Herkes bir yerlerde takılırken Flenderse her zamanki huyuna yenik düşerek kraliyet sarayının çatısına sırt üstü yatmış şekilde kafasını dinliyordu. 

Crow istikametini geneleve çevirmiş olsa da onu orada gördüğünde yavaşça alçaklara yanına indi ve oturdu. 

"Eski dostum dün seni orada görmeyi hiç beklemiyordum orada makara yaptık ama gerçekten uzun yıllar geçti neler yaptın?" 

"Ah eski dostum bende aynı şekilde seni orada görmeyi hiç beklemezdim, evet uzun yıllar oldu sormak istiyorum beni hala kutsal kıtanın düşmanı olarak görüyorlar mı?" 

"Maalesef evet o yıl elderlerin birisini öldürdün biliyorsun bu kin asla bitmez ama şunu da biliyorsun senden korktukları için seni bulmaya gelmiyorlar." 

"Evet bunu biliyorum ve şu anda o yılki gücümden on kat daha güçlü haldeyim."

"İlk karşılaştığımızda anlamıştım zaten ve sana uyguladığım baskıya bilerek karşı koymadığını da biliyorum, eski dostum yeni varisim konusunda neler düşünüyorsun?" 

"Ne düşündüğüm konusunun bir önemi var mı ortak? Kendimi ne kadar iyi tanıyorsam seni de o kadar iyi tanıyorum o çocuk diğer varislerin gibi reankarne olmuş birisi değil mi?" 

"Beni hala iyi tanıyorsun eski dostum, özellikle o kişileri seçtiğimi hala hatırlıyorsun ah eski günler ne güzeldi." 

"Eski günlerin bir önemi yok, artık geleceğe bakmalıyız ikimizde güveneyiz sonuçta değil mi?" 

"Haklısın." 

"Neden olduğunu bilmesem de o çocuğun gözlerine baktığımda senden hissetmediğim bir baskı hissediyorum ortak sebebini biliyormusun?" 

"Az çok evet, biz insanlar karanlık çağı başlatan şeylerin şeytanlar olduğunu her zaman öne sürdük değil mi?" 

"Evet ama bu çocuğun bu konu ile ne ilgisi var?" 

"İşte asıl karanlık çağı başlatan kişi o çocuk dostum!" 

"Bu, bu nasıl olabilir?" 

"Bunun olma sebebi kendi kıtası ve imparatorluğu için gizli bir göreve gittiğinde güvendiği kişiler ona ihanet ederek ailesini öldürüyorlar geri geldiğinde her şeyi öğreniyor ve kendi kıtasından başlayarak tüm kıtalarda ki yaşama son veriyor ve karanlık çağı başlatıyor. "

Flender eski dostunun yalan konuşmayacağını bildiği için dinlediği bu konuya çok şaşırmıştı. 

"Yani durup bu şekilde, o yüzden ondan o ölüm aurasını o kadar baskın hissediyorum." 

"Evet durum bu ama o hissettiğin baskı daha serbest bırakmamış hali serbest bıraktığında baskıya ben bile dayanamıyorum." 

"Wow, demek o kadar güçlü, ortak desene bu sefer güzel bir yoldaş edindim." 

"Evet gerçekten muazzam bir yoldaş edindin." 

Bu ikilinin aralarında ki olayları kimse bilmiyordu kendilerinden başka. 

Bir süre daha ikili sohbet ettikten sonra Crow oradan ayrıldı ve Flender ise gözlerini tekrar kapatarak sırt üstü yatmaya devam etti. 

Harang ve Yuri dükkandan ayrılarak Eczacılar Birliğine gelmişler ve Elder Rainbow'u bulmuşlardı. 

"Elder dükkan tamamen kullanıma hazır hale geldi senden bir konuda yardım etmeni isteyeceğim." 

"Tabiki seve seve yardım ederim elimden gelen bir şeyse eğer." 

Elderin istekli olduğunu gören Harang direk konuya girdi. 

"Dükkan için hap ustalarına ihtiyacım var bana bu konuda yardımcı olmanı istiyorum." 

"O iş kolay birliği kullanarak haber saldığımız anda ustalar buraya yığılıp seçmelere katılacaklardır." 

"O halde bu konuyu sana bırakıyorum bana 10 tane usta ayarlamanı istiyorum usta yardımcısı olmasın sadece ustalardan oluşan bir kadroya ihtiyacım var." 

"Tamamdır bu işi bana birakabilirsin." 

"Teşekkürler Elder." 

Bu konuyu da halleden Harang birlikten ayrılıp saraya doğru ilerlemeye başladı şu anda şehrin sokaklarında insanlar yönetimin değiştiği için mutluydular kimin yanından geçseler saygılı bir şekilde kendi istekleri ile selamlıyorlardı Harang ve Yuri'yi. 

Saraya doğru ilerleyen Harang'ın aklına aniden yapması gereken ama araya giren olaylar yüzünden yarıda kalan bir iş geldi ve istikametini Müzayede Evine çevirerek ilerlemeye devam etti. 

Bu sırada neden müzayede evine gittiklerini Yuri de merak etmişti. 

"Neden bir anda müzayede evine gitme kararı aldım Harang?" 

"Daha önceden aklımda olan ama araya giren olaylar yüzünden yarıda kalan bir işimi halletmem gerekli." 

Harang'ın açıklamasını dinleyen Yuri daha fazla eşelemeye gerek duymadı sebebi ve Harang'ı takip etmeye devam etti. 

Kısa süre sonra müzayede evine varmıştı ikili onları kapıda değerlendirme uzmanı karşılamıştı.

"Hoşgeldin Harang bu sefer hangi ürünü bize getirdin görmek isterim." 

Değerlendirme uzmanı samimi ve saygılı olduğu için Harang'ta saygılı bir şekilde konuşmuştu. 

"Gelişimcinin gelişimine destek olacak bir eşya getirdim bugün umarım bakarsın." 

Harang konuştuktan sonra boyutsal yüzüğünden iki tane canavar çekirdeği çıkartıp uzmanın önündeki masaya bıraktı ve konuşmaya başladı. 

"Bu çekirdekler bir gelişimcinin chi denizine enerji kaynağı sağlıyorlar çok değerlidirler umarım uygun bir fiyat verebilirsin." 

Çekirdeği eline alan değerlendirme uzmanı incelemelere başlamış ama gözü bu çekirdeği ortaya çıkartan yüzükte kalmıştı. 

"Efendim o yüzük nedir tam olarak merakımı maruz görürsünüz umarım?" 

"Sorun değil, bu yüzük boyutsal yüzüktür içerisinde eşyalar saklayabilir ve istediğiniz zaman kullanabilirsiniz." 

Değerlendirme uzmanı açıklamayı duyduğunda kulaklarının ona oyun oynadığını düşündü. 

"Böyle bir eser bu dünyada gerçekten var mı?"

Kafasını sağa sola sallayan Harang konuştu. 

"Evet var ben tasarladım özel olarak belirlediğim bir satış gününde sayılı kişiye sattım." 

"Efendim yapılışını satmakta istekli olursanız eğer istediğiniz her hazineyi verebilirim size?" 

"Hayır! Yapılışı satışa açık değildir yüzüğü almak istiyorsanız eğer tanesi 3.000.000 mor kristaldir." 

Değerlendirme uzmanı yapılışını alamayacak olduğunu öğrensede yüzükten alma şansının olduğunu duyunca hemen bir torba çıkartıp Harang'ın önüne koyarak konuşmaya girdi. 

"Efendim burada 3.000.000 milyon mor kristal var yüzükten almak istiyorum kendi adıma!" 

Adamın yaptığı hareket Harang'ı etkilemişti. 

"O halde bunları alıyorum yüzük hazır olduğunda sana ulaştıracağımdan emin olabilirsin." 

Harang fiyatı satış gününden bir kat fazla söylemiş olmasına rağmen satılmıştı yüzük bu şekilde çoğu kişiyi soyup soğana çevirebilirdi. 

Yuri hala o kadar yüksek bir mevlanın bir hamlede sevdiği adama geçtiğine inanmayan gözlerle bakıyordu. 

"Harang o yüzük, gerçekten o şekilde bir etkiye sahip mi?" 

Harang açıklama zahmetine girmedi alındı beliren güzel bir yüzüğü Yuri'nin parmağına taktıktan sonra konuştu. 

"Yüzüğe birazcık kendi ruh enerjini aktar ve olacakları izle." 

Yuri söylenenleri yaptığında gözleri şaşkın bir şekilde açık kalmıştı böyle birşey ilk defa görüyordu. 

"Harang bu yüzük içerisinde bir oda büyüklüğüne neredeyse yaklaşan hatta geçen bir alana sahip ama bu nasıl mümkün olabilir?" 

"Aşkım eğer yapan kişi bensem eğer herşey mümkün olur merak etme!" 

Kız hala yüzüğün şokunu atlatmaya çalışırken kraliyet sarayına varmışlardı, Harang dün gece yaşadığı ateşli gece yüzünden Gök İncisini kullanmamıştı ama bu akşam gelişimine odaklanacaktı eğer yapmaz ise iki gün sonra seçmelere odaklı bir şekilde katılamazdı, sonuçta bu önemli bir konuydu diğer meseleyi seçmelerden sonra her zaman yapabilirdi..