Çeviri: Useless Düzenleme: Fullbringer

Bölüm 496: Hayali Şeytan Ülkesi

Hayali Şeytan Ülkesi.. .Hayali Şeytan Ülkesi...

Yun Che’nin zihni karmaşa içine girdi... Bu dünyaya geleli sadece üç gün olmuştu ve bu süre zarfında dünyanın ismini bilerek sormamıştı. Sonuçta tamamen yabancı olduğu bu dünyada dünyanın ismi ona temelde önemsizdi. Üstelik başkasına dünyanın ismini sormak onun kaçık bir aptal olarak görülmesine sebep olacak bir risk taşıyordu.

Bu dünyanın ismi beklenmedik bir şekilde Hayali Şeytan Ülkesi idi!

İmkânsız! Bu kesinlikle onun bildiği Hayali Şeytan Ülkesi değildi; bu sadece aynı isme sahip şanslı bir tesadüftü! İlkel Kaynak Arkı on sekiz ay boyunca boyutsal hareket etmişti... O boşlukta hareket etmişti, basitçe uçmamıştı! Ve en temel uçuşunu yapsa dahi, on sekiz aylık süre Yun Che’nin bile kendi hızıyla kim bilir kaç kıtayı geçmesi için yeterliydi. Yani on sekiz ay boyutsal hareket ile şu an sınırsız evrenin kim bilir neresine gelmişti... Kaynak Gökyüzü Kıtası ile arasındaki mesafe kıyaslanmayacak kadar dehşet verici bir uzaklık olmalıydı!

Ve onun bildiği Hayali Şeytan Ülkesi aslında Kaynak Gökyüzü Kıtası ve Masmavi Bulut Kıtası ile aynı yıldızdaydı.

Boşlukta on sekiz ay hareket ettikten sonra hala nasıl olurda Mavi Kutup Yıldızında olabilirdi?!

Üstelik Hayali Şeytan Ülkesi ile Kaynak Gökyüzü Kıtasında her zaman bir düşmanlık bulunuyordu. Hayali Şeytan Ülkesindeki kişilerin her zaman Kaynak Gökyüzü Kıtasına ulaşma yöntemleri bile vardı ve belki de Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki kişiler bile Hayali Şeytan Ülkesine girmişlerdi; ikisi arasında bazı haberler kesinlikle karşı taraf tarafından biliniyordu... Eğer İlkel Kaynak Arkı her üç yüz sene de bir kere milyonlarca yıldır Hayali Şeytan Ülkesinde de gözüküyor olsa da kesinlikle bu Kaynak Gökyüzü Kıtası tarafından bilinen bir şey olurdu. Ancak İlahi Anka Tarikatındayken bununla ilgili bir haber duymamıştı.

Bu doğru değil... Kesinlikle bir tesadüf olmalı!

Yun Che uzun süre bunun hakkında düşündü ama aynı zamanda ismin haricinde... Hayali Şeytan Ülkesi insanların ve şeytanların bir arada olduğu bir dünya idi ve burası da aynıydı. Hayali Şeytan Ülkesinin yöneticisi Şeytan İmparator olarak biliniyordu ve önündeki şehir de Şeytan İmparatorluk Şehri olarak adlandırılıyordu...

Bu bir tesadüf... Yoksa... Yoksa...

"Kardeş Yun, iyi misin?" Yun Che’nin aniden afalladığını ve hızlıca dalgalanan ifadesini gören Göğün Altında Bir Numara sordu.

Yun Che yavaşça kafasını kaldırdı, ifadesi biraz sisli ve etkileyiciydi: "Kardeş Göğün Altında, Yun Xiao, Yedinci Kız Kardeş, siz daha önce... Kaynak Gökyüzü Kıtası... İsimli bir yeri duydunuz mu?"

'Kaynak Gökyüzü Kıtası’ ismini söylerken Yun Che'nin sesi hafifçe titredi. Çünkü o yer iki senedir uzak olduğu ve onun gerçekten bir parçası haline gelen, önemsediği birçok insanı barındıran bir yerdi. Eğer burası gerçekten onun bildiği Hayali Şeytan Ülkesi ise Kaynak Gökyüzü Kıtasına dönmek imkânsız değildi.

Ve o açıkça 'Kaynak Gökyüzü Kıtası' ismini söylediğinde Göğün Altında Bir Numara ve diğerlerinin kafasının karışmadığını ve... İfadelerinin biraz değiştiğini görmüştü!"

"Duymakla kalmadık, bu isim birinin kulağına yıldırım gibi nüfuz edecek kadar net." Göğün Altında Bir Numara tereddütsüzce konuştu: "Kardeş Yun genç yaşında böyle bir güce sahip, görünüşe göre kendini tamamen gelişime vermişsin ve dış dünyada olanlara pek dikkat etmemişsin. Yüz yıl önce Kaynak Gökyüzü Kıtası benim Hayali Şeytan Ülkemde gerçekten oldukça garip bir isimdi ve sadece birkaç kişi tarafından biliniyordu. Ancak bu yüz yıl içinde tüm Hayali Şeytan Ülkesinde sadece birkaç KİŞİ Kaynak Gökyüzü Kıtası ismini bilmiyor. Çünkü Hayali Şeytan Ülkesinin Şeytan İmparatoru ve Küçük Şeytan İmparatoru Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki aşağılıklar tarafından son yüzyılda öldürüldü! Lord Şeytan Kral bile..." Göğün Altında Bir Numaranın bakışları bilerek Yun Xiao'ya kaydı: "O aşağılık Kaynak Gökyüzü insanlarının eline düştü ve hayatta olup olmadığı bilinmiyor! Kaynak Gökyüzü Kıtası ismi... Biz On İki Koruyucu Ailenin sadece duyduğu değil ayrıca ölene kadar kalplerine kazıdığı bir isimdir!"

(Ç.N: Sonunda büyükbaba arcı başlıyor. Hihihihihihih. Çok seksi arc bizi bekliyor. Çok fazla olay var şimdiden hazır olun ???? )

"Um... Kardeş Yun uzaktan geldiğini söyledi ve görünüşe göre bu deneyim kazanmak için ilk kez yolculuğa çıkışın. Bunu bilmemen anlaşılabilir." Yun Xiao hızlıca açıkladı.

Yun Che boş boş olduğu yerde durdu ve uzun süre konuşmadı.

Kaynak Gökyüzü Kıtası... Şeytan İmparator... Küçük Şeytan İmparator... Şeytan Kral... Yüz yıl önce... Kin... On İki Koruyucu Aile...

'Hayali şeytan Ülkesi' ismi tesadüf olabilirdi ama bunların hepsi... Bunların hepsi de mi tesadüftü?!

Bunlar nasıl tesadüf olabilirdi?!

Şu anda olduğu ve 'Hayali Şeytan Ülkesi' olarak bilinen bu kıta... Aslında onun bildiği Hayali Şeytan Ülkesi idi! Aynı yıldızda bulunan ve Kaynak Gökyüzü Kıtasına karşı yoğun bir nefrete sahip olan bir yerdi!

"Jasmine, neler oluyor?” Yun Che kafasını salladı ve ardından Jasmine'ye sordu: "İlkel Kaynak Arkı uzun süre hareket etti, nasıl Kaynak Gökyüzü Kıtası ile aynı yıldızdaki Hayali Şeytan Ülkesinde durabilir? Kaynak Gökyüzü Kıtasında İlkel Kaynak Arkının Hayali Şeytan Ülkesinde durduğu hakkında bir bilgi yoktu!"

"Nasıl bilebilirim." Jasmine hafifçe cevapladı ama kalbinde huzursuz hissetti... İki yıl önce Yun Che'nin daha zor bir deneyim yaşaması için boyutsal fırtınanın yoğunluğunu arttırmıştı ve Kaynak Arkının yolculuk hızını zorla arttırmıştı ki bu da yolculuk güzergâhını bir ölçüde değiştirmişti... Ancak o bile bu yaptığının on sekiz aylık yolculukta Kaynak Arkının yeniden Mavi Kutup Yıldızına dönerek Hayali Şeytan Ülkesinde duracağı sonucunu oluşturacağını düşünmemişti.

Bu tek açıklamaydı.

Ancak o doğal olarak bu nedeni Yun Che’ye açıklayamazdı.

O anda Yun Che aniden kafasını çevirdi ve sabit bir şekilde Yun Xiao'ya baktı... On İki Koruyucu Aİle... Yun Ailesi... Genç Efendi... Alınan bir piç... Ve 'Yun Xiao' ismi... Birbiri ardına gelişigüzel öğrendiği bu isim ve dikkat etmediği bilgiler kıyaslanamayacak kadar şiddetli bir şekilde zihninde belirginleşip sakinleşememesine neden oluyordu... Delici bakışının altında Yun Xiao aniden tüm bedeninin titrediğini hissetti. Zorla yutkundu ve biraz endişe ile konuştu: "Kardeş... Yun... Neden bana bu şekilde bakıyorsun... Uhh..."

Yun Ce ileri doğru adım attı, Yun Xiao'nun omzundan tuttu ve kıyaslanamayacak kadar baskıcı bir şekilde konuştu: "Yun Xiao, söyle bana senin ailen... On İki Koruyucu Aileden Yun Ailesi mi?”

"Ah..." Yun Che'nin şiddetli tepkisi Yun Xiao'nun bir anlığına afallamasına neden oldu. Yardım ister bir bakış ile Göğün Altında Bir Numaraya baktı ve çok dikkatli bir şekilde konuştu: "Kardeş Yun, senin... Senin ailenin veya okulunun Yun ailesi ile bir düşmanlığı olabilir mi? L-l-l-lütfen... Bir anlığına sakinleş; eğer bir yanlış anlaşılma varsa çözülebilir..."

Yun Che'nin anormal tepkisi Göğün Altında Bir Numara ve Göğün Altında Yedi Numaranın da şaşkınlık bakışları ortaya çıkarmasına neden oldu ama Göğün Altında Bir Numaranın hayat deneyimleri Yun Xiao'yu fazlasıyla aşıyordu. Yun Che’nin tepkisi sıra dışı olsa da Yun Xiao karşısında herhangi bir düşmanlık göstermiyordu. Kısa bir duraksamanın ardından konuştu: "Sanırım bu velet yerine yanıtlamalıyım. O gerçekten On İki Koruyucu Ailenin Yun Ailesinden biri; üstelik o aile liderinin tek oğlu. Ancak... Hmph, onlar uzun süredir On İki Koruyucu Aile ismine layık değiller. Yüz yıl öce Şeytan Kralın durumunun belirsizliğinin ardından Yun ailesi bir karmaşaya girdi ve uzun süre toparlanamadı. Yirmi beş yıl önce Patrik Yun Kaynak Gökyüzü Kıtasına gitti; üç yıl sonra geri dönse de o ve karısı aşırı yağır yaralanmışlardı ve neredeyse tamamen sakat kalmışlardı ve hatta Şeytan Kraliyet Ailesi için önemli bir hazineyi de kaybetmişlerdi! Bu tüm Yun ailesinin büyük bir günahı taşımasına neden oldu."

"Bu yüz kısa yılda Yun Ailesinin çekirdek karakterleri birbiri ardına öldü. Ailenin içsel huzursuzluğuna ek olarak Yun Ailesinin gücü de düştü. Yun Ailesi gerçekten bir aralar On İki Koruyucu Ailenin lideri idi ancak şu anda Yun ailesinin gücü hiç şüphesiz en sonlarda! Hatta yavaş yavaş diğer on bir Koruyucu Aile ile omuz omuza durma niteliğini bile kaybediyor ve buna sayısız değerli hazineyi kaybetme suçu da eklendiğinde... Belki de birkaç sene içinde On İki Koruyucu Aile, On bir Koruyucu Aile haline gelecek."

Göğün Altında Bir Numara ilgisizce Yun Xiao'ya baktı. Yun ailesinin çocuğunun içinde olduğu bu durumda onun konuştuğu sözlerde ona yüz vermiyordu ve Yun ailesinin şu anki düşüşünü sergiliyordu. Üstelik onun söylediği şeyler On İki Aile arasında bir sır da değildi; basitçe hayali Şeytan Ülkesindeki herkes bunu biliyordu yani böyle konuşmak çok da önemli değildi.

Yun Xiao dudaklarını ısırdı. Yüzü biraz isteksizlik gösterse de bir şey demedi.

Yun Che'nin göğsü bir anlığına şiddetle yükseldi, çünkü Göğün Altında Bir Numaranın sözleri bu Hayali Şeytan Ülkesinin onun bildiği olduğunu daha iyi kanıtlıyordu. Yun Ailesinin şu anki patriği... Yirmi iki sene önce sakatlandı... Bu süre zarfı onun başak bir açıklama düşünememesini sağlıyordu... 'Sakatlandı' sözü de kalbinin bir anlığına titremesine neden olmuştu.

"Şu anki Yun ailesinin Patriğinin ismi ne?” yun Che sakinliğini sürdürmek için yoğun çaba verdi: "O senin baban mı? Annen ve baban, onların isimleri ne? Onlar... Yun Qinghong ve... Mu Yurou mu?!"

Yun Xiao'nun gözleri genişledi ve umursamadan onayladı: "Onlar... Gerçekten benim ebeveynlerim... Ebeveynlerimin sizin tarikatınız ile bir ilgisi mi var?"

"…" Yun Che'nin ifadesi dondu. Ardından Yun Xiao'nun omzunu kavrayan elleri yavaşça gevşedi. Orada durdu ve uzun süre konuşamadı.

"… Babanın adı Yun Qinghong. Ben birkaç yüz yaşında olsam da tek oğlum senin baban. Onun yeteneği fena değil ve tıpkı benim gibi camgöbeği kaynak kulpuna sahip. Annenin ismi Mu Yurou ve o da On İki Koruyucu Aileden biri ve aynı zamanda Mu Ailesinin Patriğinin kızı. On İki Koruyucu Aile Şeytan İmparatoru korumak için varlar ve aralarında bir düşmanlık yok. Yun Ailemiz ile Mu Ailesi arasındaki ilişki her zaman en iyi olmuştur ve babanla annen birlikte büyüyen çocukluk arkadaşları. Yüz yıl önce Hayali Şeytan Ülkesini terk ettiğimde onlar yeni evlenmişti..."

Yun Canghai'nin sözleri zihninde yankılandı ve her söz akşam davulları ve sabah çanları gibi yankılanıyordu.

O anda, Büyükbabası Yun Canghai'nin Yun Ailesi hakkında konuştuğu her sözünde yüzü gurur ile kaplıydı ve 'On İki Koruyucu Ailenin Lideri' sözlerini söylerken ifadesi azametliydi. Ancak Göğün Altında Bir Numaradan aldığı bilgilerde Yun Ailesi bu yüz yılda büyük bir düşüşe geçmişti... Yun Canghai'nin kilitlendiği yüz senede Yun Ailesinin pozisyonunun ne kadar düştüğü bilinmiyordu; eğer o bunları bilseydi kesinlikle mezarında dönmüş olacaktı...

Yun Qinghong... Bu büyükbabasının bahsettiği biyolojik babasının ismiydi!

Mu Yurou... Bu biyolojik annesinin adıydı.

Ve Yun Xiao... O... Yoksa... O...

(FN: Bu mal neden her şeyi tek tek anlıyo.)

Jasmine: "…"

Göğün Altında Bir Numara kaşlarını ördü: "Senin gerçekten Yun ailesi ile bir ilgin olabilir mi?”

Uzun süre sessizliğin ardından Yun Che sakinliğini geri kazandı. Yavaşça onayladı ve hafifçe gülümsedi: "Tabii ki yok. Sadece benim soyadım da Yun ve her zaman Şeytan Kral Yun Canghai ve Yun Ailesinin şu anki liderli Yun Qinghong'a karşı derin bir hürmete sahiptim. Bu nedenle Yun Xiao'nun aniden Yun ailesinin Patriğinin oğlu oluğunu fark ettiğimde biraz afalladım; kendimi utandırırken görmek zorunda kaldınız."

"Ah? Demek... Demek bu şekilde." Yun Xiao'nun ifadesi rahatladı. Göğsüne vurdu ve uzun bir nefes verdi: "Beni korkudan öldürecektin; gerçekten kurtarıcımın benim ailem ile bir sorunu olduğuna inanmıştım, hehe... Tabii ki fazla düşünmüşüm. Bu da doğru, ailem gerçekten nazik insanlar, onların nasıl başkaları ile düşmanlığı olabilir."

"Oh, demek öyle." Göğün Altında Bir Numara doğal olarak Yun Xiao kadar saf değildi. Yun Che'nin yarım ağızla konuştuğunu hissetmişti ancak daha fazla üstelemedi; sadece yavaşça onayladı.

"Durum buysa, o zaman siz ikiniz gerçekten kader tarafından bir araya getirildiniz!" Göğün Altında Yedi Numara açıkça daha mutluydu: "Kardeş Yun, Büyük Kardeş Yun'u amcam ile tanışmaya götür; Büyük Kardeş Yun sadece güçlü değil, üstelik Kardeş Yun'u da kurtardı ve onunda Yun soyadı var. Yun Amca kesinlikle çok minnettar olacak ve Büyük Kardeş Yun'u elde etmeye çalışacak. Hehe..."

Göğün Altında Yedi Numara mutluca güldü. Her ne kadar On İki Koruyucu aile arasında onun ağabeyi Göğün Altında Bir Numaranın onayını alan çok kişi olmasa da eğer Yun Xiao bu kişi gibi bir arkadaşa sahip olursa bunu görmekten gerçekten aşırı mutlu olacağı açıktı.

---------ÇEVİRMEN NOTU---------

O yeah ana baba gözüktü ????  

Fullbringer Notu: Daha gözükmedi müptezel.

Yun Ce neler yapacak? Ailesi nasıl insanlar? Yun Ailesi ne durumda? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????