Against The God - Bölüm 1056: İlahi Ustaların Çatışması

---

 

Bölüm 1056: İlahi Ustaların Çatışması

 

“Kar Şarkısı Diyarı'nın Kralı mı?''

 

"O... o bir tanrıça gibi görünüyor... wow!” Altın Karga Mezhebi öğrencisi yüksek sesle bağırdı. Birkaç dakika sonra söylediklerini fark ettiğinde, bedeni titrerken ağzını aceleyle kapattı.

 

Alevler, Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nde ilerlerken kıyamet gününün gelişini anımsattı. Mu Xuanyin ortaya çıktığı gibi, antik boynuzlu ejderhanın tüm vücudunu koruyan alev dalgaları bir anda patladı. Cehennem Hapsi'nin çevresindeki beş yüz kilometre karelik alan da çılgınca patladı.

 

Öfke ve kızgınlık gibi olumsuz duygularla dolan antik boynuzlu ejderhanın kükremesi tüm alana yankılandı, "Yine sensin! Çirkin ve açgözlü insanlar, bir gün hepiniz cennetin kınamasını yaşayacaksınız!”

 

“Hmph, belki de öyle ancak sen o günü görecek kadar yaşayamayacaksın!''

 

Mu Xuanyin'in soğuk sesi gökyüzünden tüm alana yayılırken kayıtsızdı. Vücudunun üstünde mavi bir ışık patladı. Aniden, öfkeli antik boynuzlu ejderha tarafından yaratılan alevlerin azgın denizi tamamen sakinleşti. Gökyüzünü kaplayan alevler bile tamamen ölü haldeydi. Daha sonra, Mu Xuanyin'in ayaklarının altından yayılan buzlu mavi ışıklar şok edici bir hızda ejderhaya doğru atıldı. Aynı zamanda, bu buzlu mavi ışık da herkesin görüş alanını tamamen bulanıklaştırdı.

 

Whoosh!

 

Kaynak formasyonu tarafından gösterilen görüntüye sabit bir şekilde bakan üç Alev Tanrı Alemi'nin Mezhep Ustası aynı anda korku çığlıklarını patlattılar. Üç mezhepin genç öğrencilerine ve büyüklerine gelince, gözleri şoktan dışarıya doğru fırlamıştı… Azgın alevlerin oluşturduğu sınırsız alev denizinin aniden Mu Xuanyin'in basit bir el haraketiyle sakin mavi bir denize dönüştüğünü gördüler!

 

Sanki sonsuza dek sürecek kızıl gökyüzünde geniş mavi bir genişlik ortaya çıkmıştı.

 

Yun Che'nin ağzı da diğerleri gibi açık kalmıştı... eğer şok daha büyük olsaydı, kendisinin de bundan etkileneceğini biliyordu. Cehennem Hapsi, Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nin en kuvvetli alevlerinin bulunduğu yerdi. Alev denizi herhangi bir şekilde sıradan bir şey değildi, ancak biraz önce tamamen buz denizine dönüşmüştü!

 

İlahi Usta'nın korkunç gücü tamamen onların gözleri önünde sergilenmişti. Her hareket, gökleri değiştiren sonuçlara neden oluyordu. Eğer orada herhangi bir hayalet varsa, ruhlarının şoktan titremesi muhtemeldir.

 

Üç Alev Tanrı Alemi Mezhep Ustalarının genç öğrencileri, uzun zamandan beri Alem Kralı'nın büyük gücünün söylentilerini duymalarına rağmen, gücünün böylesi bir seviyeye ulaşacağını asla hayal etmemişlerdi. Alem Kralı'nın onlara gösterdiği güç, en çılgın hayallerinde bile, hayal edemeyecekleri bir şeydi.

 

“Aooo!!!!!”

