Dimensional Sovereign - Bölüm 28: Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü (1)

---

 

Çeviri: Görkem Ş. Düzenleme: Otakunovelreader

 

Çoraplarını satmaya başladıktan yaklaşık bir saat sonra yerin sahibi ortaya çıktı ve ona selam verdi.

 

"Patron-nim! Bugün birçok açıdan üzgünüm. Bong-cheol ve ben içten söylüyoruz. Lütfen sözleşmeyi sonuna kadar saklayın. Sana günde 30.000 Won vereceğim. "

 

"Ben bu konuda düşüneceğim."

 

"Heheh! Herhangi bir rahatsızlık duyarsanız lütfen bana söyleyin. "

 

Sesi önceki ile kıyaslandığında tamamen itaatkardı. Belki de Hwang Seong-gil'den kaynaklanıyordur.

 

Hem Lee Bong-cheol hem Oh Young-sik gözle görülür derecede uğraşıyorlardı.

 

Bu yerde gözünüz kalmadı mı?

 

Bu yerden vazgeçmesi için bir çete bile getirmişlerdi.

 

Aslında müşteriler Kang-jun'un önüne büyülenmiş gibi geldiler.

 

Ancak, Kang-jun sadece sekiz gün burada çorap satmayı düşünüyordu.

 

İş için iyi bir yer değildi.

 

Daha çok insana sahip bir yerde Müşterileri Çek yeteneğini kullanması gerekiyordu.

 

Pazarın merkezine doğru gidildikçe müşteri sayısı 10 kattan fazla arttı.

 

O civarda bir yer bulmak çok daha pahalı olsa bile daha iyi olurdu.

 

Ayda birkaç yüz milyon Won kazanabilirdi.

 

Elbette, o parayı kazanabilmek için çalışması gerekiyordu.

 

Kang-jun adım adım yukarı tırmandı.

 

"Buyrun, satılık çoraplar! Dayanıklı, hafif ve rahat giyilebilir. Gel ve bir kere bak! "

 

Çorap satışı sorunsuz geçti.

 

Kritik bir isabet olduğunda, Müşterileri Çek ve İletişim Sanatı'nı istikrarlı bir şekilde kullandı.

 

Saat 09.00 sıralarında 10 kutuyu sattı.

 

Amacı 1.5 milyon Won elde etmekti ve O 1.53 milyon Won kazandı.

 

Kang-jun'un yüzünde hevesli bir gülümseme vardı.

 

Şimdiye kadar para kazanmak çok zor olmuştu.

 

Zavallıydı ve umursamamıştı.

 

Kang-jun perişan olmuştu ve hemen hemen günde bir öğün yiyebilecek kadar kazanıyordu.

 

Kang-jun şimdi elinde kazandığı Won’ları kavradı.

 

O daha fazla kazanacaktı. Çok daha fazla para.

 

Paranın sahibi o olacaktı.

 

Ertesi gün Kang-jun pazarda çorap sattı.

 

Sonunda Hwanmong dünyasına geri dönme vakti geldi.

 

Ne yazık ki, 401 no'lu oda için bir sözleşme yapamadı.

 

Akşam 10.00

 

Kang-jun, uykuya dalmadan önce 413 numaralı odayı ziyaret etti. Kapı açıldığında Hayun ortaya çıktı.

 

"Omo! Bu sefer neler oluyor? "

 

Hayun sıradan bir kadın gibi davrandığında Kang-jun güldü.

 

"An bu an. Bu gece beni çok iyi izle. "

 

Kang-jun, Hayun'a kendisini takip etmesi için önceden haber verdi.

 

"Nihayet o gün oldu mu?"

 

"Evet."

 

"Ben de o dünyayı ziyaret etmek istiyorum."

 

"Gerekirse sizi çağıracağım. Ayrıca yarından itibaren 3. kattaki PC Odası’na gidebilirsiniz. "

 

Hayun 4. katta insan kalabilirdi, ancak PC Odası'na doğru gittikten sonra tekrar ruh oluyordu. Kang-jun, bugünün Dafeng binasının tamamını işgal etmesi için yeterli olacağını düşündü.

 

"Gerçekten mi? Huhuhut, söz mü? O zaman pahalı bir kol saati gibi olacağım. "

 

"Pahalı bir kol saati mi?"

 

"Sang-min, bugünlerde vatandaşlar arasında eğilim gösteren bir oyun olduğunu söyledi."

 

Oyun oynamak?

 

Hayun saf ve masum bir ifadeyle söylemişti.

 

Koruyucu içgüdüsünü canlandıran ince bir figür.

 

Gerçekten çok güzel bir insandı.

 

Birkaç gün önceki keskin tırnaklarıyla olan bakire hayalet görünümünü hatırlamak kolay değildi.

 

406 numaralı odaya döndüler.

 

Kang-jun Hwanmong'a gitmeyi denemek için yatağa yattı. Hayun onu izlemek için sandalyeye oturdu.

 

"Uyumadın mı?"

 

"Henüz değil."

 

"Ben senin kucak yastığın olup sana bir ninni söylemeli miyim?"

 

"Ah, hayır. Sorun yok."

 

Bir hayaletten bir ninni! Ve bir hayaletin kucağında yatmak mı?

 

Belirsiz bir şekilde ürperdi. Ama uyku ondan kaçıyordu.

 

Hayun ona bir bakış attı ve dedi.

 

"Ön yargılı olma. Hayaletlerle ilgili yanlış bir şey yok. "

 

"O zaman bana ninni söyle"

 

" Atem tutem men seni

Şekere gatem ben seni

Akşam baban gelende oy

Öğüne atem men seni... "

 

 

 

 

Merakla dinlerken gerçekten uykuya daldı. Kang-jun'un en rahat uyuduğu andı.

 

[Hwanmong'un kapısı açıldı.]

 

[Hwanmong dünyasına girdiniz.]

 

Kang-jun, 406 numaralı odasının ortasında duruyordu.

 

Elinde sağlam tahta çubuğu tutuyordu ve sağlığı iyileşmişti.

 

[Kaynak Durumu]

 

Para – 55 Node

 

Toprak Özü – 1

 

Kaynakları hakkında bilgi ve mevcut çağırma durumu da ortaya çıktı.

 

[Seviye 1 Kışla]

 

–Kapasite 3/10

 

[Ratian okçu çağrılıyor: 1%]

 

[Dev Ratian çağrılmak üzere]

 

Kang-jun'un geçen sefer çağırdığı üç Ratian, koridorda 406 numaralı oda önünde bekliyorlardı.

 

Kang-jun mevcut statüsünü kontrol etti.

 

Lee Kang-jun

 

Lv.5 (Deneyim %43.00)

 

[Savaş Kabiliyeti] Acemi

 

Sağlık: 170/170

 

Kara Büyü Enerjisi: 100/200

 

Güç: 8

 

Çeviklik: 9

 

Zeka: 6

 

Şans: 6

 

Karizma: 8

 

'Biraz param var, bu yüzden daha fazla asker çağırmalıyım.'

 

Daha fazla askere sahip olmak güzel olurdu.

 

Onları cezalandırma alanı ve savaş alanında toplamak mümkün olacaktı.

 

Şu anda üç Ratian’ı çağrılıyordu.

 

50 Node karşılığında 2 tane daha çağrılması için koydu.

 

[Ratian bir okçu çağrılmak üzere planlandı.]

 

[Dev Ratian çağrılmak üzere planlandı.]

 

[Dev Ratian çağrılmak üzere planlandı.]

 

Hepsi kışlaya çağırıldıktan sonra, Kang-jun sekiz birliğe komuta edebilecekti.

 

Onların toplaması biraz zaman alacaktır.

 

Bu arada, Kang-jun 3. katta bulunan PC Odası'nı işgal etmeye karar verdi.

 

"Haydi gidelim! 3. kata "

 

"Evet, efendim. Kekekeke! "

 

"Kikikik! Senin sözlerini takip edeceğiz. "

 

Kang-jun iki ahmak askeri arkasından takip ederken okçu arka taraftan yukarı çıkıyordu.

 

[Bilgisayar Odası]

 

–Fethetmek mümkün

 

 

 

 

 

Fethetmek ister misin? Evet/Hayır]

 

 

 

Merdivenlerden inerek 3. kata doğru giderken soru ortaya çıktı.

 

'Evet! Fethet. "

 

Kang-jun hiç tereddüt etmeden yanıtladı.

 

 

 

[Saldır ve Bilgisayar Odası'nın kapısını yok et.]

 

[Bilgisayar Odasının Kapısı:% 100]

 

 

 

"Şu kapıya saldırın!"

 

Kang-jun anında emretti.

 

"Keket! Saldır! "

 

"Kikiki! Kapıyı kır! "

 

Bilgisayar odasının 3. katın tamamını kullandığını söylemek yanlış olmazdı.

 

Kang-jun sağlam tahta çubuğu kullandı ve Toprak Aura'sını tetikledi.

 

Kwang kwang kwang!

 

Ratian asker ve okçular da özenle kapıya saldırdı.

 

Bazen kapı aniden açılır ve Ratian piyade sağlığını önemli ölçüde azaltırdı.Her seferinde, Kang-jun, canı azalan askerleri kışlaya geri gönderecekti. Zira askerlerin sağlığı kışlada kendiliğinden iyileşecekti.

 

Sonra, sağlık dolduğunda saldırıya yeniden katılırlardı.

 

Neyse ki, Kang-jun, Toprak Aura'sının savunması sayesinde neredeyse hiç zarar görmedi. Peki ya bir süre sonra?

 

Bunu öğrenmeden önce ek bir Ratian okçusu çağırıldı ve saldırıya katıldı.

 

Bunu takiben, dev bir Ratian çağırıldı.

 

 

 

[Bilgisayar Odası'nın Kapısı:% 0]

 

[Bilgisayar Odası'nın kapısı yok edildi.]

 

[Bilgisayar Odası'nı fethettiniz.]

 

 

 

'Ah! En sonunda!'

 

Bilgisayar Odası işgal edilmişti.Bu gerçekte olsa insanlar delirirdi, ancak Hwanmong dünyasında mümkün oldu.

 

Sususu.

 

Sonra bir parşömen kapının önünde belirdi.

 

Kang-jun anında ona baktı.

 

 

 

[Bilgisayar Odası hakkında düşük seviye bilgi elde edildi.]

 

[Bilgisar Odası içindeki yönetim becerilerinin gücü artacaktır.]

 

 

 

En son Gashiwon'du, ama şimdi Bilgisayar Odası hakkında da bilgi edindi.Gelecekte, Kang-jun'un Goshiwon'da veya PC Odasında para kazanması daha kolay olacaktı.

 

Kang-jun 2. kata indi ve devam etti.

 

 

 

[İris kahve dükkanı fethedildi.]

 

[Yıldız karaoke fethedildi.]

 

 

 

Dev Ratian sayesinde kapı imha hızı daha da hızlandı.3. kattan çok daha hızlı bir şekilde 2. kat istila edildi.

 

[Düşük seviye kahve dükkânı bilgisi edindi.]

 

[Düşük seviye karaoke bilgisi edinildi.]

 

 

 

2. katta bir miktar yağma yaptı. Elbette bilgide vardı.

 

Kahve dükkanı ve karaoke.

 

Kang-jun biraz gururlu hissetti. Bu bilgiler bir gün faydalı olacaktır.

 

1. kata doğru ilerledi.

 

[Lezzetli Soondae Evi fethedildi.]

 

[Dafeng Emlak Ofisi fethedildi.]

 

 

 

Ayrıca 1. katın fethinde de başarılı oldu. İlgili konularda bilgi elde etti.

 

Sonunda zemin katın zamanı gelmişti.

 

Bu sırada bütün askerlerinin kışlaya çağrılması tamamlandı.

 

 

 

İki Ratian piyade.

 

Üç Ratian okçu.

 

Üç dev Ratian.Toplam sekiz asker Kang-jun'un arkasında Dafeng binasının bodrum katındaki karaoke barının kapısına şiddetle yürüdü.

 

"Saldırın şu kapıya!"

 

"Kuooh! Komutan ne emrederse "

 

"Kekekeket! Evet, efendim. "

 

Üç dev Ratian kapıya acımasızca saldırdı.

 

Ratian askerler sopayı kullanırken, Ratian okçular yavaş yavaş okları arkalarından ateşledi.

 

Kwang kwang kwang kwang! Kwa kwa kwa kwang!

 

Papapak! Syuok! Papapak!

 

Karaoke barının kapısının çok iyi bir dayanıklılığı yoktu, bu yüzden hızla yok edildi.

 

 

[Roma Salonu fethedildi.]

 

[Düşük düzey karaoke barı bilgisi kazanıldı.]

 

 

'Sonunda bitti!'

 

Kang-jun neşelendi. O, tüm Dafeng binasını işgal etmeyi başardı.