Bir gün bana muazzam bir güç sunuldu.
Küçük bir goshiwon’da (Korece, Genelde öğrencilerin kaldığı küçük daire, Ayrıntılı açıklama isteyenlere büyük bir evi genelde tek odalık dairelere bölüyorlar bunu da öğrencilere kiraya veriyorlar. Genelde mutfak ortak olur. Resimlere bakabilirsiniz.)
Garip bir ceset, yatağımın altında bulundu.
Bu olay hayatımı değiştirdi.
* * *
O gün, Yarı zamanlı işimden geldim ve odamdaki küçük yatağa uzandım.
Ne zamandır uyuyordum?
Hwiiiiing-
Birden soğuk bir rüzgâr esti.
Ama rüzgâr penceremden değil, yatağımın altından esiyordu.
Odamın zeminine kimsenin delik açmadığından emindim. Garip bir şeyler hissettim ve yatağın altına baktım.
“Heok!”
Yatağımın altında ölü bir beden vardı.
Yanlış görmüş olmalıydım.
“Neden bu kadar şaşırdın? Bu senin ilk defa mı bir ceset görüşün?”
İmkânsız? Bir ceset nasıl konuşur?
Bu bir rüya! Hayır, aslında bir kâbus.
“Dikkatli dinle. Nedenini bilmiyorum ama uzak Boş Rüyalar boyutu sana güç vermeyi seçti."
“Sen kimsin?”
Bir ceset? Ya da bir hayalet?
“Elbette, bu gücü reddedebilirsin, O zaman Boş Rüyaların gücü seni bırakıp başka birisine gidecek. Reddediyor musun?”
Aniden böyle bir soru gelince, kafam karıştı.
Korkunç bir ceset bana bunu söylüyordu, böyle garip bir durumu nasıl kabul edebilirdim? Üstelik Boş Rüyaların gücünün ne olduğunu bile söylemedi.
“Cevap ver. Eğer cevap vermezsen, Reddettiğini varsayacağım”
Ceset, yok olacakmış gibi gözden kaybolmaya başladı.
Gerçek şu ki hem cesedin yok olmasını hem de Boş Rüyaların gücü hakkında daha fazla şey öğrenmek istedim.
Boş Rüyaların gücü ilgimi çekmişti.
“Boş Rüyaların gücü de ne?”
Diye sordum.
Ceset, biraz sırıttı ve tekrar belirdi.
“Boş Rüyaların Gücü, Kara Büyü”
“K-Kara büyü?”
Kara büyü fantezi romanlarında yaygın olarak görünen bir şeydi. Şeytanın büyüsü veya şeytanla anlaşma ile kazanılan büyü!
Kara büyü kullananlar kaçınılmaz bir şekilde yok olur ve şeytanın kurbanı olurlardı, kara büyü böyle bir şeydi.
Böyle mutsuz bir gelecek istemedim.
‘Bunu asla seçmeyeceğim’
Bu rüya bile olsa, bu cesedin teklifini kabul etmeme imkân yoktu. Ama ceset düşüncelerimi okumuş gibi garip bir şekilde gülümsedi.
“Keuk! Bir şeyi yanlış anlamış gibi gözüküyorsun. Boş Rüyaların gücü senin düşündüğün gibi değil. O şeytanla alakası olmayan bağımsız bir güç. Tek yapman gereken onu seçmek.”
“Seçmek?”
“Bu doğru. Tabii ki, kabul etmen halinde bir bedel olacak”
“Bir Bedel mi?”
“Sana ne olduğunu söyleyeceğim”
Cesedin gözleri parladı ve havada garip bir zar belirdi.
Beşgen şeklinde on ikiyüzlü, her yüzünde bir bilgi olan bir zar. Her beşgen ne olduğu belirsiz desenlerle doluydu.
Ç.N: (Nasıl zarsa artık İngilizcesi böyle : A pentagonal dodecahedron dice)
“At onu. Zarı at ve gücü bulacaksın”
Böyle bir şey mi?
Zarı yere attım.
Tok! Toruruk…! (Zarın Çarpma Sesi)
Zar durdu ve birden bulanıklaştı. Onun yerine büyük bir madeni para belirdi.
Bu parada neydi?
Madeni paraya baktım ve üzerinde ‘Yönetim’ yazdığını gördüm.
Ceset gülmeye başladı.
“Yönetim! Bu sıkışık odadan anlaşılmasına rağmen para için çok çaresiz olmalısın”
“Bu ne ifade ediyor?”
“Gerçeği. Şu an, en çok ihtiyacın olan şey para. Muazzam miktarda para! Diğer bir deyişle, senin kalbin para kazanma isteğiyle dolu.”
“….!”
Cesedin sözlerini inkâr edemezdim. Bu apaçık ortadaydı.
Gerçekten, paradan hoşlanmayan biri var mıydı? Özellikle benim gibi hayatta en altta kalmış biri ise.
“Bir diğer deyişle, Bu güç şans ile verilmedi. Bu gücü arzuladığın için kazandın. Bu güç ile zengin olabilirsin.”
Zengin olmak! Sadece bu kelimeleri duymak beni iyi hissettirdi.
“Şimdi sadece senin seçimin kaldı. Eğer reddedersen, anıların silinecek ve Boş Rüyaların gücü seni bulmaya bir daha gelmeyecek”
Gulp!
Bu durum kesinlikle bir rüyaydı. Bunu gerçek kabul etmek için saf olmalıydım.
Buna rağmen, Muazzam miktarda para kazanma gücü!
Garip bir şekilde etkilenmiştim. Kim bu dünyada çok paraya sahip olmak istemezdi? Şeytanın baştan çıkarması bile olsa kolayca reddedemezdim.
Cesede baktım ve sordum.
“Eğer seçersem, Bedel… Bedelin ne olduğunu bilmek istiyorum.”
Ceset garip bir şekilde gülümsedi ve söyledi.
“Karşılığında, Sana gelecekte verilecek 100 görevi tamamlamalısın.”
“100 Görev?”
“Evet, Eğer onların hepsini tamamlarsan özgür olacaksın. Elbette, Ondan sonra kazandığın güçte sende kalacak.”
“Görevlerin ne hakkında olduğunu sorabilir miyim?”
“Bilmiyorum, Çünkü görevlerin amacı her kişi için farklı.”
“Amaç?”
“Bu büyük ihtimalle Boş Rüyaların seni seçmesinin nedeni.”
“Bir sebebi mi vardı?”
“Elbette, Bilmek istiyorsan görevleri yap. Her şey görevlerde açıklığa kavuşacak.”
“Şimdi senin seçimin. Yeni bir kaderi kabul mü edeceksin yoksa ret mi?”
Seçim çoktan yapılmıştı. Bu rüya yerine gerçek olsa bile, seçimim gene aynı olurdu.
“Kabul ediyorum.”
“İyi Seçim.”
O anda, Ürkütücü kırmızı harflerle “Savaş” kelimesi paranın boş tarafında belirdi.
Ceset garip bir şekilde gülümsedi.
“Kukukukuk! (Gülme sesi). Şaşırma, Yönetim savaştır! Nihayetinde, her şey savaştır. Sadece kazanmak zorundasın ama kaybedersen her şeyi kaybedersin. Özellikle Boş Rüyaların dünyasında kaybetmek kesin ölüm demek.”
Ellerimde tuttuğum para ortadan kayboldu.
Ceset konuşmaya devam etti.
“Yönetim, Savaş! Koşulsuz Galibiyet! Eğer benim gibi Boş Rüyaların gücüne muhtaç bir ceset olmak istemiyorsan, bugünkü sözlerimi dinle ve asla unutma…”
Dedi ve yavaşça dağıldı.
O kadar iyi toza dönüştü ki arkasında hiç iz kalmadı.
O gitmişti.
Aynı zamanda, gözlerimin önünde kelimeler ortaya çıktı.
Görev 1:
-Kara büyü topla ve Boş Rüyalara kapı aç.
-Ödül: Vücudun yeniden yapılandırılması.
Bu ilk görevden başka bir şey değildi.
Ama Ben bunun hala bir rüya olduğunu düşündüm.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..