 

Antik boynuzlu ejderha buz tabakasıyla kaplandığı için kükredi. Aynı zamanda, donmuş Cehennem Hapsi aniden onu kaplayan buzu paramparça etti ve gökyüzü bir kez daha alevlendi. "Açgözlü aşağılık insanlar, bu asil olan, sonsuza kadar burada gömülü olmanıza izin verecek!!”

 

Boom boom boom boom boom boom boom boom boom!!

 

Sanki on binlerce volkanın aynı anda Cehennem Hapsi'nin tepesinde patlaması gibiydi. On binlerce alev Mu Xuanyin'e doğru giderken havada ejderhalara dönüşüyordu, atmosfer birden köpürmeye ve dalgalanmaya başladı. Aynı zamanda antik boynuzlu ejderhanın kendisi de ona doğru atıldı ve gökyüzünde yükseldikten sonra kendi bedeninden bile daha uzun olan kuyruğunu serbest bırakırken tüm limitlerini kullanarak aşağıya doğru hızlandı ve alevlerle çevrelenmiş kuyruğunu saldı.

 

Bang!!

 

Alev ejderhalarının ne kadar korkunç ve şiddetli olmasına bakılmaksızın, Mu Xuanyin'e birkaç yüz metre kadar ulaşmadan önce hepsi durduruldu. Bir kıtayı yok edebilecek gibi görünen kuyruğuna gelince, Mu Xuanyin sessizce bunu izledi ve gelişigüzel bir biçimde avucunu ona doğru gelen kuyruğa doğru kaldırdı.

 

Antik boynuzlu ejderhanın gücü inanılmaz derecede korkunç olmasına rağmen, tüm vücudunun uzunluğu sadece bir kilometreydi. Ejderhalar arasında, sadece “minyon”olarak kabul edilebilirdi. Ancak bu sadece ejderhaları kıyaslerken kullanılabilirdi. Mu Xuanyin'e göre, bu dev kuyruk şüphesiz büyük bir varoluştu. Mu Xuanyin'in tüm vücudu, kuyruk inerken gölgede kaldı. Mu Xuanyin'in yumuşak, narin uzanmış olan avuç içiyle karşı karşıya kalmıştı. Çöken bir dağı engellemeye çalışan genç bir ağaç gibiydi.

 

İki tarafın çarpıştığı an, cehennem hapsi bölgesinde büyük bir deprem etkisi yarattı.

 

Boom!

 

“Aooo!!”

 

Mu Xuanyin'in vücudu, antik boynuzlu ejderhanın kuyruğunu aniden tekrar kaldırdı ve Cehennem Hapsi'nin ortasında vücudunu sert, kulak titreten bir çığlık ile gökyüzüne geri getirdi. Mu Xuanyin'in figürü, antik boynuzlu ejderhanın önünde anında görünmek istediği için Ay Dağıtan Şelale'yi kullandığından bulanıklaştı, kar beyazı eliyle ejderhanın kafasına bastırdı. Gözleri kayıtsız ve soğuktu, çünkü mavi ışık çizgileri içlerinde titremeye başlamıştı.

 

“Awooo!!!!!!”

 

Cehennem Hapsi bölgesi gökyüzünden gelen bu devasa şok dalgasıyla birlikte yine çılgınca sallandı. Cehennem Hapsi, antik boynuzlu ejderha acı çığlıklarla birlikte binlerce metre uçtuğu için çılgınca patladı.

 

''Güzel!!" Huo Rulie ister istemez haykırdı.

 

''Bin yıldan daha kısa bir süre içinde, Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nın kaynak gücü büyük bir ölçüde artmış. Ortaya çıktığı andan beri antik boynuzlu ejderhayı bastırıyor. Geçmişte, bu daha önce hiç olmamıştı... gerçekten korkunç.” Yan Juehai'nin ifadesi yoğundu.

 

İlahi Usta seviyesinde bulunan bir uzman için, birkaç bin metrelik bir mesafe hiçbir şey değildi. Mu Xuanyin, elinde buz-beyazı bir kılıç ortaya çıktığı gibi boşluğu bir anda kapattı.

 

Kılıç ince ve uzundu, en geniş kısmı birkaç santimetreden fazla değildi. Tüm ışığı yansıtıyordu ve saf kar kümesi gibi parlıyordu.

 

"Kar Prenses Kılıcı!" Vermillion Kuş elderi bu ismi haykırdı.

 

Boynuzlu ejderha öfkeyle kükredi, gökyüzünün titremesine ve yeryüzünün sallanmasına neden oldu. O anda, öfkesi nedeniyle gücü aniden sınırlarına yükseldi. Tüm vücudu, gökyüzüne ulaşan alevlerin arasında Cehennem Hapsi'nden çıktı, ejderhanın çılgınlığı nedeniyle daha da yoğun bir şekilde yanmaya başlayan alevler, Mu Xuanyin'in figürünü tamamen yuttu.

 

Mu Xuanyin'in elindeki Kar Prenses Kılıcı hafifçe dans etti, gökyüzünü alevlerle dolu sayısız buz tabakasında tamamen kırmadan önce kapladı. Daha sonra, Buz Ankasının gücü, dünyayı kaplayan gücüyle birlikte eski boynuzlu ejderhayı acımasızca kuşatmak için kullanıldı.

 

Alevler buz tarafından donduruldu ve buzlar alev ejderhalarını bir insan şekline büründürdü, sanki dans ediyorlardı. Kar Şarkısı ve Alev Tanrı Alemlerindeki en güçlü iki varoluş arasındaki ölümüne savaş başlamıştı. İki İlahi Usta seviyesindeki varlık arasındaki çatışmalar nedeniyle, beş yüz bin kilometrelik Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi kaosa düşmüştü.

 

Boom… Boom…

 

Cehennem Hapsi'nin kuzey kıyısında, alev dalgalarının oluşturduğu çılgın rüzgarlar dalgalanıyordu ve Alev Tanrı Alemi öğrencilerinin acı dolu çığlıkları yankılandı. Alev Tanrı Alemi'nin büyükleri onların bulunduğu bölgeleri korumamış olsaydılar, tüm grup uzun zamandan önce ateşin kıvrımlı gelgitleri tarafından yutulmuş olurdu.

 

Savaş onlardan on binlerce metre uzakta gerçekleşiyordu… lakin çatışmanın oluşturduğu enerji dalgalanmaları o kadar kudretliydiki onlara dahi ulaşmayı başarıyordu!

 

İki İlahi Usta arasındaki çatışma... ve ikisi de birbirlerinin hayatlarını almak için mücadele ediyorlardı. Tanrı Aleminde, böylesi büyük çaplı bir savaşı görebilen kaynak gelişimcileri çok şanslı sayılabilirdi. Vermillion Kuş Mezhebinin Projeksiyonu olmasaydı, neler olduğunu bilseler bile, kesinlikle yaşananları göremeyeceklerdi… çünkü gözlemlemek için yaklaşmaları tamamen imkansızdı.

 

Vermillion Kuş Projeksiyonundaki gökyüzü, bazen kıpkırmızı, bazen de buzlu maviydi. Her birbirleriyle etkileşime geçtiklerinde, birisi yüzlerce metre geriye doğru savruluyorlardı. İkisi her an ileri geri uçan iki mekik gibiydi. Yun Che bu inanılmaz sahneyi izlerken dejavu hisetti, ustasıyla zamanında darbe alışverişi yaptığında, kafa derisinin hemen her zaman acıdan dolayı uyuşurdu.

 

Onunla darbe alışverişi yaparken, ustasının kendi gücünün on binde birini bile kullanmadığı açıktı… aksi takdirde, yüz bin hayat bile onun için yeterli olmazdı.

 

Mevcut seviyesinden dolayı güçleri ve çatışmaları hissedemese de, Mu Xuanyin'in avantajı elinde tuttuğunu açıkça söyleyebilirdi… ve oldukça büyük bir avantajdı. Antik boynuzlu ejderha hemen hemen her an baskılanıyordu. Ara sıra karşı saldırı yapmaya çalışsa da, Mu Xuanyin tarafından hemen engelleniyordu.

 

Yun Che Mu Xuanyin'in sayısız defa onu ağır darbeler vurmasına rağmen... ejderhada hiçbir şey değişmiyor gibiydi. Tek bir damla kan bile göremiyorlardı.

 

Bu, tüm canlılar arasında en güçlü beden olarak tanınan bir ejderhanın vücudunun savunmasıydı!

 

“Bir şeyler doğru gitmiyor gibi görünüyor,” Yan Juehai aniden konuştu.

 

Yan Wancang Yan Juehai'ye bakarak konuştu, ''Mezhep Ustası Yan da keşfetmiş gibi görünüyor.''

 

Yun Che “???”

 

Yan Juehai yavaşça başını salladı, ''Ejder Kusuru bölgesi herhangi bir yaralanma izi içermiyor... Bu çok garip. Diğer bölgeleri olsaydı, yaralanmaların iyileşmesi o kadar garip olmazdı ama ejderha kusuru, bin yıl içinde böyle bir ölçüde iyileşmesi nasıl mümkün olabilir!?”

 

Yun Che'nin bakışları Vermillion Kuş Projeksiyonuna odaklandı… zihnini konsantre ederek görüntüye baktı. Çok hızlı bir şekilde, antik boynuzlu ejderhanın karnında çevresinden daha derin bir kızıl renk taşıyan bir alan gördü.

 

Bu boynuzlu ejderhanın Ejder Kusuru muydu!?

 

“Ah?” Huo Poyun şaşkınlıkla arkasına dönüp ustalara baktı, ''Bu nasıl olabilir? Bir Ejder Kusurunun tamamen iyileşmesi için en azından binlerce yıl gerekmez miydi?''

 

Boynuzlu ejderhanın bin yıl önce yaralanması sayesinde bu sefer ejderhayı öldürmek için büyük bir ölçüde avantajlıydılar.

 

Ancak, şu andan itibaren ejderhanın ejder kusuru... herhangi bir yaralanmadan tamamen yoksun, sanki en ufak bir şekilde yaralanmamış gibiydi!

 

''Bu...'' Huo Rulie'nin de ifadesi değişmişti.

 

''Bir şeyleri yanlış hesapladık gibi görünüyor,'' Yan Juehai iç çekti. ''Normal bir boynuzlu ejderha için, böylesi bir Ejder Kusurunun iyileşmesi mümkün değil. Ancak, bu boynuzlu ejderha diğerlerine benzemez. Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nde doğup gelişti. Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nin gücünü kullanarak Ejder Kusurunu hızla yeniledi. Eğer bu şekilde onun gücünü kullanarak bin yıl boyunca kendini tedavi etmek için çalışmış ise bu olasılık tamamen imkansız değil. Sadece, geçmişte bu olasılığı her zaman göz ardı ettik.”

 

Bunun tek mantıklı açıklaması bu olabilirdi.

 

Üç büyük Mezhep Ustasının düşünceleri atmosferin gittikçe daha da depresif hale gelmesine neden oldu. Çünkü boynuzlu ejderhanın Ejder Kusuru iyileşmişti, en büyük avantajları şimdi tamamıyla soluk bir hayalden ibaretti ve onu öldürmeleri bu saatten sonra mümkün değildi, dahası onu öldürememek demek, Huo Poyun'un atılımını sağlayamamak demekti... bu olaydan tüm Alev Tanrı Alemi'nin geleceği etkilenecekti.

 

Bu ilk kez ve muhtemelen son kez yapılacak olan Ebedi Cennet İncisi'ndeki üç bin yıllık yetişim Alev Tanrı Alemi'nin son şansıydı. Eğer bu fırsatı da kaçırırlarsa... böyle bir talih bir daha gelmeyebilirdi.

