Bölüm 1: Aptal Bryan

avatar
493 4

Baştan Çıkarma Sistemim - Bölüm 1: Aptal Bryan



Wyner mahallesi gibi gecekondularda insanlar güne erken başlardı. Bu mahallede yaşayan neredeyse herkes fabrika çalışanı olduğu için normal olarak görülebilirdi. Bir orman kadar acımasız olan kapitalist düzen de parası olanı rahat ettirmek için parası olmayan rahatsız edilirdi.


Fakat ne olursa olsun kimsenin buna karşı koyacak gücü yoktu.

 

Güneş yükselirken küçük kanepesinde uyuyan Bryan oradan düşmesiyle uyandı.

 

Gözlerinin altını kaplayan siyah halkalar ile gece zorlu zamanlar geçirdiği anlaşılabilirdi.

 

“Bir insanın uykusunda ölmek istemesinin nedenini biliyorlar mı acaba?”

 

Zorla yerden kalktı ve üzerindeki tozları silkeledi.

 

Biraz önceki cümlesi onu rahat koltuklarından izleyen Tanrılar’a söylenmişti.


Geçmişte çok hastalanmış ve ölümün kıyısına gelmişti. Ancak her nasılsa asla ölmemiş, her zaman kurtulmuştu. Yaşam onun için bir lütuf değildi! Ancak kendi canına kıyamayacak kadar da korkaktı.

 

Yerden kalkan Bryan hızla yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Dar kapıdan zorlu bir geçiş sonrası aynanın karşısına geçti.

 

Yeşil gözleri ve kısa siyah saçları vardı. Bu zamanda pek nadir bir gene sahip olmasa da bakıldığında o kadar da kötü değildi. Tabii bu sadece gözlerine baktığında geçerliydi.

 

Bir ayın yüzeyini andıran yüzü sivilceler ve siyah noktalar tarafından işgal edilmişti. Kalın kaşları ve orantısız hatlarıyla ortalamanın çok altında bir tipe sahipti. Üstelik buna yüzünün yağlı olması ve çirkin bakışları dahil değildi.

 

Nefesleri vücudundaki yağ oranından dolayı dengesiz ve ağırdı. Tombul demenin bile az olacağı et torbasını aynada görünce yüzünü ekşitti.

 

“Böyle çirkin ve bakımsız birisi benden hoşlansa bir sıkıntım mı var diye kontrol ederdim. Layla’nın ve öncekilerin ne hissettiğini az da olsa anlıyorum.” 

 

Süpürge teline benzeyen saçlarını karıştırınca gözleri tekrardan doldu.

 

“Ama en azından dürüstçe cevap vermeleri lazımdı. Beni böylesine üzmeye hiç gerek yoktu..”

 

Daha fazla dayanamadığından yüzünü yıkayıp çıktı.

 

Saat sabahın 06.00'sı olsa da okula gitmek için hazırlanması gerekiyordu. Bunun sebebi okula gitmek için fazla hevesli olması değildi, tam aksine imkanı olsa okul denen yere adımını bile atmazdı.

 

Bryan çok kolay aşık olan birisiydi. Ona diğerlerinden farklı davranan biraz sevecen davranan herkese aşık olabilme becerisine sahipti.

 

Ayrıca reddedilmeye alışık olacak kadar reddedildikten sonra bir noktaya kadar utanmaz ve korkusuz olabilmişti. Bu yüzden dün ayrıldığı sevgilisiyle birlikte olabilmişti. Nedeniyse rakipleri itiraf için korkarken Bryan’ın korkmamasıydı.

 

Bu bir çok kez olmuştu. Ancak sadece bir tanesi başarılı geçmiş ve kız tarafından saniyesinde ret yememişti.

 

Bundan dolayı nefret edeni çoktu. Aralarından bazılarının sevgilisi vardı. O erkekler arasından bazıları Bryan'ın ağzını yüzünü sikmişti.

 

Bunlar kızların etkisi ile kısa sürmüştü.

 

Bir kişi hariç.

 

“Umarım bugün karşına çıkmazlar.”


Layla'nın peşinde çok fazla erkek vardı. Ve bu erkekler genellikle zengin ailelerin gururlu piçleri olurdu. 

 

Layla'yı elde etmek için her tür yalakalığı yapar, hediyeler alır ve ona bir kraliçenin hayatını yaşatırlardı. Bunun bir dönüşü olması umuduyla da buna devam ederlerdi. 


Başkasının Layla'yı onlardan kapması ölümü arzulamakla aynı şeydi. Zaten böylesi davrandıkları için Layla ulaşılması imkansız bir nilüfer parçası gibiydi. Herkes onu arzulayabilirdi ama kimse ona sahip olamazdı.


Bu düşünce Bryan ona çıkma teklifi edene kadar geçerliydi. Diğerleri onun aşağılayıcı bir biçimde reddedilip utandırılacağını düşünürken Layla beklenmedik şekilde kabul etmişti.   


O gün Güneş batıdan doğmuş Yecüc ile Mecüc kıyamet için saklandıkları delikten çıkmıştı. Bryan bir anda okuldaki tüm erkeklerin hedefi haline gelmişti. Zorbalıklar, dışlanmalar onun için güneşin her sabah doğması gibi rutine döndü. 


Tabii Bryan'ın onlara karşı koymasının imkanı yoktu. Layla'dan da vaz geçmek gibi bir düşüncesi yoktu. Bu yüzden her sabah okula girmeden önce dayak yiyordu.


Bu günde karşısına çıkmamaları için biraz önce lanetlediği Tanrılar'a dua etti.


“Acımasız gerçekleri tekrardan hatırlamaya gerek yok.” 

 

Şanslı insanları kıskanıyordu.

 

Bryan korkusundan olabildiğince az ara sokaklara girdi ve ana sokaklardan ilerledi. İnsanların içinde bir şey yapmayacaklarını düşünüyordu. Sonuçta toplum belirli kurallar ve ahlaki değerleri benimser ve bunu takip ederdi.

 

Takip etmeyenler ayıplanır ve dışlanırdı.

 

Kara Kaplan Şehri’nin güzelliği dillere destandı. Şehir merkezine uzak olan bir yerde oturan Bryan bile bu manzarayı görmek için şehir merkezine gelirdi. Çünkü bu şeyler bedavaydı. Sanırım bedava olan tek şey bu manzaraydı.

 

Kara Kaplan Lisesi şehir merkezinde bulunan oldukça popüler bir liseydi. Çoğunluk burjuva kesiminden ya da asil kesimindendi.

 

Yaklaşık kırk yıl önce dünya da garip bir fenomen yaşanmıştı. Bundan dolayı cumhuriyetler yıkılmış, belirli bir grup ya da ailenin kontrolü altında yükselmişti ülkeler. Kara Kaplan Şehri ise Doğuda bulunan Beyaz Kaplan Krallığı’nın oldukça zengin bir mirasa sahip liman kentiydi.

 

Bryan sadece bu sorunları değil, burjuva kesiminden bile aşağı olmanın getirdiği eziyeti çekiyordu. Bu okulu kazanmak için gecesini gündüzünü katmıştı. Onun gibiler için böyle itibar sahibi okullar kurtuluşun anahtarıydı.

 

“Nedense içimde kötü bir his var. Acaba okulu assam mı?” 

 

O zengin bir aileden gelmiyordu. Okulu asarsa ileride bedeli ağır olurdu. Kafasını salladı ve parlak gözlerle ileriye baktı. İyi şeyler olacaktı, buna emindi.

 

Bu yüzden yürüyüş temposunu artırarak yürümeye devam etti. Evden çıkalı on dakika geçmiş olsa da yolu uzattığından şehrin içinden gidiyordu. Bundan dolayı 10 dakika da gitmesi gereken yolun 1/3'ini anca gitmişti.

 

Uzun kaldırımları tek başına yürümeye devam ederken kısa sürede insanların fazla olduğu ana yol ayrımına geldi. Burası Wyner Mahallesinin çıkışının aksine bir karınca yuvası gibiydi. Kırmızı ışıkta bekleyen araba sürüsü yeşil yanan ışıkta geçen insan sürüsünden aşağı değildi.

 

Bryan cüssesinden dolayı dikkatleri anında üzerine toplamıştı. Böyle bakımsız ve çirkin insanları şehir sokaklarında bulamazdınız.  Bu yüzden Bryan farklı olarak dikkatleri üzerine toplamıştı.

 

Ding!

 

Yayalar için yanan yeşil ışık Bryan oraya geldiğin de kırmızıya döndü. Bryan’ın yüzü birden düştü. Bu hiçte hayra alamet değildi.

 

“Onun gerçekten buradan geleceğini düşünüyor musun?”

 

Çokta uzakta olmayan bir grup genç etrafa dikkatle bakarken bir konu hakkında tartışıyordu. Hepsi oldukça kaliteli kıyafetlere ve aksesuarlara sahipti.  

 

“Ne dedim size? Buradan gelecek çünkü onun her zaman geldiği yolu biliyoruz. Çıkışı tutacağımızdan korktuğundan, açık hamle yapamayacağımız şehir meydanından gelecektir.”

 

“Gerçekten öyle olacağını düşünüyor musun? Eğer öyleyse dediğin gibi bu insan kalabalığının arasında bulmak zor olacağından gelenleri izlemek daha mantıklı olur.”

 

“Abartmayın. Bryan bile bunu düşünemeyecek kadar aptal olamaz. Çoktan okula varmıştır.”

 

Yutkunur!

 

Onun hakkında konuşan gençleri göremese de kim olduklarını anlamak için dahi olmaya gerek yoktu. Layla'nın peşindeki insanlar durumu öğrenmiş ve onu aramak için sık kullandığı rotalardan birisine gelmiş olmalıydı. 


Bryan ne kadar ağlarsa ağlasın ona merhamet etmeyeceklerini bildiği için gergindi. Böylesi bir duruma düşmek için hayatında nasıl bir günah işlemişti?


“Hm? Şu çocuk arkadan Bryan'ı andırmıyor mu?”

 

Bryan'ın kalbi bu soruyu duymasıyla atmayı bıraktı. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı kan pompalamaya başladı. Korku, ter bezlerine yeni su emmiş süngerin sıkılması gibi, su atması emrini verdi.


Ter içinde kaldıktan sonra kalabalıkta ona bir şey yapamayacaklarını fark etti. Böyle kalabalık bir ortamda yapılan zorbalık birilerinin dikkatini çekerdi. 


Polis onlara bir şey yapamayacak olsa da bir skandal yaratabilirdi. Bu bir süre rahat etmesi için gerekliydi.

 

Bunları düşünürken ansızın zarif bir el Bryan'ın sağ omzuna dokundu.

 

Bryan’ın kalbi atmayı bıraktı.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44571 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr