Yoshio anlamsız bir şekilde etrafa bakarken güneşin ışığı yüzünden, parlayan bir kayada ki gölge gitmeye başlar, 1.90cm boylarında beyaz saçlı hafif sakallı bir yaşlı bir adam, ayakta dikilmiş bir vaziyette bize doğru bakar . Tekrar aynı şekilde lafı tekrar eder.

SES: GÜÇLENMEYE HAZIR MISINIZ? p

Diye tekrar eder yaşlı adam ve hafif bir sırıtış sergiler, üzerinde olduğu kayadan bize doğru aşağı doğru zıplar sadece hafif zıplaması yüzünden yer yuvarlak bir şekilde içe çöker, ağaçlara rüzgar etkisi oluşur ile birlikte sallanırlar. Bizim ekip bu dalga enerjisi yüzünden hafif geri giderler ama yaşlı adam yanlarına yaklaştıkça baskı dağa da artmaya başlar. Üstlerine sanki araba düşmüş gibi bir ağırlık çöker, Alice ince bir sesle.

Alice: Bu hissetğiniz baskı ‘’Mihoyi’’ eğer daha güçlü baskıya fazla maruz kalırsanız iç kanıma ya da beyin ölümü gibi zayıf bir bedene sahip değilseniz bu tarz şekilde ölüme maruz kalırsınız.

Yaşlı adam yaklaşır baskı artar ama Mihoyi kapatır zarar görmesinler diye, Alice tekrardan hafif bir bağırış gibi sesle.

Alice: İşte bu karşınızda ki Elmas sınıf bir, usta Fleep.

Karen ve Yoko (aynı anda) : Neeee.... Elmas sınıfmı? Yani bu çok güçlü olduğu anlamınamı geliyor. (Karen içinden, hatta Aliceden bile güçlü)

Fleep: Güler (HAHAHA) Merhaba Alice, Hoş geldiniz çocuklar.

Fleep Yoshio bakarak anlam veremedi tuhaf şeyler sezer, ama Yoshio'nun tehlikeli bir gücü olduğu sezgisine varır.

Fleep: Belki fark etmişsinizdir vücudunuzda büyük bir baskı belirmiştir, buna ‘’Mihoyi’’ denir. Belki Alice size anlatmıştır ama Mihoyi de seviyeleri vardır, Bunlar ‘’AS, Pozitif birde Negatif’’ olarak üç tane vardır.

Yoshio (içinden): Bu dünyaya ele geçiren benim dünyamdan bir insan mı?.

de kullanırlar yani Mihoyi daha çok aktarma olarak kullanırlar.

Yoshio(içinden): Fleep usta bir pozitif kullanıcısı.

Fleep: Yani sayılır.

Yoshio: HAAA!!! benim dediğimi mi duydu?

Fleep: Evet, söylemeyi unuttum, Pozitif kullanıcıları kendi gücü ile Mihoyi birleştirerek bu tarz zihin okumalar yapabilir ama uzmanlık ister.

Yoko: Peki. Negatif kullanıcıları ne yapar?

Fleep biraz seslik çökmüş gibi susar biraz bekleyip gözlerinde kararma oluşur ve yavaş bir şekilde söyler.

Fleep: ... Henüz ne yaptıkları biz de bilmiyoruz ama iyi şeyler olduğunu söylemem, zamanın da bir tanesi ile karşılaşmıştım savaş dönemi zamanıydı.

Fleep genç zamanında savaş dönemini anlatmaya başlar.

SES: Yardım edin.. Yardım edin...

Fleep: Dayan bekle geliyorum.

Kasaba alevler içinde, her taraf göçmüş, insanların vücudlarına demirler ve kılıçlar girmiş her yere insan, hayvan parçaları yayılmış bir şekilde Kaos götürüyor. Fleep bacağı betonun altında kalmış adama yardım etmek için koşuyor, Adamı gücü ile betonu tuz buz ediyor ama tam o sırada arkasından bir darbe geliyor.

Fleep: AHH Sırtım!! HAA!! az önce canım mı yandı?

Fleep farketmişti, kendi seviyesin de biri olduğunu, yavaş yavaş adımlar yaklaştıkça fark ediyordu kendi Mihoyi’si gibi baskı değil içine duyusal olarak zarar veriyordu, korku salıyordu Fleep gözleri bulanmaya başlamıştı, arkasını dönmeden kendi gücü olan mühür gücü ile saldırmıştı, ama arkası döndüğünde, korku salan düşman kaçmıştı.

Fleep: Bu biraz zorlayıcı olacak o zaman bakalım bu saldırıdan kaçabilecek misin?

(Saldırı: Mühür yaratatım>Tanrısal Zincirleme)

Düşman:(Saldırı: (Negatif Mihoyi, Gölge Oku Birleştir> Ejderha dikeni Hapis Olan Küre)

Düşman Fleep Mühür saldırısını küre hapis etmiştir, Fleep o zaman fark etmişti negatif Mihoyi bir bakıma yaratım olarak kullanılabiliyordu ama Fleep şu sözle maçı bitirdi.

Fleep: Korkunç bir gücün var Mihoyi de sanırım negatif dene şu şey ama üzgünüm benim gücüm basit Mihoyi ler hapis edecek kadar zayıf bir güç değil.

Düşmanın küresi çatlamaya başlamıştı birden dalga yayarak hafif bir sarsıntı ile sarı bir ışık eşliğinde patladı ve düşman çoktan kaçmıştı Fleep gökyüzüne bakarak. 

Fleep: Sanırım zor günler bekliyor.

Fleep: Sadece geçmişte yaşadığım bu karşılaşma ile bile negatif gücün ne kadar tehlikeli olduğu söyleyebilirim. Ama merak etmeyin sizi eğiteceğim sınıf atlamanız biraz sürecek ama ilk Mihoyinizi eğitirsek sınıfsal düşmanlara zarar verebilirsiniz.

Yoshio bir şey fark etmişti donuk bir şekilde aklında kalın soruyu sorarak ortalığı biraz sessizliğe boğdu.

Yoshio: Fleep usta sen, hem AS hem de Pozitif Mihoyi kullanabiliyorsun?

Fleep: Yaa Evet. Fark edebilmen beni şaşırdı, bazı yetenekli insanlar 2 Tane sınıf kullanabildiği gibi Mihoyi de kullanabilir ama bunu öğrenmek zaman alır. O zaman neyse haydi eğitimlere başlayalım. İlk eğitimimiz fiziksel güç olarak eğitim olacak, Karen ve Yoko siz destek olacaksınız o yüzden sizi Alice eğitecek.

Karen ve Yoko: Tamam usta.

Fleep: Yoshio ilk eğitimimiz başlamadan önce sana meydan okuyorum

HERKES:HAA!!

Yoshio: Demek öyle peki o zaman.

O sırada ağaçların arasından bir gölge onları izlemekteydi haberleşme yoluyla kendi efendisine.

Gölge: Efendim Fleep buldum.

Efendisi boğuk bir sesle karanlık kalesinde haykırarak gülmeye başladı. Ve aniden susarak

Efendi: Sonunda buldum, seni artık planımı gerçekleştirebilirim tekrar, üç yıldızlı Tanrı Sınıfı Tsuyoshi yendiğim zaman bu dünya ellerimin arasında yok olacak HAHAHA.

O sırada içeri birileri gelir bu Efendinin uşaklarından biridir telaşlı bir şekilde nefes nefese bir mektup verir.

Uşak: Sanırım bu size.

Mektubu eline alır üstünde kan damlaları vardır ve sadece iki kelime yazılı şekildedir

‘’Ben Geldim’’

Korkulu bir şekilde Efendiye Titreme oluşur, Yoksa bu olabilir miydi? Fleep mi gelmişti Hayır bu kişi dünyanın en güçlüsü olan üç yıldızlı Tanrı Sınıfı Tsuyoshi'di, kalenin kapısı birden kırılmış bir şekilde içeri dalarak hafif güzel ince bir sesle.

Tsuyoshi: Kapı için üzgünüm gerçi az sonra öleceksin o yüzden fazla umursa mana gerek yok.

Efendi : Sen beni nasıl buldun? Neden buraya geldin

Tsuyoshi(sırıtarak): Her şeyden haberim var ucube, sen gelemeden ben gelim dedim hem ziyaret etmiş oldum, ve işimi şansa bırakmak istemedim, bu arada kalen çok boğuk insanın içini daraltır.

(Saldırı: Ruhsal kozmik yaratımı> Jupiter Şeytanın Ruhunun Ağıtı)

Efendi: HAYIRRR.....

Efendi çığlıklar içinde ikiye bölünmüş bir şekilde her yere kan fışkırarak organları dışarı çiçek gibi açılmış bir vaziyette, Tsuyoshi efendi kalbini yerden alıp, kalenin dışında katlettiği diğer askerlerinin yanına doğru kaleden aşağı fırlatır, Ve Tahta oturarak.

Tsuyoshi: Sıkıcı bir gündü

Diye düşünür ve şunu kendine sormaya başlar

Tsuyoshi: Eğer ebediyen yok olursak hala görebilir miyiz? Eğer görebilseydik Göreceğimiz ilk şey ne olurdu?