 

“Yine de, sırf bu yüzden bu kadar karamsar olmak zorunda değiliz.” Kısa bir sessizliğin ardından, Yan Wancang yavaşça konuştu, ''İkiniz de Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nın gücünü gördünüz. Bin yıl  öncesine kıyasla onun gücü bir kat daha arttı. Antik boynuzlu ejderha zaten tüm gücünü kullanıyor, yine de Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nı bastırabilmiş değil aksine Alem Kralı onun üzerine her defasında daha şiddetli gidiyor. Bu daha önce hiç olmamıştı.”

 

''Bin yıl önce, antik boynuzlu ejderhayla savaşırken Ejder Kusuruna dayanarak mücadele ettik. Öngörülemeyen olaylar ve ejderhanın pul dökme zamanını tamamladıktan sonra hızlı kaçışı olmasaydı, muhtemelen zaten başarılı olurduk. Bu kez... Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nın gücü sayesinde, başarısız olmamız için bir sebep yoktur. Belki de... yirmi saat içinde...''

 

“Hayır! Bundan daha kısa olmalı!” Yan Juehai gülümsedi, "Teoride bir insanın enerjisinin yoğunluğu, bir ejderhanın enerjisinin yoğunluğuyla karşılaştırılamaz. Böylece, çatışma devam ettikçe, Kar Şarkısı Diyarı Kralı birkaç saat sonra ejderhadan daha fazla enerjisini tüketmiş olacak ve kademeli olarak zayıflayacak. Lakin, Kar Şarkısı Diyarı Kralı özenle kaynak enerjisini artırmaya devam ediyor. Tam olarak nereye kadar gideceğini bilemesekte... ejderhanın da o kadar dayanamayacağı aşikar. Bu durumda, sadece başarı şansımız çok daha yüksek değil, kazanması için gereken zaman da büyük ölçüde azalacaktır.”

 

''Güzel!" Huo Rulie'nin kasvetli tavırları bu sözlerden sonra bir umut ışığı bulmuş gibi parladı, bu düşünceye katıldığını belirterek şiddetle başını salladı.

 

Aynı düzeydeki varlıklar arasında, ejderha kesinlikle yenilmezdi. Bir ejderhayı öldürmek, aynı seviyedeki bir kişiyi öldürmekten on kat daha zordur.

 

Ve bu ejderhanın büyük eşsiz vücudu ve canlılığı İlahi Usta seviyesine ulaştı. Kullanılan güç tamamen ezmek için yeterli olmadığı sürece, oldukça uzun zaman alacaktır. Mu Xuanyin'in şu anki gösterisine dayanarak, onu öldürmesi nispeten uzun zaman alacaktı.

 

Ancak, onu öldürmek için yalnızca yirmi dört saati vardı. Yirmi dört saat sonra, pullarını dökmeyi bitirdiğinde, onu Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nden kimse çıkaramazdı. Yirmi dört saat dayandıktan sonra, güvenli bir şekilde kaçabilecekti.

 

Ancak, Yan Juehai'nin söylediği gibi, teoride insanlar ve ejderhalar arasındaki kaynak gücün yoğunluğunu karşılaştırırken, ejderhalar çok daha öndeydi. Antik boynuzlu ejderha güç açısından Mu Xuanyin kadar güçlü olmasa da, enerji rezervi çok daha yoğun ve derindi... Dolayısıyla on iki saat geçtikten sonra boynuzlu ejderhaya Mu Xuanyin tek bir ciddi yaralanma vermezse, enerjisinin yüzde yetmişinden fazlasını tükettiği için, ejderhayı başarıyla öldürme olasılığı yavaş yavaş azalacaktı, bu durumda eski boynuzlu ejderha enerjisinin yarısını bile tüketmeyecekti.

 

Üç mezhep ustalarının arasındaki konuşma Yun Che'nin derin bir nefes almasına neden oldu. En azından, konuşmaları ona biraz huzur vermişti.

 

Üç mezhep ustası, ustasının kaynak gücünün bin yıl öncesine göre çok daha güçlü olduğunu ve şu anda ejderhayı tamamen bastırdığını kabul etti. Yanılmalarının hiçbir yolu yoktu.

 

Bu yüzden, avın başarılı olup olmadığına bakılmaksızın, en azından ustası herhangi bir tehlike altında olmazdı.

 

Alev denizi sürekli dinlenmeden kıvrandı. Tüm dünya bu sarsıntılarla titriyordu. Herkesin gözleri sıkıca Vermillion Kuş Projeksiyon'una kilitlendi. Hiç kimse bir an bile bakmamaya cesaret edemedi, çünkü böyle bir sahneyi görmek için hayatlarında başka bir fırsat olmayabilirdi.

 

Bir saat geçti ama Cehennem Hapsi'nin ortasındaki şiddetli mücadele hiç hafiflemedi. Bunun yerine, daha yoğun hale gelmişti. Mu Xuanyin'in gözbebekleri parlıyordu, kar beyazı elbiseleri hâlâ herhangi bir lekeye sahip değildi, alevlerin arındırıldığı noktaya kadar aydınlandı. Eski boynuzlu ejderhaya gelince, vücudu kılıç yaralarıyla kaplıydı ve kendi kanıyla lekelenmişti. Dahası, pullarının neredeyse yüzde otuzu çoktan kırılmıştı.

 

Yan Wancang, Yan Juehai ve Huo Rulie'nin yüzleri giderek daha neşeli hale geliyordu. Bu yaralar hâlâ antik boynuzlu ejderha için küçük bir mesele olmasına rağmen... Mu Xuanyin'in geçmişte böylesi yaralara onu maruz bırakması tam iki saat sürmüştü.

 

Ama bu sefer, bir saatten fazla sürmedi!

 

Boynuzlu ejderhanın getirdiği ruhlar, iz bırakmadan tamamen ortadan kaybolmuştu. Antik boynuzlu ejderhanın vücudunda giderek daha fazla yaraortaya çıktıkça, hepsi giderek daha net bir başarı imajını görmeye başladı.

 

Geçmişte, Mu Xuanyin'in gücünden derinden korkuyorlardı ve kabul edilmiyorlardı, ama şimdi bunun yüzünden son derece şanslı hissettiler.

 

''Kardeş Yun, ustan gerçekten...'' Huo Poyun yutkundu, ''gerçekten çok güçlü. Bu sefer, bunu başaracak gibi görünüyor.''

 

''Hehe,'' Yun Che güldü ve sonra birden dedi ki, ''Kardeş Poyun... ve üç büyük mezhep ustası, bu küçük bunun biraz... dayanılamaz olduğunu hissediyor. Bir süreliğine ayrılmak zorunda kalabilirim.”

 

Yun Che'nin sözleri, üç mezhep ustasının da aynı anda kafalarını çevirip ona bakmasına neden oldu. Onların tüm odak noktası daha önce Vermillion Kuş projeksiyonu üzerinde yoğunlaşmıştı ama şimdi Yun Che'ye baktıklarında yüzünün alevli kızıl olduğunu ve vücudunun ter içinde sırılsıklam olduğunu fark ettiler.

 

O anda, nihayet Yun Che'nin yetişiminin İlahi Köken Alemi'nde olduğunu ve Kar Şarkısı Diyarı Kralı'nın öğrencisi olduğunu hatırladılar. Cehennem Hapsi'nin aurasına bu kadar uzun süre dayanması imkansız olmalıydı.

[Sefix N: Çok heyecanlı gidiyor muhtemelen bu gece uyku yok.. sınavı da hallederim sanırsam :D korkuyorum!? :D]