Bölüm 195: Dönüş

avatar
14384 36

Against The God - Bölüm 195: Dönüş


 

"Fen Juechen, Yanan Cennet Klanından ve ayrıca onların Clan Liderinin oğlu. Eğer o Mavi Rüzgar Kaynak Sarayını temsil ederek turnuvada yarışırsa hiç şüphesiz eleştirileceğiz. Ayrıca o ilk yüze girse ve Fen Juebi'yi yense bile kimse onu Mavi Rüzgar Kaynak Sarayını temsil eden biri olarak saymayacak ve Sarayımızın sıralamasını kabul etmeyecek. Bunun yerine bizimle alay edecekler. Babam bundan kesinlikle herhangi bir gurur hissetmeyecek....Ne düşünüyorsun Saray Şefi Qin?" Cang Yue sakince konuştu.

 

"Söylediğiniz şey kesinlikle doğru Prenses. Bu bize büyük ölçüde eleştiri ve alay getirecek." Qin Wushang başıyla onayladı ve çaresizce devam etti. "Ancak Fen Juechen'in bizim Kaynak Sarayımıza katılmasının tek nedeni bu seneki Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasına katılmak. O utancının intikamını almak için Fen Juebi'den daha yüksek bir sıralamaya sahip olmak istiyor. Bu noktada üçüncü prens de daha önce talimat verdi. Ayrıca o gerçekten bir Kaynak Sarayı öğrencisi. Eğer onu atarsak korkarım ki..."

 

"Madem durum böyle o zaman bırakalım öyle olsun. Ben babama açıklarım." Cang Yue isim listesini yanına aldı ve cevapladı. Ses tonu sanki bu seneki turnuvanın isim listesi ile hiç ilgilenmiyormuş gibi sıradan ve zayıftı.

 

Cang Yue'nin tepkisi Qin Wushang'ın yeniden iç çekmesine neden oldu. Başıyla selam verdi ve konuştu. Her şey Prensesin istediği gibi olacak. Turnuvaya sadece üç gün var. Yarın sabah mı yola çıkacağız? Size hangi zaman daha uygun Prenses?"

 

"Bana mı?" Cang Yue kafasını salladı ve keyifsiz bir şekilde cevapladı. "Ben bunu sana daha önceden haber vermeyi unuttum Saray Şefi Qin. Ben bu seneki Mavi Rüzgar Sırama Turnuvasına katılmayacağım. Saray Şefi Qin Ve Saray Şefi Dongfang'tan bu seferki takımı götürmesini istiyorum."

 

"Ahhh?  Bu...." Saray Şefi Qin her ne kadar Cang Yue'nin davranışlarından onun kararını tahmin edebiliyor olsa da bu soğuk sözleri onun ağzından duymak yine de kalbini sıkıştırdı. Karanlık bir ifade ile devam etti. "Ama Prenses, Saray Şefi Dongfang'i bulmak her zaman zor olmuştur. Majesteleri hastalandığından beri o sarayda nadiren kalır. Bir yıldan daha uzun süre önce o bir tur atmak için Saray'dan ayrıldı ve o zamandan beri bir daha kimse onu göremedi. Ses İletişim Tılsımları bile onunla iletişime geçemedi."

 

(Ç.N: Ohh adam rahat gez dolaş :D )

 

"Ayrıca Saray Şefi Dongfang zamanında geri gelebilse bile benim ve onun takımı götürmemiz fazlasıyla uygunsuz olur. Mavi Rüzgar ıralama Turnuvası ülkenin en prestijli turnuvası ve dünyadaki en üst düzey 10 tarikattan biri tarafından düzenleniyor. Oraya katılanların statüleri en az Tarikat Büyükleri seviyesinde. Bizzat takımlarını getiren Tarikat Liderleri bile var. Bizim Sarayımızın takımını her zaman bir prens yada prenses getirmiştir. Eğer bu sefer bir Saray Şefi yollarsak bu diğer tarikatların bizim hakkımızda onları küçümsediğimizi düşünmelerine neden olacak. Cennetsel Kılıç Villası bize karşı garez bile besleyebilir."

 

"Majestelerinin bedeni iyi değil ve etrafta hareket edemiyor. Prenslerin hepsi güç için savaş veriyor ve bu yüzünden bu mesele ile ilgilenmiyorlar. Bu nedenle bunu sadece sizden isteyebiliriz Prenses. Üç yıl önce bizim Mavi Rüzgar Kaynak Sarayımız sadece 223. Oldu ama sizin zarif tavrınız tüm izleyicileri sersemletti ve bizim acınası sonucumuzu gölgede bıraktı. Bu sefer bizim yeniden size sıkıntı çıkarmaktan başka seçeneğimiz yok. Aksi halde....ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum."

 

Önceki birkaç Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvası sırasında Mavi Rüzgar İmparatoru bizzat turnuvaya katılacak takımı götürmüştü. Ama şimdi o hastaydı ve bunu yapamıyordu. Ailenin içindeki güç mücadelesine rağmen prenslerin hepsi bu etkinliğin önemini biliyorlardı. Ancak Sarayın sonuçları her zaman acınası oluyordu ve Cennetsel Kılıç Villasına gitmek onların sadece utanmasına sebep olacaktı. Bu nedenle hiç biri oraya gitmek istemiyordu. Bu yüzden üç sene önce Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasına takımı Cang Yue götürmüştü.

 

Bu yılki durum da üç sene önceki gibiydi. Qin Wushang güvenebileceği tek kişinin Cang Yue olduğunu biliyordu.

 

Yun Che'nin meselesi Cang Yue'nin çoktan kederli ve harap olmasına sebep olmuştu. Mutlak bir umutsuzluk hissettiği birkaç sefer bile olmuştu. O gerçekten artık Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvası ile ilgili hiçbir şeyle ilgilenmek istemiyordu. Ancak Qin Wushang'ın söylediklerini duyunca Cang Yue başka bir seçeneği olmadığını anladı. İmparatorluk ailesinin itibarını ve Cennetsel Kılıç Villası ile arasındaki ilişkiyi göz önüne aldı ve ardından hafifçe başıyla onaylayıp gözlerini kapadı. "Biliyorum.....Uçan kaynak canavarlarını hazırlayın. Yarın sabah yola çıkıyoruz."

 

"Peki." Qin Wushang sonunda derin bir rahatlama nefesi aldı.

 

——————————————————

 

Diğer sabah, Mavi Rüzgar Kaynak Sarayı, İç Saray.

 

Gökyüzü hala parlaktı ve İç Sarayın içi sessizdi. Her ne kadar hala erken olsa da öğrencilerin çoğu çoktan Kaynak Toplama Kulesine girmişti. İç Sarayd öğrenciler genelde uyanır ve güneş doğmadan önce Kaynak Toplama Kulesine girerlerdi. Bazıları kulenin içinde birkaç gün ve gece bile kalıyordu. Kulenin içinde geçirdikleri her saniye onlar için son derece değerliydi ve öğrenciler bu zamanı boşa harcamaya cüret etmiyorlardı. Mavi Rüzgar Kaynak Sarayından ayrıldıktan sonra onlar için bir daha bu kuleye tekrar girmek neredeyse imkansızdı.

 

Yüce Kaynak Salonunun önünde üç tane Dev Kar Kartalı görkemli bir şekilde duruyordu ve her biri hafif soğuk bir aura yayıyordu. Dev Kar Kartallarının hızıyla birlikte onlar bir günde birkaç bin kilometre yolculuk edebilirlerdi. Cennetsel Kılıç Villasına ulaşmaları en fazla 2 günlerini alacaktı. Dev Kar Kartallarının yanında Qin Wushang bekliyordu. Onun yanında yaklaşık 20 yaşlarında gözüken iki İç Saray öğrencisi vardı. Onlar sıradan gözüküyorlardı ama gözlerinde kibir belirtisi vardı. Onlar birbirlerine açıkça düşmanlık belirtisi ile bakıyorlardı.

