----------------------------------------
Lee Kang-jun
Seviye 2 (Deneyim 05.00%)
[Savaş Kabiliyeti] Acemi
Can: 110/110
Kara Büyü Enerjisi: 0/170
Güç: 5
Çeviklik: 6
Zeka: 3
Şans: 6
Karizma: 8
---------------------------------------
Seviyesi arttığı için gücü, zekası ve çevikliği 1 puan artmıştı. Ama şans ve karizma hala aynıydı.
‘Açıklandığı gibi’
Kang-jun gülümsedi.
Özel bir durumun yükseltmesi dışında, karizma ve şans adeta sabit statlardı. Daha önceden karizmasını ve şansını yükseltmesi iyi bir şeydi.
Statlarındaki artıştan sonra vücudu dinçleşmişti. Fiziksel ve akli durumunda hiç bir sorun yoktu.
Statü ekranına bakınca,maksimum canı ve maksimum kara büyü enerjisi artmıştı.Canı tamamen yenilenmişti ama kara büyü enerjisi 0 puanda kalmıştı.
‘Ne? Kara büyü enerjisi neden dolmadı?’
Seviye atlamak canımı yeniledi ama neden kara büyü enerjim hala aynı?
Kang-jun’un sorusuna karşın yeni bir mesaj belirdi.
[Kara büyü enerjisi seviye atlamayla yenilenmeyecek.]
[Sen kara büyü enerjisini nasıl yenileyeceğini zaten biliyorsun.]
Tabii ki biliyordu.
Kara büyü enerjisi,gerçeklikte insanların güçlerini absorbe ederek doluyordu.
‘Ne? Elbette tek yol bu değil?'
Bu durumda, Hwanmong’da kara büyü enerjisini yenilemenin hiç bir yolu yoktu
[Kara büyü enerjisini Hwanmong’da yenilemek mümkün ama bu yöntem henüz sizin için kullanılamaz.]
Neyse ki, imkansız değildi. Bazı şartlar yerine getirildiğinde Hwanmong’da kara büyü enerjisi yenilemek mümkündü. Ama Kang-jun bu şartların neler olduğunu bilmiyordu.
‘Her halükarda şu an yapabileceğim bir şey yok’
Kang-jun yerde yatan patron canavarın (fare kafalı maymunumuzdan bahsediyor) cesedini inceledi. Patron canavarların her zaman bir şeyler düşürme şansı yüksekti.
‘En azından bir can iksiri olması gerekmiyor mu?’
Beklenildiği gibi, patronun sağ tarafında bir şeyler parlıyordu.
‘Oh! Evet!’
Kapalı bir parşömen.
‘Bu da ne?’
Açarsa ne olduğunu öğrenirdi. Kang-jun parşömenin iplerini gevşetti ve açtı.
Hwakak!
O anda,parşömen parlak bir ışık geldi.
[Ratian’lar küçük ama kurnazlar. Dev Ratian olağanüstü güce sahip…]
Garip mesajlar belirdi.
[Ratian’lar hakkında küçük bilgi elde edildi.]
‘Ratian? Küçük bilgi mi?’
Kang-jun şaşırmıştı.
Bu da neydi?
[Ratian’lar hakkındaki küçük bilgi gelecekte onlarla karşılaştığında faydalı olacak.]
‘Oh! Yani böyle bir şey miydi?’
Fare kafalı maymunların ismi ‘Ratian’dı. Diğer bir deyişle, Kang-jun Ratian’lar hakkında bilgi kazanmıştı.
[Ratian’lara karşı savaşma gücü %10 arttı.]
[Ratian’lardan eşya düşme olasılığı %5 arttı.]
Muhteşemdi.
Bu sadece Ratian’lar ile mi kısıtlıydı?
[Daha gelişmiş bilgi kazanmak için, Ratian’lara karşı savaşlara daha çok katılın.]
‘Doğru.’
Bu küçük bir bilgiydi bu yüzden daha yüksek seviye bilgilerinde olması gerekmez mi? Ratian’lar ile savaştıkça doğal olarak onları da öğrenecekti.
‘Orada daha fazla Ratian var mı?’
Kang-jun sopasını aldı ve 413 no’lu odanın önünde bekledi.
‘Onların ortaya çıkmasını bekleyip sopayı yüzlerine savuracağım.’
Bunu yapmak Ratian’lar ile savaşmasını kolaylaştırırdı. Onlar kapıdan çıkar çıkmaz kafalarını ezecekti.
Uzun süre bekledi ama kapı açılmadı.
‘Ne? Yoksa beklediğimi anladılar mı?’
Kang-jun kapıyı dikkatlice açmadan önce bir anlık tereddüt etti. Ama,kapı yerinden oynamadı.
Aynı anda bir mesaj ortaya çıktı.
[Giriş için izin verilmedi.]
[Eğer girmek istiyorsanız, 413 No’lu odayı kendi bölgeniz yapın.]
406 no’lu odadan farklı olarak, Kang-jun 413 no’lu odanın sahibi değildi.
Diğer bir deyişle,eğer Kang-jun odaya girmek istiyorsa, uyanıp 413 no’lu oda için sözleşme imzalaması gerekiyordu. (Kiralamak/sahip olmak için)
‘Çılgınlık! Verecek param mı var?’
Kang-jun 250,000 wonluk bir Goshiwon’da yaşayabilmek için para biriktirmişti. Ama şimdi hem 406 hemde 413 no’lu odayla mı sözleşme imzalaması gerekiyordu?
Bu aylık en az 500,000 won demekti. O kadar parası olsaydı gidip tek odalı bir daire kiralardı.
Elbette, bunu sağ duyu kullanarak yorumlamıştı.
Gerçeklik ve Hwanmong birbirine bağlıydı. Bu akıl almaz bir şeydi. Ama, 413 no’lu odayı kendi bölgesi yaparsa iyi bir şeyler olabilirdi.
‘Yapacak bir şey yok. Şimdilik sadece önünde bekleyeceğim.’
Biraz vakit geçtikten sonra.
Tutang!
413 no’lu odanın kapısı açıldı ve bir şeyler çıktı.
Devasa bir fare kafalı canavar. Bir Dev Ratian!
“Geber!”
Bu tam da onun beklediği şeydi.
Bam! bam!
Kang-jun sopasını dev Ratian’ın kafasına doğru acımasızca savurdu.
“Kuooh!”
Dev Ratian inleyerek sendeledi. Kang-jun bu şansı kaçırmadı ve iki ayağıyla dev Ratian’ın göğsüne tekme attı.
Dev Ratian sırt üstü düştü.
Kang-jun çılgınca vurmaya başladı.
Bam! Bam! Bam! Bam! Bam-
“Kuwaaachk!”
Dev Ratian,çığlık atıp yere yığıldı.
[Deneyim kazanıldı.]
[12 Node kazanıldı.]
Seviye atlamasından dolayı artan güç ve çeviklik, küçük bilgi ile gelen birleşim ile önceki seferden farklı olarak Kang-jun dev Ratian’la savaşmanın daha kolay olduğunu fark etti.
Ama Kang-jun sevinmeyi bıraktı ve 413 no’lu odaya baktı. İçeride daha çıkmamış Ratian’ların olduğunu biliyordu.
Beklediği gibi.
“Kuaaah!”
Kapı açıldı ve bir diğer dev Ratian belirdi.
Bam! Bam! Bam!
Kang-jun aynı yolla dev Ratian’ı yere serdi ve kafasını parçaladı.
[Deneyim kazanıldı.]
[14 Node kazanıldı.]
Parlak bir şey dev Ratian’ın yanına düştü.
‘Oh! Bu da ne?’
Kalın bir kitaba bakıyordu
‘Hangul ile yazılmış.' (Kore alfabesi)
Kitabın ismi Hangul ile yazılmıştı bu yüzden kolayca okuyabiliyordu.
Müşterileri çekmek (Düşük seviye)
‘Müşterileri çekmek mi?’
Böyle bir şey mi vardı? Yanlış okuduğunu düşündü ve tekrar kontrol etti. Ama,hiç bir şey değişmedi.
‘Bu gerçek bir kitap mı?’
Dev Ratian’ın bir kitap düşüreceği hiç aklına gelmemişti. Bu kitabı okuyup çalışması mı gerekiyordu?
Kang-jun kitabı açtı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..