34.Bölüm Kraliyet Haftası (3)

avatar
484 1

Beyaz Yazgı - 34.Bölüm Kraliyet Haftası (3)


Panonun orada dolanırken amacı görev almak değildi. Zaten istese bile kimse onunla takım olmazdı. Orada bulunmasının amacı günlük bilgileri ve dedikoduları almaktı.

Kuzey bahçesinde beklemeye devam ederse -Kraliyet Haftası- için gelen grubun varlığını çok geç öğrenecekti.

Aaric merkezde panonun etrafında milleti dinlerken güney bahçesinden elinde tahta kılıcıyla antrenmanı yeni bitmiş George geldi yarı çıplak ve terliydi.

Kasları antrenman sonucu iyice şişmiş, insan azmanına benzemişti.

Kısacık selamlaşmadan sonra George onu, yokluğunda okulda hakkında yayılan dedikodu konusunda bilgilendirmiş ve o çocuğu nasıl yenebildiğini sormuştu.


" Auroraya sordum ama beni hızlıca geçiştirdi. Lionetta da bir şey bilmiyor. Söyle bana nasıl yendin onu ? Kendisi 4. sınıflarda S düzey görevi tamamlayan grubun bir parçasıydı. Çoğu üst sınıf bile o çocuktan çekiniyordu. Nasıl başardın lütfen anlat."


Aaric dozu giderek artan bu yalvarmaya karşı gülerek bu bir sır işareti yaptı. Tabi ki de Georgeden bunu saklamaya niyeti yoktu baş başa kaldıkları uygun bir zamanda ona -sıfır nefes- tekniğini gösterir hatta isterse öğretirdi.

George durumu anlayınca gülerek başını yukarı aşağı salladı ve Aaricin yanına oturarak sohbetine devam etti.

Gelen grupta kendi babasının da olduğunu, güney bahçesinde 4 tane masa oluşturarak herkesi ayrı ayrı test edeceklerini ve her sene en fazla 30-35 kişi kadar insanı kabul ettiklerinden bahsetti.

Kendisi bu konuda oldukça rahattı tabi. Hem babasından gelen torpili hem de yeteneği ile ordu onu almak için can atıyordu.

Konu artık bitip George'un kendisini övmeye geçtiği zaman Aaric teşekkür ederek kalktı. Grup gelmeden Aurorayı bulmak istiyordu. Merkezden doğu bahçesine geçerek dışarı da gelen grubu etkilemek için pratik yapan büyücüleri görmüştü.

Çok acelesi yoktu ve belki bir şeyler öğrenirim umuduyla genç çırakları izlemeye başladı. Çoğu element bükme konusunda artık ustaydı ve telekinezi gibi daha ustalık isteyen büyülere çalışıyordu. Bazıları ise yere oturmuş bir tahta kılıca yada zırha basit rünler kazıyordu.

Efsunculuk bildiği kadarıyla son sene gösterilen seçmeli bir dersti. Konu da çok uzman olmadıkça yapılan rünler para etmediğinden çok az kimse bu konuya zamanını ayırırdı.

Aaric oturduğu yerden tekrar kalkarak kendisine en yakın rün kazımakta olan öğrencinin yanına giderek selam verdi. Kız onu pek takmadan kafasıyla selamladıktan sonra işine geri dönmüştü. Aaric de çok umursamadan yanına hızlıca oturdu ve işlemi nasıl yaptığını seyretmeye başladı.

Yapılan iş o kadar da komplike değildi. Elinde özel uçlu sivri kalemine, çevresindeki saf manayı topluyor ve runik alfabeyle yazıyordu.

Aaric biraz daha gözlemleyince kızın manayı toplama konusunda sorun çektiğini gördü. Yazı yazarken odağını koruyamıyor çektiği mana hızlıca dağılıyordu. Efsunculuk da en temel gereksinim olan akışta bu yüzden olmuyordu.

Eğer rün yazıyorsanız akışı korumak zorundaydınız bir kere akışı kaybederseniz yazdığınız ne kadar yazı varsa hep çöp olurdu. En temel herkesin bildiği ilk kural buydu. 

Aaric kıza yardım için elini kalemin üstüne koydu ve manayı o çekmeye başladı. Böylece kız sadece yazma işine odaklanabilecekti. Normalde bunu sormadan yapmazdı ama büyücü çırağının gerçekten fazla zorlandığını görünce dayanamamıştı.


"Burası bende merak etme."


"Teşekkürler." Kız da duruma hızlıca uyum sağlayınca yazma işlemi hız kazanmıştı. Kız şu anda 2 tane deri eldivene daha sert olması için rün kazıyordu ama hem seçtiği kalitesiz deri hem de beceriksizliği yüzünden başarısız oluyordu.

Aaric gelip ona yardım edince kalitesiz derinin üzerine yazma işlemine daha fazla odaklanabilmişti. Böyle 10 dakika kadar zaman geçirdikten sonra kız yazma işlemini bitirmiş Aaric de elini kalemden çekerek mana toplamaya son vermişti.


"Sen Auroranın sevgilisisin değil mi ? Neydi ismin... Heh hatırladım Aric."








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 47022 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr