Çeviren: Aiktu – Düzenleyen 1ghostdreamer – Yayıncı: Useless

“Efendim, izninizle nabzınıza bakayım öncelikle.”

Cang Wanhe belirmesi, Yun Che’ye dehşet verici bir önsezi oluşturdu, fakat hiç bir tahmin yürütmeye cesaret edemedi. İleri doğru iki adım attı ve Cang Wanhe’nin tam önüne vardı. İki parmağını sağ elinin üzerindeki nabzın üzerine koyduğunda, gözlerini kapattı.

Lan Xuero aniden nefesini tuttu. Cang Wanhe başka birşey diyemedi. Dahice bulanan görüşü kızının seçtiği adamı seçemedi. Fakat içten içe kendi durumuna yardım edebilecek hiç bir umut beslemiyordu. Her ne kadar onun tıbbi uzmanlığı seçkin olsada, çok gençti. Bu tarz bir tıbbi uzmanlık okulda ders çalışarak elde edilecek cinsten değildi, yılların birikim ve derlemesini gerektirirdi.

Yun Che’in nabzı ölçmesi uzun sürmedi. On kadar saniye sonra, sakin bir şekilde, “Efendim, şimdi, Sizin iç organlarınıza şiddetli bir enerji akışı uygulayacağım. Lütfen direnmeyeniz.”

“Tamamdır. Sadece elinden gelenin en iyisini yap.  Biz senin Yue’nin buraya getirdiği kişi olduğunu çoktan söyledik. Sana kati bir şekilde güvenebiliriz.” Cang Wanhe başını sallayarak onayladı.

Hemen akabinde, Yun Che, Cang Wahne’nin iç organlarına doğru çok az miktarda kaynak enerjisi gönderdi. Fakat çok fazla uzun sürdürmedi ve kendi derin enerjisini hemencecik geri çekti. Sonra gözlerini karışık bir ifade ile açtı.

Acelece “Nasıldı?” diye sordu Lan Xueruo. Her ne kadar Yun Che’nin gözetlemesinin toplam süresi bir dakika kadar dahi olmasa da, Gu Qiuhong’u bile çaresiz bırakacak bir hastalığın on sekiz yaşındaki bir delikanlının kısa gözlemi sonucunda tanısı konulamayacağı herkesçe barizdi. Fakat kalbi bir erkeğe ait olan bir genç kız, ne olursa olsun kendi erkeğine karşı katî bir güven duyacaktır. Lan Xueruo, nam-ı diğer Mavi Ay Prensesi, dahi kendini bu tip kız çeşidinden bağımsız kılamazdı.

Yun Che bir müddet sessiz kaldıktan sonra “Efendim, göğsünüzün üzerinde olmaması gereken bir yara var mı? Eğer varsa, üç yıl öncesinden kalma bir yara izi mi?” diye sordu.

Cang Wahne bunun üzerine bir müddet düşündükten sonra başını sağlayarak onayladı, öğrencileri ise onun şaşkınlığına eşlik etti. “Evet bu doğru. Benim göğsümde tam anlamıyla üç yıl önce meydana gelen yaklaşık bir inç civarında bir yara vardır.”

Yun Che’nin yüz ifadesi ani bir şekilde Lan Xueruo’nun endişelenmesine neden oldu. Gergin bir şekilde “Küçük kardeş Yun, babamın durumu nasıl? Bir şeyler bulabildin mi?” diye sordu.

“Puff…” derin bir nefes aldıktan sonra yüzü ciddi bir ifadeye büründü, ” Efendimizin sorunu aslında ne bir hastalık ne de bir zehirdir. Aslında bu Gu Qiuhong’un dediği gibi onun hayat damarlarına hasar vermiyor. Birileri size parazit yerleştirmiş!”

“Aa! Parazit mi? Bunu nasıl belirledin?” Cang Wanhe hala sakin ve tepkisizdi. Yun Che’nin sözlerine inanmadığı çok aşikardı, fakat bunun sebei Yun Che’ye güvenmediğinden değil, Gu Qiuhong’a daha çok güvendiğinden kaynaklanıyordu.

Bu üç yılda Gu Qiuhong’un bakımı altında vücudun durumu stabil kaldı. Dahası bu bir kişinin ismi bütün Mavi Rüzgar İmparatorluğunda on sekiz yaşında olmasına rağmen nam saldı. Kim olduğu önemli olmaksızın on sekiz yaşındaki bir delikanlının laflarına bir asırdır nam salmış bir doktorun lafları karşısında inanamazlardı.

Yun Che kaşlarını buruşturdu, “Bu parazit tipi ‘Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazit’ diye bilinir. Bu parazit vücudun içerisine yerleşir ve olgunlaşmak için kalp kanıyla beslenir. Olgunlaştıktan sonra kalbin etrafındaki damarlarda yaşar ve kişinin yaşam gücünü tüketerek yaşamaya devam eder. Bu parazit çeşidi çok küçüktür fakat büyümek için inanılmaz bir şekilde yaşam gücü tüketir. Konağın yaşam gücünün yarıya yakını parazit tarafından tüketilebilir. Efendim sizin geçen yıllara nazaran bu denli zayıf düşmenizin ve aşırı şekilde yaşlanmanızın sebebi bu ruh kemirici ömür bağlayan parazitin sizin yaşam gücünüzün yarıya yakınını tüketmesinden kaynaklanmaktadır.

Cang Wanhe’nin vücudu eskisi gibi sakindi. Sonrasında bir şüphe izi gösterdi, “Eğer senin dediğin doğruysa, uzun zamandır süregelmiş ünün yanında tıp alanındaki tartışmasız üstünlüğü olan Gu Qiuhong tarafından yıllarca keşfedilmeyen bu korkunç parazitin benim vücuduma yerleşmesi imkansızdır. Eğer sen ilk tedavisinde keşfedemedi desen bu mümkün ve olağan bir şey fakat üç yıl boyunca, Gu Qiuhong beni defalarca tedavi ediyordu. Her severinde ısrarlıca keşfedememesi kati suretle ihtimali olmayan bir durumdur. Yun Che, bir yerlerde birşeyleri yanlış anlamış olamaz mısın?

Yun Che “Kesinlikle hayır!” diyerek tereddüt etmeden başını salladı. “İmkansız. Efendim bana inanmayacağınızdan kesinlikle emindim, öyleyse lütfen bana ispatlamam için bir şans verin Efendim. Bana göğsünüzün üzerindeki yarayı açmama izin veriniz.  Paraziti sizin gözünüzün önünde çıkartacağım.”

Cang Wahne aniden kaşlarını buruşturdu. Onun imparator vücudu ne kadar kıymetliydi? Küçük delikanlının vücudunu yarmasına nasıl izin verebilirdi? O bir şey demeden Lan Xueruo ağzını çoktan açmıştı, “Baba, ben genç Yun’a inanıyorum ve daha fazlası, ben onun karakterine inanıyorum. O sizin vücudunuza zarar verecek bir şeyi asla yapmayacaktır. Babanın rahatsızlığı başından beri hiç iyiye doğru gitmedi, Üstad Gu bile bir şey yapamadı. Genç kardeş Yun kayda değer bir değişim sağlayamasa bile en azından hiçbir zarara yol açmayacaktır.

İmparatorun vücudunda kesikler açmak gibi bir şey doğal olarak basit bir şey değildi. Fakat yine de Lan Xueruo, Cang Wanhe’yi tereddütsüz ikna etti. Bir yandan Lan iyi birşeylerin olması için umut ediyordu. Diğer taraftan, Yun Che’ye karşı ciddi bir güven besliyordu. Ağzını açar açmaz, Cang Wanhe’nin söylemek istedikleri çoktan söylemişti. Sonrasında başıyla yavaşça onayladı. “Tamam öyleyse… Bu yarayı kesip açsan da, gergin hissedip kendini suçlamana gerek yok.”

Yun Che başını salladı ve daha fazla konuşmadı. Cang Wanhe’nin göğsündeki kıyafetleri çıkardı. Kalbine yakın olan yerde bir inç kadar derin bir yara vardı. Bunca uzun zamandan sonra, yara yeterince kaybolmuştu. Yine de, kolaylıkla ayırt edilebiliyordu.

Yun Che parmaklarını ileri doğru uzattı ve parmak uçlarına doğru kaynak enerjisi verdi. Cang Wanhe’nin göğsünü kesmek üzereydi, onun hareketleri giderek yavaşladı çünkü biraz önce kendi kaynak enerjisini kilitleyen bir kaynak enerjisi olduğunu hissetti. Bu kaynak enerjisi oldukça iyi gizlenmişti, normal insanların onu fark etmesi çok zordu, ama Yun Che’nin sezgileri ne kadar keskindi? Sadece buda değil aynı zamanda bu kaynak enerjisi inanılmaz ötesi bir bilgi de içeriyordu, bu güç, en az gökyüzü kaynak aleminindi.

Ani bir şaşkınlıktan sonra, Yun Che sakinleşti. Nasıl olurda bir imparator onun tarafında olan onu korumak için uzmanlaşmış kişilere sahip olmaz. Fakat imparatora zarar vermeye çalışmıyordu, haliyle sonuçlarından korkma gibi bir durum söz konusu değildi. Parmağı Cang Wange’nin göğsünü keser kesmez doğrudan bir inç genişliğindeki yarayı açar ve kan aniden dışarı akar. Sonrasında Yun Che hızlıca öteki elini yaranın üstüne bastırdı. Dikkatice anka kuşunun enerjisinin içeri akmasına müsaade etti. Aniden ruh kemirici ömür bağlayan parazitin nerede saklandığını keşfetti.

Parazitler doğal olarak ateşten korkarlar, anka kuşu ateşide ateşlerin efendisiydi. Korkmuş olan parazit hemencecik aksi yöne doğru kaçmaya başladı, aktığı yön anka kuşu ateşinin tersi yönüydü ki bu yön yaranın olduğu yerdi.

“Dışarı çıkıyor”  dedi yavaşça Yun Che, gözlerini açarak.

Sesi kısıldıktan sonra, Cang Wanhe’nin vücudundaki yara anormal olarak titremeye başladı. Sonrasında yarım inç uzunluğunda ince altınımsı parazit bir solucan vücudunun yarısını dışarı çıkarttı ve parazitin vücudu şiddetlice kıpırdıyordu.

“Ah!!!”

Lan Xueruo çok korktuğu için birden çığlık attı. Yüzü tüm rengini kaybetti. Hatta İmparator Cang Wanhe’nin vücudu bile korkudan dili tutulmuş bir vaziyette kaskatı kesilmişti.

“Hareket etme!!”  Yun Che kükreyerek Lan Xueruo’nun, Cang Wanhe’nin ve gizemli kişinin tüm hareket ihtimallerini durdurdu. Hemen sol elini kaldırdı ve anka kuşu ateşini kullanarak altın rengi paraziti Cang Wanhe nin damarlarına girmeye zorladı. Sonra hemen kaynak enerjisini saldı, Cang Wanhe nin yarasını dağladı ve kanamayı durdurdu.

“Benim…benim bedenim de böyle bir şey mi varmış!” Cang Wanhe sakinmiş gibi görünüyordu fakat kaskatı olan vücudu hala korkmuş durumda olduğunu gösteriyordu.

“Küçük kardeş Yun… neden çıkarmadın o… o paraziti hatta onun geri babamın vücuduna geri soktun? Bu…bu açık bir şekilde senin tarafından çıkarılmıştı.” Lan Xueruo’nun küçük yüzü tamamen beyazdı. Kızlar genel olarak böyle beklenmedik olaylara karşı doğal bir korkma meyilline sahiptir. Dahası o şey hala Cang Wanhe’nin vücudunun içindeydi.

Yun che başına salladı ve cevap verdi : “Onu çıkarmak istemediğimden değil, onu çıkarmak imkansız. Eğer başka tür bir parazit olsaydı, ne kadar korkutucu olursa olsun, nereye yerleştiklerini bulduktan sonra onu oradan çıkarıp öldürmenin bir ihtimali olurdu. Fakat bu parazit türü… ‘Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazit’ diye bilinir. Sadece konağının yaşam gücünün çoğunu emmiyor aynı zamanda konağının kanını içerek onun hayatını kendi hayatı yapıyor ve bu yüzden ölüm ile yaşamı konağı ile paylaşmış olur. Diğer bir deyişe içinizde ki Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazit sizle aynı hayatı paylaşıyor efendim! Eğer siz ölürseniz oda ölür, aynı şekilde eğer o parazit ölürse sizde ölürsünüz!”

“Ahh!!” Lan Xueruo nun güzel gözleri kocaman açıldı ve titremeye başladı.

“Nn…ne? Dünya da bu tarz şeytani varlıklar da mı var?” Cang Wanhe’nin de yüzü öfkeyle kaplandı.

