Kitabı okumayı bitirdiğimde, aileme sihir hakkında ne bildiklerini sormaya karar verdim. Bölgede tarım alanını nasıl arttırabileceklerini tartışan ailem, dikkatlerini bana çevirdi. Bir süre sonra babam konuştu.
“Büyüyle ilgili bilgiler büyülü kitaplarda bulunabilir. En önemlisi sihir için yeteneğin olup olmadığıdır. Bunu belirleyecek sihirli topumuz bile var.”
Görünüşe göre insanlar sihir hakkında bilgileri bir sır olarak görmüyordu. Babam sihir kullanmasa da, çalışma odasında konuyla ilgili ayrıntılı kitaplar vardı.
Annem ayrıca sihir yeteneğinin doğuştan olduğunun kalıtsal olmadığını söyledi. Anlaşılan bir köylünün çocuğunun dahi olma şansı, bir soylu çocuğuyla aynıydı. Tüm kıtada yeteneği olan herkesin sihir öğrenmesini sağlamak için sihirle ilgili kitapların, her insan için erişilebilir olması kararlaştırırmış...
`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´`•´
Kaos’un bana verdiği kutsamalar arasında şüphesiz beni dahi olarak nitelendirecek sihir potansiyeli olmalıydı, olmak zorundaydı.
Anlaşılan tüm kıtada büyücüler aşırı nadirdi. Okuduğum kitaba göre krallığın yaklaşık kırk milyonluk bir nüfusu var, büyü yapabilen kişiler ise yaklaşık yirmi bin kişi civarındaydı.
Babam daha sonra büyücülerin diğer ismiyle sihirbazların belirli yetenekleri olduğunu açıkladı.
Ateş topları, buz okları, kaya füzeleri, rüzgar bıçakları gibi saldırı büyülerini kullanan temel sihirbazlar var. Vücutlarını güçlendirmek ve kaslarını geliştirmek için büyü kullanan gögüs gögüse dövüşen sihirbazlar, bazı sihirbazlar iletişim ve ulaşım gibi yardımcı büyülerde uzmanlaşmıştır.
Son olarak bazı sihirbazlar büyülü eşyalar, silahlar veya aletler yapımında uzmanlaşmıştır. Bu sihirbazların her biri ülkelerin hazinelerinden biri olarak kabul ediliyormuş.
Daha sonra konuşmaya annem devam etti ve bazı genel bilgileri açıkladı.
Temel olarak, sihirbazların göreli gücü bir piramit olarak düşünülebilir. Alttan yukarı doğru insanların sahip olduğu mana rezervi artacak şekildedir. Piramidin tepesinde çok az insan var, ancak hepsinin devasa mana rezervi vardır.
“Bu arada Blade neden bir anda sihre ilgi duymaya başladın?” Babam meraklı bir ifadeyle sordu.
“Sonuçta ben sihirbaz olacağım!”
Bunu söylediğimde Babam birazcık güldü, anlaşılan bu söylediğim şey onun için komik bir şeydi.
Annem babamın kulağını çekerken babamı azarladı. “Sihirbaz olmak istiyorsa, bırakın öyle olsun. Ona neden güldün bakalım, kesinlikle oğlum ülkenin bir numaralı sihirbazı olacak.”
Gerçekten eğlenceli bir durumda aslında dürüst olmak gerekirse az da olsa bir aile gibi hissetmiştim.
“Hemen sihir pratiğine başlayacağım!” Coşkuyla konuştum.
“Elinden gelenin en iyisini yap!” Babam bana cesaret verici sözler söyledi.
Biraz sonra aceleyle çalışma odasına koştum. Ailem topraklı ilgili tartışmalarına kendini kaptırdığından dolayı gittiğimi farketmemişlerdi bile.
Çalışmaya geri döndüğümde, uzun süredir ihmal edildiği ve aşırı miktarda toz kaplayan kristal küre ile Başlangıç Sihri adlı kitabı çıkardım. Dürüst olmak gerekirse, Kaos’un bana yalan söylemesinden korkuyordum. Ancak, bunun hakkında kafa yormak hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Odaklanıp kitapta yazanları uygulamaya başladım. Ellerimi küreye koydum eğer dört temel elementten birine sahipsem onun rengini alması gerekiyordu, kitapta ayrıca diğer renkler ve açıklamalarıda ayrıntılı olarak verilmişti. Bir süre bekledikten sonra küre siyah ve mor karışımı bir renge dönüştü. Mutluydum sihir kullanma yeteneğim vardı ama hangi element olduğunu bilmiyordum. Kitapta yazan hiçbir şey bunun gibi değildi. Belkide bu Kaos’un bana verdiği bir sihirli unsur olabilirdi yinede emin olamadığımdan dolayı bunu şimdilik ailemden saklamaya karar verdim ve akşam yemeği için aşağı indim.
Babam bir süre sonra nasıl geçtiğini sordu.
“Sihre yeteneğim yokmuş.” Rol yapma yeteneklerimi kullanarak kısa bir duraksamanın ardından cevap verdim.
Annem ve Babam sıcak bir gülümseme ile beni teselli etmeye çalıştı. Kendimi o kadar role kaptırmış olacam ki bir anlığına gerçekten yeteneğim yokmuş gibi hissettim.
Babamın ve annemin söyledikleri beni teselli etmiş gibi davrandım... Aslında gerçekten rahatlamış hissediyordum, bir... Bir aile gibi hissediyordum, asla sahip olamadığım türden.
Zaten gece olmuştu. Biraz daha birlikte ailecek vakit geçirdikten sonra odama gittim, yatağıma uzandığımda gözlerim yavaşça kapandı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..