Bölüm 24: 7 Başlı Altın Kurt’un Avlanması!

avatar
489 1

Cennet Hükümdarı'nın Günceleri - Bölüm 24: 7 Başlı Altın Kurt’un Avlanması!


 

Bölüm 24: 7 Başlı Altın Kurt’un Avlanması!

 

Büyük patron 7 Başlı Altın Kurt bir kurttan tamamen farklı bir görüntüye sahipti. Oldukça büyük figürü ve uzun kürkü ile bir devden farksızdı. Altın tüyleri rüzgarın ve patlamaların etkisiyle sallanıyordu. Ancak asıl garip kısmı bu değildi. Normalde bir kafası olması gereken bu kurdun yedi tane başı vardı. Dört bacağı, bir kuyruğu, bir bedeni ve 14 gözü ve kulağı vardı.

 

Oldukça garip olan bu kurdun her başı farklı bir his veriyordu. En sağdaki başı koyu sarı çizgilerin olduğu altın rengindeydi. Ve gözleri yıldırımlar ile parlıyordu. Hemen yanındaki ise alnında büyük bir ateş topu izi bulunan, kırmızı çizgileri bulunan altın rengindeydi. Ağzında bir ateş topu birikiyordu. Hemen yanında üçüncüsü vardı. Bu gümüşümsü mavi renginde çizgileri vardı. Etrafında rüzgar dalgaları oluşmuştu.

 

Kurdun yedi kafasının her biri farklı bir elemental özellik taşıyordu. En sağdan sola; yıldırım, ateş, rüzgar, toprak, metal, zehir, doğa şeklindeydi. Hepsi bir iş birliği içerisinde hareket ediyordu.

 

Metal nitekikli kafa ağzından büyük bir demir sütun tükürdü ve ondan çok uzakta olmayan Gümüş Öküz’ü zor durumda bıraktı. Kurdun boğazını kesmek isteyen Gümüş Öküz yolundan saptı ve sütunu tekmeleyerek geri kaçındı.

 

Birkaç on metre geriye uçtuktan sonra dengesini kazandı ve büyücüsüne patronu kısıtlamasını söyledi. Siyah renkli zincirler kurdun etrafından çıktı ve bacaklarını dolayıp, yere yığdı. Gümüş Öküz ve birkaç kılıç ustası bunu fırsat bilerek kurdun kafalarına saldırdı.

 

Gümüş Öküz, elindeki kılıca yoğun miktarda Yıldız Enerjisi aktarıp ateş elementli kafayı kesti. Ateş elementine sahip kafa ulumalarla kan ve revan içinde kaldı. Kırmızı çizgileri kılıçla temas ettiğinde yoğun bir enerji sergilemiş olsalarda Gümüş Öküz’ün kılıcı kolayca deriyi kesip, kemiklere kadar inmişti.

 

Kafa kanlar içinde kalmışken, benzer kükremeler diğer kafalardan da geldi.

 

7 Başlı Altın Kurt oldukça zeki bir varlık olduğunu gösteriyordu. Bu yüzden bir tuzağa düştüklerini anlamışlardı. Gümüş Öküz ve takımı asla tüm güçlerini ortaya sermemişti. Tüm saldırılar şuan ki ani bir saldırı için hazırlanmış, sahte ve zayıf saldırılardı.

 

Altın Kurt’un Gümüş Öküz ve partisini hakir görmediği söylenemezdi. Onların saldırısı kürkünde bir çizikten ileriye gidemeyen zayıf saldırılardı. Bu yüzden bu patron gücünü daha sonraya saklamak için kısmıştı. Bunu yaptığı anda ise Gümüş Öküz ve partisi tüm gücünü ortaya sererek ani bir saldırı düzenlemişti.

 

Zehir nitelikli kafa bu saldırı da en az hasar almış kafaydı. Bu yüzden tüm bedeni harekete geçirerek yerdeki zincirleri garip zehri ile eritti. Zincirler koptuktan sonra büyük beden harekete geçti ve oradan kaybolmaya başladı. Yerden bitkiler büyüdü ve gökyüzünden yıldırım yağdı. Gümüş Öküz ve takımı bu ani değişim ile oldukça afalladı.

 

“Neler oluyor?!”

 

“Kurdun hareketleri değişti!”

 

Güçlü takım bu ani değişikliğe ayak uyduramadı ve birkaç yıldırım onlara çarptı. Kutsal büyücü ve şifacı anında harekete geçerek onları iyileştirse de kendileri tüm enerji kaynaklarını dibine kadar harcamışlardı. İki kişi yüksek seviyeli yenileme iksiri içerek kendilerine geldiler.

 

Gümüş Öküz bu baskın için çok fazla para yatırmıştı. İçtikleri iksir bile Seviye 100 bir insanın tüm hayatı boyunca kazanacağı paradan pahalıydı. Bunun sebebiyse bu patrondan çıkacak bir eşyaydı. Yedi Kafalı Altın Baston’du. Çok nadir bir kutsal eşyaydı. Böyle bir şey tüm fedakârlıklara değecek bir şeydi.

 

7 Kafalı Altın Kurt’un hareketleri belirli bir senaryoyu izleyerek gerçekleşirdi. Aldıkları bilgilere göre tüm beyni Ateş ve Metal kafa yönetir ve hareket ettirirdi. Diğerleri buna boyun eğerek hareketleri takip ederdi.

 

Bundan dolayı Gümüş Öküz ve takmı, Metal ve Ateş’i kesmişti. Planlara göre yirmi saniyeliğine kıs devre yapacaktı. Bu süre onun işini bitirmeleri için yeterli bir süreydi. Kurdun her saniye binlerce canı azalıyordu. Lakin buna rağmen hâlâ yüz binleri aşan canı duruyordu.

 

“Hactor! Kısıtlama Bariyeri’ni kur ve Karl ile kurdu kısıtlayın!” diye bağırdı Gümüş Öküz, zehir saldırısından kaçındı.

 

Zehir kafalı, kontrolü aldığında kendisi daha aktif hale gelmişti. Yıldırım ve doğa daha öne çıkarak kontrollü bir şekilde diğer dört kafayı iyileştiriyordu.

 

Gümüş Öküz saldırılardan kaçındıktan sonra kendisini toplamak için geri çekildi ve kendisini yeniledi. Ardından kılıcını tekrar kınına soktu ve ileri atıldı. Yerden yükselmiş bitkilerin üzerinden zıpladı ve çıkardığı garip bir ışıkla tüm yıldırımları etrafından savdı.

 

Keşke bir okçu getirseydik.

 

Gümüş Öküz yakın dövüş uzmanı olduğundan dolayı böyle bir bossla savaşacak en kötü kişiydi.

 

Rahip Hactor, siyah renkli bir zincir çıkardı ve yıldız enerjisini ona aktardı. Bu zincir oldukça kısa olsa da Hactor enerjisini zincire aktarınca on beş metrelik bir zincir haline geldi.

 

“Cidden onu mu kullanacaksın? O kadar para harcadın. Değmez bence.” Karl başka bir büyü yaparken Hactor’a söyledi.

 

Karl bir toprak büyücüsüydü. Hactor ise bir tanktı. Ancak lakabı Rahip Hactor’du. Bunun sebebiyse nadir görülen bir inanca sahip olmasıydı. Bu yüzden ölüm korkusu son derece azdı.

 

“Kısıtlama Zincirleri pahalı olsa da patronun buraya yatırdığı para ile karşılaştırılamaz. Patron arayı kapatacaktır.” Hactor söyledi.

 

[Kısıtlama Zincirleri (Kontrol)]

 

Seviye: Nadir

 

 Açıklama: Eski bir kontrol büyücüsünün yaptığı derin sırlar barındıran bir tuzaktır. Kontrol tipi olduğundan dolayı tek kullanımlık değil, aksine sürekli bir kullanımı vardır. Zincir tarafından sarılan hedef üzerinde belirli bir süreliğine aktif kalma durumu vardır.

 

*30 saniyeliğine tüm elementleri kullanamaz hale gelir.

 

*Metal, yıldırım, toprak ve ateş tipi saldırılara karşı daha hassas bir cilde sahip olacaktır.

 

*Yavaşlama ve zehir etkisi alır.

 

*Ne kadar enerji aktardığına bağlı olarak gücü değişir.

 

Kullanım koşulları: Seviye 120, Güç 1000, Büyücü ya da Tank sınıfı.

 

Hactor tüm yıldız enerjisini zincire aktardıktan sonra vücudunu gerdi ve zinciri tüm gücüyle ileri doğru savurdu. Vücudundan çıkan gücün inanılmaz olduğunu söylemeye gerek dahi yoktu. Eşsiz yıldız enerjisi şekle bürünerek bir kırbacı andıran rüzgar dalgaları ortaya çıkardı. Bu yüzden zincirin hızı daha da arttı.

 

Altın kurt geri çekilirken üzerine gelen dev zincirin oluşturduğu rüzgar dalgalarına kapıldı ve yalpaladı. Bu sırada zincir daha da uzayarak kurda kadar ulaştı. Yerden rüzgâr ipleri yükselerek kurdu sarmaladı. Bu yüzden kurt etrafına dolanan zincirden zamanında kurtulamadı.

 

“Harika iş Hactor!” Gümüş Öküz parlak gözlerle kükredi. Enerjisini topladığından dolayı tüm gücü ile saldırıya hazırdı.

 

“Gümüş Ay’ın 3. Stili!”

 

Gümüş Öküz bacaklarını açtı ve vücudunu eğerek kılıcını tuttu. Çalıştırdığı nefes tekniği yüzünden ağzından çıkan dumanı andıran nefese aldırış etmedi. Tüm hücreleri bir reaktör gibi çalıştı ve yıldız enerjisi ile yıkandı.

 

Onu uzaktan güçlendiren kutsal büyücü çevredeki tüm yıldız enerjisini bir yere aktığını görünce şaşkınlıktan büyüyü bozdu.

 

“Bu… da ne?” kutsal büyücü şaşkınlıkla mırıldandı.

 

Yirmi metredeki tüm yıldız enerjisi sadece Gümüş Öküz’e akın etti ve onun vücudunda toplanıp, arıtıldı. Böyle bir şey sadece üst seviye denilen büyücülerin özellikleriydi.

 

“Hahaha, genç patron her zamanki gibi şaşırtıyor.” Diye güldü Hactor.

 

Genç patron, Gümüş Öküz’ün diğer ünvanıydı. Ona böyle seslenen sadece bir kişi vardı – ki o da Hactor’dan başkası değildi.

 

“Neler olduğunu açıklar mısın? Nasıl üst seviyelerin ‘Enerji Fenomeni’ni gerçekleştirebiliyor?” diye sordu Kutsal Büyücü.

 

“Bu tamamen genç patronun yeteneği ile alakalı.” Diye yanıtladı Hactor. “Gümüş Ay Stili, gündüzleri gücü düşse de dış dünyada önemli bir teknik olarak görülür. Bu kadar kolay gözükmesine aldanmamamlısın, genç patronun tüm hücreleri şuan da bundan kurtulmak için yol arıyor. Çünkü aşırı yükleniyor. Bu da ona eşsiz bir patlayıcı güç ve keskinlik veriyor. Muhteşem bir teknik olsa da ‘Amansız Çare’ sınır zorlayan bir tekniktir.”

 

Kutsal Büyücü anladığını belirtircesine kafasını salladı ve tekrardan bossa odaklandı. Kurt kaçmaya çalışıyordu ancak Hactor rahat bir şekilde onu yerinde tutuyordu.

 

“Demek bu yüzden en kritik ana kadar bekledi. Kesin bir ölüm vermek istiyor.” Manzaranın muhteşemliği Kutsal Büyücü’nün boğazını kuruttu.

 

Gümüşi ışıklar gümüş kılıçta toplandı ve birikerek seviyenin çok üstünde bir güç ortaya çıkardı. Altın Kurt bunu görünce panikten tüm gücünü kullanmaya çalıştı ancak Kısıtlama Zincirleri ve Karl’ın yaptığı bariyer sayesinde hareket edemedi. Gücünü topladığı anda anında garip bir yolla dağılıyor, çevreyi tahrip ediyordu.

 

 

Gümüş Öküz tüm gücü kılıcında topladıktan kaslarını gerdi ve derin bir nefes aldı.

 

“…Amansız Çare!”

 

Ssssss….

 

Ağzındaki nefes bir tıslama ile dışarı verildiğinde, Gümüş Öküz yerinden kayboldu. Arkasında sadece yükselen toprakları ve hızının etkisi ile parçalanan ses duvarının izini bıraktı.

 

Güm!

 

Altın Kurt’un üzerinde gümüşi bir silüet belirdi ve hilal şeklindeki parıltı yedi kafayı boyunlarından ayırarak yere düşürdü. Bununla birlikte kaybolmayan hilal, yerde derin bir yarık bıraktı.

 

Onu uzaktan izleyen herkes nefeslerini tutarken, Gümüş Öküz zarifçe yere indi ve kılıcını kınına soktu. Ardından kolundaki damarlar patladı ve kılıcında çatlaklar oluştu. Kanlar içinde yere yığıldı.

 

“Genç patron!” diye bağırdı Hactor , Kısıtlama Zincirleri’ni umursamadan panikle Gümüş Öküz’ün yanına gitti.

 

Gümüş Öküz’ün vücudunun çeşitli yerlerinde kesikler vardı ve vücudundan sızan Yıldız Enerjisi bulutu vardı. Hactor sadece bir bakışta neler olduğunu anladı ve gözlerini kapatıp Gümüş Öküz’ün içindeki Yıldız Enerji kümesini dışarı çıkarmaya odaklandı. Aşırı yüklenmeden kalan bir geri tepkimeydi bu. Arta kalan enerji kaotikleşir ve vücuttaki enerji merkezine zarar verir. Sadece bununla kalmaz damarları ve organları tahrip eder, zamanında müdahale edilmezse ölümün haberini verirdi.

 

Hactor ustaca yıldız enerjisini yönlendirdi ve içerideki enerjiyi yumuşattı. Bu sırada 7 Başlı Altın Kurt can çekişiyor, son anlarını yaşıyordu.

 

Yumuşayan kaotik yıldız enerjisi, Gümüş Öküz’ün gözeneklerinden çıkarak atmosfere karıştı. Yüzünün rengi yerinde geldi ve nefesi düzeldi. Hactor rahat bir nefes alarak alnındaki terleri sildi.

 

“Hey, genç patrona sağlam bir arındırma büyüsü ardından iyileştirme büyüsü yap.” Hactor, kutsal büyücüye söyledi. Kutsal büyücü bir gözü kurtta bir gözü de Gümüş Öküz’deyken, ilerledi ve kızın önüne çöktü.

 

“Arındır.”

 

Elinden çıkan ışık halesi Gümüş Öküz’ün vücudunu taradı ve içindeki toksinleri arındırdı. Birçok kez zehirlenmiş olduğu belliydi. Kutsal büyücü bile bunu arındırmakta epeyi zorlanmıştı.

 

Arındırma işlemi on saniye gibi kısa bir sürede bitse de kutsal büyücü nefes nefeseydi. Bir yenileme iksiri içtikten sonra derin bir nefes aldı ve iyileştirme büyüsü kullandı.

 

“Tanrı’nın Mucizesi!”

 

Büyünün adı söylendiğinde kutsal büyücünün yüzündeki kan çekildi ve karnına kramplar girdi. Vücudundaki tüm enerji bir anda büyüyle dışarı çıkarak, Gümüş Öküz’ün vücuduna girdi. Kutsal büyücü dişlerini sıkarak dedi ki:

 

“Hızla bir sağlık iksiri içir ona! Yıldız Enerjim buna yeterli gelmeyecek!”

 

Hactor “Anlaşıldı.” Dedi ve en pahalı sağlık iksirini Gümüş Öküz’e içirdi. Sağlık iksiri onun ağzının içine girdiği anda ayrıştı ve yaşam enerjisine dönüştü.

 

Gümüş Öküz’ün derisindeki çizikler anında yok oldu ve tahrip olan iç organları iyileşti. Yaklaşık yirmi saniye süren iyileştirme büyüsünün ardından Gümüş Öküz’ün gözleri açıldı.

 

Hactor panikle, “İyi misiniz genç patron?” dedi.

 

Ancak Gümüş Öküz bir yöne doğru büyümüş gözlerle bakıyordu. Hactor endişeyle onun gözlerini takip ettiğinde kalbi atmayı bıraktı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46904 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr