olsa da aradan on beş dakika bile geçmemişti. Geçen zaman, Mu Hanyi'nin zamanından bile fazla sayılmazdı. Nasıl olur da burada bir kişi bile kalmamıştı?

 

Aniden aklına geldi, Buz Anka hatıralarını okurken zihni kararmıştı... Zihni kararmışken birçok saat geçmiş olabilir miydi? Ya da birçok gün? Bu doğru olamaz! Buz Anka'nın güçlü ruh gücüyle, hatıraları okumak bu kadar uzun süremezdi...

 

''Hmph, gerçektende hızlı çıktın. Görünüşe göre bu kralın tahmin ettiği kadar küstah değilsin.''

 

Kadının bariz bir şekilde normal olan sesi, Yun Che'nin kalbinde fırtına tokatları gibi etki uyandırıyordu. Yun Che şimşek gibi başını kaldırdı... Yukarıda soğuk enerjiyle kaplı devasa bir Buz Ejderi vardı. Büyük kanatları, ufku kapayarak açıldı.

 

Ejderin kafasının üzerinde, buz sisli, inanılmaz korkutucu ve görkemli bir baskı yayan bir silulet vardı.

 

''Tarikat... Ustası!''

 

Yun Che tüm bedeni çakılıp kalmışken bağırdı. Hiçbir şey diyemedi.

 

Ne kadar da korkutucu bir baskı...

 

Kar Şarkısı Diyarı Alem Kralı'nın baskısı altında, Bütün İlahi Buz Anka Tarikatı elderleri, Saray Ustaları ve baş öğrencileri korkudan susar kalırdı. Şimdi ise Kar Şarkısı Diyarı Kralının karşısında yalnız başınaydı, hayatı boyunca böyle korkutucu bir baskı hissetmemişti...

 

Bu sanki bedeni, kemikleri hatta ruhu bile her an toz olucakmış gibi bir histi.

 

Bu tarz bir baskı onun kesinlikle özellikle yaydığı bir şey değildi; onun doğal haliydi... bunun nedeni onun İlahi Usta Alemi'nden olması ve bütün Tanrı Aleminin en üstündeki varlık olmasıydı.

 

Gücünün bu noktasıyla, daha üstü bir yıldızın Alem Kralı olabilirdi.

 

''Gerçekten de muhteşem. Bu kral sadece yirmi bin metre derinliğe kadar dalabiliyor, ancak gerçekten bu kralın algılayamayacağı derinliğe dalmaya başardın. Hmph, bunu nasıl başardığına dair açıklamanı hazırladın mı?''

 

Kar Şarkısı Diyarı Kralının sesi soğuktu ancak yine de sıradandı. Yun Che gizlice ufak bir nefes aldı ve daha önceden hazırladığı bahaneleri sıralamaya hazırlandı... Ancak daha konuşamadan, Kar Şarkısı Diyarı Kralı tarafından bölündü.

 

''Bu krala nasıl olduğunu bilmediğini mi söyleyeceksin, hatta belki de Cennetsel Gölün dibine dalmaya asla cesaret edemeyeceğini mi vurgulayacaksın? Sonra da bu kral kendisinin bile haberdar olmadığı bir çeşit özel buz yeteneğin veya doğuştan yeteneğin olduğunu düşünecek öyle mi?

 

Yun Che'nin ağzı aniden donakalmıştı... Çünkü Kar Şarkısı Diyarı Kralı tamıtamına söylemek üzere olduğu şeyleri söylemişti!!

 

''Bu arada her kim krala yalan söylemeye cüret ederse ya ölür ya da hayatı cehenneme döner. Ancak sen...'' Kar Şarkısı Diyarı Kralının sesi aniden düşmüştü. ''Sen Kötü Tanrı'nın gücünü bir şekilde elde etmiş birisin. Eğer seni bu şekilde öldürürsem çok yazık olur.''

 

Sanki yıldırım çarpmışçasına Yun Che 'in görüşü patlamıştı-

 

Neler demişti öyle?

 

Kötü... Tanrı!?

 

Yok artık! İmkansız! Kötü Tanrı'nın gücü... kimse, Jasmine ve diğer Antik İlahi varlıklar bile bunu bilememişti! Kar Şarkısı Diyarı Kralı korkutucu bir güce sahip olsa bile, yine de bir insandı... nasıl olur da onun Kötü Tanrı gücüne sahip olduğunu bilebilirdi?

 

Yoksa yanlış mı duymuştu...

 

Yun Che başını kaldırdı. Sakin gözükmek için elinden geleni yapsa da, hareketleri hâlâ bir şekilde tutuktu. ''Tarikat Ustası, ben... ne dediğinizi gerçekten anlamadım.''

 

''Anlamadın mı?'' Kar Şarkısı Diyarı Kralı alay etti, ''Bana Kötü Tanrı'nın gücü tarafından bezendiğini kendin söyledin ve şimdi bana anlamadığını söylüyorsun? Heh, bu kralın senin kadar aptal olduğunu mu düşünüyorsun!?''

 

Yun Che olduğu yerde mala dönmüştü.

 

Ben... ona bizzat söyledim mi!?

 

Bu nasıl mümkün olabilir! Kötü Tanrı'nın varlığı bedenimin en büyük sırrı. Başkasına söylemem nasıl mümkün olabilir ki?

 

''Başka bahaneler düşünmene gerek yok. Bu kral sana tam da şu anda söylüyor!''

 

Yun Che: "..."

 

Kar Şarkısı Diyarı Kralı ağır bir sesle konuşmuştu. ''Efsanevi Kanun dönüşümüne sahip olmadan 'Dokuz Kaynak Varlığı', tarikatımın en güçlü kaynak sanatı Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu gerektirir, bu da Buz Anka gücünün yetişimini ister. Ancak sen, Buz Anka'nın ruhuna ya da soyuna sahip olmadan altıncı aşamayı yetiştirebildin. Bunun sıradan bir yolu yok."

 

''Yalnızca başarılı bir şekilde Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu'nu yetiştirmedin, aynı zamanda Anka ve Altın Karga'nın alev gücünü elde ettin ve eş zamanlı olarak kullanabiliyorsun. Bu da kesinlikle sıradan bir şey değil."

 

“...” Yun Che dikkatli bir şekilde dinledi... Görünüşe göre Mu Bingyun onun hakkındaki her şeyi çoktan anlatmıştı. Ancak onun ''Kötü Tanrı'' ile bağlantılı olması imkansızdı. Nerede yanılmıştı?

 

''Kar Şarkısı Diyarına geldiğin ilk gün, daha kaynak gücün ilahi yola girmeden, ilahi yoldaki kaynak gelişimcilerini alt ettin. Bu sıradan bir kaynak gücünün yapabileceği bir şey değil."

 

''Daha önce burada durduğunda soğuk enerji sana zarar veremedi, şu anki kaynak enerjinle vücudunun parçalanması gerekiyordu. Bunun yerine, ilahi yola geçmen yalnızca birkaç saatini aldı ve aniden aştın, bütün buz ruhları etrafına doluştu... Böyle bir şey her şeyin ötesinde bir elemental güç olmadan imkansızdır."

 

''Ve şu noktada Cennetsel Cehennem Ayazı Gölü'nün on binlerce metre derinliğine dalmayı başardın.''

 

Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nın ses tonu değişmişti ve daha da şaşırmış gibiydi. ''Eğer bunların senin doğuştan gelen yeteneklerinle alakalı olduğunu söylense bile kimse 'Kötü Tanrı' ile alakalı olduğunu düşünmezdi. Ne de olsa, her çağda sıradışı yeteneğe sahip biri ortaya çıkar. İki ya da üç ilahi gücü kullanmak nadir olsa da, farklı dip kaynak enerjilerini aynı anda kullanmak daha da nadirdir... Asıl önemli olan nokta, bu dünyada daha önce bir yaratıcı tanrının gücü hiç ortaya çıkmadı, yani kimse Kötü Tanrı'nın yaratıcı gücüyle bunu bağdaştıramadı."

 

''Ancak sen pervasız davrandın ve Yıldız Tanrının Kırık Gölgesini açığa çıkardın!''

 

Yun Che şiddetle başını kaldırdı, zihni sarsılmıştı... aniden bir şeyleri fark etmişti.

 

''Yıldız Tanrının Kırık Gölgesine neden Yıldız Tanrının Kırık Gölgesi dendiğini biliyor musun? Çünkü Yıldız Tanrı tekniği sadece Yıldız Tanrı Aleminin on iki tanrısı tarafından yetiştirilebilir. Sana Yıldız Tanrının Kırık Gölgesini kullanmayı öğretecek tek kişi on iki yıldız tanrısından biri olabilir!"

 

''Ve senin Tanrı Alemine gelme sebebin Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısını bulmak!"

 

''Söylentilere göre sekiz sene önce Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısı, Güney İlahi Bölgesinde bir çeşit Kötü Tanrı gücünü elde etmiş. Ancak ardından Nihai Tanrı Katili Zehre mağruz kalmış... Bu öyle birkaç kişinin bildiği bir sır değil, bütün Tanrı Alemini şok eden bir olay! Tanrı Alemindeki herkes bu konuyu biliyor!''

 

Yun Che şaşkınlıktan uzun bir süre konuşamadı.

 

''Buraya gelirken Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısını bir kez daha görebilmek için tehlikelere rağmen hiç tereddüt etmedin, ikinizin arasındaki bağ son derece derin olmalı. Böyle bir ilişki bir gecede doğamaz. Durum buysa, Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısı sekiz sene önce ortadan kaybolduğundan beri seninle birlikte olmalı. Senin aşırı kaynak gücün, Kötü Tanrı'nın Elementlerin Yaratıcı Tanrısının olarak anılması ve senin elementlere olan yatkınlığın... Söylentilere göre Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısı bir çeşit Kötü Tanrı gücü elde etmişti..."

 

''Bu kral kolay bir şekilde senin Kötü Tanrı'nın varisliğini devraldığını söyleyebilir!"

 

''Eğer Yıldız Tanrının Kırık Gölgesini daha önce kullanmış olsaydın herhangi bir bunu araştırabilirdi. Eğer bu Yıldız Tanrı Alemi'nde yayılsaydı kesinlikle seni hangi yıldız tanrısının eğittiğine bakarlardı. Eğer senin ve Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısının bağlantılı olduğunu öğrenselerdi ve inanılmaz kaynak gücünün elementlerin ustasıyla alakalı olduğunu bulsalardı - bu kralla aynı sonuca varırlardı!"

 

''Ve yalnızca Kötü Tanrı'nın gücüyle değil, hatta senin Gökyüzü Zehir Sedefi ile bezendiğini düşünmek bile mümkün! Çünkü Cennetsel Katliam Yıldız Tanrısı Nihai Tanrı Katili Zehirden etkilenmişti!"

 

''Öyleyse, bunun nasıl sonuçlanacağını düşünüyordun? Geldiğin gezegenin başına ne geleceğini düşünüyordun?''

 

''Sss..'' Yun Che'nin alnından soğuk terler akıyordu.