Bölüm 282: Büyük Rahatsızlık (2)

avatar
15754 32

Against The God - Bölüm 282: Büyük Rahatsızlık (2)


 

 Büyükanne Jiumu gibi biri için böyle bir şey daha basit olamazdı ve bu mesele için ondan şüphe duymak onun tıbbi bilgisi ve haysiyetine yapılmış büyük bir hakaretti. O daha fazla konuşarak canını sıkmadı ve bastonundan destek alarak dışarı çıkarken arkasında şaşkına dönmüş Chu Yueli ve Ling Yuefeng'i bıraktı.

 

"İmkansız. Kesinlikle imkansız. Nasıl ablam.....Ah? Abla.....sen....uyanıksın!"

 

Chu Yueli panik içinde yatağın üstünde biraz önce çoktan gözlerini açmış olan Chu Yuechan'ı aniden gördü. Aceleyle yatağın yanına koştu ve sordu. "Abla iyi misin? Bir yerin acıyor mu....Demin Büyükanne Jiumu senin.....hamile olduğunu söyledi...."

 

Chu Yueli'nin sözlerinin karşısında Chu Yuechan'ın ürkmüş bir bakışı vardı ve tamamen tepkisizdi. Büyükanne Jiumu onun nabzına baktığında o çoktan uyanmıştı ve konuşulan her şeyi duymuştu. Şaşkınlık içinde elini yavaşça uzattı ve usulca alt karnına koydu.

 

Bu eylem neredeyse her kadının hamile olduklarını öğrendiklerinde bilinçsizce yapacakları bir şeydi.

 

Onun balkışları ve hareketi hamileliğini inkar edilemeyecek bir şekilde açıkça sözsüz olarak onaylıyordu. Chu Yueli'nin başında sanki yıldırım çarpmış gibi bir uğuldama sesi yankılandı. Ling Yuefeng doğrudan geriye doğru sendeledi. Sanki güneşli bir günde yıldırım çarpış gibi tüm bedeni sallandı.

 

"Abla....sen...." Chu Yueli'nin tamamen nefesi kesilmişti. Chu Yuechan'ın alt karnındaki elini görünce neredeyse kalbi göğsünden fırlıyordu.

 

"Bana bir şey sorma!" Chu Yuechan kıyaslanamayacak kadar soğuk sesiyle birlikte derinden nefes aldı. "Hemen buradan ayrılıp Donmuş Bulut Asgard'a dönüyoruz."

 

"Tamam.....Tamam!" Son derece kafası karışmış Chu Yueli sadece başıyla onayladı.

 

"Donmuş Güzelliğin Perisi....sen.....karnında ki çocuk kime ait......taşıdığın çocuk kimin!" Ling Yuefeng nefes nefese aynı soruyu tekrarlarken kalbi açıkça tepetaklak olmuştu. Büyükanne Jiumu'nun tıbbi alandaki deneyimlerine göre onun böyle bir şeyde hata yapabilmesinin olasılığı yoktu. Bunun yanı sıra Chu Yuechan'ın tepkisinden sonra onun gerçekten hamile olup olmadığını sormasına artık gerek yoktu. Şuan çıldırma noktasında umutsuzca bilmek istediği şey o çocuğun kime ait olduğuydu! Tam olarak kim Chu Yuechan'ı aslında....

 

O yıllar boyunca kendi figürünü alçaltırken, haysiyetini kaybederken ve Chu Yuechan'ı yıllarca takip etse de onun yüzünü bir kere bile göremezken onu acı acı sevmişti. Sonunda Villa'ya geri dönmüş ve etkileyici bir arka plana sahip olan Xuanyuan Yufeng ile evlenmişti. Ancak kalbinde Chu Yuechan'ın figürünü asla unutmamıştı.

 

Kalbinde Chu Yuechan son derece güzel ama imkansız bir rüya haline gelmişti.

 

Bu imkansız rüya son derece güzeldi çünkü o kimse için asla gerçek olmayacaktı. Bu şekilde Chu Yuechan hakkındaki rüya sonsuza kadar mükemmel bir şekilde kalbinin derinliklerinde var olacaktı.

 

Ama bugün o rüya tamamen parçalanmıştı.

 

O gençken genç neslin bir numaralı dâhisiydi ve onunla karşılaştırılabilecek birisi yoktu. Bugün o Mavi Rüzgar İmparatorluğunun bir numaralı tarikatının lideriydi ve Mavi Rüzgar İmparatorluğunun bir numarası olmaya layıktı! Sayısız kaynak uygulayıcısının gözünde o ulaşılamaz bir yükseklikteydi ve tanrısal bir varlıktı. Onu gören imparator bile olsa ona karşı saygılı olacaktı! Tüm hayatı boyunca caba harcadığı ve tüm duygularını içine döktüğü şey ezici bir yenilgiyle sona eren Chu Yuechan'ı takip etmeyi sürdürme girişimiydi. O orijinalde bu sonuç için sonsuz miktarda pişmanlık hissederdi ama çok üzülmezdi çünkü Donmuş Bulut Asgard öğrencileri asla evlenmezdi. Onu takip edemese bile o Mavi Rüzgar İmparatorluğundaki kimse tarafından da takip edilemezdi...Ama bugün onun hamile olduğunu kendi kulaklarıyla duymuş ve kendi gözleriyle görmüştü!!

 

O anda yediği darbe 9 Cennetten gelen bir yıldırım gibi onun kalbine vurdu ve tüm fantezilerinin, tüm özleminin, tüm kibrinin ve tüm haysiyetinin paramparça olmasına neden oldu.

 

Chu Yuechan ona bakmadı. Buz gibi bir sesle konuştu. "Bu benim meselem Villa Efendisi Ling'in sorgulama hakkı yok! Burası benim ikamet ettiğim bir yer senin olman gereken bir yer değil....Dışarı çık!"

 

Chu Yuechan'ın binlerce mil uzaktan insanları reddeden tutumu ile birlikte Ling Yuefeng de Chu Yuechan'ın buz gibi ve duygusuz sesine kıyaslanamayacak bir biçimde aşina olmuştu. O Chu Yuechan'ın Kılıç Yönetim Terasında yaptığı ona son derece abes bir duygu hissettiren anormal tepkisini hatırladı. O sesini kaybetti ve konuştu. "Olabilir mi....Sen ve Yun Che olabilir mi....Hayır! İmkansız! Kesinlikle imkansız....Bu kesinlikle böyle olamaz..."

 

"Yun Che" lafı Chu Yuechan'ın kalbinde derin bir bıçaklanma acısına neden oldu ve kemik delici bir soğukla bedenini aniden patlattı. "Kimin çocuğunu taşıdığım seni ilgilendirmez! Hemen buradan çık!!"

 

Ling Yuefeng'in iç kalbi şok oldu. Kalbi buz gibi bir kederle dolu ve bir kafa karışıklığın ortasında beyni neredeyse düşünme yeteneğini kaybetmişti. O derinden iç çekip döndü ve son derece ıssız ve yalnız bir şekilde ayrıldı. O kapıdan dışarı çıktığında Chu Yueli aceleyle konuştu. "Villa Efendisi Ling bugünkü olay ablamın ve Donmuş Bulut Asgard'ın itibarına bağlı lütfen ağzı sıkı olduğunuzdan emin olun! Lütfen."

 

Ling Yuefeng'in adımları durdu. Ardından yavaşça başıyla onayladı ve dışarı yürüdü.

 

Avluda Ling Yuefeng iyi bir süre aralıksız yürüdü. Zihninin durumu sonunda sakinleşti. Yürümeyi bırakıp gökyüzüne baktı ve sessizce iç çekti. O bu olayın büyük ihtimalle hayatı boyunca yediği en ağır darbe olduğu konusunda çok netti. Bu darbe onun kalbindeki en güzel fanteziyi parçalamış ve onun hayatındaki en güçlü başarısızlık duygusunu hissetmesine neden olmuştu. Ve aynı zamanda tarifsiz bir aşağılanma duygusu hissediyordu.

 

“Hahahaha! Bu gerçekten çok gülünç. Sen bir düzine yıldan daha fazla bir zaman Chu Yuechan'ı kovaladın yine de onu bir kez bile göremedin. Düzinelerce yıl geçti yine de sen onu hala unutmadın ve sürekli onun hakkında düşündün ama o bir kere bile senin gözüne bakmadı. O daha ziyade bir küçükle yasadışı bir cinsel ilişki yaşadı ve hamile de kaldı! Bu gökler kadar büyük bir şaka! Ling Yuefeng ümitsiz bir şekilde aptal olduğunu hissetmiyor musun!?"

 

Kulak delici bir ses arkadan geldi. Ling Yuefeng şaşkınlık ve büyük bir öfke dolu yüzüyle arkasına döndü ve karısı Xuanyuan Yufeng'i gördü. O genelde nazik olan karısının böyle kulak delici ve çirkin sözler söylediği için şaşırmıştı. Kalbi umutsuzca hiddetini bastırdı ama onun sözleri nedeniyle hiddeti birkaç kat arttı.

 

"Sessizlik!" Ling Yuefeng kızgın bir şekilde konuştu. "Sen aslında bizim konuşmalarımıza kulak misafiri oldun! Bu olay....Bu olay ve ben.....Benim kesinlikle bununla bir ilgim yok! Onun hamile olması ille de gerçek olmayabilir. Ve Yun Che ile....Bu tamamen daha da gülünç!! Duyduğun şeyi unut. Bunu biriyle konuşman yasak!!"

 

(Ç:N: Bunlar bazen ağır saçmalıyor. Konuşmaları cidden bizim tarzımızdan uzak hem de baya uzak bazı yerlerde. Hele kendine bu falan deyince ne saçma konuşma tarzı diyorum anca..).

 

Ling Yuefeng kükremeyi bitirdikten sonra ses tonunun biraz fazla sert olduğunu hissetti ama kalbini dolduran öfke ile birlikte daha fazla konuşmak istemedi. Soğuk bir horultu ile elbisesinin kolunu fiskeledi ve ayrıldı.

 

Xuanyuan Yufeng'in yüzü mora döndü. Tüm bedeni kızgınlık nedeniyle titredi ve konuştu. "Ling Yuefeng....bu durumda sen hala onu koruyorsun!! Senin ona karşı tutumun.....gerçekten.....derin~bir~sevgi~ile~dolu!!! Gerçekten bana....bunu yapmaya nasıl cüret edersin!!"

 

"Sen bunu insanların bilmemesini istiyorsun....o zaman ben kasten bunu insanlara haber vereceğim! Gökyüzünün altındaki herkese haberdar edeceğim!!"

 

Xuanyuan Yufeng hala kızgınken aniden ona doğru yürüyen Ling Yun'u gördü. Onun adımları yavaştı ve huzursuz görünüyordu.

 

(Ç.N: Kocandan sonra oğlunda mal oldu :D )

 

Kaşları seğirdi. Kızgınlığını bastırıp ona doğru yürüdü ve sordu. "Yun'er neyin var? Neden bu kadar moralsiz gözüküyorsun?"

 

"Anne..." Ling Yun seslendi ardından yalnızlıkla gülümsedi. "Küçük yaşımdan beri kalbimde dikkatimi bozacak bir şey olmadan kılıca odaklandım ve bu hayatımda bir kız için bir şeyler hissedeceğimi asla düşünmedim. Ama son zamanlarda bir kıza aşık oldum. Gece gündüz onu düşünüyorum ve onu düşünmeden edemiyorum."

