Bölüm 1: Yeniden Doğuşa kadar Olanlar – Geçmiş 1
Çevirmen:Ratelnim
Editör:Kurogane / Extacy12
İsmim Katou Motoki.
Aslında Dünya’da sıradan bir insan olarak doğmuştum.
Her ikisi de belediye meclisinde çalışan bir çiftin çocuğu olarak doğdum, bir hevesim olmadan büyüdüm ve üniversiteden mezun olduktan sonra aynı anne ve babam gibi bir devlet ofisinde işe başladım.
Bu noktaya kadar, hayatım iyi gitti.
Ancak mezuniyetimden üç sene sonra, her şeyden önce bir aktör olmayı istediğimi fark ettim. Sonra işimden istifa edip küçük bir tiyatro topluluğuna katıldım.
Şimdi o zamanları düşününce, bu kararımın gençliğin isyankar yönünden sebep ortaya çıktığını görebiliyorum.
Her zaman içinde olduğum “İyi Çocuk” havasından çıkmak istiyordum ve böylece bir aktör olmaya karar vermiştim.
Çünkü aktörler sahnedeyken tamamen farklı insanlara dönüşüyorlardı.
Tabii ki, ailem bu kararımı öğrenince öfkeden çılgına dönmüştü. Yirmilerinin ortasında ne yaptığını sanıyorsun dediler.
Artık ailemle kalamazdım ve evi terk ettim, hayatımda ilk defa yalnız yaşıyordum.
Bundan sonrası, şey, gerçekten zor günlerdi.
Ve katıldığım yeraltı tiyatro topluluğu... Onların hiç parası yoktu.
Tüm üyelerimiz yarı zamanlı işlerde çalışmasına rağmen, yapımcılarla çalışacak kadar para toplayamıyorduk ve sahnede ancak ucuz gerçek-üstü dramalar sergileye biliyorduk.
Tabii ki, böylesi bir tiyatro grubunun izleyici çekmesi çok ama çok zordu.
Shinjuku’daki yeraltı sahnemiz her zaman seyirciden yoksundu.
Yine de, ben eğleniyordum.
Şu ana kadar sadece İyi Çocuk taklidi yapan ben, artık sahnede tamamen farklı insanları canlandırıyordum.
Profesyonel beyzbol oyuncusu rolleri, kabadayı rolleri, öğretmen rolleri…. Her türden insan oluyordum.
Durumumdan memnundum. Mutluydum. Böyle devam edebileceğimi zannediyordum.
Ancak, yarı zamanlı işler ve sonu gelmeyen provalar uyku saatlerimi azaltıyordu ve bu bedenimi yavaş yavaş tüketiyordu.
Son günümde, sahnedeyken dümdüz yere kapaklandım… Ve bu dünyaya geldim.
Öldüm ve başka bir dünyada yeniden doğdum.
Gözlerimi açtığımda, bu dünyadaki bir insan kasabasında ayakta duruyordum,Coura.
Orta çağdan kalma bir şehir görmek beni oldukça şaşırtmıştı; ancak eski hayatımda pek çok yeniden doğuş web noveli okuduğumdan dolayı içinde bulunduğum durumu kolayca anladım,
“Ah, demek yeniden doğmak böyle bir şey.”
//DN:Yok canım ne şaşırması okudun her şey gerçek olabilir o yüzden gerçek olunca hiç şaşırmam mantığını…..
Yeniden doğduğumu fark ettiğimde, hemen durumuma ve yeteneklerime bakmayı denedim.
Yeniden doğduğunuzda size aşırı güçlü bir yetenek verilmesi gerektiği herkesin birleştiği ortak bir noktaydı. Bana da bir tane verildiğine adım gibi emindim ….
İlk olarak fiziksel gücümü öğrenmek için rastgele ağaçlara ve kayalara vurmayı denedim ama bu sadece canımın yanmasıyla sonlanmıştı. Görünüşe göre fiziksel bir yetenek değil...
Yeteneğim bunlar mı acaba diye hızlı koşmayı veya yükseğe zıplamayı denedim, ama bunlar da değildi.
Sonra avucumun içinde ateş yada buz oluşturmayı denedim ama tek bir kıvılcım bile ortaya çıkmadı.
Dünya büyülü gibiydi; ancak büyüyü kullanabiliyormuşum gibi görünmüyordu.
Daha pek çok şey denedim, fakat hiçbir özel yetenekle kutsanmamışım gibi görünüyordu.
“Oi oi, gerçekten tam olarak eski halimle mi yeniden doğdum? İşini düzgün yapıyor musun ey Tanrıça...?” Göğe döndüm ve öfkeyle söylendim.
Şey, beni tekrar diriltenin bir tanrıça olduğundan da emin değildim doğrusu.
Depresif bir şekilde, sırtımın şehri çevreleyen duvara yaslanmasına izin verdim, ardından cadde boyunca hedefsizce yürümeye başladım.
İki tarafta da dükkanlar diziliydi ve insanlar iki yöne de gidiyorlardı.
Herkes meşgul ama mutlu görünüyordu.
Bir çocuk ve ellerini tutan ebeveynlerinin görüntüsü gözüme takıldı.
Çocuk babasının elini kuvvetle tutuyordu ve yüzünde mutlu bir gülümseme vardı.
‘Ah, çok hoş.’ diye düşündüm.
Tüm endişelerden ırak, masumca gülüyordu... Onu kıskanmıştım.
Böyle bir huzur istiyordum.
O çocuk olmak istiyordum ...
“....”
Tam o anda, bedenim titremeye başladı.
Bedenim köpük gibi dağıldı …. ve tekrar şekillendi.
Farkına vardığımda, bedenim büyük bir değişim geçirmişti.
Avuçlarım küçülmüş ve boyum kısalmıştı.
Ne olduğunu bilmeden, şehir boyunca akan bir nehirde kendi yansımama baktım. Gördüğüm şey demin yanından geçtiğim küçük erkek çocuğuydu.
Görünüşe göre o çocuğun görünüşüne bürünmüştüm. Aynı yüz ve aynı beden. Hatta elbiselerim bile aynıydı..
“Bu … benim yeteneğim mi?”
Sonrasında pek çok deney yaptım.
Şehir sakinlerini izleyerek daha önce yaptığım gibi ‘Şu kişi olmak istiyorum’ diye güçlü bir dilekte bulundum.
Ardından, bedenim aynı şekilde değişim geçirdi. İstediğim sayıda dönüşüm geçirebiliyordum.
“Güzel…!”
Tanrıça eski hayatında bir aktör olan bana sahip olabileceğim en iyi yeteneği bahşetmişti.
İstediğim kişi olabilmemi sağlayan bu yeteneğe, Ayna ismini verdim.
Kararımı vermiştim.
Bu yeteneğin ustası olup, hayatta kalmak istiyordum.
Hayır, sadece hayatta kalmak değil, bir şekilde kahraman olacaktım!
Bu kasabada sadece insanlar var, ama eminim ki bu dünyada bir yerlerde Goblinler ve Orklar gibi kötü yaratıklar da yaşıyordu.
Onları öldüreceğim ve bir kahraman olacağım!
…. o zamanlar böyle düşünmüştüm.
&&Bizi ne gibi maceralar bekliyor? Ayna yeteneğinde cinsiyet değişiyor mu?Ayna yeteneğinin ne gibi özellikleri var?
&&Merak ediyorsanız Takipte kalın;)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..