Bölüm 1570: Bire Karşı On

Ha—

Merkez Harabeleri Savaş Alanı anında gürültüye boğuldu. Çünkü Nanhuang Chanyi, Merkez Harabeleri Savaşı tarihinde şimdiye kadarki en saçma ifadeyi dile getirmişti.

Soğuk Kuzey Şehri, Doğu Harabeleri Alemi ve Batı Harabeleri Alemi'nin son kaynak gelişimcilerine tek başlarına göğüs germek mi istiyordu!?

Yun Che şaşırtıcı bir performans sergileyebilirdi ama üç tarikatın toplam on kaynak gelişimcisine sahipti! Ayrıca hepsi zirve İlahi Krallardı!

Yun Che önceki iki karşılaşmayı otoriter bir şekilde kazansa bile bol miktarda gücü kaldığını varsaydığımızda dahi... Hala on kişiye karşı savaşması tamamen aptalcaydı!

Ya da Nanhuang Chanyi delirmişti belki de... Sadece cephe alıyordu.

"Chanyi, bugün neyin var senin!!?" Nanhuang Mofeng bağırdı. Öfkesini daha fazla tutsa, ciğerleri ondan vazgeçebilirdi.

"Mofeng." Güney Egemeni usulca konuştu. "Kendi fikirlerini bünyende sakla ve sadece izle.

“...” Nanhuang Mofeng'in bakışları Güney Anka Egemeni'ne ve Nanhuang Chanyi arasında düzensizlik içinde yüzdü. Efendisinin emrettiği gibi çenesini kapatabilirdi lakin bu durumda sakinleşmesine imkan yoktu.

“Hahahaha!” Batı Harabeleri Egemeni yüksek sesle güldü. "Nanhuang, delilik kızını ele mi geçirdi?"

Tamamen alaycı bir açıklama değildi... Şimdiye kadar, Nanhuang Chanyi'nin bugün yaptığı her şey son derece sıradışıydı. Davranış biçimi söylentilerden tamamen farklıydı ve eylemleri de kimliğiyle eşleşmedi ya da hiç durmadı. Aslında, o Beihan Chu evlilik teklifini reddettiği an bir sürü insan aynı şüpheyi yaşamıştı.

"Hissettiğim şey yalnızca bir korkaklık mı?” Nanhuang Chanyi usulca fısıldadı.

“Elbette değil. Sadece Güney Ankanız böylesi bir ilgiyi hak etmeyecek bir yer." Doğu Harabeleri Egemeni konuştu. "Bizim kaynak gelişimcilerimiz düşündüğünden daha asil kimselerdir. Onu unut, hatta—”

"Ah!" Soğuk Kuzey Egemeni aniden elini kaldırdı ve Doğu Harabeleri Egemeni'nin sözlerini kesti. "Üçümüzün tüm kaynak gelişimcilerini tek temsilcinize mi göndermek istiyorsun? Bu kadar saçma bir şey söyleyeceğine inanamıyorum. Eğer bu kral bunu kabul ederse, sonuç ne olursa olsun kaynak gelişimcilerimize utanç getirir.”

Soğuk Kuzey Egemeni haklıydı. Bire karşı on mu? Bu ne tür utanç verici bir düşünceydi! On İlahi Kral, kendi adına bahsi kabul etmeyi seçse bile bu savaşı kabul edecekleri şüpheliydi.

"Güney Anka Veliaht Prensesi, bu kralın teklifini reddedeceğini düşünüyor olmalısın, değil mi?" Aniden Soğuk Kuzey Egemeni ona karşı alaylı ve tehlikeli bir gülümseme bıraktı. "Aksine bu kral bu bahsi almakla çok çok fazla ilgileniyor! Oh evet, bunu kesinlikle kabul edeceğiz!"

Doğu Harabeleri Egemeni ve Batı Harabeleri Egemeni aynı anda derinden kaşlarını çattı ama ne kendi müritlerine baktılar ne de bir şey söylediler. Soğuk Kuzey Egemeni'nin bir şeyler planladığını biliyorlardı.

“...” Nanhuang Chanyi aniden sessiz kaldı. Soğuk Kuzey Egemeni'nin sorusuna cevap vermedi.

"Daha öncesinde buna bir 'bahis' demiştin, doğru mu Güney Ankası Veliaht Prensesi? Öyleyse bunu sormam gerekirse, buradaki ortaya koyacağın bahis ne?" Soğuk Kuzey Egemeni bir gülümseme ile söyledi.

Doğu Harabeleri Egemeni ve Batı Harabeleri Egemeni aynı anda baktı.

"...Soğuk Kuzeyin Alem Kralı çoktan talebini hazırlamış gibi görünüyor. Şimdi de söyleyebilirsin." Nanhuang Chanyi daha öncesinde olduğu gibi aynı tonda söyledi. Bununla birlikte, kalabalık baskısının eskisinden daha az olduğunu hissedebilirdi ve cevabını vermeden önce kısaca tereddüt etti.

“Çok basit. Güney Ankası bir şekilde bu savaşı kazanırsa..." Soğuk Kuzey Egemeni konuştuğu gibi daha da gülümsedi. "Merkez Harabeleri Savaşı'nın şampiyonu olacaksınız. Şampiyon olarak alacağınız dört bölgenin yanı sıra, Soğuk Kuzey Şehri de... Affedersiniz, bununla birlikte üç bölge de sizin olacak.”

Pfft...

Soğuk Kuzey Egemeni sözlerini bitirmeden önce kaç kişinin kahkaha içinde patladığını tanrı bilirdi.

Hatta Batı Harabeleri Egemeni ve Doğu Harabeleri Egemeni dahi kendini kontrol etmekte zorlandı.

Bire karşı on... On zirve İlahi Kral. Yun Che bunu kazanabilirse bok yemeyi bile aldırmazlardı!

"Ama eğer Güney Ankası kaybederse," Soğuk Kuzey Egemeni aniden gözlerini daralttı ve dudakları yarım bir halde yukarıya doğru kıvrıldı. "Merkez Harabeleri Aleminde sahip olduğunuz küçük kontrolü teslim etmenizi isteyecek kadar alçalmayacağız ancak... Oğlumla birlikte Dokuz Işıklı Göksel Sarayı'na geri dönmek zorunda kalacaksın!”

"Onun karısı ya da cariyesi olmayacaksın. Yüz yıl boyunca ona bir köle olarak hizmet edeceksin!”

Ha—

Tekrar bir yaygara patlak vermişti.

Soğuk Kuzey Egemeni daha öncesinde tüm bahanelerini düşürmemiş olsaydı Soğuk Kuzey Egemeni bu kadar ileriye gitmezdi ama bundan sonra yumuşak davranmasının hiçbir yolu yoktu.

Nanhuang Chanyi halkın önünde Beihan Chu'nun evlilik teklifini reddetti ve Beihan Chu'nun herkesin önünde yüz kaybetmesine neden olmuştu. Böylece Soğuk Kuzey Egemeni, Nanhuang Chanyi'nin eline teslim ettiği fırsatı kullandı ve onu geri aşağıladı, kaybederse Beihan Chu'nun hizmetkarı olmasını istedi.

Sözleri tüm İlahi Güney Anka Diyarı'nın öfkesini beyanlar nitelikteydi! Soğuk Kuzey Şehrini tekrar suçladıkları için uzattıkları zeytin dalını aptalca bir şekilde attıktan sonra, Nanhuang Chanyi'nin oğluna bir hizmetçi olarak hizmet etmesini sağlardı! İşlediği tüm suçlardan sonra tek değeri buydu!

Nanhuang Chanyi'ye bakmak için döndü. İmkansız bahsi kabul etti... Ve kendi şartlarını belirtmek için açıklığı kullandı!

Herkesin dikkati bir kez daha Nanhuang Chanyi üzerinde kuruldu. Soğuk Kuzey Egemeni'nin karşı saldırısı sinsi bir saldırıydı. Nanhuang Chanyi bahsi kabul ederse, Yun Che'nin yenilgisinden sonra Beihan Chu'nun hizmetçisi olacaktı. Ama eğer kabul etmeyi reddederse, kendini tokatlamak ve İlahi Güney Anka Diyarı'nın yüzünü çamura atmak eşdeğerdi.

Nanhuang Chanyi konuştu. "Soğuk Kuzeyin Alem Kralı, önerdiğiniz bahis şartlarının kesinlikle gülünç olduğunu düşünmüyor musunuz!?"

Soğuk Kuzey Egemeni kesinlikle böyle bir cevabı alacağını biliyordu. Yukarıya doğru baktı ve güldü. "Hahahaha! Sorun ne? Başka düşüncelerin de mi var? Bu bahsi isteyen sendin, şimdi cesaretin nerede? Bu İlahi Güney Anka Diyarı'nın sözde gururu mu?"

"Soğuk Kuzey Egemeni, bir şey hakkında yanlış bir düşünceye sahipmiş gibi görünüyor." Nanhuang Chanyi kayıtsızca devam etti. “Ne zamandan beri ikinci düşüncelerim olduğunu söyledim?”

“Bu bir bahis, bu yüzden kazanırsanız ne istediğinizi talep etme hakkına sahipsiniz. Ama kazanırsam ne istediğimi belirlemek için ne hakkın var?”

“Oh, gerçekten mi?” Soğuk Kuzey Egemeni bir gülümseme ile söyledi. “Bu iyi bir nokta. Bu durumda, lütfen bana yüz yıllık köleliğinin ne kadar değerli olduğunu söyle, Nanhuang Chanyi."

"Tüm Kuzey Harabeleri Alemi’ni teslim etsen bile bunu karşılayamazsın.” Nanhuang Chanyi devam etti. "Ama bu bir bahis bu yüzden bir bahis olmalı. Şartlar aynı zamanda sizin gibilerin karşılayabileceği bir şey olmalı. Bu rahatsız edici, ama sanırım…”

"Eğer kazanırsak, İlahi Güney Anka Diyarı tüm Merkez Harabeleri Alemi üzerinde hak iddia edecek! Buna Doğu Harabeleri Tarikatı ve Batı Harabeleri Tarikatı'nın kısmı da dahildir!"

"Dahası, Merkez Harabeleri Alemi elli değil, beş yüz yıl boyunca bizim olacak!"

Soğuk Kuzey Egemeni'nin kaşları bir anlığına örüldü ama sonrasında çabucak rahatladı. Nanhuang Chanyi'nin cevabının ilk yarısını duyduğu an, “kendini olduğun yerde öldür” ya da “İlahi Güney Anka Diyarı’na bir köle olarak gir” gibi kabul etmek için büyük ve imkansız bir şey talep edeceğini biliyordu.

Beş yüz yıl boyunca Merkez Harabeleri Alemini İlahi Güney Anka Diyarı'na teslim etmek kesinlikle bir şakadan daha fazlası değildi. Eğer gerçekleşirse kaynaklardaki büyük artış, İlahi Güney Anka Diyarı'nın iktidara hızla yükseleceği anlamına gelirken, geri kalanı da doğal olarak geri kalacaktı.

Bununla birlikte talebi onu tereddütle korkutmak için bile yeterli değildi, onu tamamen reddetmek için daha azına sahipti.

Sonunda, Nanhuang Chanyi kendini üç yüz yıldan az deneyime sahip bir genç olduğunu kanıtlamıştı.

"Sorun değil! Bu hiç sorun değil!!" Soğuk Kuzey Egemeni anlaşmasını o kadar çabuk dile getirdi ki Nanhuang Chanyi'nin son sesi yere düşmemişti bile. Daha sonrasında Doğu ve Batı Harabeleri Egemenlerine bakarak konuştu. "Doğu ve Batı Harabeleri kardeşlerim, siz ne düşünüyorsunuz?"

"Eh, bizim kaynak gelişimcilerimiz de bu bahse dahil olacak, bu yüzden bize hisselerinin getirisi mantıklı, hehe." Batı Harabeleri Egemeni gülümseyerek söyledi.

"İtirazım yok!” Doğu Harabeleri Egemeni tereddüt etmeden cevap verdi.

Bu bahisten hiçbir şey almıyor gibi görünebilirdi ancak Soğuk Kuzey Şehri'nin teklifiyle bundan daha önemlisi Beihan Chu onlara büyük bir iyilik borçlu olacaktı! Bundan daha iyi bir fayda düşünülemezdi.

"Pekala!" Soğuk Kuzey Egemeni başını salladı. "Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı, Güney Ankası?”

Bu “Bir kaplandan kurtulamıyorum" demenin mükemmel bir örneğiydi. Nanhuang Chanyi başlangıçta bire karşı on bahsini öneren kişiydi ve talebi Soğuk Kuzey Egemeni tarafından kabul edilmişti. Bu, geri çekilmesinin tamamen kesildiği anlamına geliyordu, aksi takdirde İlahi Güney Anka'nın yüzüne çamura atabilirdi ve tüm bahsi bir şekilde geri döndürerek ülkelerinin tüm yüzünü şimdi ve bundan sonrası için kaybettirirdi.

"Pekala!" Nanhuang Chanyi başını salladı. "Güney Ankası halihazırda böylesi bir savaş alanında daha fazla zamanını harcamak istemiyor. Alem Kralları, artık temsilcilerinizi seçebilirsiniz."

Soğuk Kuzey Egemeni gülümsedi ve kendi müritleriyle yüzleşmek için döndü. Aurası anında beş kaynak gelişimcisine indi. "Beşiniz İlahi Güney Anka Diyarı'na karşı gideceksiniz."

"Evet!" Beş zirve İlahi Kral aynı anda cevap verdi.

Bu sadece başka bir savaş olsaydı, gururları böyle haksız bir dövüşe katılmalarını engellerdi. Ama Soğuk Kuzey Egemeni bu dövüşü sözleriyle bir şakadan çevirmişti ve Güney Ankası'nın temsilcisi öldüğünde, Nanhuang Chanyi'nin yüz yıl boyunca Beihan Chu'nun yatağını ısıtan birisi olarak keyfini çıkaracaklardı. Doğal olarak daha önce hissettikleri isteksizlik tamamen gitmişti.

Ama bir kişi vardı—çok önemli bir kişi— bu kişi, aralarında bu bahis yüzünden rahatsız olmuştu.

Yun Che ses iletimi göndermeden önce yavaşça Nanhuang Chanyi'ye döndü. "Sen az öncesinde beni bir araç olarak mı kullandın!?"

Sesi sert, soğuk ve uyarı doluydu.

“Bunun bir anlık karar olduğunu itiraf ediyorum ve bahsi önermeden önce sana danışmamamın haksızlık olduğunu biliyorum. Ancak... Merkez Harabeleri Savaşı'na katıldın ve beni efendin olarak seçtin çünkü benden yararlanacağın bir şeye ihtiyacın vardı, değil mi? Sen yetenekli bir adamsın, o zaman neden bu yeteneğini bunun için kullanmıyor ve kendine daha fazla fayda getirmiyorsun?"

"Ya daha sonrasında fiyatımın ödeme yeteneğinin ötesinde olduğunu öğrenirsen, o zaman ne olacak?"

"Bu imkansız!”

“...” Yun Che öne doğru geri döndüğünde, on güçlü aura halihazırda önünde duruyordu.

Önündeki tüm auralar zirve İlahi Kral aurası ile kaplıydı! Kuzey Harabeleri Aleminden beş, Batı Harabeleri Aleminden üç ve Doğu Harabeleri Aleminden iki kişi vardı.

Bu insanlar bir Alem Kralı için yıldız sistemlerindeki vazgeçilmez kimselerdi. Hepsi Beş Cehennem Harabeleri'nde son derece ünlü kişiliklerdi.

 Normalde, sadece zirve İlahi Krallar Merkez Harabeleri Savaşında karşı karşıya gelirdi ve savaşların çoğu inanılmaz derecede yoğun geçerdi. İlahi Egemenleri bir kenara koyarsak, bunun Beş Cehennem Harabelerinde Merkez Harabeleri Savaşı içinde gerçekleşen en yüksek savaş olduğunu söylemek abartı olmazdı.

Öte yandan bu, on zirve İlahi Kralın beşinci seviye bir İlahi Kral karşısında savaştığı bir karşılaşmaydı...

Merkez Harabeleri Savaşını unutun, hiç kimse hayatında böyle bir şey görmemişti.

İlahi Güney Anka Diyarı bu duruma kendini sürüklemişti.

"Chanyi..." Sonunda Güney Anka Egemeni, Nanhuang Chanyi'ye doğru yürüdü ve usulca adını çağırdı.

"Endişelenme, kraliyet babam." Nanhuang Chanyi sadece duyabileceği bir sesle cevap verdi. "Bunun inanılmaz olduğunu biliyorum ama oradaki adamın önünde bu on zirve İlahi Kralı bir grup karınca sürüsünden farksız değil."

“...” Güney Anka Egemeni huşu içinde kaşlarını kaldırdı ve dudakları sormak istediği milyonlarca soruyla kaplı gibi görünüyordu. Ancak sonunda, sessizliğini korumayı başardı.

Bir an için, bir beşinci seviye İlahi Krala karşı on zirve İlahi Kral Merkez Harabeleri Savaş Alanında komik bir görüntü sahnesini doğurmuştu. Sonrasında Soğuk Kuzey Egemeni ileriye doğru birkaç adım attı. "Güney Ankası böyle bir bahsi önererek cesaretli olduğunu gösterdi. Lakin eminim ki diğerlerinden farklı efsanevi bir savaş hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.”

Alaycı sözleri sayısız insanın yüksek sesle gülmesine neden oldu.

“Dahası, bu içinde bahsin olduğu bir savaş. Eğer Soğuk Kuzey Şehri, Doğu Harabeleri Tarikatı ve Batı Harabeleri Tarikatı yenilirse, İlahi Güney Anka Diyarı Merkez Harabeleri Alemini beş yüz yıl süreyle kontrolü altına alacak. Kuzey Harabeleri Alemi'nden veyahut Doğu Harabeleri Alemi veya Batı Harabeleri Alemi'nden kimsenin o yere adım atılmasına izin verilmeyecektir."

“Ancak, eğer bir şekilde bu savaşı kazanırsak, o zaman Güney Ankası Veliaht Prensesi Dokuz Işıklı Göksel Sarayı'na gidecek ve Genç Saray Ustası Beihan Chu'ya yüz yıl boyunca bir köle olarak hizmet edecektir. Yüz yıl bitene kadar tekrar dönmesi yasak. Bu bahis mevcut herkes tarafından tanıklık edilecektir!”

Daha sonrasından döndü ve Kıdemli Üstün Lu'ya doğru eğildi. "Genç Saray Ustası, bu savaşın bahisleri Merkez Harabeleri Alemi'ni içeriyor bu yüzden bunun Merkez Harabeleri Savaşı'nın bir parçası olabileceğine inanıyorum. Bu nedenle sizin de bu savaşa tanık olmanızı rica ediyoruz."

"Pekala." Beihan Chu başını salladı. "Ben, Beihan Chu, Dokuz Işıklı Göksel Saray adına bu savaşa tanıklık etmeyi kabul ediyorum! Kurallara veya bahsin içeriğine itaatsizlik eden herkes Dokuz Işıklı Göksel Saray tarafından cezalandırılacaktır.”

Beihan Chu, Merkezi Harabeleri Savaşı'nın başlangıcından bu yana bir kelime bile etmemişti.  Bu noktaya kadar mükemmel bir tanık olarak rol oynamıştı.

Onun kutsaması tabuttaki son çiviydi. İlahi Güney Anka Diyarı'nın artık bu bahisten geriye dönmesinin bir yolu yoktu.

"Teşekkürler, Genç Saray Ustası." Soğuk Kuzey Egemeni tekrardan Merkez Harabeleri Savaş Alanı dönmeden önce bir gülümsemeyle eğildi. Sonrasında ciddileşti ve elini salladı. "Başlayın!"