3 ay 10 gün Brian için çok hızlı fakat babası için çok zorlu bir şekilde geçti. 40.günde Brian kırmızı bir ışıkla parladı ve söndü. Ateş sanatını %100 bitirdiği için artık ateş, enerjisinden 5 kat güçlüydü. 2 ay sonra ise bedeni mavi bir ışıkla parladı. Su sanatını da %100 tamamladığı için aynı şekilde su, enerjisinden 5 kat yoğun, güçlü oldu. Ateşe direnci katlarca arttı ve kendini iyileştirebileceği bir yeteneği oldu. Artık merhemlere gerek kalmadığını o da biliyordu.
Ateş ve su elementine tam 20 gün çalıştı. 4.ay olmuştu fakat Brian hala 4.seviyenin zirvesindeydi. Uzun zamandır dantianının yanında başka bir depolama alanı oluştuğunu hissediyordu. Babasına "Baba neden hala 5.seviye olmadım?" Dedi. Babası "5.seviye olabilmek için 5.seviye bir canavarı yenmelisin. Sırf bu yüzden çoğu zengin hayatını kaybetmişti. Ama emin ol sen çok özelsin. Hepsinden güçlüsün. 5.seviye olduğunda Karşında 8.seviye zengin biri olsa bile onu zorlanmadan yenersin." Dedi.
Brian tebessüm ederek babasına sarıldı. Beraber 5.katmana gittiler. "Ben gidiyorum. Sen 5.seviyeye geçince dönerim. Çok dikkatli ol." Dedi. Brian kafasını salladı ve ormana doğru yürüdü.
Ormanda bir süre ilerledikten sonra karşısına dev bir çekirge çıktı. Boyu 2 metre civarındaydı antenlerini ve boynunu oynatarak Brian'ı süzdükten sonra üzerine doğru atlamak için bacaklarını oynattığı anda Brian avuç içlerini çekirgeye gelecek şekilde doğrulttu. Ki enerjisinin birazıyla oluşturduğu ateş topunu çekirgenin diz kapağına gönderdi.
Aynı anda havalanan çekirge diz kapağına gelen hasar yüzünden dengesi bozuldu ve çarsizce Brian'a, ölümüne doğru uçuşuna başladı. Brian hemen aklını çalıştırarak çekirgenin geleceği noktayı belirledi ve koluna gönderdiği ki enerjisiyle mızrağını toprağa sapladı.
Bir kaç adım geriye attı. Ellerini başının arkasında buluşturup gerçekleşen sahneyi izledi. Çekirgenin kafası tam olarak mızrağın ucuna girmişti. Birden büyük bir güç kazanan Brian mutlulukla çekirgeyi depolama yüzüğüne attı. Saçlarının rengi ve cildi daha da canlanmış, boyu bir kaç santim uzamıştı. Yerdeki mızrağına üzüntüyle baktıktan sonra yere çöktü.
Elini toprağa uzatarak bitkilerdeki su ile birleştirip kaldırdı. Toprakta oluşturduğu alana vücudundaki ateşi koymaya ve onu sıvı hale getirmeye çalıştı. Bunu yaparken 5.seviyeye girdiğinde kazandığı enerjiyi de kullanmak zorunda kaldı.
Lav gibi gözüken akışkan maddeyi su ile birleştirdi ve katıya çevirdi. Ateş elementini rahatça kullanabileceği sağlam siyah bir madde oluştu. Eline aldı ve denemek için bir süre meditasyonda ateşi siyah çubukla birleştirdi.
Farkına varmadan 1 ay o şekilde oturmuştu. Babası öfkeli bir şekilde rahatsız etmeden bekliyordu. İşi biten Brian'ın elindeki siyah kırık taşa benzeyen uzun çubuk birden atılım göstererek siyah bir kılıca dönüştü. İçinden müthiş bir ateş elementi aurası yayılıyordu.
Brian babasının öfkeyle onu beklediğini kısa süre önce sezdiği için kılıcını kısa süre süzdükten sonra babasına korkuyla baktı. Babası tam öfkeyle ağzını açmıştı ki oğlunun elindeki kılıcı gördü. "7.seviye kılıç... Oğlum kendi kılıcını oluşturdu." Brian babasının bu tepkisine şaşırdı. Bunu beklemiyordu.
"Bu kadar şaşırmanın sebebi ne baba?" Dedi Brian. Sonuçta 2 elementte %100 ustaydı. Bu şaşırılacak bir durum değildi. "Sen çok nadir uzmanların yapabildiği 7.seviye kılıcı oluşturdun. Böyle bir kılıç bu gezegende yok denecek kadar az ve sen daha 5.seviyesin."
Kılıçlar 10 seviyeye ayrılıyordu. 1 den 5 e kadar olanlar sadece kullanıcının gücünü arttırıyordu ve herhangi bir demirci çekiciyle bile oluşturulabilirdi. 6.seviye kılıçlar elementleri kullanmayı kolaylaştırıyor ve elementlerle birleştirildiğinde çok daha güçlü oluyordu. Çok zengin kişilerde bir düzineden fazla yoktu. Çünkü bu kadar güçlü bir kılıcı dövecek demirci sayısı azdı. 7.seviye kılıçlar bu gezegende sadece imparatorun elinde görülmüştü ve Brian dahil çok az kişi kılıcın yeteneklerini biliyordu.
Babasının bu kadar şaşırmasının sebebiyse oğlunun kılıcı dövmeden bu işlemi yapmış olmasıydı. En yeteneklisinden yeteneksizine herhangi bir demirci bunu görseydi kan kusardı.
Brian kılıcını kaldırarak doğadan enerji çekmeye ve bunu ateş elementine dönüştürmeye başladı. Kılıç ona eşlik ediyor ve 2 katı daha hızlı ateş oluşturuyorlardı. Sonunda Brian enerji çekmeyi bırakmış olsa da kılıç sanki sınırsız bir depolama alanına sahip gibi doğadan enerji çekmeye devam ediyordu.
Enerjinin kılıca çekildiğini rahatlıkla hisseden baba oğluna müthiş bir gururla bakıyordu. Elini salladı ve ortaya çıkan kılıcı Brian'a attı. "Bunu ne yapacaksın?" Dedi bir şey bekliyormuş gibi.
Brian siyah kılıcı 10 altına aldığı kılıçla birleştirdi ve uzun süredir meditasyon durumunda kazandığı enerjiyide kullanarak iki kılıcı birleştirdi. Kısa süre içinde tamamen birleşen 2 kılıç uzun bir katanaya dönüştü. Birden yanmaya başlayan katana etrafa büyük bir aura yaydı ve Brian'a resmen onu taşıyamayacağını gösterdi. Ağır yaralanan çocuk hızla savruldu. Babası onu yakaladı ve yere yavaşça yatırdı. Elindeki merhemi çocuğuna sürdü. Kendini biraz iyi hisseden Brian hemen su büyüsünü vücuduna uygulayarak hızla iyileşmeye başladı.
Merhemler suyla beslendi ve Brian tamamen iyileşerek ayağa kalktı. Kılıcı onu reddetmişti. "Baba bana bir kaç ay zaman verir misin?" Dedi. Sebebini anlamayan adam "seni burada izliyor olacağım." Dedi.
Brian son öldürdüğü çekirgeyi çıkardı ve etlerini güçlenmiş kasları sayesinde çıkartarak yiyebileceği kısmı hafif ateşte ısıtırken, yerden topladığı bir kaç garip otu ezerek baharat haline getirdi ve ete attı. Sonunda yenmeye hazır olan etin kokusu burnunu doldurduğunda babasını düşünmeden ağzına attı. 5.seviye olmasıyla 10 kilo eti rahatça yiyebilen Brian kendini yere bıraktı ve bir kaç dakika etin verdiği lezzetin tadını çıkarttı.
Hazır olduğunda yavaşça 1 kilometre uzağında olan katanaya doğru yürümeye başladı. Her adımında aura dahada artıyor, katlanıyor ve çekilmez hale geliyordu. Daha 100 metre gelmesine rağmen çok fazla terlemişti ama pes etmiyordu. 150 metre daha yürüdükten sonra dayanamayacağını anladığı için çöktü ve toprak elementine çalışmaya başladı. Ağır aura bedenindeki kasları sıkılaştırırken ve auraya direncini arttırırken, kendisi toprak elementinde ustalaşıyordu.
Tam 3 ay geçtiğinde toprak elementinde %70lik dilime ulaşmıştı. Bu kadar uzun sürmesinin sebebi auranın dikkatini dağıtmasıydı. Karnının hafif guruldadığını hissettiğinde yüzüğünden başka bir canavar eti çıkarttı ve aynı şekilde pişirerek yedi. Bu sefer et daha sert ve tadı daha kötüydü ama Brian için sorun olmadı. Ayağa kalktı ve tekrar yürümeye başladı. Aura çok daha az etkiliyordu fakat ter onu rahatsız ediyordu. Üzerindeki kıyafeti çıkarttı ve yürümeye devam etti.
600. metreye ulaştığında bedenindeki kemiklerin sesini duyuyordu. Bu kadar zorlamasının sebebi kendisini kanıtlamak ve acıya dayanıklı hale gelmek istemesiydi ama çok pişman olmuştu. Geri adım atmak kendine ihanet olacağı için tekrar oturdu. Organlarını su elementiyle çoktan sardığı için biraz daha güvendeydi. Etraftaki auranın geliştirdiği bitkilerin su özünü çekti. Gelişimleri sayesinde daha temiz olan su kemiklerini ve bedenini sardığında etrafa güzel bir koku yaydı. Vücudu terden kurtulmuş, kasları daha da sıkılaşmıştı. Kemiklerinin ve eklemlerinin çok daha sert ve işlevsel olduğunu hissediyordu.
Bunu beklemeyen Brian kılıcın altındaki güzel kıpkırmızı otların özünü en yakın zamanda almak ve kullanmak istiyordu. Her şeye rağmen aura onu hala baskılıyor ve ayağa kalkmasına izin vermiyordu. Gözlerini kapatarak toprak elementine çalışmaya devam eden Brian 4 ay sonunda kahverengi bir ışıkla parlayıp söndü. Toprak elementinde %100'e ulaşmıştı ve Seviyesi 6'ya çıkmıştı. Seviye atlamasının verdiği ek enerji sayesinde çok daha rahatlamıştı.
Hızlıca ileriye atılarak 400 metre daha ilerlemişti. Seviyesinin verdiği ek enerji bedenini koruyan su katmanına artık enerji ulaştıramaz hale gelmek üzereydi. Hızlıca yüzü solan ve güçten düşmeye başlayan Brian tüm gücüyle etraftaki tüm bitkilerden su çekmeye ve vücudunu saymaya başladı. Çok hızlı iyileşiyor ve çok hızlı güçsüzleşiyordu. Su elementi suyu sadece hareket ettirmek için bile enerji isteseydi Brian çoktan bayılmış hatta belki ölmüştü. Brian odağını bir saniye bile bozmadan kendini iyileştirmeye çalışması yüzünden ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu.
Sonunda dayanacak hale geldiğinde çoktan 2 ay geçmişti fakat hala nefes almak bile çok zor geliyordu. İçinden "ateş yerine hava elementini öğrenmeliydim..." diye üzülen Brian elini yavaşça kılıcına uzattı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..