“Bunu kimden duydun?” Xia Qingyue soğuk bir şekilde sordu. Gerçekten doğruydu donmuş bulut asgard da ki kişiler kendileriyle aynı seviyede olan insanlara göre az yaşıyorlardı. Bu acımasız bir gerçekti. Ancak bu sır her zaman son derecede sıkı korunmuştu.
Xia Qingyue’un bilmesinin tek sebebi kaynak gücünde üst seviyeye geçtiğinde ustasının mutluluktan bunu söz etmesiydi. Ayrıca bunun okulunun en büyük kusuru olduğunu ve diğer öğrencilere bile söylememesi gerektiğini söylemişti. Ancak bunu Xiao Che kolayca söylemişti.
“Eğer ben sizin okulun lideri olsaydım bu sırrın yayılmaması için tüm gücümü kullanırdım. Bunu birinden duyduğuma inanıyor musun? Bu sonuca nabzını dinleyerek öğrendim o kadar. İfadene bakılırsa söylediğim her şey doğru.”
“Sana inanmıyorum.” Xia Qingyue kararlı bir şekilde başıyla reddetti. Nasıl okulunun en büyük sırrını nabzından öğrenebilirdi? Bu çok saçma. Eğer bu kadar kolay olsaydı imparatorluktaki birçok ruh doktoru çoktan bu sırrı öğrenmiş olurdu. (Ç.N: adam sana mucizelerin doktoruyum diye boşuna mı diyor?)
Ancak Xiao Che’nin söylediği her şey doğruydu Xia Qingyue’nin şaşırmamış olması imkansızdı.
“Bana inanmayacağını biliyordum.” Xiao Che yerdeki şifalı otları ve paketi alıp eve doğru yürüdü. “Beni takip et.”
Xia Qingyue’nin bakışları onun elindeki eşyalara kaydı. Biraz tereddüttün ardından peşinden eve girip kapıyı kapadı.
Xiao Che elindekileri bıraktıktan sonra Xia Qingyue’ye bakarak “Otur.” Dedi.
“Ne yapmak istiyorsun?” Xia Qingyue’nin gözleri şüpheyle bakıyordu.
“Tabi ki de seni tedavi etmek istiyorum.”
“Gerek yok.” Xia Qingyue anında kafasını salladı.
“Gerekli ya da değil ben bitirdikten sonra karar verirsin. Hey Denemek bile istemiyor musun?”
Xiao Che paketin içinden gümüş bir kutu çıkardı. Hayal kırıklığına uğramış bir yüzle iç çekerek “Biliyorum dediğim hiçbir şeye inanmıyorsun. Ama sana zarar verebilecek yeteneğe sahip değilim. Ayrıca seni incitmek için bir sebebim yok. Tüm bunları revirden almamın tek sebebi seni tedavi etmek istemem. Eğer işe yararsa güzel olur. Yaramazsa bir şey kaybetmezsin. Eğer bana inanmıyor ve denemek istemiyorsan unut gitsin.”
Xiao Che’nin sözleri Xia Qingyue’nin biraz suçluluk duygusu hissetmesine neden oldu. Daha önce dediği şeyler doğruydu ve şuan ki sözlerini de ona yardımcı olmak için söylüyordu. Ondan bir karşılık istememişti. Ayrıca kendi de zarar vermek için yetenek ya da nedeni olmadığını söylemişti. Sonuç ne olursa olsun onu direk reddetmek aşırı olurdu.
Xia Qingyue derin bir nefes alıp Xiao Che’nin yanına oturup “Nasıl tedavi edeceksin?” Dedi.
“Tedavi etmemi istiyor musun?” Xiao Che ona baktıktan sonra kafasını çevirip kahkaha attı.
Onun bu davranışı sonrası Xia Qingyue ağlasa mı gülse mi bilemiyordu. Rahat bir sesle “Beni nasıl tedavi edeceğini görmek istiyorum”. Dedi.
“Söz dinlemen daha güzel.” Derken Xiao Che gülen yüzüyle kafasını çevirdi. Bu ifadesi Xia Qingyue’nin ona bakakalmasına yol açtı. Bu çocuğun ruh hali çok hızlı değişiyordu.
“Elini uzat.”
Xiao Che Xia Qingyue’nin tam karşısına oturdu. Xia Qingyue kollarını sıvayıp masanın üzerine uzattı. Dirseğine kadar kıyafetini sıyırması krem gibi pürüzsüz beyaz cildini gösteriyordu.
Xiao Che gümüş kutuyu açtı. İçinde birkaç tane ince gümüş iğne vardı.
“Gümüş iğneler… sakın bana akupunktur yapacağını söyleme.” Xia Qingyue aya benzer kaşlarını kaldırdı.
“Eh? Sen akupunkturu biliyor musun?” Xiao Che şaşırmış gibi ona baktı. Mavi bulut kıtasında o ve ustasını da sayarsak 10 tane bile akupunktur yapan kişi yoktu. Ancak kaynak gökyüzü kıtasında akupunktur en popüler tedavi yöntemlerinden biriydi. Aletleri Xiao klanının revirinde bulmak bile mümkündü.
“Tabi ki biliyorum. Ayrıca yetenekli akupunktur tekniklerinin uzun zamanda öğrenildiğini de biliyorum. Senin biraz bile başarıya ulaşman için onlarca yıl gerekiyor. Senin bırak akupunkturu tıbbi taktikler çalıştığını bile duymadım. Ayrıca odanda tıbbi ilaçların izleri ya da kokuları yok. Tam olarak ne yapacaksın?” Xia Qingyue’nin gözleri şüpheli ve tetikteydi.
Xiao Che kutudan 2 parmağı ile iğneyi çıkardığında Xia Qingyue’nin bakışları sanki kendinden geçmiş gibiydi. Bunun nedeni iğnelerin Xiao Che’nin elinde tarif edilemez bir uyum içinde hareket ediyor oluşuydu sanki iğneler onun elinin bir parçasıydı. Bu duygu tarifsiz ve anlatılamaz olsa da bakıldığı an açıkça anlaşılıyordu.
Xiao Che bir şişenin kapağını açıp iğneyi içine batırdı. “Akupunkturu bilip bilmediğimi hemen öğreneceksin. Tabi ki eğer yanlış bir şey hissedersen ya da oyun oynadığımı düşünürsen istediğin zaman beni durdurabilirsin.”
“Şişenin içinde ne var?” Xia Qingyue’nin bakışları küçük şişeye kaydı.
“Kırmızı ay çiçeğinden yapılan sıradan bir meyve suyu.” Xiao Che düşünmeden cevap verdikten sonra Xia Qingyue’nin kollarına baktı. İğneyi sol eliyle sıkıca tutuyordu.
Xiao Che’nin hareketleri inanılmaz derecede hızlıydı. O kadar hızlıydı ki Xia Qingyue tepki bile veremedi. Xiao Che elini çektiğinde parmaklarının arasındaki iğne gözükmüyordu. Bunun yerine iğne kendi sağ kolunda dik bir şekilde duruyordu. Hem de tam olarak Yang Chi akupunktur noktasında duruyordu.
Acı hissetmemişti açıkçası hiçbir şey hissetmemişti. Eğer kolundaki iğneye bakmıyor olsaydı iğnenin orda olduğunu anlamasına olanak yoktu. Çok hızlıydı. Sadece hızlıda değil çok ustacaydı. Böyle bir yetenek kesinlikle şaşırtıcı bir seviyedeydi. Hatta belki de zirvedeydi.
Xiao Che 2. iğneyi alıp yine meyve suyuna batırdı. Xia Qingyue’nin bileklerine doğru eğilip iğneyi Yang Gu akupunktur noktasına soktu. Daha sonra sırasıyla 4. ve 5. iğneler Zhong Zhu ve He Gu noktalarına girdi.
Sağ elinden sonra sol elinin Yang Chi, Yang Gu, Zhong Zhu, ve He Gu noktalarına 4 tane iğne girdi. Xiao Che’nin hareketleri o kadar hızlıydı ki Xia Qingyue sadece hafif bir gölge görüyordu. Kalbindeki şaşkınlık her iğneden sonra daha da yükseldi.
Xia Qingyue, Xiao Che’nin bahsettiği tedavinin işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu ama bu tekniklerin büyüleyici bir ustalıkla 16 yaşındaki bir çocuk tarafından yapıldığına inanamıyordu.
“Ellerini gevşet ve düzenli bir şekilde nefes al. Hiçbir koşul atında kaynak gücünü kullanma.”
Xiao Che’nin sesi kulağının yanında yankılandı. Onun dediklerini yaparak ellerini gevşetip nefes aldı. O anda aniden vücudundaki soğuk havanın ellerinde yoğunlaştığını hissetti. Daha sonra soğuk hava sanki bir açıklık bulmuş gibi iğnelerin olduğu Yang Chi, Yang Gu, Zhong Zhu ve He Gu noktalarından dışarıya çıkmaya çalışıyordu.
Aniden beyaz bir sis tabakası 8 tane iğneden yükselmeye ve odanın ısısı düşmeye başladı. İçindeki soğuk havanın beyaz sise dönüşerek dışarı çıkmasını hissettiğinde Xia Qingyue’nin yüzü seğirmeye başlamıştı.
Beyaz sisin dışarı çıkması birkaç dakika sürdü. Daha sonra Xiao Che ellerini uzatıp hareket ettirdi. Parmakları ile sanki bir serapmış gibi hareket ederek Xia Qingyue’nin kolundaki 8 iğneyi çıkardı ve başka bir kutuya koydu.
“Bu soğuk hava düşündüğümden daha ağırmış. Benimle karşılaştığın için şanslısın.” Xiao Che alçak bir sesle mırıldandı. Daha sonra gümüş kutuyu kapatıp. “Qingyue karıcığım ellerin şimdi nasıl hissediyor?” Diye sordu.
Xia Qingyue ellerini kaldırırken gözleri titriyordu. Hafif. Sıcak. Rahat. Bunlar şuan ellerinde hissettiği şeylerdi. Bu onun gizli sanatları çalışmaya başladığından beri ellerinde ve kollarında hissettiği ilk sıcaklıktı. Gözlerini kaldırıp Xiao Che’ye bakarak şaşkınlıkla “Bu tam olarak nedir?” Dedi. (Ç.N: kadının kalbine giren yol damarından geçer vol 1 )
(Ç.N: birazdan göreceğiniz meridyenler kişinin gücüyle alakalı gücünün gelişmesine yardımcı olan noktalar gibi düşünün )
“Bu aslında çok basit. Sadece elinin içindeki ve meridyenlerindeki soğuk havayı dışarı çıkardım. Aynı anda tıkalı meridyenlerini açtım bu kadar” Xiao Che alçak gönüllülükle konuşmaya devam etti. “Senin donmuş bulut asgard kaynak tekniklerin kaynak ki’sini soğuk havaya dönüştürerek gücünde büyük ölçüde artış sağlıyor. Buz gibi kaynak ki’sinin daha güçlü olmasının sebebi insanlara çok zararlı olması. Düşmanın insan olsa da sende insansın. Başkasına zarar vermeden önce çaresizce kendine zarar veriyorsun. Bu bariz bir ilke”
“Bu sabah avucuna dokunduğumda sıcaklığının normal insanlardan çok daha soğuk olduğunu fark ettim. Belki de donmuş bulut asgardın öğrencileri bunu tekniklerin bir sonucu olarak düşünüyor olabilirler ancak tıbbi açıdan bunu normal kabul etmek kesinlikle tuhaf olurdu. Normalde kaynak gücünü kullanmadığında kaynak damarlarında toplanan kaynak gücünün sana zarar vermemesi gerekir. Ancak senin donmuş bulut kaynak ki’n kullanıldığı an vücuduna bağlanıyor ve daha sonra ne zaman serbest bırakılsa sana zarar veriyor. Meditasyon yaptığında bile sana zarar veriyor. Donmuş bulut asgardın tekniklerini en fazla 5 sene çalışmış olmana rağmen soğuk hava çoktan 5 tane iç organına, 6 bağırsağına, kanına, kemik iliğine ve dantian’a yayılmış durumda ve halada yayılmaya devam ediyor. (Ç.N: dantian midenin orada bunların güçlerinin geldiği yer mga okuyanlar bilir ). Zaman içinde bu zarar daha da büyüyecek ve hayatının bunun yüzünden kısalması normal. Bu yan etkiler gerçekten normal denilemeyecek şeyler.”
Xia Qingyue: “…”
“Ayrıca bu soğuk hava yüzünden bedenindeki meridyenlerin birçoğu sık sık kasılıp kapanacak. Ve bu kaynak Ki’sini kullanma yeteneğine büyük ölçüde etki edecek. Kaynak gücünü ellerine gönderip eskisiyle farkı test edebilirsin.” Xiao Che sert bir yüzle konuştu.
Xiao Che kendinden emin şekilde başından beri nedenleri ve etkileri anlattı. Sadece bu da değil söylediklerini dinleyen bir aptal bile anlayabilirdi. Ciddi tepkileri göz önüne alındığında soru sormak ya da reddetmek imkansızdı.
Xiao Che sert bir yüzle konuşsa da aslında aslında biraz yüzü asılmıştı çünkü şimdiye kadar söylediği her şey sadece doğru değildi. Hem doğru hem de saçmaydı.
Soğuk hava toplanmasının vücuda zarar verdiği doğruydu. Meridyenlerin kapanacağı da doğruydu. Ama donmuş bulut ascard gizli sanatları belirttiği gibi dayanılmaz olsaydı nasıl donmuş bulut asgard bu durumda olurdu? Donmuş bulut asgardın gizli sanatını belirli bir seviyeye kadar çalıştıklarında vücut buna alışıyordu. Daha sonra onlara zarar veren soğuk hava sadece bunu bırakmayacak üstüne onlara yarar sağlayacaktı. Sıkışık meridyenler bile temizlenecekti.
Ancak Xia Qingyue bu sanatları sadece 3-4 yıldır çalışıyordu. Doğal olarak o “adapte olmuş” aşamasına geçememişti. Onun sözlerine kendi deneyimlerini birleştirerek üzerine tedavi sonrası hissettiği duyguyu da ekledikten sonra bu fark temelde onun için mükemmel bir şey gibi geldi.
“Tedavi” sadece bir bahaneydi. Donmuş bulut asgardın gizli sanatındaki “Kusur” da bahaneydi. Xiao Che’nin yapmak istediği şeyi sadece Xiao Che biliyordu.
——————–ÇEVİRMEN NOTU—————————
5 oldu sanırım. Güzel gidiyor ama cidden bu kadar fazla çeviri yapmak adamı yoruyor. Okuması iyi ama yapması sıkıntı neyse diğer bölümde görüşelim
Xia Qingyue tedaviden sonra ne diyecek? Mucizelerin doktoru başka şeyler yapacak mı? Yulong dayak yedikten sonra ne yapacak? Xia Qingyue ve Xiao Che arasında bir şeyler olacak mı? Bekleyin okuyun öğrenin…
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..