Aaric çarşıdan çıkıp kendi evlerinin olduğu sokağa girdiğinde arkasından gelen ayak seslerini duymuştu. -Sıfır nefes- tekniğinin bitmesine daha 2 dakika kadar bir süre vardı ve bu sürede annesine ulaşamazsa ölümü kesindi.

Tüm gücünü bacaklarına vererek çıkabileceği en yüksek hıza çıktı ve arkasına bakmadan koşmasına devam etti.

Ayak sesleri giderek yakınlaşırken Aaricin de umutları tükeniyordu çünkü sokağın ortasına bile gelemeden bedeni çökme belirtileri gösteriyordu.

Evine 400 metre varken tekniğin süresi bitti. Bedeninden tüm güç çekildi Aaric olduğu yere çöktü ve yuvarlandı. Yerde, gökyüzünde ki yıldızları izleyerek yaklaşan ayak seslerini duydu.

Her şey bitmişti artık orospu evladı o kadar kovalamaca ve mücadeleye rağmen peşini kuduz köpekler gibi bırakmamış inatla peşinden gelmeye devam etmişti. 

"Sonunda durdun hamamböceği. Siktiğimin şifacısı olmasan sana paralı asker derdim. Yaşamaya o kadar çok isteklisin ki sana hamamböceği dedim.

Sen, bugüne kadar dövüşmekten en çok zevk aldığım kişi olma şerefine eriştin. Önceleri bu kadar istekli biriyle karşılaşmadım beni anlıyor musun ?

Kaybedeceğini anlayınca herkes pes ediyordu ama sen öyle yapmadın şansını gene de denedin ve yaşamaya çalıştın. -Aahhhh- içimi zevkle dolduruyorsun daha fazla seninle eğlenmek istiyorum !! "

Bu sözleri duyunca gülerek yattığı yerden kafasını kaldırdı karşısında duran suratındaki tüm kaşları ve kirpikleri yanmış çocuğu gördü. O kadar komik duruyordu ki -sadomazo- söylemlerini ciddiye bile almadı. Şuan da durumu yastık yapılmak için tüyleri yolunan kazlara benziyordu.

" Lan yolunmuş kaz ! Boş yapmayı bırak. Sana son şansını veriyorum şimdi gidersen evine sağlıklı dönersin ama- ÖGHHHKK"

Lafı karnına gelen tekme ile son bulmuş ağzından içtiği biralar çıkmıştı. Bu piçin kışkırtmalara dayanamadığını bildiğinden bilerek böyle davranıyordu ama tekmeyi yiyince keşke yapmasaydım diyerek pişman olmuştu.

Sinirlenen çocuk Aaric'i yakasından havaya kaldırdı ve suratına tükürdü sonra hışımla yandaki evin duvarına vurarak kaburgalarını kırdı. Daha yere inmeden tekrar havaya kaldırdı ve bu sefer kafa atarak burnunu kırdı.

Orospu çocuğu sadece boynunu kırsa hemen onu ölebilirdi ama psikopat ve siktiğim bir mazoşisti olduğu için sinir, stresini kendisine vurarak çıkartıyordu.

Aaric, son çare dudaklarını oynatarak bir şeyler söylemeye çalıştı ama sesi ağzında ki kandan dolayı tam çıkmıyordu. Çocuk bunu fark etti ve meraklanarak vurmasına ara verdi. Kulağını ne dediğini duymak için Aaricin ağzına yakınlaştırdı. Öbür tarafa giderken sadece tüy yakmakla içi rahat etmeyeceğini bilen Aaric ağzını genişçe açtı ve kulağını ısırarak kopardı.

"AHHHH Siktiğimin. Kulağımı mı kopardın sen ? " Kanayan kulağını görünce önce kısa bir duraksadı ve sonra konuşmasını sürdürdü. Bu tarz yaralanmalar savaşçılar arasında oldukça yaygın olduğundan yanlarından yenilenme şurupları ya da benzeri şifa aletleri olurdu.

"Aptal yaratık 1 tane şifa iksiri ile bunu düzeltmem 15 dakika ama ölüyü diriltmek imkansız. Şimdi de bana boynunu koparsam hangi mucizevi ilaç seni iyileştirir ? "

Tabi Aaric artık bunları duymuyordu çünkü tüm gücünün son kırıntısını da kullanmış, şoka girmişti. Bedeni kaybettiği fazla kandan dolayı soğumuş ve dudakları morarmıştı.

Tüm bunlara rağmen de terliyordu. Bunlar fazla kan kaybından sonra görülen başlıca şok belirtileriydi. Hızlıca yaraları iyileştirilmeli ve kan takviyesi almalıydı.