Gongsun Yu tek nefeste fiyatı bin mor kaynak parasına yükseltti, ardından Yun Che'ye baktı. Eğer bu açık arttırma Kara Ay Tüccar Loncası içinde yapılsaydı biraz bile kibirli olmaya cüret edemezdi ama bu bir yer altı açık arttırmasıydı ve Kutsal Kılıç Tarikatı'nın şöhreti ile birlikte kendini kibirli ve zorba olmaya nitelikli biri gibi hissediyordu. Sadece Yeryüzü Kaynak Alemi'nde olan birinin onunla para savaşına girmeye cüret edeceğini asla beklemiyordu.
Kutsal Kılıç Tarikatı'nın şöhretine ek olarak onun zenginliğiyle fiyatı arttırması sayesinde Yun Che'nin durmak zorunda kalacağını düşünmüştü ama karşı taraf beklemediği bir şekilde kıyaslanamayacak derecede sakin bir ifadeyle seslenmişti. "Bin yüz mor kaynak parası!"
Bin mor kaynak parasından daha fazla bedeli gelişigüzel bir şekilde gözden çıkarmak kesinlikle derin ve güçlü bir arka planı olmayan birinin yapabileceği bir şey değildi. Kutsal Kılıç Tarikatı'nın liderinin oğlu olan Gongsun Yu yıllık eğitim harcamaları için yaklaşık yirmi bin mor kaynak parası alırdı. İki parça Mor Kristal Yeşim İliği almak için bin mor kaynak parası zaten onun limitiydi ve üstelik bu bedel Mor Kristal Yeşim İliği'nin değerini aşıyordu. Ama daha önce kibirli bir şekilde davranıp acımasız bir şekilde karşı teklif yediği için eğer bu kadar kolay bastırılmasına izin verirse tüm saygınlığını kenara atmış olmayacak mıydı?
Gongsun Yu dişlerini endişeli bir şekilde sıktı ama eskisi gibi sakin gözükürken seslendi. "Bin iki yüz mor kaynak parası."
"Bin beş yüz!" Herhangi bir duraksama ve tereddüt etmeden Yun Che hemen ardından fiyatı arttırdı.
Odadaki herkesin yüzü hafifçe değişti ve Xiao Qi açan bir yaban elması ağacı gibi ışıldadı. Daha önce Yun Che ile çok ilgilenmemişti ama şimdi ona olan bakışları hassaslaşmış ve güzel gözleri neredeyse yaşarmaya başlamış gibi olmuştu.
Gongsun Yu'nun gözü sonunda nahoşlaştı. Bin beş yüz mor kaynak parası onun bir aylık gideriydi. Bu parayı iki Mor Kristal Yeşim İliği almak için kullanmak onun sınırlarını fazlasıyla aşıyordu. Mor Damarlı Cennet Kristalleri mor kaynak kristal madenlerinden çıkan en saf özdü ve Mor Kristal Yeşim İliği sadece ikincildi. Bin beş yüz mor kaynak parası elli gram Mor Damarlı Cennet Kristali almak için yeterliydi bu yüzden de bu para ile mor kristal taş iliğini almak basitçe parayı boşa harcamak gibi olacaktı.
Döndü ve sahte bir gülümsemeyle konuştu. "Arkadaşım, senin ne kadar yiğit biri olduğundan yola çıkaran ailenin oldukça şanlı olduğunu tahmin ediyorum. İlahi Anka Şehri'nde ki tüm öne çıkan aileleri tanıdığım söylenemese de çoğunu muhtemelen bilirim ama seni tanımıyorum. Sen şehrin dışından mısın? Oh, tavrından anlaşıldığı üzere altı ulustan gelen bir arkadaş olabilir misin?"
Yun Che açıkça Gongsun Yu'nun niyetini biliyordu. İçten içe dudak büktü ve sorudan kaçınmadan doğrudan cevapladı. "Tahminin doğru. Ben İlahi Anka vatandaşı değilim ve doğrudan doğudaki Mavi Rüzgâr Ülkesi'nden geliyorum. Ama oradan gelmem bu açık arttırma ile ilgisiz, değil mi?"
Mavi Rüzgâr vatandaşı mı?
Odadaki herkes orijinalde Yun Che'nin nereden geldiğini tahmin ediyordu. Onlar parası ile bu kadar özgürce davrandığı ve Gongsun Yu ile açık arttırmada aşık atmaya cüret ettiği için onun aile arka planının olağan üstü olması gerektiğini düşünmüşlerdi. Ama onun Mavi Rüzgâr'dan geldiğini duyduklarında aşırı küçümseme içeren yüz ifadesi sergilemeyen kimse kalmamıştı. İlahi Anka Ülkesi vatandaşları olarak diğer ülkelere karşı küçümsemeye sahiplerdi. Ve dahası diğer altı ulus arasında Mavi Rüzgâr en zayıfıydı. Onların gözünde Mavi Rüzgâr vatandaşları her zaman düşük sınıf insanlardı.
"Oh... Oh! Hahahaha, görünüşe göre Mavi Rüzgâr Ülkesi'nden bir arkadaşmış." Gongsun Yu anında vahşice gülerken daha önce Yun Che tarafından bastırıldığında hissettiği hoş olmayan his de tamamen temizlenmişti. "Bu Mor Kristal Yeşim İliği'ni bu kadar istemene şaşmamalı, Mavi Rüzgâr Ülkenizde böyle yüksek seviyeli bir hazine görmediğini tahmin ediyorum, doğru muyum? Madem durum bu, o zaman ben de bundan vazgeçeceğim... Ama yine de merak ediyorum bu Mor Kristal Yeşim İliği'ne neden ihtiyacın var? Yoksa senin sebebinde benimki ile aynı yani silahının ruhsal bilincini arttırmak olabilir mi? Oh, hayır, Mavi, Rüzgâr Ülkesi'nde Gökyüzü Kaynak Silahı en değerli hazine olmalı yani sen bu Mor Kristal Yeşim İlikleri'ni bunun için kullanamazsın. Bunun yanı sıra senin kaynak gücün sadece Yeryüzü Kaynak Alemi'nde, hehe, bir Gökyüzü Kaynak Silahı'nı kontrol etmen bile muhtemel gözükmüyor... Bir kaynak arkının güç kaynağı olarak kullanmaya gelince... Eh? Mavi Rüzgâr Ülkesi'nde bir kaynak arkı kullanmaya gücü yeten biri mi varmış?"
Oda bir anda bastırılamayan kahkahalar ile doldu. Bir Mavi Rüzgâr vatandaşının önünde bu insanlar arasındaki en düşük statüye sahip olanı bile üstünlük duygusu hissediyordu. Neden düşük sınıf bir insana karşı küçümsemelerini gizlemeleri gerekiyordu ki?
Mavi Rüzgar vatandaşı olduğunu söyledikten sonra nasıl bir manzara ile karşılaşacağını Yun Che doğal olarak biliyordu. İfadesinde biraz bile değişiklik yoktu ve onlarla laf dalaşına girmeden bin beş yüz mor kaynak parası çıkarıp Xiao Qi'nin ellerinden iki Mor Kristal Yeşim İliği içeren yeşim kutuyu aldı. İyi kaliteli Mor Kristal Yeşim İlikleri sadece büyük mor kristal madenlerinden çıkıyordu ve sabit bir miktar doğal ruhani doğaya sahiplerdi bu yüzden de silahların ruhani bilinçlerini arttırabiliyorlardı. Sadece ne kadar arttıracakları bilinmiyordu. Eğer etki az olursa onlardan daha fazla elde etmesi gerekecekti.
Ve açık arttırmanın sonraki eşyası Yun Che'nin buraya geliş nedeniydi!
Xiao Qi arkasındaki yaşlı adamdan bir yeşim kasa aldı ve tamamen gülümseme dolu bir yüz ile konuştu. "İkinci eşyamız tıbbi içerikli bir hazine. Mor Kristal Yeşim İliği kadar muhteşem olmasa da aslında Mor Damarlı Yeşim İliğinden çok daha nadir."
Bunu söylediğinde Xiao Qi çoktan yeşim sandığı açmıştı ve alev desenli bir bitki titreyen bir kırmızı parlaklıkla birlikte insanların görüş alanına girmişti. Hemen ardından yeşim sandık hızlıca kapanarak içindeki tıbbi auranın dışarı sızması önlendi.
"Oh, bu aslında bir Anka Ayçiçeği!" Birisi heyecanla haykırdı.
Eşyanın ismini duyan Yun Che'nin bakışları yeşim sandığa yöneldi... Görünüşe göre erkenden ayrılabilecekti.
"Evet, bu bir Anka Ayçiçeği ve üstelik henüz hiçbir zarar almamış yeni olgunlaşmış bir Anka Ayçiçeği." Xiao Qi parıldarken konuştu. "Buradaki herkes Anka Ayçiçeği'nin sadece tıbbi alanda kullanılmadığını ayrıca meridyen saflaştırmakta ve geçici olarak kaynak girişi açmakta kullanıldığını bilir. Ayrıca onun ateş öz nitelikli herhangi bir kaynak sanatının bir darboğazı geçmesine büyük ölçüde yardım edici bir özelliği vardır. Bir Anka Ayçiçeği ortaya çıktığında her zaman hızlı bir şekilde İlahi Anka Tarikatı tarafından alınır. Ve benim tuttuğum Anka Ayçiçeği İlahi Anka Tarikatı'nda olmayan tek Anka Ayçiçeğidir. Bunun gibi bir eşyayı Kara Ay Tüccar Loncası'ndan bile alamazsınız... Bu nedenle, baylar, bu fırsatı kaçırmamalısınız! Aksi halde yeniden alma fırsatı yakalamak için en azından bir sene daha beklemeniz gerekecektir."
Xiao Qi'nin sözleri biraz abartı gibi geliyordu ama Yun Che onların sahte olmadığını biliyordu çünkü dün Kara Ay Tüccar Loncası'na gitmiş ve orada gerçekten de Anka Ayçiçeği olmadığını öğrenmişti. Xiao Qi konuşmasını bitirdikten sonra Yun Che hızlı bir şekilde seslendi. "Minimum ücret nedir?"
Xiao Qi'nin saydam gözleri hafifçe Yun Che'nin olduğu yöne doğru kaydı ve usulca konuştu. "Görünüşe göre Mavi Rüzgâr Ülkesi'nden gelen beyefendi bu Anka Ayçiçeği ile oldukça ilgileniyor. Bu eşya için minimum ücret bin mor kaynak parasıdır."
Anka Ayçiçeği her ne kadar nadir olsa da kesinlikle birinci sınıf bir ilaç değildi. Buna ek olarak tıp alanında kullanımı son derece sorunluydu ve yüksek bir güç kaybetme oranı vardı. Ateş öznitelikli kaynak sanatları çalışanlar açısından tam olarak işe yarar bir şey değildi bu yüzden de bin mor kaynak parası ücret gerçekten de çok fazlaydı. Son Anka Ayçiçeği olduğu için fiyatının bu kadar yüksek olduğu anlaşılıyordu bu yüzden de odadakiler biraz bile ilgi göstermiyordu. Ama Xiao Qi sözlerini bitirir bitirmez Yun Che konuştu. "İki bin mor kaynak parası, ben alıyorum!"
On milyon mor kaynak parasına sahip olduğundan Yun Che'nin kendine güveni oldukça sağlamdı. O sadece hızlı bir şekilde bu Anka Ayçiçeği'ni alıp daha fazla zaman harcamak istemiyordu... Sıralama turnuvası yarım ay içinde başlayacaktı ve her bir saniye onun için oldukça değerliydi.
"Yok devenin bale papucu!" Etraftaki birçok insan mırıldandı.
İki parça Mor Kristal Yeşim İliği için bin beş yüz mor kaynak parası ve şimdi de Anka Ayçiçeği için iki bin kaynak parası harcamak...
Bu Mavi Rüzgar veledi çok mu zengindi yoksa beyninde bir sorun mu vardı?!
Bin kaynak parası ücreti açıkladıktan sonra Xiao Qi kalbinde oldukça gergindi çünkü o da fiyatın gerçekten çok fazla olduğunu biliyordu. Ama sözlerini bitirir bitirmez fiyatın ikiye katlanacağını asla beklemiyordu! Anında neşe ile doldu ve yüzü çok daha parladı. "Bir anda iki bin mor kaynak parası ödediğine göre Mavi Rüzgâr Ülkesi'nden gelen beyefendi gerçekten de cömert birisi. Bendeniz böyle beyefendileri gerçekten severim... Fiyatı yükseltmek isteyen herhangi biri var mı? Biliyorsunuz bu senenin son Anka Ayçiçeği bu. Eğer bu şansı kaçırırsanız paranız olsa bile bir daha bu eşyayı elde edemezsiniz..."
Diğerleri sessizdi... Ne şakaydı ama bir ateş öz nitelikli kaynak sanatı kullanıp bir darboğaza ulaşmış biri veya acilen önemli bir meridyeninin saflaştırması gereken birisi hariç kim Anka Ayçiçeği almak için iki bin mor kaynak parasından daha fazla harcardı? Kimsenin cevaplamadığını gören Xiao Qi Yun Che'ye doğru gülümseyerek ilerledi. "Tebrikler, Beyefendi. Bu Anka Ayçiçeği sizindir, dikkatli bir şekilde tutmanız daha iyi olacaktır!"
Yun Che ücreti teslim etti ve Anka Ayçiçeği içeren yeşim sandığı aldı... Bu eşyaya sahip olduğu için bugünün hedefi çoktan yerine getirilmişti. Şimdi sadece Gökyüzü Zehir Sedefi ile birlikte Evrensel Hap yapmak için bir yer bulması gerekecekti. Ardından iki üç gün onu arıtacaktı. Kaynak gücü Yeryüzü Kaynak Alemi'nin zirvesine ulaşmalıydı ve bu da İlahi Anka Tarikatı'na karşı ona büyük bir yardımda bulunacaktı.
Daha sonraki satılan şeyler için de daha fazla ilgisi yoktu. Yun Che ayrılmak için hazırlık yaparken dışarıdan yüksek bir kahkaha duyuldu. "Hahahaha! Bayan Xiao Qi, üzgünüm, yolda gözünü açamayan birkaç kişi ile karşılaştım ve bu yüzden de onlara küçük bir ders verip geç kalmak durumunda kaldım. Bayan Xiao Qi'nin bunun için darılmayacağını umuyorum."
Bu ses oldukça kalın ve ağırdı ve açıkça bir kudret ile doluydu. Bu sesin ardından uzun ve kalıplı bir figür giydiği hafif zırhla birlikte içeri girdi. Bu kişi otuzlu yaşlarda görünüyordu ve kalıplı yapısı Xia Yuanba'nın ki ile kıyaslanamasa da yine de oldukça kalıplıydı. Özellikle görülebilen kaslarının her biri şişkindi ve bakanların onun son derece güçlü olduğunu hissetmelerini sağlayacak bir şekilde metal benzeri bir parlaklığa sahiplerdi.
Onun saçı kırmızıydı ve her bir teli ateşlenmiş alev gibi gökyüzüne doğru dikilmişti. Bedeni de kalın bir ateş öz nitelikli kaynak sanatı aurası yayılıyordu.
Bu uzun adam ortay çıktığında odadaki kişilerin her birinin yüz ifadeleri değişti ve hatta daha önceleri kibirli davranan Gongsun Yu'nun yüzünde bile derin bir korku ortaya çıktı.
Xiao Qi bu kişiyi gördüğünde sanki öz babasını görmüş gibiydi. Tüm yüz hatları gülümseyerek parıldarken zarif bir şekilde öne çıkarak onu karşıladı. "Aiyo! Bay Zhi, neler diyorsunuz? Sizin buraya gelişiniz bendenizin tüm hayatı için bir onurdur, nasıl olurda sizi suçlamam mümkün olabilir... Buyrun, Bay Zhi, hemen gelip oturun. Açık arttırma yeni başladı ve önemli eşyalar henüz gösterilmedi. Bay Zhi'nin kesinlikle bugünkü ana eşya ile ilgileneceğine inanıyorum, kesinlikle boşa buraya gelmemi olacaksınız!"
"Oldukça kibirli görünen bu kişi kim?" Yun Che'nin sağında oturan bir kişi arkadaşına sordu.
"Xiao Qi'nin ona 'Bay Zhi' diye hitap ettiğini duymadın mı?! O açıkça Kavrulan Güneş Tarikatı'ndan gelen birisi!"
"Ne! Kavrulan Güneş Tarikatı mı?! İlahi Anka Tarikatı'ndan sonra gelen ve İlahi Anka İmparatorluğu'nun iki numaralı tarikatı olan Kavrulan Güneş Tarikatı mı?!"
"Aynen öyle! Bu kişinin adı Zhi Yan, Kavrulan Güneş Tarikatı'nın yedinci genç efendisi! Onun doğuştan gelen yeteneği son derece yüce. O bu sene sadece yirmi sekiz yaşında ama çoktan İmparator Kaynak Alemi'ne yarım adım atmış. İmparator Kaynak Alemi'ne çoktan geçmeye çalışmaya başladığı söyleniyor! İlahi Anka Tarikatı içinde İlahi Anka Tarikatı dışında kimse onu provoke etmeye cüret edemez."
(Ç.N: Yazar yanlış yazmış bence. Edemez değil edemezDİ olması lazım sanırım :D)
"Bayan Xiao Qi'nin bahsettiği ana eşyalar kesinlikle görülmeye değer ama bu genç efendinin buraya gelme sebebi aslında Bayan Xiao Qi'nin ellerindeki Anka Ayçiçeği." Zhi Yan hafifçe konuştu. "Bu genç efendinin İmparator Kaynak darboğazı çoktan zayıfladı ve onu aşmaya çok yakınlaştı. Bana yardım etmesi için acilen bir Anka Ayçiçeği'ne ihtiyacım var ama o perişan İlahi Anka Tarikatı çoktan tüm Anka Ayçiçeklerini harcamış. Ne şanslıyım ki Bayan Xiao Qi bir taneye sahipmiş. Bu Anka Ayçiçeği'ni kesinlikle bu genç efendi alacak. Onun için bu genç efendi ile kavga etmek isteyen varsa... hehe."
Zhi Yan'ın nasıl bir insan olduğu Yun Che'yi ilgilendirmiyordu. O çoktan koltuğundan kalkmış ve ayrılmak için dönmüştü ama onun ağzından 'Anka Ayçiçeği' laflarını duyduğunda adımları anında duraksamıştı...
Orospu çocuğu!
---------------------------ÇEVİRMEN NOTU----------------
Haftanın sonunda gelen bölümler ne kadar tatlı oluyor di mi :D Bu hafta gelen 2. bölümü okuduğunuz için teşekkürler.
Yun Che neler yapacak? Anka Ayçiçeği kime gidecek? Bir kavga çıkacak mı? İnsanlar ne tepki verecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Diğer bölüme geçin, okuyun ve öğrenin :)
Not: Diğer bölümler hala düzenleyicide. Geldiğinde hemen atacağım.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..