Bölüm 509

avatar
17882 44

Against The God - Bölüm 509


Çeviri: Useless Düzenleme: Fullbringer

Bölüm 509: Gizli Yemin

"Bunun ardından ne oldu?" Yun Che’nin elleri sessizce sıkılırken aceleci bir tonda sordu.

"Ardından... Annen ve ben Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin takibi ile oldukça uğraştık ve sürekli Cennetsel Kılıç Villasına dönerek babama bakacak bir yol aradık ama takibe başka bir taraf aniden katılıp bizi soğuk zehre maruz bırakınca, bunlara da Yurou'nın hamileliği ve kaynak enerjisini çok fazla kullanamaya cüret edemeyişi eklendiğinde, kaçış rotamız kıyaslanamayacak kadar zorlu ve tehlikeli hale geldi. O zaman hayatlarımızı korumak bile aşırı zor hale geldiğinde Cennetsel Kılıç Villasına dönme umuduna sahip olmaya cüret edemedik. Ben Yurou'yu korurken o da karnındaki çocuğu korudu. Çocuk yarım yıl sonra doğuncaya kadar zorluklara karşı mücadele ettik."

"Biz birkaç düzine yıldır evliydik ve artık sonunda çocuk sahibi olmuştuk. Ama çocuğumuz büyük bir tehlikenin ortasında doğduğu için herhangi bir neşe hissedemiyorduk. Annenin ve benim en acı çektiğimiz şey, Yurou'nun çabalarına rağmen soğuk zehrin çocuğumuzun bedenine girmesiydi. Ve bizi tek teselli eden şey ise Yurou'nun altı aylık sürede onu korumak için çektiği acının bir meyve vermesi ve soğuk zehrin çocuğumuzun içinde çok az olmasıydı, onun hayatını hemen almak için yeterli değildi..."

Bunu konuşurken Yun Qinghong'un yüzü en ufak bir rahatlama belirtisi göstermiyordu. Kederle iç çekerken gözlerini kapadı: "Ama biz onu çocuğun bedeninden zorla dışarı çıkaramıyorduk. Başka seçeneğimiz olmadığı için annen ve ben en acı dolu seçimi yapmak zorunda kaldık... Biz kaynak enerjisini kullanarak az miktardaki soğuk zehri onun olgunlaşmamış kaynak damarlarına gönderdik. Ardından ise yıldırım kaynak enerjisi ile soğuk zehri yok ettik ama aynı zamanda... Onun kaynak damarlarını da tamamen yok etmiş olduk."

"…" Yun Che'nin göğsü şiddetle yükseldi. Tam o anda sakat kaynak damarlarının birinin saldırısından değil... Soğuk zehirden dolayı olduğunu öğrenmişti!

(Ç.N: 509 bölüm sonra öğrenilen gerçek. Biz de baya bekledik yalnız değilsin Che.)

(FN: Şok oldum.)

 

Yirmi yıldan uzun süre geçse de Yun Qinghong bunu ne zaman düşünse ifadesi acı ile bulutlanıyordu. Kendi çocuğunun kaynak damarlarını bizzat yok etmek çocuğunun tüm hayatını yok etmeye benzerdi ve bunun verdiği acı kendini sakatlamasından on milyon kat daha kötüydü. İç çekerken devam etti: "Çocuk yeni doğmuştu ve kaynak damarları henüz büyümemişti. O yaşta onların sakatlanması tüm hayatı boyunca sakat kalacağı anlamına geliyordu... Ama onun hayatını korumamızın tek yolu buydu. Eğer bunu yapmasaydık soğuk zehir yayılacak ve yedi gün bile yaşayamayacaktı."

"Anlıyorum..." Yun Che yumuşak bir sesle konuştu: "O çocuk büyüdüğünde kesinlikle sizin zor durumunuzu anlayıp sizi suçlamayacaktır."

Yun Qinghong kafasını cevaplamak için salladı: "Ne yazık ki onun hayatını korumayı başarsak bile o günden beri onu görme şansı asla yakalayamadık. Çünkü yirmi yıl önce onu Kaynak Gökyüzü Kıtasında bıraktık."

Ondan sonra olanları Yun Che zaten aşağı yukarı biliyordu. Sessizce ve dikkatlice Yun Qinghong'un hikayeyi anlatmasını dinledi...

"Biz çocuğumuz ile birlikte çaresizce kaçıyorduk ve bir gün çok aşina bir yere rastlayana kadar yönsüz bir şekilde hareket etmiştik. Biz küçük bir şehre girdik ve beklenmedik bir şekilde yeminli kardeşim Xiao Ying ile karşılaştık. O vakit oranın kardeşimin yaşadığı Yüzen Bulut Şehri olduğunu keşfettik. O anda, biz kanla kaplıydık ve kaynak enerjimizi son damlasına kadar kullanmıştık. Kendimizi eli kulağında olan ölüme çoktan hazırlamıştık ama Kardeş Xiao Ying'i gördükten sonra o beni azarladı. O bize eğer çocuğumuzun ailesiz büyümesini istemiyorsak her şeyimiz ile hayatımızı korumamızı ve bu yerden kaçmamızı söyledi. Bunun ardından, bize en kısa sürede büyük miktarda kıyafet, yemek ve ilaç hazırladı. Ayrıca bizim için bir harita çizdi ve kendimizi gizlerken kaçmak için en güvenli yolu gösterdi..."

"Biz Kaynak Gökyüzü Kıtasına aşırı yabancıydık ve tüm o kaçtığımız zamanlarda biz sanki cinnet geçiren başsız tavuklar gibiydik. Kardeş Xiao Ying'in yardımı ve talimatları ile başarıyla peşimizdeki kişileri atlattık ve bir şelalenin altında saklandık... Eğer Kardeş Xiao Ying'in yardımı ve talimatları olmasaydı kaçamazdık ve hayatta kalmaya devam etmemiz de imkânsız olurdu. Bizim hayatlarımız tamamen onun çabaları sayesinde kurtuldu... Bize barınak sağladığı zamanlarda bizim haberimiz olmadan kendi yeni doğan çocuğu ile bizim çocuğumuzu değiştirmiş. Tüm çabamız ile kaçıp güvenli bir yer bulduktan sonra bunu keşfedebildik..."

Yun Che, “…”

"Dürüst olmak gerekirse, Kardeş Xiao Ying ile karşılaştıktan sonra Yurou ve ben ölümümüzü karşılamadan önce çocuğumuzu ona bırakmayı düşünmüştüm ama bunun Xiao Ying'in tüm ailesine felaket getirebileceğinden korkmuştum. Ancak Kardeş Xiao Ying'in bizim aile neslimizi korumak için kendi oğlu ile bizimkini gizlice değiştireceğini beklememiştim..." Yun Qinghong gözlerini kaparken gözlerinin kenarları kontrolsüzce titredi: "Benim, Yun Qinghong için, hayatında böyle bir kardeşe sahip olmak cennet tarafından bana bahşedilen en büyük hediyedir."

"Yani sizin Kaynak Gökyüzü Kıtasında bıraktığınız çocuğunuz Yüzen Bulut Şehrinde ve Xiao Amca'nın çocuğu da... Aslında Yun Xiao, değil mi?" Yun Che hafifçe sordu.

"Evet..." Yun Qinghong cevaplarken nazikçe onayladı: "Bu Xiao'er'in kökeninin arkasındaki gerçek. Takipçilerimizden kurtulduktan sonra Yüzen Bulut Şehrine dönmeyi düşündük ama o an ikimiz de soğuk zehir tarafından acı çekiyorduk ve yaralarımız da ağırdı. Sonuç olarak gücümüzün son parçası ile Yüzen Bulut Şehrine dönsek bile sadece kendimizi ortaya çıkarmakla kalmayıp Xiao Ying ve ailesine de büyük bir felaket getirmiş olacaktık. Bu nedenle tüm enerjimizi kaçmaya harcadık. Ne olursa olsun onun çocuğunu korumak istiyorduk. O anda Kardeş Xiao Ying'in çocuklarımızı değiştirmesinin nedeninin sadece bizim soyumuzu korumak değil, ayrıca yaşama arzumuzu da her şeyimizi vereceğimiz boyutta uyandırmak olduğunu anladım."

"En sonunda nasıl kaçtınız?” yun Che sordu.

"Yun Ailemizin gizli aleti ile boyutlar arası adım atabiliyoruz ancak her kullanışın ardından bir daha kullanmak için üç sene beklememiz gerekiyor. Başarıyla takipçilerimizden saklanmamızdan üç ay sonra gizli alet gücünü yeniden kazandı ve Hayali Şeytan Ülkesine dönebildik."

"Eğer sizi doğrudan Kaynak Gökyüzü Kıtasına götürebilen bir gizli aletiniz varsa neden onu yeniden kullanarak oraya gidip kendi çocuğunuza bakmadınız?"

Yun Qinghong kafasını salladı ve hayatsıza güldü: "Hayali Şeytan Ülkesinin insanları tarafından defalarca bölgelerine girildiği için Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki güçler aşırı güçlü bir savunma ve uyarı ağı kurdular. Gerçekten gizli aleti yeniden kullanabilirdik ama Kaynak Gökyüzü Kıtasına girdiğimiz an anında bulunacaktık. Biz zaten o zamanlarda sakattık; eğer gizli aleti kullansaydık bu sadece ölümümüzü getirecekti. Diğerlerine gelince... Onlar neden sadece bizim çocuğumuz için kendilerini riske atacaktı? Bu nedenle, Xiao'er'e kendi kanımızdan biriymiş gibi davrandık ve onun kökeninin gizledik... Ama Yun Ailesi soyunda bulunan kaynak kulpuna sahiptir. O büyürken giderek daha fazla insan onun gerçek oğlumuz olma statüsünden şüphe duydu ve o bitmek tükenmek bilmeyene bir kınamanın altında büyümek zorunda kaldı... Bunu olacağını zaten biliyorduk ancak yapabileceğimiz bir şey yoktu."

Yun Che son birkaç yılda, o yıllarda neler olduğu hakkında aşağı yukarı bir fikir sahibi olmuştu. Ama Yun Qinghong'un olayları anlatmasını dinledikten sonra duygulardan oluşan bir tsunami dalgasının onu yıkadığını hissetti ve bu onun sakin kalmasını zorlaştırıyordu.  Dört Kutsal Bölgenin hırsı Şeytan İmparatorun Klanının ağır zararlar çekmesine yol açmıştı ve aynı zamanda onların hırsı Yun ve Xiao Ailelerinin büyük bir trajedi ile karşılaşmasına neden olmuştu. Onun ve Yun Xiao'nun hayatı bu olaylar nedeniyle tamamen darmaduman olmuştu.

"… Bana bunları anlatma nedeniniz gelecekte ben ve Yun Xiao Kaynak Gökyüzü Kıtasına girersek onun gerçek ailesini bulmamız mı?” Yun Che alçak sesle sordu.

Yun Qinghong nazikçe onayladı ve cevapladı: "Bizim ailemize neden böyle kibarlıkla davrandığını bilmesem de Yun Xiao'ya yaptığın iyi şeyler ve bizi anne ve baba olarak çağırmanda herhangi bir yalan ve oyunculuk olmadığını söyleyebiliyorum. Bunun yerine sanki sana karşı hissettiğim bir tür... Tarif edilemeyecek bir yakınlık ve güven var." Hafifçe kıkırdadı, sanki bu garip sansasyondan zevk alıyormuş gibiydi: "Xiao'er Kaynak Gökyüzü Kıtasından olduğuna şüphe ettiği için herkes tarafından reddedilip dışlanıyor ve küçüklüğünden beri hiç arkadaşı olmadı. Bu yıl, o yirmi iki yaşında ancak sen onun kardeşi olmak isteyen tek kişisin... Her ne kadar ben bunları söyleyip seni zor bir duruma soksam da Xiao'er'in yeteneği birinci sınıf değil, yani onun Kanyak Gökyüzü Kıtasına dönüp Atasal diyarını tekrar tanımasına yardım edebilecek tek kişi sensin. Çünkü onun bir gün gerçek evine dönmesi gerek ve Xiao Ying’in ailesi de orada hevesle onun dönüşünü bekliyordur..."

"… Peki, siz... Çocuğunuzu özlüyor musunzu?” Yun Che zorlukla duyulabilecek kadar alçak bir sesle sordu.

Yun Qinghong gözlerini sıkarak kapadı, rüzgâr kadar hafif bir sesle cevapladı: "Benim için, ben hala bununla başa çıkabiliyorum. Çünkü Kardeş Xiao Ying'in çocuğuma iyi bakacağına tamamen güveniyorum, Kardeş Xiao Ying etrafta olduğu sürece o herhangi bir kötü muamele göremeyecek ve kesinlikle aşırı mutlu bir yaşam sürecektir. Bu konuda eminim. Ama Yurou için, o... Tüm bu yıllar boyunca her gece ve gündüz oğlumuzu özledi ve onun için okyanuslar dolusu göz yaşı döktü.  Bazı zamanlarda uyanana kadar uykusunda ağlıyor... Onun iyi olup olmadığını düşünüyor ve kaynak damarları sakat olduğundan dolayı dalga geçilip zorbalığa uğrama olasılığından endişeleniyor. Aynı zamanda, kendini suçlayıp kendinden nefret ediyor... Ve tüm bu yılların sonrasında bile onun endişesi azalmadı, kalbindeki hüsran giderek ağırlaştı. Sonuç olarak bu yıllarda hastalanmaya devam etti. Diğer insanlar hep soğuk zehrin alevlendiğini düşünüyor ama ben gerçeği biliyorum, onu bu hale düşüren şey aslında keder. Onu şu an destekleyen tek şey Xiao'er. Xiao'er'e kendi kanındanmış gibi davranıyor ve belki de bundan daha iyi, tüm umudu da çocuğumuzun Xiao'er gibi bir muamele alması."

………………

………………

Yun Qinghong'un bedenindeki soğuk zehri temizleme sürecini tamamladığında hava çoktan kararmıştı. Soğuk zehri dağıtmanın ardından gelen etkinin altında Yun Qinghong ve karısı derin bir uykuya dalmıştı. Yun Che odadan çıktı ve avlunun ortasında durdu. Kafasını kaldırdı ve uzun süre önce yükselmiş aya doğru baktı. Gece esintisi yüzünü fırçaladı, alnına düşen saçı hışırdadı.

"Neden onlara gerçekte kim olduğunu söylemiyorsun? Onların gerçek oğlu olduğunu kanıtlayacak birçok yolun var... Kan testi, Kaynak Kulpu, Samsara Aynası, bunlardan birisi kesinlikle iş görür!" Jasmine uysal bir sesle sordu.

"… Henüz zamanı değil." Yun Che sessizce önündeki manzarayı izledi. "En azından, bu Yun Xiao için tamamen adaletsiz."

"Doğru zaman? Hmph... Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?"

Yun Che kafasını bir kez daha yükseltti ve gözlerinde soğuk bir ışık parladı: "Kader beni bu yere getirdiğine ve gerçek ailemi bulmamı sağladığına göre kesinlikle yapabildiğimi yapacağım... Yıllar önce büyükbabam benim o yerden kaçmam için kendi hayat damarlarını parçaladı. Benim hayatım büyükbabamın hayatı kullanılarak kazanıldı, ben onun arzusunu ve isteğini yerine getireceğim!!"

"Büyükbabamın yüz yıl boyunca çürümeye bırakılması ve tüm o zaman boyunca ölmesi Şeytan Kraliyet Ailesinin uğrunaydı ama onun karşılık olarak aldığı şey suçlama oldu ve hatta Yun ailesinin geri kalanı da onun 'suçu' tarafından töhmet altında bırakıldılar... Onlar hangi gerekçe ile bunu yaptılar?!" Yun Che kızgınlıktan dişlerini sıktı: "Şeytan Kraliyet Ailesi nedeniyle büyükbabamı kaybettim. Büyükbabam için annem ve babam yirmi yıldan uzun süre sakat kaldı ve ben sakatken yaşadığım küçümsemeyi onlar da yaşadı... Ben Yun Canghai'nin torunu, Yun Qinghong'un oğluyum ve onların ikisi de Hayali Şeytan Kraliyet Ailesine karşı sarsılmaz bir bağlılık taşıyor... Ama ben taşımıyorum!! Benim görebildiğim tek şey onların aileme borçlu olduğu!! Hayali Şeytan Kraliyet Ailesinin büyükbabama olan, ebeveynlerime olan ve bana olan borçlarını... Hepsini... Binlerce kat fazlasıyla geri ödeteceğim!!"

--------ÇEVİRMEN NOTU---------

Savaş eli kulağında gibi gözüküyor. İşler karışacak gibi.  

Yun Che neler yapacak? İntikam nasıl oalcak? Neler yaşanacak? Yun CHe neler diyecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okyuun ve öğrenin ????

Fullbringer Notu: İntikam Savaşçısı geldi yine.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr