Harang aklına olan bütün sorunları şu anlık hallettiği için mutlu bir şekilde konuştu. 

"Dükkan konusunu ve yüzük konusunu hallettiğimize göre ben rahat bir odaya geçerek yüzüklerin üzerlerine yazıtları işlemeye koyulayım." 

Harang'ın işine hemen başlamak istediğini duyan Rainbow memnun bir ifadeyle konuştu. 

"O halde senin için rahat bir oda hazırlatayım handa kalmanıza gerek yok birliğimizin misafiri olun." 

Dedikten sonra masadan kalkarak ayarlamaları yapmak için ayrıldı, adam giderken Harang arkasından konuşmuştu. 

"Teşekkürler elder Rainbow." 

Harang konuştuktan sonra Crow söze girdi. 

"Harang yazıtları işleme tekniğini kontrol etmek için yanına geleceğim rahatsız olmazsın değil mi?" 

"Tabiki de rahatsız olmam gelebilirsin usta problem değil." 

"Tamamdır o halde hadi gidelim." 

Kısa süre sonra elderin ayarladığı konforlu ama bir o kadarda az eşyalı rahat olan yazıt işlemek için odada bulunan masaya her malzemenin hazırlandığı görülen odaya girdiler. 

"Elder bu iş için çok heyecanlı olmalı baksana biz istemeden yazıt için gerekli olan bütün eşyaları getirmiş. 

"Usta bu eşyaları al ve torbana koy satarız benim yazıt tekniğim için bunlar gerekli değil." 

Crow Harang'a hayret etti yüzükleri sattığında efsanevi derece de zengin olacağını bildiği halde ufacık yazıt malzemelerini bile paraya dönüştürmek istiyordu. 

"Harang gerçekten bazen anlaşılmaz birisi oluyorsun." 

Ustasının konuşmasına gülümseyen Harang daha sonra masada bulunan bütün yazıt malzemelerini ustasının torbasına doldurdu ve sandalyeye oturdu. 

"Usta bu tekniği sana öğreteyim ama kimseye öğretmeyeceksin." 

"Tamam öğret bakalım meraklanma kimseye bahsetmem." 

Harang ustasından onay aldıktan sonra torbasında bulunan on beş hazır olan sadece yazıtların işlenmesi kalmış yüzükleri masaya yan yana dizdi. 

"Harang burada km beş yüzük var ama sen satışa on tanesini koyuyorsun diğer üçü kime?" 

"Onlar Gölge, Siyon amcam ve Clara teyzem için." 

Crow açıklamayı dinlediğinde anlamış şekilde başıyla onayladı. 

"Usta şimdi iyi seyret yapması çok basit bu işlemin adı kan yazıt tekniği." 

Harang konuştuktan sonra bıçak ile parmağını keserek on dört yüzüğün etrafına bir tur olacak şekilde kanıyla halka çizdi daha sonra kısa ve eşit mesafeler ile bütün yüzüklerin üzerine yaptığı halkanın üzerinden geçecek şekilde dikey çizgiler yaptı işlemler bittiği anda yüzüklerin üzerlerine bulunan kanla çizilmiş bütün çizgiler kırmızı sise dönüştü ve yüzükte bulunan kristal parçaları sisi emmeye başladı, emme işlemi bittiğinde yüzüğün ortasında ki boşluktaki alan bükülmeye ve karanlık bir delik oluşmaya başladı kısa süre sonra oda ortadan kayboldu be yüzükler tekrar eski yerlerine masaya indiler ama değişen fark yüzükler daha çok parlamaya başlamıştı. 

Harang yüzüklerden bir tanesini alarak eski hayatında ki yaşadığı duyguyu hisseti daha sonra parmağına takarak kendi ruh enerjisini yüzüğe aktardı ve sahiplendi daha sonra ise elini masanın üzerinde ki hazır olan ön üç yüzüğün üzerinden geçirdi, hazır olan yüzüklerin hepsi boyutsal yüzüğün içerisine girmişti, bu manzarayı gören Crow şaşırmıştı ilk duyduğunda olduğu gibi şimdide hayretler içerisindeydi. 

"Hadi bakalım usta yapım aşamalarını izledin kendi yüzüğünün yazıtını işle." 

Crow bunu duyunca heyecanlandı ilk kez öğrendiği bir teknikte denemek istiyordu hemen Harang'ın takip ettiği islemleri tekrarlayarak parmağını ufak kesti ve yüzüğe aynı işlemleri uyguladı tüm süreç doğru işlediği için yüzük oluşmuştu, masadan alarak parmağına geçirdi ama bir değişiklik olmadığını fark etti. 

"Ah doğruya söylemeyi unuttum usta yüzüğe kendi ruh gücünden ufak bir parça geçir işlem tamamlanır." 

Harang'ın dediğini duyunca hemen yüzüğe ruh gücünü aktardı o anda gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

"Aman tanrım bu yüzüğün içerisinde bir oda genişliği kadar alan var bu efsanevi bir eşya olmalı senin zamanında!" 

"Aslına bakarsan değildi hatta çok değersizdi, her gelişimci çok ucuz fiyata alıp çöpe bile atabiliyordu, ama bu zamanda hiç olmadığı için zengin olmam da basamak olacak hahahaha!"

"Bamm!" 

Crow Harang'ın söylediklerini duyduğunda kapasına yumruk yemiş gibi yere yığıldı böyle bir eşyayı ilk defa görüp duyuyordu ama aslında varisinin zamanında çok değersiz bir eşya olduğunu hem arkasından öğreniyordu. 

"Sizin zamanınızda daha ne gibi şeyler vardı ki acaba merak ediyorum velet."

"Zamanla göstereceğim usta merak etme onlarda zengin olmama vesile olacak hehehe." 

Crow para konusu geçtiğinde çocuğun gözlerinde dönen mor kristalleri görüyordu. 

"Bu arada usta bizim Mian nerelerde hiç şehirde gözüne çarptı mı?" 

"Hayır çarpmadı, ne oldu ki?" 

"Onunla konuşmam gerekli bir konu hakkında bilgi almam lazım." 

Harang konuştuktan sonra bulundukları odadan çıkarak elder Rainbow' u buldu ve Mian' ı bulması için rica etti, daha sonra dinlenmek için odaya geri dönerek hazır olan yatağa yattı ve uyumaya başladı, Crow ise camın kenarında koltukta oturuyordu. 

Bu sırada şehirde bulunan Ejder Dışı Hanın da eski gücüne kavuşan Mian bir elinde bira diğer kolunda ise bir bayan ile masada keyfini sürüyordu, birayı tam kafasına diktiği sırada şövalye zırhı giymiş bir kişi masanın başına gelerek dikildi ve boğazını temizledi. 

"Öhömm!" 

Mian adamın kendisine hitaben bu hareketi yaptığını anladığı için bayanın omzunda olan eli ile adamı masaya buyur etti masada bayan ve kendisi vardı bir tek, Mian' nın kendisini masaya davet ettiğini gören adam teşekkür ederek söze girdi. 

"Bay Mian keyfinizi bölüyorum ama sizi bir kişi görmek istiyor bu kişi şu anda Eczacılar Birliğinde sizi bekliyor." 

Mian kendisini kimin görmek istediğini merak ettiği için sordu. 

"Bu kişi kim acaba?" 

"Bu kişi Elder Rainbow' un çok değerli bir misafiri olan genç efendi Harang." 

Mian kendisini görmek isteyen kişinin Harang olduğunu duyduğu an ayağa fırladı bu kişi hastalığını tedavi eden kişiydi nasıl onu bekletilirdi.

"Neden daha önce Harang olduğunu söylemedin hadi hemen gidelim nerede şu anda? Ah evet Eczacılar Birliğindey di söylemişti hemen gidelim!" 

Adamın zorluk çıkartmadan geldiğini ve kendisini çağıran kişinin kim olduğunu bildiğini öğrendikten sonra rahat bir nefes alarak çıkışa yöneldi ve ilerlemeye başladı, o ilerlerken herkes ona bakıyordu çünkü üzerinde bulunan zırh Eczacılar Birliğine özeldi. 

"Buyrun lütfen beni takip edin Bay Mian." 

Mian' ı da alarak mekandan ayrıldı kısa süre sonra ihtişamlı Eczacılar Birliğine varmışlardı, adam Mian' ı elder Rainbow' a götürdükten sonra yanlarından ayrıldı ve göre olan yere gitti. 

"Hoşgeldin Mian sizi buraya çağırmamı Harang istedi." 

Mian etrafına bakınıyordu Harang'ın nerede olduğunu merak ediyordu. 

"Bende o yüzden zorluk çıkartmadan geldim Harang nerede acaba?" 

"Şu anda dinleniyor kısa süre sonra uyanacaktır, sende bu sırada açsan yemek yiyelim bende şimdi yemek yemeye gidiyordum, birliğimizin aşçıları çok güzel yemek yapar." 

Mian Harang'ın dinlenmekte olduğunu duyunca başıyla onayladı kendisinin de karnı hafiften acıkmaya başlamıştı bu yüzden elderin teklifini kabul edip onunla yemek salonuna doğru ilerlemeye başladı. 

Yemek salonuna girdikleri anda burunlarını yemeklerin güzel kokuları gelmişti, masanın ortasında iki adet nar gibi kızarmış iki kuzu vardı etrafında ise her çeşit salata bulunuyordu, içecek olarak demlenmiş biralar masaya dizilmişti. 

"Dediğiniz kadar gerçekten güzel bir masa hazırlanmış o halde ikimize de afiyet olsun." 

"Teşekkürler Mian sanada afiyet olsun." 

İkili masaya oturarak karınlarını doyurmaya başladılar, etler ve biralar hızla tükeniyor yenileri masaya hizmetçiler tarafından taşınıyordu.

Mian son yudum eti ağzına atıp birasını yudumladıktan sonra sandalyeye sırtını yaslayıp göbeğini okşadı. 

"Yemeğe başlamadan önce de belirtmiştim aşçılarınız gerçekten muazzam ellerine sağlık bu kadar güzel yemekleri yemek herkese denk gelmez." 

"Övgüleriniz için teşekkürler, size bir soru sormak istiyorum." 

"Tabiki sorabilirsin." 

"O halde çekinmeyeceğim, daha önceki yıllarda kolunuz da bulunan bir hastalık için buraya gelmiştiniz ama çözüm bulamamıştık acaba nasıl çözdünüz?" 

"Eee o konu nasıl çözdüğüm hakkında bilgi vermem kesinlikle yasak ama şunu söyleyebilirim beni buraya çağıran kişi sayesinde oldu bana tedavi uygulayan kişi o ama tedaviyi asla söyleyemem bana yasakladı bahsetme konusunu üzgünüm." 

"Ahh, demek siz oradan tanışıyorsunuz eğer işin içerisinde Harang varsa daha fazla eşelemeden konuyu kapatacağım." 

Elder Rainbow adamın kolunu iyileştiren kişinin Harang olduğunu öğrendiğinde daha fazla konuşma gereği duymadı, onun la karşılaştığı günden beridir bir sürü konuda kendisini şaşırtıyordu bu konuda o şekilde olmuştu yorumlamak istemedi.