Cennetsel Kaynak Hazinelerinin bir numarası!
Bir ölümlümün elinde bile Tanrıları katledebilir ve Cenneti cezalandırabilir!
Bu Atalardan Kalma Cenneti Cezalandıran Kılıç ile ilgili her açıklama birisinin derinlemesine bir duygu hissetmesine neden olabilirdi. Bu efsanevi derecede güçlü ama normalde var olmaması gereken bir şeydi.
Diğer bir Cennetsel Kaynak Hazinesi olan Gökyüzü Zehir Sedefinin gücü hakkında Yun Che daha net olamazdı. Yanındaki Gökyüzü Zehir Sedefi ile birlikte Yun Che 7 yıl boyunca Masmavi Bulut Kıtasında dolaşmış ve kendinden daha güçlü uzmanları sadece ortalamadan biraz yüksek bir gücü olmasına rağmen öldürebilmişti. Gökyüzü Zehir Sedefinin ana özelliğinin yıkım olmamasına rağmen o yine de korkutucuydu bu yüzden en yüksek sıralamada bulunan Atalardan Kalma Cenneti Cezalandıran Kılıç kesinlikle hayal edilemeyecek bir şey olmalıydı.
(Ç.N: Acaba nasıl bir kılıç ?)
Sıradan bir insanın elinde Tanrıları katletmesi ve Cenneti cezalandırması abartı olabilirdi ama gücü hiç şüphesiz aşırıydı!
"Neden bu kılıcı bulmamı istiyorsun?" Yun Che şokun ortasında sordu.
"Çünkü...." İlkel Gök Mavisi Ejderhanın sesi aniden hüzünlendi. "Çünkü benim kızım Atalardan Kalma Cenneti Cezalandıran Kılıcın içinde mühürlü. Bedeni ve ruhu o kılıcın içinde mühürlü!"
Yun Che: Kızın....mı?"
Jasmine: “… !!”
"Tanrıların düşüşünden sonra Atalardan Kalma Cenneti Cezalandıran Kılıcı bir daha asla ortaya çıkmadı. Ben onun bulunmasını istiyorum ama aynı zamanda bulunmasından korkuyorum. Çünkü eğer asla bulunmazsa kızım sonsuza kadar kılıcın içinde mühürlenecek ve sonsuz bir karanlık ile yalnızlığa mahkum olacak... Eğer Atalardan Kalma Cenneti Cezalandıran Kılıcını elde eden kişi açgözlü ve kötüyse kılıcın mührünü bozduktan sonra kızım o kişinin oyuncağı haline gelecek....Sonuçta benim kızım Ejderha Tanrısının saf soyundan!"
"O zaman kılıcı bulmamı istemenin sebebi..."
İlkel Gök Mavisi Ejderha ağır bir şekilde yanıtladı. "Ben senin karakterine inanıyorum. Sen dürüst birisin. Kılıç senin elinde olursa kızımın kurtulacağına inanıyorum."
Yun Che kendini küçümseyerek güldü. "İlkel Gök Mavisi Ejderha senin isteğini reddetmek istemiyorum ama....beni gözünde büyütüyorsun. Senin bahsettiğin yer benim asla duymadığım ve nerede olduğunu bilmediğim bir yer. Sana göre orası en üst seviyede olan bir yer ve orada sayısız nesillerdir Gerçek Tanrıların çeşitli yetenekler miras almış insanlar yaşıyor. Ben sadece Gerçek Kaynak Aleminde olan küçük bir uygulayıcıyım. Senin konuştuğun yerin seviyesi benim çok uzağımda. Ben Mavi Rüzgar İmparatorluğundan çıkmaya yeteneğimin olup olmadığını bile bilmiyorum. Senin konuştuğun yere ulaşmak için basitçe ihtimalim bile yok."
"Anlıyorum." İlkel Gök Mavisi Ejderha nazikçe konuştu. "Benim istediğim istek cennete çıkmak kadar zor. Sana bunu yaptırmaya hakkım yok. Ben sadece eğer bir gün Tanrıların Alemine gidersen o kılıca bakmanı umuyorum. Eğer hayatında oraya hiç adım atmazsan o zaman benim bu isteğimi sonsuza kadar unutabilirsin."
İlkel Gök Mavisi Ejderhanın bu şok edici isteği istemesinin nedeni Jasmine'nin varlığıydı. Jasmine olmadan Yun Che'nin o dünya ile karşılaşma şansı yoktu. O belki de hayatı boyunca o dünyanın varlığını bilmeyecekti. Ancak Jasmine'nin hayatı şu anda ona bağlıydı ve Yun Che'nin tanrısal yetenekleri de Jasmine sayesindeydi. Bu nedenle Yun Che'nin o dünyaya girme olasılığı artık reddedilemezdi.
İlkel Gök Mavisi Ejderha bu kadar şey söylediği için Yun Che doğal olarak daha fazla şey söyleyemedi. İçtenlikle başıyla onayladı ve cevapladı. "Pekala, ben demin söylediğin tüm sözleri hatırlayacağım. Eğer bir gün o yere ulaşırsam kesinlikle o kılıcı bulmayı deneyeceğim....Eğer bulursam mührü bozacak ve kızının yeniden gün ışığı görmesini sağlayacak bir yol bulmayı deneyeceğim."
"...Senin sesin gerçekten samimi ve ruhunda en ufak bir titreme yok. Doğru kişiyi seçtiğim açık. Sözün için teşekkür ederim." İlkel Gök Mavisi Ejderha memnun bir şekilde konuştu. "Benim Ejderha Tanrısı klanım asla başkasına bir iyilik borçlanmaz. Ben bunu sana bir ödül vermeden yaptırmayacağım....Benim bu kalan ruhum Ejderha Tanrısının kalan kanının birazına bağlı. Bu kalan ruhum en fazla üç yıl içinde yok olacak. Bu ayrıca benim son kalan ruhum. Benim diğer yerlere bıraktığım ruhlarımın hepsi yeteneklerini verdikten sonra yok oldu. Ben her şeyi sana bırakmak istiyorum ama senin gücün bunun için çok zayıf. Her ne kadar Hiddet Tanrısı ve Kötülük Tanrısı'nın tanrısal güçleri senin bedenini korusa da benim gücümü devralamazsın."
"Ben seni üç yıl boyunca bekleyeceğim. Eğer üç yıl içinde Yeryüzü Kaynak Alemine ulaşırsan beni bulmak için buraya geri dön. Ben sana benim 'Ejderha Tanrısı İliği' ve 'Ejderha Tanrısı Ruhu'mun son parçasını vereceğim!"
"Ancak seni sadece üç yıl bekleyebilirim. Üç yıldan sonra her şeyim geride pişmanlıktan başka bir şey kalmayana dek yok olacak."
Ejderha Tanrısı İliği, Ejderha Tanrısı Ruhu....Bunlar ne olursa olsun 'Ejderha Tanrısı' sözü içerdikleri için Ejderha Tanrısının bedeninden düşmüş tek bir tüy olsalar ile kesinlikle güçlü şeylerdi. Yun Che bu tür bir çekiciliğe karşı koyamadı. "Pekala! Üç yıl içinde....hayır! İki yıl içinde Yeryüzü Kaynak Alemine ulaşacağım! O zaman geldiğinde kesinlikle seni bulmaya geleceğim."
"Haha, güzel...Güzel."
İlkel Gök Mavisi Ejderha memnuniyetle kabul etti. Ardından gök mavisi gözleri havada süzüldü ve yavaşça kayboldu.
Yun Che'nin çevresindeki karanlık çevre hızlıca dağıldı ve loş bir ışık ortaya çıktı. Yun Che etrafına baktı ve Ölümün Çölünün merkezindeki karanlık mağaranın içine geri döndüğünü fark etti.
"Ayrılmanın zamanı geldi. Söylediğim şeyi unutma. Yeryüzü Kaynak Alemine ulaştığında beni bulmak için kesinlikle geri gelmelisin. Bunu senin için yapmıyorum bunu kızım biraz daha umuda sahip olsun diye yapıyorum."
"İçin rahat olsun. Bu kadar büyük faydaları unutmayacağım." Yun Che yanıtladı.
"Senin şimdi ki planın daha önce bahsettiğin yere geri dönmek mi?"
Yun Che mağaranın çıkışına baktı ve bedeninde şu an bulunan gücü hissetti. Sıkıca yumruğunu sıktıktan sonra ciddi bir şekilde konuştu. "Şimdi yapacağım şey açıkça Ölümün Çölünün merkezinden canlı olarak çıkmak!"
Ölümün Çölünün merkezi Gökyüzü Kaynak Canavarlarının bölgesiydi. İleride Yeryüzü Kaynak Canavarlarının Bölgesi vardı. Yun Che oraya geldiğinde Chu Yuechan'ın koruması altındaydı ama şimdi yalnızdı. Şu anki Yun Che için bu iki bölge kıyaslanamayacak kadar korkunçtu ve her adımıyla ölümcül bir bölgeye basacaktı.
Onun için Ölümün Çölünden ayrılmak Ejderha Tanrısının Testi kadar zordu. Ama bu onu korkutmuyordu. Kaynak gücü son 7 günde 6 seviye artmıştı ve kaynak gücünü stabilize etmesi için büyük miktarda savaşa ihtiyacı vardı.
"Sana iyi yolculuklar dilerim."
Yun Che sırıttı ve başıyla onayladı. İlkel Gök Mavisi Ejderha ile vedalaştıktan sonra mağaranın girişeine doğru ilerledi ve tehlike dolu Ölümün Çölüne girdi...
Zaman yavaşça aktı. Fark etmeden Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasının tarihi giderek yaklaştı.
Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvası şimdi 3 senede bir yapılsa da daha önceleri 10 senede bir kere yapılıyordu. Her ne kadar turnuvanın sıklığı artsa da çeşitli büyük tarikatlar onun önemini eskisinden daha az görmedi.
Sıralama Turnuvasının sonucu tarikatların seviyesini belirliyordu. Birisi gücünü kanıtlamak için Sıralama Turnuvasında iyi bir pozisyonda olması gerekiyordu. Daha önce bilinmeyen bir tarikat bile eğer olağanüstü bir performans yaparak ilk 100 içine girerse tek gecede ünleniyordu. Bu ünlenen tarikatın öğrencisi olmak isteyen kişi sayısı da hayal edilemeyecek kadar artıyordu.
Zaten tepede yer alan tarikatlar için iyi bir sıralama kıyaslanamayacak kadar önemliydi çünkü bu onların sıradaki üç sene boyunca ki prestijlerine ve pozisyonlarına kadar veriyordu.
(Ç.N: 1. Zaten belli uğraşmaya gerek yok. F5 Tarikatının Şube Tarikatı bile bu turnuvaya girse 1. olur hıh :D )
( Tabi, kadim güç "magnificent ego's ghost’’ Bilbo buna sahip olabilseydi Smaug’u tek parmak işaretiyle doğrayıp parçalayabilirdi.) Useeless bu kadim gücün kutsaması altında korkun ondan zuhahahazhahz ))
Ve sıralama büyük tarikatların Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasını önemsemelerinin nedeninin sadece bir bölümüydü. Diğer bölümü: İlk olarak turnuva da ilk ona girenlerin ödülleri olağanüstüydü. Özellikle ilk üçe girenlerin ödülleri 4 Büyük Kutsal Bölgeden biri olan Kudretli Cennetse Kılıç Bölgesinden geliyordu. Bunlar paranın satın alamayacağı hatta Mavi Rüzgar İmparatorluğunun en büyük tarikatlarının bile çıkaramayacağı hazinelerdi! İkinci olarak ilk 10a giren tarikatlar sadece 3 yılda bir kere açılan "Cennet Havzası Gizli Bölgesi'ni keşfetme hakkına sahip oluyorlardı.
Tüm tarikatlar için bu "Cennet Havzası Gizli Bölgesi' en önemli şeydi.
Mavi Rüzgar Sıralam Turnuvasının sıklığının artarak 3 yılda bir kere yapılmasının nedeni "Cennet Havzası Gizli Bölgesi''nin açılma sıklığının 10 yılda 1 kereden 5 yılda bir kereye ve ardından 3 yılda 1 kereye yükseltilmesiydi.
Şu ana kadar kimse "Cennet Havzası Gizli Bölgesi'nin nereden geldiğini bilmese de orasının Mavi Rüzgar İmparatorluğuna bilinmeyen bir nedenden gelen kaynak gücü en az Egemen Kaynak Aleminde olan süper güçlü bir uygulayıcı tarafından açılmış bir bölge olduğu hakkında söylentiler vardı. Ne olursa olsun gerçek kökeni önemli değildi. Önemli olan orasının içinde sayısız hazinenin gizli olduğuydu. İçeri giren tüm öğrenciler bir hazine ile geri dönüyordu. Ayrıca bu "Cennet Havzası Gizli Bölgesi' bir çok defa açılsa da kimse onun sınırlarını görememişti. Bir çok kişi oranın içindeki en büyük hazinenin hala keşfedilemediğine inanıyordu.
Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasının tarihi giderek yaklaşırken çeşitli üst düzey tarikatlar gizli hazırlıklar içinde yoğun bir şekilde meşgullerdi.
Mavi Rüzgar Kaynak Sarayı da aynı şekildeydi. Çeşitli nedenlerden dolayı bu seferki hazırlıklar özellikle geç ve aceleciydi. Turnuvanın başlangıcına sadece 3 gün kala bir çok tarikat çoktan Cennetsel Kılıç Villasına doğru yola çıkmıştı. Buna rağmen Mavi Rüzgar Kaynak Sarayı hala turnuvaya katılacak katılımcıları seçme aşamasındaydı.
Cang Yue'nin isteğine uygun olarak bir ay önce yapılması gereken İç Saray Seçim Yarışması başlamadan yarım ay ertelenmişti.
Sadece bu akşam katılımcılar sonunda seçilmişti. Hızlı adımlar ile birlikte Qin Wushang bizzat Kraliyet Sarayından ayrılarak sonuçları haber vermek için Cang Yue'nin yanına gitti.
"Prenses, İç Saray Seçim Yarışması sonuçlandı. Beklendiği gibi ilk üç sıradaki kişiler İç Saray'ın Cennetsel Kaynak Sıralamasındalar."
Cang Yue sakin bir şekilde Qin Wushang'ın teslim ettiği isim listesini aldı ama Qin Wushang onun sakinliğinin altındaki sıkıntıyı hissedebildi....Sanki onun kalbi ölmüş gibiydi. O kalbinde uzun bir iç çekti. Sadece iç çekebiliyordu. Yun Che kaynak gücü üzerine sadece şok edici bir doğuştan gelen yeteneğe değil ayrıca Fen Juecheng'i sıkıca reddeden Mavi Ay Prensesini kendi kalbini öldürecek kadar kötü bir duruma sokabilecek düzeyde derinlemesine aşık edebilecek bir tür şeytani güce sahipmiş gibiydi.
Fang Feilong, 2.Seviye Ruhsal Kaynak Alemi; Fen Bufan, 3.Seviye Ruhsal Kaynak Alemi; Fen Juechen, 5.Seviye Ruhsal Kaynak Alemi...." Cang Yue usulca isim listesindeki isimleri okudu. Biraz dalgın bir şekilde sordu. "Yani onlar İç Saray'ın Cennetsel Kaynak Sıralamasında ki ilk üç. Eğer doğru hatırlıyorsam 8 ay önce saraya döndüğümde Fang Feilong ve Feng Bufan zaten 20 yaşındaydı. Onlar yaş limitini geçiyor mu?"
"Ekselansları bu konuda rahat olabilir. Fang Feilong ve Feng Budan 21 yaşına girmekten bir ay uzaktalar ve bu nedenle ikisi de 20 yaşlık yaş sınırının içinde. Ben onların kemik yaşlarını test etmek için Kaynak Değerlendirme Taşı bile kullandım ve o ikisininde hala 20 yaşında olduğunu gösterdi." Qin Wusjang saygılı bir şekilde konuştu.
-------ÇEVİRMEN NOTU--------
Bu bölüm de geldi ve artık Useless bu hafta kendine tatil vererek pazartesi issth başlar :D
Yun Che nerede? Seçimlere yetişebilecek mi? Turnuvaya kimler katılacak? Yun Che neler yapacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..