Yun Che konuşmaya devam etti, “ Aynı zamanda yaşamak için sizin yaşam gücünüze ihtiyacı var.Eğer sizin vücudunuzu terk ederse anında ölür. Ve hayatı boyunca sadece bir konağa sahip olabilir, hatta başka birinin vücuduna taşınmış olsa bile bir yararı olmaz. Bu yüzden bu Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazitler sizin vücudunuzdan çıkarılmamalı, aynı zamandan dikkatlice desteklenmeli. Yapacak başka bir şey yok, o yüzden bu parazitin konağın yaşam enerjisini sömürmesine izin verilmeli ve ölmemesi sağlanmalı.”

Yun Che duraksadı ve daha ciddi bir ses tonuyla söyledi. “Kıdemli Kız kardeş Xuero, Majesteleri,  şimdi söyleyeceklerim biraz acımasız olacak… Parazitik solucanların yaşam süreleri pek uzun değildir.Bildiğime göre, bu Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazitlerin ömrü en fazla beş yıldır.Ve majestelerinin bulunduğu süre çoktan üç seneyi geçti. İki yıl sonra bu Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazit ölecek, diğer bir deyişle… Majestelerinin iki yıllık ömrü kaldı.”

“Nasıl böyle olur… Nasıl böyle olur…” Lan Xueruo ağzını kapadı ve sessizce ağladı.

Cang Wanhe nefes nefese kalmıştı. Bedeninin içinde ki parazit ve Yun Che’nin sözleri,  aklını tamamen bir kaos durumuna soktu, o kadar fazla ki bu durumun terörü onu ele geçirdi. Derin bir sesle konuştu: “ Kim…Kim bana böyle şeytani bir paraziti enjekte etti! Onu kesinlikle bulacağım… ve bedenini on binlerce parçaya ayıracağım!”

Yun Che nin bakşı Cang Wanhe ye odaklandı ve söyledi, “ Eğer majesteleri vücuduna kimin bu paraziti yerleştirdiğini öğrenmek istiyorsa, şuan kim olduğunu bilebilir.”

Cang Wanhe’nin bedeni sarsıldı. Hemen aceleyle sordu, Yun Che, bunu yapanın kim olduğunu biliyor musun yoksa?

“Bilmiyorum ama majesteleri kesinlikle biliyor.” Yun Che sakince söyledi, “ Bu tarz Ruh Kemirici Ömür Bağlayan Parazitlerin vücudun içine yerleştirilebilir ve büyüyebilmek için konağının kalbinin kanını içmesi lazımdır. Bir kimsenin kalbinin kanı ise kişinin kalbinin yakınlarında ki bölgelerde bulunur. Bu yüzden eğer biri bu paraziti bir insanın vücuduna yerleştirmek istiyorsa o zaman o kişinin kalbinin yakınında ki bir bölgeyi kesmesi sonra da bu paraziti içeri koyması gerekir. Bu parazit bir kimsenin bacağında yada içerek vücuda içilerek alınmasıyla büyüyemez, buna vücudunun diğer yerleri de dahil. Majestelerinin tüm yapması gereken göğsünüzü kesip bu yara izine sebep olan kişiyi hatırlamak. O zaman kimin bu paraziti sizin vücudunuza yerleştirdiğini öğrenebilirsiniz.

Yun Che’nin sözleri çıktığı anda, Cang Wanhe ve Lan Xueruo’nun ifadeleri tamamen şoka dönüştü.

“İm… İmkansız! Paraziti yerleştiren kişi Üstat Gu olamaz. Üstat tüm kalbiyle bu yıllarda babamla ilgilendi: onun babamla olan ilişkisi her zaman çok iyiydi… O olamaz! Kesinlikle babamı incitmek için hiçbir sebebi yok.”  Lan Xueruonun ifadesi tamamen şokla kaplanmıştı… Babasının göğsünü üç sene açan kişiyi biliyordu, o Medikal aziz olan Gu Qiuhong’tu. O zaman Cang Wanhe ciddi bir şekilde üşütmüştü ve Gu Qiuhong ta soğuk algınlığının çok ciddi olduğunu ve göğsünden biraz kan akıtması gerektiğini söylemişti…

Fakat Lan Xueruo gençti , Medikal Azize karşı derinden saygı, hürmet ve şükran besliyordu. O bir an için bile bu kişi ile bu paraziti birilerinin vücuduna yerleştirecek kadar şeytani olan bir insan arasında bir bağlantı bile kuramıyordu.