 

Bir anne olarak Xuanyuan Yufeng bir bakışta kolayca Ling Yun da neyin yanlış olduğunu söyleyebilirdi. Sessizce iç çekti ve rahatlatıcı bir şekilde konuştu. "Sevdiğin Xia Qingyue olmalı değil mi? Eğer onu gerçekten seviyorsan ve onun haricinde kimseyle evlenmeyeceksen birkaç gün içinde annen evlilik teklifi için Donmuş Bulut Asgard'a gidecek! Donmuş Bulut Asgard'ın öğrencilerinin evlenmeme kuralı kimin umurunda! Benim Yun’er'imin layık olmadığı bir kadın yok! Eğer Donmuş Bulut Asgard bunu kabul etmezse annen onu zorla buraya getirecek. Ben senin asla....hmph, baban gibi ümitsiz bir şekilde aptal olmana izin vermeyeceğim!"

 

Ling Yun acı acı kafasını kaldırdı ve konuştu. "Bunun için çok geç. O....zaten evli."

 

"Ne?" Xuanyuan Yufeng kalbinde afalladı. "Bu nasıl olabilir? Donmuş Bulut Asgard'ın kadınları asla evlenemez o nasıl evli olabilir?"

 

"Anne hatırlıyor musun 1 yıl önce Xiao Tarikatı Yüzen Bulut Şehrinde Donmuş Bulut Asgard'ın yeni bir öğrencisinin düğünü olduğu mesajını yaymıştı. O zaman o yeni üye olan normal bir öğrenci olduğu için kimse bunu kalbine koymamıştı...Ama şimdi ben o öğrencinin aslında Xia Qingyue olduğunu biliyorum....onun evlendiği kişi de....son zamanlarda düşmüş olan Yun Che....O onun için yas tutuyor, onun yüzünden kalbi kırık ve başkasını kalbine kabul etmeyecek."

 

Ling Yun konuşurken acı verici bir şekilde gözlerini kapadı. Eğer o önüne gelenle yatıp kalkan biri olsaydı bu şuanda en fazla kalbini sıkıştıracaktı ve bunun bulutlar gibi kaybolması çok uzun sürmeyecekti. Ama kılıca delice aşık olan ve başka bir kişiye karşı ilk kez bir şeyler hisseden biri için bu çok zordu. Ve bu hayatında gerçekten birine aşık olduğu ilk seferdi....

 

"Beklenmedik bir şekilde....bu gerçekten oldu..." Oğlunun yüzüne bakınca Xuanyuan Yufeng derin bir kalp ağrısı hissetti. "Yun Che....gerçekten yine Yun Che....Bu Yun Che gerçekten sayısız numaraya sahip...Ve Donmuş Bulut Asgard, siz kocama zarar vermeyi kesmediniz....şimdi de oğlumun canını yaktınız..."

 

——————————————————

 

Kılıç Yönetim Terasındaki olaydan sonra akşamüzeri Ling Kun Cennetsel Kılıç Villasından ayrıldı. Donmuş Bulut Asgard'da kimseye veda etmeden ayrıldı. Diğer gün şafakta Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi de sabah erkenden ayrıldı ve onlarda kimseye veda etmedi. Bunun sebebi görgü kuralları eksikliğinden değil Cennetsel Kılıç Villasından birine veda edecek havada olmadıklarındandı....Onlar geldiklerinde 4 kişi umut doluydu. Yun Che tek başına gücü ile Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinin adını Sıralama Turnuvasının savaş alanında tekrar ve tekrar duyurmuştu. Ama ayrılış vaktinde sadece 2 kişi kalmıştı ve onların geri götürdükleri şey sonsuz bir üzüntüyle kirlenmiş onurdu.

 

Onlar ayrıldıklarında Cang Yue daha fazla ağlamadı. Üzüntü olmadan ve gözyaşı olmadan o korkutucu derecede sakindi sanki tüm kalbi Yun Che'yi takip etmiş ve onunla beraber ayrılarak geriye duygusuz bir kabuk bırakmış gibiydi. Qin Wushang'i avutan şey onun  aşırı bir şey yapmayıp aşırı bir şey söylememesiydi çünkü o son demlerinde olan babasını korumak için geri dönmek zorundaydı.

