Dimensional Sovereign - Bölüm 29: Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü (2)

---

 

Çeviri: Görkem Ş. Düzenleme: Otakunovelreader

 

[Dafeng binası fethedildi.]

[Görev 4 tamamlandı.]

Tüm bina boyunca parlak bir ışık yayılmaya başladı.

 

[200 Node ödül olarak verildi.]

[3 Toprak Özü ödül olarak verildi.]

[Ödül olarak, seviyenizi yükseltmek için yeterli deneyim verilecektir.]

İki seviye yükselerek seviye 7 oldu.Buna ek olarak, 200 Node ve 3 Toprak Özü kazandı.

 

'Tamam! Şimdi Ratiger’leri çağır. '

Şu anda, kışladan çağırılabilecek en güçlü canavar - Ratiger’ler - geniş bir menzile sahip Toprak Aura becerisine sahipti.

 

Ratian Zindanı'nın patron canavarı!

 

Hızı biraz yavaştı ama müthiş bir hücum ve savunmaya sahipti.O gün Kang-jun bir şekilde onu yenmeyi başarmıştı.

 

Artık bir ast olarak çağrılabilir.

 

Bununla birlikte, onu çağırırken muazzam kaynaklar tüketilecekti.

 

100 Node ve bir Toprak Özü.

 

Şimdiye kadar buna cesaret edememişti.

 

Kang-jun hemen iki Ratiger çağırdı.

 

[Ratiger çağrılıyor: %1]

[Bir Ratiger çağrılmak üzere.]

Onların çağrılmasından sonra, Ratiger’ler ile dev Ratian’lar elebaşı olacaktı.

 

Savaş alanında olduğu kadar Hwanmong’da da iyi savaşıyorlardı!

 

O anı düşünmek bir şekilde Kang-jun'a güven veriyordu.

 

"Bu arada, bina neden parlamaya devam ediyor?"

Tüm Dafeng binası parlak bir ışıkla sarılmıştı.

 

Işık giderek daha yoğun hale geldi.

 

Gözleri kamaşmaya başladı.O anda ışık, iz bırakmadan kayboldu.

 

Aynı anda bir mesaj çıktı.

 

[Sen Hwanmong'un gücü tarafından seçildin!]

[Görev 4 size hükümdar olma niteliklerini verdi.]

"Hükümdar mı? '

Bu da neydi?

 

"Ben hükümdar mıyım?"

Kang-jun mesajı görünce kafası karıştı.

 

[Hükümdarlık niteliğini göstermek için size bir belirteç verilecek.]

[Bu belirteç benzersizdir ve yalnızca size verilir.]

 

Kang-jun'un önünde ışıl ışıl parlayan küçük bir hazine sandığı belirdi.

 

"Bir hazine sandığı mı? Bu, hükümdar olduğumun kanıtı mı? '

Kang-jun anında kutuyu açtı.

 

"Yüzük"

Altın bir yüzük. Üzerine oyulmuş bir ejderha vardı.

 

[Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü elde edildi.]

----------------------------------------

[Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü]

 

- Sıralama: Benzersiz

-Hwanmong'da hükümdar olduğunuza dair bir işaret.

-Giyildiğinde Karizma +3.

- Hükümdar Ünvanı: Lucan
----------------------------------------

'Ah! İnanılmaz! "

Hükümdarlığın ne olduğunu bilmiyordu. Ancak, bu maddeyi giyerken verilen bonus tam anlamıyla ikramiyeydi.

 

Sabit stat için üç puan vermişti. Yüksek karizma, daha güçlü canavar çağırabileceği anlamına geliyordu.

 

Kang-jun'un halihazırda sekiz karizması vardı.

 

Şeytanı Ejderha'nın Yüzüğü üç puan eklediğinde, 11 karizması olurdu.

 

[Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü'nü aldığınızdan beri hükümdar Lucan olarak anılıyorsunuz]

[Şeytani Ejderha'nın Yüzüğü senin işaretindir.]

[Eğer diğer hükümdarları yenerseniz işareti sizin olacak, kaybederseniz hükümdarlık niteliğinden mahrum kalacaksınız.]

Kuuong!

 

Kang-jun şaşkındı. Bu ne demekti?

 

Diğer hükümdarlar!

 

"Benden başka hükümdarlar mı var?"

 

Buna ek olarak, işaret alabilir ve diğer hükümdarlara saldırabilirdi!

 

Yeterince güvenilir.

 

[Hwanmong'un gücünü elde ettikten sonra, diğer hükümdarlara karşı etkinlikler başlatabilirsiniz.]

 

Kang-jun'un ifadesi kararlıydı. 

 

Diğer hükümdarlar!

 

1 veya iki kişi değildi.

 

Eğer öyleyse, kaç tane hükümdar olduğunun bilinmesi mümkün değildi.Ve neredelerdi?

 

Ayrıca, onlar ne kadar güçlülerdi?

 

Onlara karşı ayakta kalabilir mi?

 

[Diğer hükümdarlara saldırıp işaretlerini çalabilirsin.]

[Diğer egemenlerin işaretlerini elde etmek sizi daha da güçlendirecektir.]

[Son görevi geçebilme şansı çok daha yüksek olacak]

 

Kang-jun, Hwanmong'da ölme riskinden kurtulmak için 100 görev yapmalıydı. Daha sadece Görev 4'ü tamamlamıştı.

 

Gelecekteki görevlerin ne kadar zor olduğunu tahmin edemezdi.

 

Son görevin ne kadar muazzam olduğunu hayal edin?

 

Görev 100'e ulaşmak kolay bir iş değildi.

 

Fakat diğer hükümdarlık işaretlerini elde ederek güçlenebilirdi.

 

Belki yeteneklerini de alabiliyordu.

 

O zaman mümkün olduğunca çok hükümdar çalması gerekiyordu.

 

Doğru.

 

Bu kriz bir fırsattı!

 

Zihniyetini değiştirmesi gerekiyordu.

 

Hükümdarlık işaretlerinin çalınması onun etrafına dikkat etmesi gerektiği anlamına geliyordu.

 

Sorun diğer hükümdarların bulunduğu yerdi.

 

Ayrıca yeteneklerini bir dereceye kadar bilmesi gerekiyordu.

 

Rakibin gücünü bilmeden pervasızca saldırmak, onu öldürmek için en aptalca şeydi.

 

'Neredeler? Bana dünyevi meseleleri bırakmış varlıklar olduklarını söyleme sakın?'

 

Saçma bir fikirdi, ama mümkün.

 

Burası Hwanmong dünyasıydı, her şey mümkündü.

 

O anda yeni bir mesaj çıktı.

 

[Gölge hükümdarları Hwanmong'ta kaybeden ve hayaletler haline gelen kişilerdir.]

 

[Yeniden hükümdar olmak için çılgınca işaretler çalıyorlar.]

 

'Gölge hükümdarları mı?'       Geçmişte hükümdar oldukları, ancak artık hükümdar olmadıkları anlamına geliyordu.       Hayaletler gibi dolaşıyorlardı       Kang-jun biraz dehşete düştü.       'Ben mağlup olursam onlar gibi mi olurum?'    
Aniden.       [Bölgede dolaşan Gölge Hükümdar Keirun varlığını keşfetti.]    
[Keirun yakında saldırıya başlayacak. Hazır ol.]       'Eh?'    
Kang-jun şaşırmıştı.       Böyle bir şey mi var? Bir gölge hükümdarının saldırısı!       Hükümdar olduğu andan beri daha ne kadar oldu?       Ancak bir gölge hükümdarı Dafeng binasının yakınında dolaşıyordu.       ------------------------------- [Görev 5] Gölge Hükümdar Keirun'u püskürt!  
Ödül: Deneyim, 300 Node, Rüzgar Nefesi -------------------------------  

Bir görev çıktı.

 

Gölge hükümdarı ile ilgili bir görev.       Bununla birlikte, Kang-jun bir görev olmasa bile Keirun'u püskürmek zorundaydı.       Aksi takdirde, kısa süre içinde gölge hükümdar haline gelirdi.       'S*ktir! Kazanmam gerek."    
O anda, binanın önünde siyah bir şey belirdi.       "Kukukuku!"    
Saçı beline kadar uzanan siyah saçlı yaşlı bir adamdı.       Kelimenin tam anlamıyla bir kara büyücü gibiydi.       "Hayır, sen misin?"    
Kang-jun yaşlı adamı görünce ürktü. Çok tanıdık bir yüzü vardı.       Kang-jun'un yatağının altındaki ceset!       Doğru.       Bu yaşlı adam, Kwan-jun'a Hwanmong'un gücünü anlatan kişi idi.       Ama aslında Gölge Hükümdar Keirun'du!       Keirun ona karanlık bir şekilde gülümsedi ve dedi.       "Kukukuk! Bu anı bekliyordum. Seni aptal çocuk! Bir hükümdar işareti elde ettin! Onu alacağım."