 

Onlar İç Sarayın ikinci ve üçüncü sıradaki öğrencileri Fen Bufan ve Fang Feilong'du. Her ne kadar ikisi de 20 yaşında olsalarda onlar Kaynak Sarayındaki tüm öğrencilerin idolleriydi. Tüm Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehri bile onları biliyor ve onları dâhiler olarak tanıyordu. Ayrıca Üçüncü prens ve Veliaht prens de onlara iyilik yapmıştı ve insanlar onlardan gelecekte büyük güç sahibi olmalarını bekliyorlardı. Böyle başarılara bu kadar genç bir yaşta yapmak şehirdeki gençlerin %99unu kıskandırıyordu. Bu doğal olarak onların egolarını yükseltiyor ve onları kibirli yapıyordu.

 

Onlar sırasıyla veliaht prens ve üçüncü prense sadakat sözü verdiklerinden dolayı doğal olarak ateş ve su gibi uyumsuzlardı. Sadece birbirlerine düşmanlıkla bakmıyorlardı ayrıca sözleri de tamamen hakaret ve alay ile doluydu:

 

Sonunda, Cang Yue geldi. O özel bir şey giymiyordu ve makyaj yapmamıştı. Ayrıca yanında birini getirmemiş ve yalnız gelmişti.

 

Qin Wushang aceleyle ilerledi: "Günaydın Ekselansları. Prenses, siz.....Neden yalnızsınız? Neden sizi koruyacak birisi yok?"

 

Cang Yue zorla gülümsedi ve kafasını salladı. "Gerek yok. Cennetsel Kılıç Villasna giderken çok kişi olmasındansa az kişi olması daha iyidir. Ayrıca siz buradasını Saray Şefi Qin....Bunlar Feng Bufan ve Fang Feilong değiller mi?"

 

Feng Bufan ve Fang Feilong prensesi karşılamak için öne çıktılar. Her ne kadar onlar nazik olsalarda asillerle karşılaşan halkın genelde sahip olduğu korku ve gerginliğe sahip değillerdi. Veliaht prens ve Üçüncü Prensi takip ettikten sonra Mavi Rüzgar Prensesinin güç mücadelesi için çok az ağırlığa sahip olduğunu biliyorlardı. Onun bir etkisi yoktu ve sadece prenses unvanını taşıyordu. Belki de onun tek etkisi Kaynak Sarayındaydı. Şu anki imparator öldükten sonra üçüncü prens ve veliaht prens arasındaki güç mücadelesi sonuçlanacaktı. Eğer o Yanan Cennet Klanı tarafından isteniyor olmasaydı Cang Lin ya da Cang Shuo yarar elde etmek için kesinlikle onu pazarlık malzemesi için kullanacaklardı.

 

"Fen Juechen nerede?" Cang Yue çevresine baktı ve sordu.

 

Qin Wushang çaresizce kafasını salladı. "Dün Fen Juechen'i bilgilendirdim. Ancak biz bir saattir bekliyor olmamıza rağmen o henüz gelmedi.  Fen Juechen büyük ölçüde kibirli ve insanları beklemiyor. Belki de o sabahın sonuna doğru gelecektir. Onun dışındaki her şey çoktan hazırlandı. Prenses içiniz rahat olsun."

 

"Saray Şefi Qin her şeyi bizzat ayarladı. Tabi ki endişelenmiyorum." Cang Yue serinkanlı bir şekilde cevapladı. "Madem durum bu o zaman biraz daha bekleyelim. Eğer sabahın sonunda hala gelmemiş olursa daha fazla beklememize gerek yok."

 

Cang Yue Saraylarını turnuvada Fen Juechen'in temsil etmesini istemiyordu. Doğal olarak ona karşı fazla sabrı yoktu.

 

"Peki." Qin Wushang saygıyla cevapladı. Ancak o, Fen Juechen'in sabahın sonunda geleceğine emindi. Çünkü o, Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasında Fen Juebi'yi yenmek için yorulmak bilmeden çalışıyordu. Turnuvanın başlamasına yarım yıl varken şiddetli bir şekilde Kaynak Toplama Kulesinde çalışmaya başlamıştı. O çıldırmış gibi her gün kaynak gücünü ve kaynak sanatlarını geliştirmek için çalışıyordu. Taş çatlasa 1 yıl içinde o 1.seviye Ruhsal Kaynak Aleminden 5.Seviye Ruhsal Kaynak Alemine geçmişti....Böyle vahşi bir gelişim Qin Wushang'ı bile kıskandırmıştı. O ayrıca yetenek açısından Fen Juechen'in Fen Juebi'ye kaybetmediğini hatta onu büyük ölçüde geçtiğini düşünüyordu!

 

Onlar konuşurken bir figür rahat bir yürüyüşle iç sarayın girişinde belirdi.

 

"Oh, görünüşe göre Fen Juechen burada." Çok uzakta olan figür Qin Wushang'ın hafifçe dikkatini çekerken Prenses Cang Yue ile konuştu. Ama anında kaşlarını çattı ve yüzünde derin bir şok ortaya çıktı.

 

Bu figür yaklaşırken o daha ne görebildi. O 17-18 yaşlarında yolculuğu sırasında kirlenmiş basit beyaz bir gömlek giyen biriydi. O sanki gece boyunca koşmuş gibi görünüyordu. Herhangi bir kibir vermiyordu  —— en azından Fen Juechen'in sahip olduğu kibir türünden bir kibire sahip değildi. Zeki bakışlı temiz ve beyaz yüzü herhangi bir kaynak uygulayıcısının zorba auraya sahip değildi ve daha çok kötü ya da tatsız şeylerden uzak tutulmuş genç bir adama benziyordu.

 

Bu kişi Fen Jeuchen değildi.

 

O geri gelmek için gece gündüz koşan Yun Che idi.

 

Ölümün Çölünün merkezinden çıkması Yun Che'nin 11 gününü almıştı. Bu 11 günde her adımı özellikle Gökyüzü Kaynak Canavarları ve Yeryüzü Kaynak Canavarlarının bölgelerinin içinde olmak üzere tehlikeliydi. Her adımını dikkatlice ve zor bir şekilde atmıştı. O en az yüz kez ölümcül tehlike ile karşılaşmıştı. Ancak hepsinden kurtulmuştu. Bu şekilde sadece Gerçek Kaynak Alemindeki gücüyle Gökyüzü Kaynak Canavarlarının bölgesinin yarısından ve Ölümün Çölünden kaçmayı başarmıştı. Ardından gece gündüz koşmuş ve 6. günde sonunda Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine gelmişti.

 

Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine geri dönünce ilk gördüğü kişi Qin Wuyou idi...Ve Qin Wuyou'nun onu gördüğünde ki ifadesi günün ortasında bir hayalet görmüş gibiydi. O Ölümün Çölüne girdiğinin çoktan duyulduğunu ve bir çok kişinin onun öldüğünü düşündüğünü anlamıştı.

 

Daha sonra Qin Wuyou'dan Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasına gidecek takımın Cennetsel Kılıç Villasına doğru yola çıkmak üzere olduklarını duydu. Bu nedenle Qin Wuyou'dan ayrıldı ve en yüksek hızıyla saraya koştu.

 

O geldiğinde sersemlemiş Qin Wushang ve Cang Yue'yi gördü.

 

"Saray Şefi Qin, Kıdemli Kız Kardeş uzun zaman oldu....Ben döndüm." Yun Che onların önünde durdu ve gülümseyerek konuştu.

-------ÇEVİRMEN NOTU---------

Yun Che'yi görenler nasıl tepkiler verecek? Yun Che neler yapacak? Fen Juechen ne zaman gelecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın ve öğrenin...

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr