Bölüm 761.5 (Bölümü geçmeden okuyunuz)

avatar
17588 36

Against The God - Bölüm 761.5 (Bölümü geçmeden okuyunuz)


Bölüm 761.5: Perde Arkası --- İblis Kılıcın Gözüken Bulutları



(Ç.N: Geldi sonunda beklediğim bölüm ???? Bu ATG'nin ilk yarısının son arcının başlangıç bölümüdür. Bundan önceki bölümler bundan sonraki bölümlerin öngösterimiydi. Arkanıza yaslanın ve birbirleri ile bağlantılı olan bir sürü olayın sizlere göstereceği ve vay amk dedirteceği manzaranın tadını çıkarın ???? İyi okumlar ^^ )

 

Kaynak Gökyüzü Kıtası’nın güneybatısı, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi... Küçülen ay ve dağınık yıldızlar altındaki gecenin ilerleyen vakitleri.

 

Yeni ayın eli kulağında olan gelişi, parlak ayın en tamamlanmamış durumunda olduğu zamandı. Şu an gecenin geç saatleriydi ve gökyüzü kara bulutlardan ince bir tabakanın arkasında kalmıştı. Eğer birisi kafasını kaldırıp uzağa bakarsa sadece belli belirsiz, bulanık hilali görebilirdi. Çok geçmeden, bilinmeyen bir kökenden gelen kara bulutlar sessizce süzülmeye başladı ve yavaşça ayın ve yıldızların ışığını engelleyene kadar birleşti ve tüm dünya bu nedenle ışıktan yoksun kaldı.

 

Küçülen ayın bu zamanındaki gece, aynı zamanda belirli bir mührün en zayıf olduğu zamandı.

 

Birisinin bir şey göremeyeceği kadar karanlık olan belli bir gizli yer altı alanında yavaş, hafif adımlar aniden yankılandı. Bu adım sesleri sabit şekilde yankılanıyordu. Ancak adımların sahibi ne bir fener ışığı ne de kaynak ışığı olmadan tamamen karanlık içinde yürümeye devam ederek bu yer altı alanının en dibine gelmişti.

 

Adım seslerinin durmasının ardından loş bir ışık yavaşça yandı. Bu ışık ışını loş bir griydi ve son derece kasvetli bir aura yayıyordu. Eğer normal birisi bu ışığı görseydi kontrol edilemez bir ürperti hissederdi.

 

Bu loş gri ışığı yayan şey şaşırtıcı bir şekilde bir kılıçtı… Bu kılıç iki metre uzunluğunda ve otuz santim genişliğindeydi. Tüm gövdesi zifiri karanlıktı ve garip bir siyah aura ile çevrelenmişti. Çok daha garip olan şey ise garip şekilli kılıç kabzasında yavaşça ortaya çıkan bir çift uzun ve dar siyah gözdü.

 

Bunlar sanki aniden uyanan bir iblisin gözleri gibiydi.

 

Bu zifiri karanlık gözler bazen netti, bazen de karanlıktı, sanki içeri giren insan figürüne dehşet verici bakışlarıı ile bakıyordu.

 

"Onurlu İblis Lordu, görüşmeyeli aylar oldu. Bugün sonunda küçülen aydaki en karanlık geceye geldik." İnsan figürü konuşmaya başladı. Ses orta yaşlı bir adamdan geliyor gibiydi.

 

Bu kılıçtaki mühür, en zayıf haline en karanlık küçülen ay gecesi geldiğinden dolayı kılıçtaki 'İblis Lordu' da kısa süreliğine özgürlüğünü kazanıyordu ve konuşabiliyordu. Aksi halde, eğer başka bir zamanda zorla ortaya çıkarsa bu sadece mührün içinde yutulmasını hızlandırırdı. Bu tür bir yutulma tersine de çevrilemezdi ve onun daha çabuk yok olmasına yol açardı.

 

Bu kılıca gelince... Onun oldukça bilindik bir ismi vardı.



Cennetsel Günah İlahi Kılıcı.

 

"Mührü çözme hazırlıkları nasıl gidiyor... ve Fen Juechen isimli o kişi nasıl?!"

 

Cennetsel Günah İlahi Kılıcı korkutucu bir ses çıkardı. Bu sanki acı içindeki bir iblisin yaslı kükremesi gibiydi, sesi dalgalar halinde bu zifiri karanlık alanda sekti.

 

Orta yaşlı adam hafifçe gülümsedi: "Her şey sorunsuz ilerliyor. İki ay sonra on üç yıldızın hizaya girdiği zaman olacak. Bu üç bin yılda bir kez oluyor ve tam olarak İblis Kılıç Konferansı’nın olduğu zaman gerçekleşecek. On üç yıldız hizaya girdiğinde dünyadaki Yin enerjisi zirvesinde olacak. Kaynak Gökyüzü Kıtası’ndaki tüm uzmanların gücü ile kesinlikle mühür açabileceğiz."

 

"O Fen Juechen'e gelince, o da o zaman orada olacak. Sonuçta, o Cennetsel Günah İlahi Kılıcını herkesten çok arzuluyor."

 

Loş ışığın altında birisi bu orta yaşlı adamın ağzının kenarlarının kıvrılarak aşırı hafif bir gülümseme oluşturduğunu belli belirsiz bir şekilde görebilirdi.

 

"Çok iyi." Dehşet verici ses kılıçtan geldi: "Bu lordun mührü kaldırmasına ve iblis kanını geri almasına yardım ettiğinde bu lord da doğal olarak senin bu dünyanın üstün yöneticisi olman için herkesi öldürmende sana yardım edecek! O zaman geldiğinde kimse senin dengin olamayacak."

 

"Ben sadece sözünüzü tutacağınızı umuyorum. Bir milenyum bu kadar sıkıntı çektikten sonra kabul edilemez bir sonuç almak istemiyorum." Orta yaşlı adamın düz sesinin içinde uğursuz bir ton duyulabiliyordu.

 

"Hahahaha, ben nasıl bir varlığım? Nasıl olur da siz insanlara komplo kurmak için kendimi alçaltabilirim?! Sonuçta bu lord bir kılıç ve kullanacak birine ihtiyaç duyuyor. Ve sen de en uygun kişisin!" Cennetsel Günah İlahi Kılıcı’nın sesi aniden kötücülleşti: "Bu lord o Ye soyadlı adama da bunu söylemişti. Bu lord sadece özgür olmak istiyor ve bunun için ona yalvarmaktan bile tereddüt etmeyecek kadar kendimi alçalttım. Bu lord tek iblis kan damlamı bile ona teklif etti, mührü kaldırmamda bana yardım etmesi karşılığında ona rakipsiz bir güç bahşedeceğine söz verdi..."

 

"Ama soyadı Ye olan o adam bu lordun iblis kanını ve iblis sanatlarını aldıktan sonra mührü bozmaya yardım etmek yerine mühre daha fazla katman ekledi ve bu lordu Alev Gölü’nde kilitleyerek klanına burayı korumasını söyledi. O, bu lordun asla gün ışığı görmeyeceğine yemin etti! Eğer bu lordu kurtarmasaydın bu lordun kalıntı ruhu şimdiye kadar çoktan yok olurdu ve bu lord da ölü bir kılıç haline gelirdi!"

 

"Siz insanlar gerçekten dünyadaki en alçak ve aşağılık varlıklarsınız!!"

 

"Hahaha." Orta yaşlı adam güldü: "Endişelenmeyin, Onurlu İblis Lord, ben onu besleyen eli ısıran Ebedi Gece Kraliyet Ailesi gibi aptal değilim. Bu yıllarda Ebedi Gece Kraliyet Ailesi’nin sizin mührünüze eklediği mühürleri yavaşça kaldırmak için devasa bir bedel ödedim. Sizin son mührünüzü kaldırmak için İblis Kılıç Konferansı’nı yapmayı bile planladım. Bu bile içtenliğimi göstermek için yeterli."

 

"Bu lord sana inanıyor! Güç veya strateji konularında sen bu düzlemdeki insanların zirvesindesin, bu lordun kullanıcısı olmaya layıksın. Eğer senin en büyük hatandan bahsedersek bu, Ye Mufeng'i bin sene önce tek bir kemiği bile kalmayacak şekilde öldürmen! Aksi halde neden bu kadar fazla sıkıntı çekmen gerekecekti ki?"

 

Orta yaşlı adam itiraz etmedi: "O sene Onurlu İblis Lord ile tanışmamıştım, yani nasıl olur da Ye Mufeng'in soyunun bizim için çok kullanışlı olduğunu bilebilirdim?  Ancak kendi soyunu kurtarmak adına Ye Mufeng cennetin öfkesini çağırmaktan tereddüt etmeden 'yasak reenkarnasyon tekniği'ni kullandı. Onurlu İblis Lordu’nun bahsettiğine göre bu yok olması gereken iblis kanını geri getirecek. Bunun oldukça yararı olacak, hahaha."

 

"Ye Mufeng'in ruhunu Ruh Mühürleyici Tabut’a mühürledim ve onu aşırı Yin'in bulunduğu Kara Şeytan Ülkesi’ndeki bir bölgeye koydum, böylece kalan ruhu dağılmayacaktı. Hatta oğlu Mavi Rüzgar Ülkesi’nde reenkarnasyona uğradıktan sona Ruh Mühürleyici Tabut’un anahtarını Yanan Cennet Klanı’nın Büyük Tarikat Lideri Fen Yijue'ye bile verdim. Onun bilincine bu anahtarın atalarından kaldığını ve sadece çaresiz zamanlarda kullanılabileceğini bile ekledim. Her şey kusursuz gidiyordu."

 

"Normalde Yanan Cennet Klanı’nı On Üç Yıldız Hizası yaşanmadan üç sene önce katletmeyi planlıyordum ve sadece Fen Juechen'i canlı bırakarak onun anahtar ile birlikte Ye Mufeng ile karşılaşmasını sağlayacaktım. Önceki hayatının hatıralarını aldığında intikam almak adına intikam alacak gücü elde edecekti ve kesinlikle Cennetsel Günah İlahi Kılıcı’nı elde etmek isteyecekti ve böylece İblis Kılıç Konferansı sırasında orada olacaktı."

 

"Planlarımda beklenmedik bir kazanın olacağını asla düşünmemiştim. Yanan Cennet Klanı, o Yun Che veledi tarafından yok edildi. Neyse ki Fen Juechen'i öldürmedi. Neredeyse büyük planımın içine ediyordu! Eğer bunu yapsaydı on milyon kere ölmek bile bu suçunu telafi etmek için yeterli olmayacaktı!" Orta yaşlı adamın sesinde keskin bir şekilde kötücül bir öldürme niyeti vardı.

 

"Ondan sonra olanlar sıra dışı bir şekilde pürüzsüz ilerledi. Her ne kadar planlarımın şekli çok erken gerçekleşmiş olsa da Fen Juechen başarıyla Ye Mufeng'in kalan ruhunu buldu ve gücü de şok edici bir oranda arttı. Ancak bu olay daha harika olamazdı. Eğer çok zayıf olsaydı onun Cennetsel Günah İlahi Kılıcı 'mantıklıca' elde etmesi kolay olmayacaktı."

 

Orta yaşlı adamın sesi tüm bu süre boyunca düzdü, ancak bu düzlüğün içinde aşırı gurur vardı. Sanki dünyadaki hiçbir şey gözlerinden kaçamıyor gibiydi, sanki tüm değişiklikler onun kontrolündeydi.

 

"Onurlu İblis Lordu, ben hala neden Fen Juechen'in mutlaka Cennetsel Günah İlahi Kılıcı’nı elde etmesi gerektiğini anlamıyorum? Neden onu ele geçirip zorla iblis kanını almıyoruz?"

 

"Hmph, eğer bu mümkün olsaydı bu lord bu kadar sıkıntıya girmek yerine bunu yirmi sene önce yapardı!" Zifiri karanlık iblis kılıç sessizce kükredi: "Bedenimdeki mühür gerçekte 'Kötülük Tanrısı' isimli bir ilkel tanrı tarafından bırakıldı! Her ne kadar milyon yılın ardından mühür aşırı zayıf hale gelse de bu lord hala içinde hapis halde ve sadece ufacık bir kalıntı ruhum kaldı!! Eğer bu mühür yakında çözülmezse bu lord tamamen kaybolacak! Şu anda bu lordun varlığını sürdürmesi bile aşırı zor. Onun iblis kanının gücünü zorla almam temelde imkansız! O Fen Juechen mutlaka iblis kanını serbest bırakmalı ve kendi arzusu ile bu lorda sunmalı! Sadece bu şekilde olabilir!"

 

(FN: Lanet olsun dostum neler oluyor. Kötülük Tanrısı falan dedi ortalık karışacak sanırım.)



"Onun tek bir düşüncesiyle birlikte bu lord bir daha gün ışığını göremez! Senin tüm çabaların ve sıkı çalışman da heba olur! İblis kanını zorla ele geçirmeyi düşünme bile!"

 

"Demek olay bu." Orta yaşlı adam duygudan yoksun yüzü ile yavaşça onayladı. Döndü ve ilgisizce konuştu: "On Üç Yıldız Hizası iki ay sonra gerçekleşecek. O zaman dünya karanlığa bürünecek, Yin enerjisi göğü kaplayacak ve aynı zamanda bu üç bin yıl içinde mühür en zayıf halini alacak. O zaman kıtadaki neredeyse tüm Hükümdarlar ve Derebeyleri’nin büyük çoğunluğu orada olacak. Hükümdar ve Derebeyleri’nin güçleri ile birlikte mührü kesinlikle açacağız."

 

"Onurlu İblis Lord, endişelenmeyin. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Sonuçta onlar 'iblis kılıcın' sırlarını bilmeyi kıyaslanamayacak kadar istiyorlar. Ve dahası onlar sözde 'İlahi Kaynak'ın sırlarını' da öğrenmek istiyorlar, hahahahaa."

 

Adım sesleri yüksek sesli kahkahanın içinde bir kez daha yankılanırken orta yaşlı adam karanlık içinde kayboldu.

 

O göğü tek eli ile ortadan kaldıracak güç ve nüfuza sahipti.

 

O bir iblisin kurnazlığına ve entrikacılığına sahipti... Bugün bile dünyanın kahramanları onun avuçlarında dans ediyordu.

 

Ancak tek bir kişi bile bunun farkında değildi.

 

Ve aynı zamanda kimse bu dünyanın efendisi olmak için yaptığı korkutucu planın çoktan son adımına yaklaştığını da bilmiyordu.

 

Bu kişi...

 

Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Kılıç Efendisi... Xuanyuan Wentian idi!!!

 

(FN: O.Ç)



----------------ÇEVİRMEN NOTU------------

 

Yavaş yavaş sırlar geliyor ???? Bam bam bam diye çakacaklar kafamıza. Bu kadar bölüm okuduktan sonra ilk baştaki bölümlerin aslında büyük bir planı bir parçası olduğunu öğrenmek nasıl bir duygu? ????  

(FN: Ben biliyodum B-) )

Wentian planını başaracak mı? Juechen iblis kanını kılıca sunacak mı? Kötülük Tanrısı neden iblis kılıca mühürledi? Kötülük Tanrısı da daha büyük bir plan yaptı mı? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44315 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr