Bölüm 19: Kaynağın Açılması

avatar
13834 53

Against The God - Bölüm 19: Kaynağın Açılması


 

Çeviri için Useless, kontrol / düzenleme için Wertyul  arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar…

 

Xiao Che’nin sözlerini duyduktan sonra Xia Qingyue kaynak gücünü ellerine toplamayı denedi. Aniden kalbi hızlandı. Çünkü eskiye kıyasla ellerindeki kaynak gücü çok fazlaydı. Gücün ellerine akış hızı da %30-40 fazlaydı.

 

Xia Qingyue’nin tepkisini görünce Xiao Che memnun bir şekilde başını sallayıp “Eskisine göre daha az sıkışık ve daha hızlı hissetmiyor musun? Eğer tüm vücudundaki soğuk havayı temizleyip meridyenlerini açarsak vücut hızın normal bir insanınkine dönecektir. Yan etki gözükmeyecek ve kaynak gücünü kullanma hızın en az yarı yarıya artacaktır. (Ç.N: 1.5 katına çıkacak kısaca). Sadece bu da değil donmuş bulut asgardın gizli sanatını çalışma ve gelişme hızın en az %30 artacak. Oh. Gelişi güzel konuşuyordum kusura bakma. Çünkü bunu yapmama asla izin vermezdin.” Dedi.

 

Xiao Che konuşurken revirden aldığı şeyleri toplamaya başlamıştı.

 

“Sen demin….. çalışma ve gelişme hızımın %30 artacağını mı söyledin?” Xia Qingyue aniden kafasını çevirdi. Xiao Che’nin söylediği şey onu o kadar şaşırttı ki inanmak istese de yapamıyordu.

 

Hap alarak birinin çalışma ve gelişme hızını 2-3 yıllığına %10-20 oranda arttırması mümkündü. Ama böyle nadir hazineleri elde etmek için büyük çaplı kanlı savaşlar oluyordu. Ama Xiao Che’nin sözlerinden kalıcı olarak %30 artış olacağı anlaşılıyordu.

 

Bu cümle dudak uçurtacak bir şeyden daha fazlasıydı. Eğer bir şey ya da bir kişi kişinin gelişim hızını kalıcı olarak %30 arttırabiliyor olsaydı Xia Qingyue artışın nedenini tüm dünyadaki kişiler elde etmek için tüm güçlerini kullanacaklarından emindi.

 

“Evet” Xiao Che başıyla onayladı “İnanıp inanmamak sana kalmış.”

 

Xiao Che’nin son sözü onun daha fazla inanmasına yol açmıştı. Tedavinin etkilerini düşündüğünde kendinden emin bir şekilde söylediği sözlere karşı diyecek bir şey bulamıyordu. Şuan hissettiği duygulara kendi bile inanmıyordu. Donmuş bulut asgard bu imparatorlukta binlerce yıldır bulunsa da böyle etkili bir tekniğin olduğu hiç duyulmamıştı. Bu küçük yüzen bulut şehrinde yaşayan 16 yaşında kaynak damarları hasarlı bir çocuk kendinden emin bir şekilde bunları söylüyordu. Kendini ona yavaş yavaş inanmaktan alıkoyamıyordu.

 

“Eğer dediğin gibi bir etkisi varsa neden bunu yapmana izin vermeyeceği mi söyledin?” Xia Qingyue sordu.

 

“Şey….” Xiao Che ağzının köşesini kaldırıp ifadesiz bir şekilde “Bu gerçekten basit. Düşünürsen anlayacaksın. Eğer tüm vücudundaki soğuk havayı boşaltıp tüm meridyenlerini temizlemek istiyorsam tüm vücuduna iğne sokmam gerek. Tüm vücuduna iğne yerleştirmek için tabi ki senin de soyunman gerek. En azından bana tüm arka tarafını göstermen gerek. Eline bile dokundurtmazken önümde soyunmaya razı mısın?” Dedi. (Kadının kalbine giden yol damarından geçer vol 2)

 

Xia Qingyue: “…”

 

“Neyse iğneleri kullandım bunları artık revire götürmeliyim.” Xiao Che Xia Qingyue’ye doğru bakıp gülümseyerek “Bana teşekkür etmene gerek yok. Ne de olsa sen benim karımsın. Dün gecenin köründe dışarı çıkıp bana battaniye getirdin. Yani benimde sana yardım etmem beklenebilecek bir şey.” Dedi.

 

Xiao Che’nin malzemeleri toplamaya döndüğünü görünce Xia Qingyue’nin ifadesi değişmeye başladı. En sonunda yeniden isteyerek konuştu. “Bende çoktan vücudumda biriken soğuk havayı biliyordum. Ayrıca eğitimimin erken safhalarında meridyenlerimin tıkanacağını da biliyordum. Eğer soğuk havayı çıkarıp meridyenleri temizlemek vücudumdaki rahatsızlığı giderecekse ve kesinlikle kaynak gücümü kullanmamı arttıracaksa….. Ama bunun benim çalışma hızımı arttırmakla ne ilgisi var?”

 

“Bu çok karmaşık bir tıbbi bilgi ile ilgili. Çok karmaşık olduğu için konuşmak istemiyorum. Ama iddia ederim ki anlatsam bile anlamazsın.” Xiao Che belli belirsiz bir şekilde cevapladı. Tüm alnından soğuk terler akıyordu. Aslında söylediği şeyler ve tedavinin etkisiyle Xia Qingyue’nin ona inanacağını düşünüyordu. Kuşkuyla böyle bir şey sormasını beklemiyordu. Aslında soğuk hava ve meridyenlerin çalışma hızıyla ilgisi yoktu. (Ç.N: 2 si cidden farklı şeyler ama çocuk birini yaparken diğerini de yapmak istiyor.)

 

Neyse ki Xia Qingyue sorgulamaya devam etmedi. Tam Xiao Che her şeyi toplamayı bitirdiğinde Xia Qingyue yeniden konuştu. “Bu şeyler. Bunları nereden öğrendin? Demin kullandığın tekniklere bakılırsa kesinlikle büyük tıp okullarına girmen için gerekli niteliklere sahipsin. Eğer dediğin gibi bir yeteneğe sahipsen sadece bu şehir değil tüm imparatorluk adını öğrenir. Nasıl böyle yeteneklere sahipken ünlenmeden kalabilir ve bunun yerine çöp ve sakat diye ünün olabilir?”

 

Tıbbi okullarına katılmak mı? Xiao Che dudaklarını küçümseyici bir şekilde kıvırdı. Daha sonra arkasını dönüp sakince “Bunların hepsini ustam tarafından öğretildi.” Dedi.

 

“Ustan mı?” Xiao Qingyue’nin kaşları seğirdi. Xiao Che’nin bir ustası olduğunu hiç duymamıştı.

 

“Ustam büyük tıp aziziydi. Tüm hayatını bilgisini kullanarak insanlara yardım etmek ve onları iyileştirmekle geçti. Onunla çok küçükken tanıştım. O bana tıbbi teşhislerin 4 yolunu (Bakmak, koklamak, sormak ve kesmekmiş) , iğneleri kullanmayı, farmakoloji (Ecza bilimi) ve toksikolojinin (Zehir bilimi) ilkelerini öğretti. O bana gökyüzünün altındaki sayısız ilaç, zehir, zararlı böcek ve şifalı otları öğretti. Ben onun tek varisiyim. Onun bana yaptığı iyilikler dağ kadar ağırdır ve hayatım boyunca ödenemez. Bunun için bu teknikleri biliyorum. Ayrıca çok şey sormamalısın. Ve yabancılara sakın bunlardan bahsetme. Büyükbabam ve küçük hala bile bilmiyor. Benden başka bu sırrı bilen sadece sen varsın.”

 

Ustasını düşündüğünde Xiao Che istemeden üzgün ve nostaljik bir ifade sergiledi. Bu onun en ufak yalan ve ustalık içermeyen en samimi duygularıydı. Onun bu duyguları da Xia Qingyue’yi etkileyerek ona tamamen inanmasını sağladı ve daha sonra ” Bu kadar genç olmana rağmen böyle becerilere sahip olduğun düşünülürse ustan kesinlikle harika bir doktor olmalı.” Dedi.

 

“O dünyada eşi benzeri olmayan ve tüm doktorlardan daha iyi bir doktor.” Xiao Che kesin olarak söyledi.

 

Xiao Che’nin görünümü Xia Qingyue’nin şüphesinin bilinçsizce azalmasını sağlamıştı. Biraz tereddüt ettikten sonra sonunda kararını verdi. “Kalıcı olarak %30 artış konusunda emin misin?”

 

“Söylediğime göre ustamın adını bir doktor olarak rezil edemem. Eh? Denemeyi düşünüyor olamazsın değil mi?” Xiao Che tamamen şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

 

Xia Qingyue biraz rahatladıktan sonra “Sadece arkamı görmen gerektiğine emin misin?”

 

Xiao Che gülümseyip “Eğer her şeyi göstermek istiyorsan oda olur tabi.” Dedi. (Ç.N: bu çocuk süper kardeş ya :D )

 

Xia Qingyue’nin kaşları biraz aşağı indirdi ve kollarını sıvadı. Ani bir soğuk rüzgarın Xiao Che’nin vücuduna gelmesi titremesine neden oldu. Daha sonra yatağa yürüyerek “Başlayalım. Bir bakalım tıbbi tekniklerin dediğin kadar mucizevi mi. Ancak eğer herhangi bir fikre kapılırsan seni kesinlikle affetmem.” Dedi.

 

Xiao Che kurnaz bir gülümsemeyle “Beni bir tokatla öldürebilirsin. Bir şeyler düşünsem bile denemeye cesaret edemem.” Dedi.

 

Önceden kutuya koyduğu malzemeler yeniden dışarı çıkarıldı. Daha sonra Xiao Che yatağın başucuna oturarak ciddi bir yüzle yatağa oturan Xia Qingyue’ye “Soyun” dedi.

 

Bu saf bir sözdü. Ancak Xiao Che tarafından söylenme şekli kötü bir zorbanın masum bir kadını zorladığı izlenimi veriyordu.

 

Bunu düşündüğünde kalbinin derinliklerinde namuslu ve dünyaya meydan okuyan saf bir nilüfere benzeyen Xia Qingyue sözleri duyar duymaz tepki verdi… Ancak %30 luk hız artışının cezbediciliğine katlanmak için çok fazlaydı. O kadar fazaydı ki hiçbir kaynak gücü kullanıcısı karşı koyamazdı. Çünkü eğer başarılı olursa bu aynı yetenek, aynı kavrama becerisi, aynı kaynak sanatları, aynı kaynak becerileri, aynı ortam ve imkanları olan 2 kişiden birinin 3 yılda ulaştığı güce diğeri 4 yılda ulaşabilecek demekti. 100 yıl sonunda rakibine 30 yıllık bir ilerleme farkı atış olacaktın.

 

Xiao Che’de zaten Xia Qingyue’nin soyunması gerekse bile reddedemeyeceğini emindi. Çünkü Xia Qingyue kaynak gücünde çok yüksek yerlere gelmek isteyen biriydi. Eğer öyle olmasaydı duygularını ve tutkularını hiçe saymanın sonuçlarını bile önemsemeden Donmuş Bulut Asgard’a girmezdi.

 

Eğer her şey Xiao Che’nin söylediği gibi olursa bu bedel kesinlikle buna değerdi. Üstelik sadece arkası gözükecekti. Xia Qingyue böyle düşünürken arkasını Xiao Che’ye döndü. Gözlerini kapatıp elbisesinin düğmelerini açtı. Koyu kırmızı renkli elbisesi yavaşça kokulu omuzları ve yeşim taşı gibi olan kollarından aşağı doğru kaydı. Güzel kızın göz kamaştırıcı beyaz sırtı bir şeyle kapatılmadan Xiao Che’nin gözleri tarafından göründü.

 

Xia Qingyue göğsünün üzerine bir yorgan çekti. Kırmızı elbisesi aşağı doğru geniş ve cazibeli göğsünü ve yeşim taşı gibi olan sırtının kıvrımlarını açığa çıkaracak şekilde kaymaya devam ediyordu. Sırtı ince ve eşi benzeri olmayan bir parlaklıktaydı. Boyun ve omuzlarındaki teni yumuşak ve sanki yağlanmış gibi pembemsiydi. Xiao Che’nin kendinden geçmiş bakışı genişledi. Sani büyülenmiş gibiydi.

 

“Hemen başla. Başka bir şey düşünmeye iznin yok.” Xia Qingyue gözlerini kapadı ve sesi soğuktu.

 

“Kadının vücudu kocası tarafından görünmesi gerekmiyor mu?” Xiao Che dikkatlice mırıldandıktan sonra ağzını kapayıp iğneleri aldı. İğneyi eline aldığı an yoğun bir konsantrasyon içine girdi.

 

Xia Qingyue Xiao Che’nin nefesini hissettiği anda vereceği cevaptan vazgeçip daha fazla konuşmadan gözlerini yavaşça kapadı. Aslında şuan bile Xiao Che’nin sözlerine hala pek inanmamasına rağmen ne kadar ufak bir şans olsa da %30 hız artışının çekiciliğine karşı koyamıyordu.

 

Xiao Che’nin bileklerine eşlik eden rüzgarın sesi duyuluyordu. Elindeki iğne Xia Qingyue’nin sırtındaki Tian Zong noktasına battı. Elleri derisine dokunmamıştı bile.

 

Xiao Che parmaklarını sanki uçuyorlar gibi hareket ettiriyordu. Teker teker aldığı iğneler hızlıca ve doğrudan Xia Qingyue’nin sırtına giriyordu.

 

Xia Qingyue gözleri kapalı bir şekilde tüm dikkatini sırtına vermişti. Sırtına giren iğnelerle birlikte kaynak gücü kullanıldığını fark etmeye başladı. Bunu fark etmesi kalbinin atışının hızlanmasına neden oldu. (Ç.N: çocuk senin için uğraşıyor uğraştırmada aşık ol.)

 

Xiao Che’nin vücudunun durumunu biliyordu. Hasarlı kaynak damarları yüzünden 1.seviye temel kaynak alemin de durmuştu. Kullanabileceği tek kaynak ki’si en temel ve en zayıf olanıydı. Ancak yine de sırtına giren tüm iğneler 1. temel kaynak aleminin kullanabileceği en yüksek kaynak ki’si ile batırılıyordu.

 

O neden Xiao Che’nin iğnelere kaynak gücü eklemesi gerektiğini bilmiyordu. Ancak açıkça görünüyordu ki her iğneyi batırışında tüm gücünü kullanıyordu.

 

İlk 8 iğnede fark etmemişti çünkü onlar çok hızlı yerleştirilmişti ve onun da tüm dikkati Xiao Che’nin kullandığı tekniğindeydi. Bu farkındalık bir an için kalbindeki dalgalanmayı sakinleştirmeyi imkansız bir hale getirmişti.

 

O anda çoktan sırtında 23 iğne vardı. Xiao Che’nin hızı da önemli ölçüde azalmıştı. Eğer şuan Xia Qingyue arkasına baksaydı Xiao Che’nin yüzünün hafifçe kızardığını ve boncuk boncuk terlediğini görürdü.

 

—————–ÇEVİRMEN NOTU———————-

Hop 6 geldi aman aman  yoksa 7 de mi geliyor? 

Xia Qingyue’nun kalbinde ne gibi değişikler olacak? Xia Qingyue’nin gelişim hızı %30 artacak mı? Bu tedaviden sonra Xia Qingyue bizim güzel kardeşimize nasıl davranacak? Merak mı ediyorsunuz? Bekleyin okuyun öğrenin…

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44304 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr