Melina yıllardır yaptığı gibi erkenden kalkıp akademi için hazırlanıp yola koyuldu. Yola çıktığında güneş daha yeni doğuyordu ve etrafta kendisi erkenci gibi öğrenciler dışında Ebedi Akademi’de yaşayan insanlar vardı. Amfiye girdiğinde bir an şaşırdı, alışılmadık bir şekilde erken gelmeyen hatta düzenli olarak geç geç gelen kişileri görünce biraz şaşırdı fakat bunu bekliyordu. Ders Profesör Nihil’in, Ebedi Krallıktaki tek Aşkın akademisyenin dersiydi. Yaklaşık bir saat sonra amfi tamamen tıklım tıklım olup etraf sessizleşince Profesör eski bir dilde mırıldanarak amfinin ortasındaki kürsüye çıkıp konuşmaya başladı:
-Dersime hoş geldiniz. Ben Profesör Nihil. Varoluş Tarihi dersini bu dönem benimle işleyeceksiniz. Belirli bir müfredatım yok. Derslerim her zaman bağlantılı konularda olur lakin her dönem farklıdır. Varoluş Tarihi benim için özellikle konulmuştur ve yalnızca tarih, edebiyat ve arkeoloji bölümü öğrencileri içindir. Ve unutmayın
Profesör bir sonraki cümlenin önemini belirtmek için sahip olduğu manayı dışarı vurdu.
-Ve unutmayın, bu dersteki hiçbir şey ne işe yaramaz ne de sıkıcı olacaktır.
Hafiften gülümsedi
-Şimdi lütfen defterlerinizi kapatın ve bana odaklanın. İlk dersimizin konusu, Aura.
Bir enerji biçimi olan Aura Üç Irk’tan değil Kadimlerin en fiziksel olarak en güçlüleri olan Ars ırkından gelir. Diğer enerjilere göre aurayı kullanan ilk insan belli olmasa da kaydedilmiş ilk kullanıcısı İlk Kılıç Azizidir. Ne yazık ki bugün ona ait sayılı birkaç belgede Üç Irk, Mu ırkı arşivleri ve Ebedi Kütüphanenin derinliklerinde bulunuyor. Kökenine ait bütün tarihi kayıtlar silinmiş ve yok olmuş yalnızca aura sanatı ve o zamanın diğer büyük şahsiyetleriyle yaşadığı etkileşimler kayıt alınmıştır. İsmi bilinen ilk aura kullanıcı yüksek elf kayıtlarında geçen barbar insan kralı “Kral Talfryn”dir. Bir buçuk metre boyunda tek taraflı bir çift el baltası kullanan Talfryn silahı her ne kadar çift elle kullanılmak için yapılmış olsa bile tek elle kullandığı ve bazen baltasını çift elle kullandığı yazar. Aynı zamanda aurayı baltasını çift elle kullanırken kullandığı da yazmaktadır. Bu durum bize Tralfryn’nin aurayı istediği zaman kullanamadığını ve yalnızca belli durumlarda kullandığı teorisi üzerine düşünme fırsatı verir. Fakat bir aura kullanıcısına sorarsanız size farklı bir yanıt verecektir. Sonuçta aura bizlerin büyü için kullandığı manadan farklıdır. İsterseniz sizlere aurayı anlatayım.
Aura, diğer enerji biçimlerinin aksine doğada bulunmaz ve her ırktan bireyler kullanamaz. Ağırlıklı olarak insanlar kullanabilir, fakat bu kişiler inanılmaz derecede nadirdirler. Aurayı kullanabilmek için fiziksel olarak sınırları zorlamak gerekir fakat bunu başarsanız bile kullanma ihtimaliniz çok düşük. Aura kullanabilenlerin büyük kısmı Aşkın dediğimiz ırksal ve ölümlü potansiyellerini aşarak ruhen, zihnen ve fiziken üstün olan veya olabilecek kişilerden oluşur. Aura normalde dört aşamadan oluşur: Birinci aşama aurayı kullanabilme aşamasıdır ve özel bir ismi yoktur. Bu aşamada kişi aurayı kullanabilmeye başlar. Fakat aura yalnızca kullanıcının bedenini güçlendirir ne bir nesneye iletilir ne de bir şekil alır. İkinci aşama İletkenlik Aşamasıdır. Bu aşamada kişi aurasını bir cansız bir nesneye iletmeye başlar. Bu nesnenin ne olduğu önemli değildir. Önemli olan auranın canlı bir varlığa iletilmeye çalışılmamasıdır. Eğer aura canlı bir varlığa iletilmeye çalışırsa o canlı ölür. Bu fenomenin nedeni bilinmiyor lakin bu, aura kullanıcıları arasında bir tabu olarak görülür. Auranın üçüncü aşaması ise, Yoğunlaştırma Aşamasıdır. Bu aşamada kişi aurasını iletim yapmadan bedeninin dışına çıkarabilmeye başlar. Bu aşamada aura birkaç farklı şekil alır. İlk olarak derinin üstünde ince bir zırh gibi görünür. (Bu arada şunu söylemeden geçmeyeyim, aura üçüncü aşamaya kadar yeterince yoğunsa renkli bir duman gibi görünür.) Bazen kullanıcının elinden çıkan bir bıçak gibide görülebilir ama bu aşamanın asıl önemi dördüncü aşamaya hazırlıktır. Dördüncü aşama, Şekillendirme Aşaması. Bu aşamada aura kullanıcısına göre bir şekil alır. Bu aşamayı size tam olarak anlatmam pek mümkün değil çünkü bu aşama tamamen bireysel bir aşama. En iyisi örneklerle anlatmak. Bunun için en bilinen dördüncü aşama aura kullanıcılarını anlatayım: Kuzeyin Yüce Mızrağı, Katiller Kralı, Taç Avcısı ve son olarak ta Ejderha Katili Pendragon. Bu kişiler benim görmediğim fakat bu çağın ortalarında yaşamış ve en çok bilinen en üst düzey aura kullanıcıları. Bu kişilerden Ejderha Katili ve Kuzeyin Yüce Mızrağının silahları bilinir. Kuzeyin Yüce Mızrağı anlaşılacağı gibi mızrak, Ejderha Katiliyse kılıç kullanıcısıdır ve ikisinin auraları bu silahların şeklindedir. Diğer ikisinin silahları ise yalnızca efsanelerde geçer.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..