Bölüm 1: Jordan'ın dönüşü

avatar
558 0

Bilinmeyene Yolculuk - Bölüm 1: Jordan'ın dönüşü


  Güneş, güne hoşça kal demek üzereyken, kalan tüm kızıl ışıklarıyla okyanusun üzerini örtüyordu.

 Balıkçı iskelelerinin ve devasa balıkçı teknelerinin bulunduğu limanda ufku gözleyen, elleri belinde, orta yaşlı bir adam vardı. Ufukta, kızıl güneş ışıklarının içinden bir karartı görünür görünmez, içini çekip hızlıca burnundan soluyan adam 'Bu sefer elimden çekeceğin var Jordan.' dedi, bağdaş kurup oturdu ve beklemeye devam etti. 

   O sırada, Şampiyon Balıkçılar Tershanesi Başkanı Freddy - Balyoz Freddy olarak bilinir, balyozunu elinden hiç düşürmezdi- adamın yanına doğru yavaşça yürüyordu. 'Hey Brandon dostum, yine mi kaçmış bizimki? ' kafasını arkaya atıp kocaman bir kahkaha patlattı. 'Ben de neden bir süredir sessiz ortalık diyordum.' dedi, balyozunu omzuna yaslayıp yanına geldi ve oturdu. 

 'İşine bak Freddy, bu sefer onu kurtaramazsın. Senin yapacak gemilerin falan yok mu haa?' derken, keskin gözlerini de bir an olsun ufuktan ayırmıyordu.  

  'Aa hadi dostum, Mark yanındayken ona bir şey olmasına izin vermez biliyorsun. Çocuk meraklı, ilgili ve girişken . Balıkçı olmak ruhunda var, neden önünü kesiyorsun anlamıyorum '

  'Söylesene Freddy, her yıl kaç balıkçı hayatını kaybediyor? 

   'Sen de eski bir balıkçısın, unutma Brandon.'

   'Bu yüzden asla izin vermeyeceğim, hem o daha On iki yaşında.'

   'On yaşında gemime zorla bindiğin günleri unuttun mu Brandon?' Adam sinirlenmişti. Jordan Onun oğlu olabilirdi ancak o da dedesi sayılırdı. Elinde büyümüştü ve söz hakkı olmasa da babasını ikna etmeyi gerçekten istiyordu. 

   'Sana saygım sonsuz Freddy ancak ben, o eski çocuk değilim ve sen, artık patronum değilsin. Bu konuşma bitmiştir.'

Adam yerinden kalktı, arkasını döndü ' Sen benim oğlum, Jordan ise torunum gibisiniz, biliyorsun.' Sözleri ona ağır gelmişti.  'Ne istiyorsan onu yap ancak şunu bil ki, o çocuğu ne sen, ne ben, ne de cennetler kontrol edebilir. Hepimizden daha büyük bir yüreğe sahip. Daha ne kadar bu köyde kalacağını düşünüyorsun?' Ağır adımlarla iç çeke çeke yürüyerek uzaklaştı. 

 Uzun süre sessiz kalan Brandon, kısık bir sesle, 'Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun ihtiyar,  o günü unuttuğunu söyleme!' dedi ancak onu kimse duymamıştı. 

 Devasa Tekne, üç saatin ardından iskeleye yanaşırken, Freddy ile olan konuşmasından mı yoksa uzun süredir içinde var olan bir hissiyattan mıdır bilinmez ancak Brandon sakinleşmiş ve sinirinin yerini hüzün kaplamıştı. 

 'Hey Jordan, bil bakalım iskelede kim var? Haaahahahahaaaaaaa ' Adam öyle bir bağırmış ve öyle bir kahkaha atmıştı ki, koca gemide duymayan kalmamıştı. Bir an sonra bütün gemi kahkahalara boğulmuştu; tek bir kişi hariç. 

 'Aaaa Mark amcacım sakın, sakın bana babam bekliyor deme, deme ha, ne olur şaka yaptım de!'

 Jordan'ın boyu adamın bacakları kadardı ve teknenin güvertesinden denizi dahi göremiyordu. Adamın bacağına sarılmış yalvarır halde yüzüne bakıyordu ve dizleri titriyordu. Adam, eliyle şortunun arka kemerinden yakaladı çocuğu ve havaya kaldırdı '

Hey Brandon, eski dostum, bu haylaz yine kaçak binmiş tekneye. İnan bana geri dönemeyecek kadar uzakta fark ettik varlığını. Ne kadar çakal olduğunu biliyorsun, her seferinde atlatıyor bizi.' Kendisi ve mürettebat haykırarak gülüyorlardı

Adam, sesin geldiği yere, tekneye bakıp Jordan'ı görünce rahatladı, içini çekti ve hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp evin yolunu tuttu. 

  







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr