Kahvaltı masasına oturan Aaric belinde geçen savaştan kalma ağrıyı hissetti. Annesi tam olarak bir şifacı değildi ve aldığı yaralarda basit kesiklerden ibaret olmadığı için haline şükür etmeliydi.
" Siktir! Sırtım. Piç herif tavuk boğar gibi dövdü beni. Gerçi, beni benzeten hayvana ne oldu ? "
" Sana ne yaptıysa ona da aynısı yaptım ama öldürmedim merak etme." Annesin bu laflarını duyunca Aaricin suratına şaşırmış bir ifade gelmişti. Çocuğun gücünü bizzat deneyim etmişti öyle kolayca yenilecek birisi değildi. Annesinin tam gücü neydi ? Yakın mesafe dövüşlerine girecek kadar kendini eğitmişti demek. Biraz daha düşününce annesine olan hayranlığı daha da arttı.
"Vay be o çocuğu dövmek... Senin gücün ne kadar böyle."
" Heh sen ne sandın. Annen bir zamanlar en iyi paralı askerlerden biriydi. Koruma ve infaz görevlerinde üstüme daha iyisini tanımazdım. Ahhh gençlik, sen beni 250 sene önce görecektin şimdilerde zirve dönemimde ki gücümün 1/10 anca kalmıştır."
Laf arasında annesinin tam mesleğini de öğrenince gülerek ekmeğine reçel sürmeye devam etti. Artık kolay kolay şaşırmıyordu kabullenmeyi öğrenmişti. Hatta onun gizli örgütlerden biri için çalıştığını bile düşünmüştü bir aralar. Sadece paralı asker çıkması ne kadar şaşırtıcı olabilirdi.
" Unutmadan al bunu hocana vereceksin senden istediği ceset çiçeği daha 1 yaşında sen uyurken gidip aldım. Bitkiyi verirken teşekkür etmeyi unutma sen böyle her yaralandığında inisiyatif kullanıp okuldan atılmana engel oldu. Yoksa bu kadar devamsızlığa çoktan sınıftan kalmıştın."
Kafasıyla onaylayarak saksıyı sandalyenin hemen kenarına koydu. 10 dakika kadar daha kahvaltısını ederek karnını iyice doğurdu ve odasına geçti.
Bugün okulda kraliyet birliği haftasının ilk günüydü. Her ne kadar mevsim sonbahardan kışa doğru kaysa da havalar gündüzleri hala sıcak olduğundan beyaz takımlarını giydi ve saçlarını tarayıp hafifçe çıkmış olan bıyıklarını kesti.
Kraliyet haftası yılda 2 hafta süren ve her biri alanında uzman kişilerin kraliyet tarafından görevlendirerek okula gelmesiydi. Okula gelme nedenleriyse belliydi. Genç, keşfedilmemiş yetenekleri keşfetmek.
Her bölüm demircilik, büyücülük, savaşçılık ve şifacılık son senelerinde staj görmek zorunlulukları vardı. Eğer kendinizi gelen bu birliğe kanıtlarsanız staj yaparken bile dolgun bir ücret ve okul sonrası (çoğunlukla ordu olmak üzere) prestijli bir iş imkanı sağlıyordu.
Aaric tek erkek şifacı olduğu için düzen bozması nedeniyle orduya alınmayacağını biliyordu. Zaten öyle bir niyeti de yoktu. Gelenlerden bazılarının gözüne girse yeterdi. Sonuçta kendine staj yeri ararken bağlantılarını kullanması gerekecekti.
Annesine veda etti ve caddeye çıkarak karşısına çıkan ilk at arabasına atlayarak okulun yolunu tuttu. Meydandan geçerken saate baktı hala zamanı vardı o yüzden arabacıyı rahatsız etmek istemedi.
Oturduğu at arabasında dışarıyı izlerken kavga ettiği akşamı düşünmeye başladı. Onu döven kesinlikle amatör değildi. George ile Lionetta 2.sınıf birer savaşçı öğrencisiydi. O yüzden o çocuğun gücü en az 3.sınıf savaşçı öğrencisine denk olmalıydı.
Okulda şifacılar 6, büyücüler 4, demirciler 5, savaşçılar ise 7 yıl standart eğitim görüyorlardı. Tabi üst sınıf dersleri alıp daha erken bitirenler veya okulu umursamadığı için sınıfta kalarak okulu uzatan salaklar da mevcuttu.
Konuya geri dönecek olursak Aaric o akşam ölüme en çok yaklaştığı an olan beyaz odayı düşündü. Tam olarak neresiydi orası ? Kutsal kitaplarda geçen arafı aşırı fazla andırıyordu. Kişinin sadece bilinci ile var olduğu, hiçliğin tam merkezinde bir yer ARAF!
Bunları düşünürken kafasını iki yana birden salladı. Kendisi dinlere yada kutsal kitaplara inanmıyordu. Atalarının eğer ki yazdığı şeylerden sadece %10' u doğruysa inanılan tüm dinler ile kutsal kitaplar sahte ya da insanlık tarafından çarptırılmıştı.
Gerçi Atasına da güvenmiyordu. Kaç bin yıllık, eski, büyük bölümü ortak lisan tarafından yazılmamış bu kitap elden ele geçerken nelere maruz kalmıştı kim bilebilir.
"Çok düşünüyorsun Aaric. Kimin başına öyle vursan Arafa gittiğini düşünür ! "
" Efendim ? "
" Ah kendi kendime konuşuyordum. Siz lütfen yolunuza devam edin."
Not: Yaklaşık 2 ay sonra yeni bölüm geldi. Bu bölümü kesinlikle daha erken atma planım vardı ama geçirdiğim ameliyat buna engel oldu. Sizlere iyi okumalar.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..