 

Eğer babası da son yolculuğunu yaparsa o zaman onun bu dünyada önemsediği gerçekten hiçbir şey kalmayacaktı.

 

Ancak kimsenin beklemediği şey Sıralama Turnuvası bittikten sonra Yun Che ve Xia Qingyue isimlerinin Mavi Rüzgar İmparatorluğunda neden olduğu sansasyonun yatışmadığıydı. Hatta daha büyük bir sansasyon fırtınası Mavi Rüzgar İmparatorluğuna isabet ededecek ve eşi benzeri görülmemiş büyük bir rahatsızlığa öncülük ederek "Yun Che" isminin herkesçe bilinen ünlü bir isim olmasına neden olacaktı

 

"....Donmuş Ayın Perisi Xia Qingyue Cennet Havzası Gizli Bölgesinden çıktığında kaynak gücü beklenmedik bir şekilde İmparator Kaynak Alemindeymiş! Doğru....gerçekten İmparator Kaynak Alemi! Bu 10 büyük tarikat tarafından doğrulanan bir bilgi! Tanrım...Ben onun sadece bir numaralı güzellik olarak çağırılmadığını gelecekte onun Mavi Rüzgar İmparatorluğunda inkar edilemeyecek bir şekilde eşsiz bir güç merkezi olacağını duydum."

 

"Ben onun bir perinin vücut bulmuş hali olup olmadığını sorguluyorum. O inanılmaz derecede güzel. Onun yeteneği ve şansı da tarif edilemeyecek kadar yüksek!"

 

"Duydunuz mu! Yun Che Cennet Havzası Gizli Bölgesinden çıktığı gün Cennetsel Kılıç Villasının Kılıç Yönetim Terasında ölmüş!"

 

"İç çekme! Bunu kim bilmez ki! O söylentilere bakılırsa aslında Temel Kaynak Alemindeki bir çöp parçası için ölmüş. İç çekme. Gökler gerçekten onun yeteneğini kıskandı. Sonunda bizim stresimizi atmamıza izin veren tarikatsız bir dahi ortaya çıkmıştı ama o da bu şekilde öldü. Bir sonraki dâhinin gözükmesi kim bilir kaç sene sürecektir."

 

"Ne!? Donmuş Bulut Asgard'ın Donmuş Güzelliğin Perisi hamile mi!? B...b...b....bu.."

 

"Bu doğru. Bu bilgi her yere yayıldı. Bunun Cennetsel Kılıç Villasından geldiği söyleniyor bu yüzden sahte olmamalı. Ben ayrıca onun Donmuş Güzelliğin Perisi ile Yun Che'nin çocuğu olduğunu duydum!! Dediklerine göre Yun Che Kılıç Yönetim Terasında düştükten sonra Donmuş Güzelliğin Perisi tamamen çılgına dönmüş ve olduğu yerde kan kusmuş....Eğer bunu herkes söylemeseydi ben buna inanmaya cüret edemezdim!"

 

"Daha patlayıcı bir haber var! Donmuş Ayın Perisi Xia Qingyue beklenmedik bir şekilde 16 yaşında evlenmiş ve evlendiği kişi Yun Che imiş! Sıralama Turnuvasının final dövüşü karı koca arasındaki güç gösterisiymiş...Bu gerçek tamamen doğru!"

 

"Geçen sene Donmuş Bulut Asgard'ın bir öğrencisinin kuralları bozduğu ve evlendiği hakkında haberler olmuştu ve Xiao Tarikatı da bunu doğrulamıştı! Evlenen öğrencinin adı Xia Qingyue imiş! O Yun Che ile evlenmiş...Söylendiğine göre Cennetsel Kılıç Villasında birisi kendi gözleriyle onun Yun Che için yas tuttuğunu görmüş..."

 

(Ç.N: Söylentiler büyüyor :D )

 

"O zamanlardaki bir numaralı güzellik ve şuan ki bir numaralı güzellikten beklenmedik bir şekilde birisi Yun Che nedeniyle hamile kalmış ve diğeri de onun karısıymış....Lanet olsun!"

 

(Ç.N: Bundan sonra söylenenler daha iyi :D )

 

"O zamanlar bir çok kişi Donmuş Güzelliğin Perisi Chu Yuechan'ı acı acı seviyordu. Buna Cennetsel Kılıç Villasının Villa Efendisi Ling Yuefeng ve Xiao Tarikatının Tarikat Lideri Xiao Juetian de dahildi ama kimse onun dikkatini çekememişti yine de o Yun Che'den hamile kalmış. Ve Donmuş Güzelliğin Perisi ile karşılaştırıldığında şaşırtıcı bir şekilde ondan daha güzel olan Donmuş Ayın Perisi...Ah ah ah! Ben Yun Che'nin yerini almak ve onun yerine ölmek istiyorum!"

 

"Hepsi bu değil bizim Mavi Rüzgar İmparatorluğumuzun tek prensesi Prenses Cang Yue da onun tarafından alınmış. Cennetsel Kılıç Villasında biri kör olmadığı sürece bunu açıkça görebiliyormuş. Ben Fen Juecheng'in Cennet Havzası Gizli Bölgesinde Yun Che'yi öldürmek istediğini ama başarılı olamadığını duydum."

 

"Bu Yun Che ilahi adalete meydan okuyacak kadar şaşırtıcı! Sanırım Tanrılar bile onu izlemeye devam edemedi bu yüzdende onu yok ettiler!"

 

"Bu tamamen insan dünyasındaki halkı cezalandıran bir şeytan gibi! Ahhhh…Neden ben Yun Che değilim!!"

 

(Ç.N: Söyledikleri çok garip değil mi :D )

 

Yun Che'nin ismi Mavi Rüzgar İmparatorluğunda patlayıcı bir sansasyonu teşvik etti. Şehirdeki her sokakta hemen hemen on adımda birisi "Yun Che" ismini en az 7-8 kez duyabiliyordu. Eğer o sadece düşmüş olsaydı insanlar derinden üzüntü ve acıma hissedelerdi ve hatta son derece hayranlık hissederlerdi. Ama buna Prenses Cang Yue, Donmuş Güzelliğin Perisi ve Donmuş Ayın Perisi ile ilgili söylentiler eklenince onların doğaları anında tamamen değişmişti. O sıralarda insanlar özelliklede erkekler onu konuştuklarında sesleri idolleştirme, kıskançlık, imrenme, şok, dargınlık....ve sayısız farklı şey içeriyordu.

 

Bu arada Cennetsel Kılıç Villasının Kılıç Yönetim Terasının altındaki karanlık bir alanda Mavi Rüzgar İmparatorluğunun odak noktası ve son birkaç gündür ölü gibi hareketsiz olan Yun Che sonunda gözlerini büyük bir zorlukla açtı.

 

————————————

 

Yazar notu:

Bunun altındaki Ling Yuefeng'in içsel monologudur :

 

Elde edemeden tüm hayatımı onu takip ederek harcadığım tek aşık olduğum kadın beklenmedik bir şekilde bir küçükten hamile oldu! Oğlum sonunda büyük bir zorlukla bir kadına aşık oldu ve hatta ona derinden aşıktı ama o aslında onun karısıydı. Kadınlar açısından Mavi Rüzgar İmparatorluğunun 1 numaralı baba oğul çifti aslında tamamen bir çocuğa kaybetti...Ben gerçekten s*kildim!

----ÇEVİRMEN NOTU-----

Bu bölümleri de severdim asılında Yuanba'nın gittiği bölüm ve önceki önemli benim için :D Yuanba'nın yeri ayrı :D Ana hikayeye döndük ve toplunun bitmesine bir şey kalmadı artık pek :D İngilizce okuyanlar şuan hangi bölümde biteceğini tahmin ediyorlardır artık :D

Yun Che uyandığında ne yapacak? Yun Che'nin hatırlayacağı şey ne? İblis nasıl biri? Kafa adam mı? Yoksa gaddar biri mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın ve okuyun :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr