Bir gün sonra öğle saatlerinde…
Geniş ve lüks bir yatakta bir adamla iki kadın uyuyordu. Hepsi çıplaktı. Odanın içi boş şişeler ve iç çamaşırları ile doluydu . Dün gece neler yaşandığının tahmin edilmesi çok zor olmazdı herhalde.
“Um!"
Adam yavaşça gözlerini açtı. Otuzlu yaşlarında ve oldukça yakışıklıydı.
“Ahh! Başım zonkluyor. Dün gece içkiyi fazla kaçırmışım”
Yataktan kalktı ve gidip yüzüne su çarptı.
Şap! Şap!
ÇN: Damlama efekti :D
E.N: hahaha,
Soğuk su vücudunu rahatlatmış ve uykusunu açmıştı. Yüzünü yıkadıktan sonra odası gözüne takıldı. O kadar kirliydi ki bir yıl uğraşsa anca temizlenirdi.
Gidip iki kadını uyandırdı.
“Şimdiden uyandın mı?”
“Aaaahhhhh! Uyumak istiyorum. Yatak çok rahat.”
Adam ağzına bir sigara aldı ve bağırdı.
“Kalkın ve hemen defolun.”
“Ne??”
“Oppa! ne diyorsun sen ?”
“Kapa çeneni ve kaybol! Benim tanımıyor musunuz? Ben sadece kötü bir adamım.”
Kadınlar bunu duyduktan sonra sinirlendiler. Şu an karşılarında olan adam dün gecekinden tamamen farklıydı. Tabii ki, buraya adamın centilmenliğinden dolayı gelmemişlerdi. Buraya geldiler çünkü adam onlara kişi başı 1 milyon won ödemişti.
“Siktir.”
“Dünyadaki en şansız insanım.”
Homurdana homurdana giyindiler ve çıktılar.
Adam giyinen kadınları umursamadan sigarasını yaktı ve oturma odasındaki koltuğa oturdu.
Bir süre sonra ayağa kalktı ve pencereden dışarıyı seyretmeye başladı.
Öğle saati. Caddeler insanlarla dolup taşıyordu.Çoğu kişi öğle yemeği yiyebileceği bir yerlere bakınıyordu.Onun gözleri ise sadece binaların üzerinde geziniyordu son görevinden bu yana insanlara bakmıyordu.
Görev 5- Yakınındaki düşman Hükümdarı bulmak için mahalleyi ara
Ödül: Tecrübe ve 1000 node
Jung Kwang-hyeon, Hwanmong dünyasında bir hükümdardı.
‘İlk başta bunların hepsi saçmalık diye düşünmüştüm ama şimdi Hwanmong denen yerde bir hükümdar oldum’
Jung Kwang-hyeon’un dudakları anlamsızca yukarı doğru kıvrıldı.
Çok sağlam kasları vardı ve hızlı koşuyordu.
'Huhu, kaslara bak be! Bu kasları yapmak için egzersiz bile yapmadım!’
Mükemmel bir vücut, normal insanların anca hayallerinde gördükleri bir şey! Vücudunun gelişmesiyle enerjisi de artmıştı.
Tabii ki bunların hepsi Hwanmong’un gücü sayesinde olmuştu.
İlk görevi tamamlamak için 100 kara büyü enerjisi topladıktan sonra, vücudunu yeniden yapılandırmıştı.
İkinci görevi tamamlamak içinse bir kışla yapmalıydı. Ödülü ise 500 node, goblin ve orklar hakkında basit bir bilgiydi.
Kışlası sayesinde goblin ve orkları çağırabilmişti. O iğrenç yaratıkları normalde sadece fantastik kitaplarda görebilirdiniz. Fakat onları yakından görünce daha bir iğrenç göründüklerini fark ediyordu. Bu yüzden onlara bakmıyordu. Orklar ve goblinler ne kadar iğrenç olsalar da güçlü birliklerdi ve bir hükümdarı daha güçlü hale getiriyorlardı.
2 tane kışlası vardı ve onları seviye 3'e yükseltmişti. Seviye 3 kışlaların her biri 30 tane asker tutabiliyordu. Ayrıca bu onun 3. göreviydi.
Asıl sorun yaratıkları çağırmak için gereken paraydı. Neyse ki, bu paralar vergilere giriyordu.
Ne zaman Hwanmong’a girse bölgesinin vergisi olarak 1000 node ödüyordu. Bu sayede her kışlasından 30 goblin ve ork çağırabilmişti. Bu da 4. göreviydi.
Ödül olarak ise Hükümdar Herod ünvanını almıştı. 60 tane askeri olan bir Hükümdar!
Ayrıyeten korku ve kafa karıştırma etkilerine karşı bağışıklık sağlayan Wyvern Yüzüğünü kazanmıştı.
[Wyvern Yüzüğü]
-Değer: Eşsiz
-Hwanmongda bir Hükümdar olduğunun göstergesi.
-Takıldığında +5 güç artışı.
-Kafa karışıklığı ve korku gibi etkilerden etkilenmezsiniz.
-Hükümdar Mahlası: Herod
Yüzük sağ olsun gücü oldukça artmıştı.
Dahası, seviyeside artmıştı! Daha önce hiç savaş görevi almamıştı, bu yüzden hala 6. seviyeydi.
İleride canavarlarla direk savaşmak gibi bir niyeti yoktu. Sonuçta seviyesini görevlerle arttırabilirken neden kendi hayatını riske atsın ki? Savaşma işini astlarına bırakacaktı. Zaten hükümdar demekte emir veren kişi demek değil mi ?
Basitçe böyle düşünüyordu.
Bu sefer Hwanmong’a girdikten sonra bir tane daha kışla ekleyeceğim. Bölgedeki Hükümdar ne kadar güçlü bilmiyorum ama askerlerimin kudreti karşısında yenik düşecek. Hahaha!
Daha fazla vergi vermeme gerek olmadan askerleri çağırabilirim sanırım.
Kesin zafer!
Düşman Hükümdarın yerini bulduğu anda birlikleri onu saniyeler içinde yok edecekti!
Bir plan yapmalıydı.
Susuk.
Siyah kukuletalı bir adam önünde belirdi. Adam diz çöktü ve konuştu.
"Lordum izin verirse konuşmak istiyorum!”
Jung Kwang-hyeon adama doğru kafasını çevirdi ve konuştu.
“Colt, Düşman Hükümdarı bulabildin mi?”
Colt hem gerçek dünyada hem de Hwanmongda bulunabiliyordu. O orta seviye bir hayaletti ve Jung Kwang-hyeon Hükümdar olur olmaz ona bağlılık yemini etmişti.
"Ne yazık ki efendim bulamadım. Bölgedeki hayaletler hiçbir şey bilmiyorlar.”
"En ufak şüphe uyandıran binaya bile bakmanı istiyorum. Önce biz onu bulmalıyız.”
“Evet, lordum.”
Colt tekrar kaybolmuştu.
Aynı günün akşamı.
Kang-jun çorap satışından döndükten sonra Hayun’u oda 406 da bekler bir halde buldu.
"Bugün Herod’un bir astı seni sordu."
“Herod hamlelerini yapmaya başladı. Eninde sonunda saldırmaya başlayacaktır.”
"Burayı hala bulamadı. Dediğim gibi, tüm hayaletler benim kontrolüm altında herhangi bir şey söyleyemezler.”
Kang-jun memnun olmuştu.
“Tamam. İyi iş çıkarmışsın Hayun.”
"İyi yapmışım değil mi?”
"Tabii ki. Çok iyi.”
Kang-jun Hayun’un kafasını okşadı. Hayun’un gözleri parlıyordu.
"Şimdi, bana güzel bir yemek al!”
"Ne istediğini söyle.”
"Sac kavurma ,Biber dolması, Güveç sulu ve güzel et!”
“Anladım.”
Kang-jun mutlu bir şekilde bir Çin restoranının aradı.
Bugün bir hayaletle beraber oldukça güzel bir yemek yemişti. Hayun onun için büyük bir şey yapmıştı, bu biraz para harcamaya değerdi. Bu dünyada, hayaletler bilginin kaynağıydı ve hepsi Hayun’un kontrolündeydi kısacası tüm bilgiler Kang-Jun’un kontrolündeydi.
Herod hiçbir şey bilmiyordu ama Kang-Jun onun hakkında çok şey biliyordu. Sadece bu bile büyük bir avantajdı.
Bir sonraki günün akşamı.
Kang-Jun oda 401 için ekstra bir anlaşma imzaladı. Kim Yong-jae ,oda 401’de yaşayan kişi, başka bir odaya taşındı böylece problem kolaylıkla çözüldü.
Normalde oda 401’i almayacaktı ama bir araştırma enstitüsü yapmak için o odaya para harcamak gerekiyordu. Bu enstitü sayesinde askerleri daha da güçlenecekti.
23.00
Sonunda Hwanmong’a girme zamanı gelmişti.
Kang-Jun yatağa uzandı ve söyledi
"Seni sonra çağırırım.”
"Bekleyeceğim.”
"Lütfen bana ninni söyle.”
"Dan dini dan dini dastana danalar girmişda girdi yine bostana ..”
Kang-Jun’un gözleri ninniyi dinledikçe yavaş yavaş kapanıyordu. Sanki Hayun bir uyutma büyüsü yapmış gibi hızlıca uykuya daldı.
[Hwanmong’a kapı açıldı.]
[Hwanmong’a giriş yaptınız.]
Karargahı oda 406'daydı.
Daha önceki gelişlerinden farklı olarak Kang-Jun’un yanında farklı biri vardı.
Gencin mavi düz saçları beline kadar geliyordu. Vücudu biraz solgundu ve insan gibi görünmüyordu. Keskin ve bakana bir daha baktıracak gri gözleri vardı. Göz farıyla gözünün etrafına siyah daireler çizmişti. Kasvetli ama büyüleyici bir görünüm.
Bu genç adam kim? Kim olduğunu çıkarmaya çalıştı. Kang-jun tüm bunları düşünürken, genç adam Kang-jun’u gördü ve önünde eğildi.
"Keriun, Lorda saygılarını sunar!”
“Keirun? Sen Keirun musun?”
Keirun çürümekte olan, siyah saçlı yaşlı bir cesetti. Ama bu değişmişti! Şu an bir ölüye göre oldukça iyi görünüyordu.
“Kuhuk! Gerçek yüzümü geri kazandım artık ben senin komutan altındaki bir gölge hükümdarım."
"Bunu duyduğuma sevindim. Peki, yeteneklerin daha güçlü hale geldi mi?”
Keirun kafasını kaşırken söyledi.
"Yeteneklerim hala 1. seviye. İlerde seviyem yavaşça yükselecektir.”
"Yavaşça?"
“Evet. Kazanılan tecrübe açısından bakarsak Lordumla kendimi karşılaştırdığımda benim aldığım tecrübe çok daha az yani benim seviye atlama hızım daha yavaş. Bu Hwanmong’un kuralı.”
Keirun’a göre, hızlı seviye atlaması gerekenler sadece Hükümdarlardı.
Kang-jun üssünün önündeki askerlerini işaret ederek.
"Askerlerim de seviye atlayabilir mi?” dedi.
"Tabii ki. Her savaştan sonra daha güçlü hala gelirler. Askerlerin seviye ve yeteneklerinin güçlenmesi bir Hükümdar için oldukça yararlıdır."
Kang-jun şaşırmıştı. Kışladan çağırılan askerler seviye atlayabilir mi?
Keirun gözleri parlarken konuşmaya devam etti.
“Ama en önemli şey Hükümdarın seviyesidir. Daha güçlü olmanın en hızlı yollarından biri de Hükümdarın kendi seviyesini yükseltmesidir. Hatta bu Hwanmongda hayatta kalmak için en iyi yoldur."
Kang-Jun güldü. Keirun bunu söyleme ihtiyacı duymamıştı.
"Bu normal olanı. Diğer Hükümdarlar böyle yapmıyor mu?”
“Bu doğru, Lordum. Çoğu Hükümdar, özellikle oldukça fazla kaynakla başlayanlar hayatlarını canavarlarla savaşıp seviye atlamak için tehlikeye atmazlar. Bu tehlikeli bir şey bu nedenle o tarz hükümdarlar genelde güçlü askerlerine güveniler. Örnek olarak, onlar görevi tamamlayarak seviye atlayabilirler."
“Görevler? Ben sadece savaş görevleri alıyorum. Savaşılmayan görevler de mi var?”
Keirun pişmiş kelle gibi sırıttı.
“Her Hükümdara verilen görev farklıdır. Görevler hükümdarların özellikle istedikleri şeylere göre verilirler. Bu Lordumun sadece savaş görevleri almasının ardında yatan nedendir."
“Yani, eğer istersem daha kolay görevler alabilir miyim?"
"Tabii ki, ama bu biraz saçma bir seçim olur. Bu tip Hükümdarlar fazla ilerleyemezler. 100. göreve varamadan diğer Hükümdarlar tarafından avlanırlar."
“Hmmm.”
“Hükümdarlar yaratıkların kanıyla banyo yapmalı! Ölüm ve yaşam anını yaşayarak her hayatta kaldıklarında daha da güçlenmek zorundalar. En sonda ise elinde hiçbir şey olmadan başlayan Hükümdarlar diğerlerini çiğnerler!”
“Bu doğru mu?”
Kang-Jun’un gözleri parladı.
Ç.N: https://www.youtube.com/watch?v=iZRje1SsaD8 bugün çevirirken dinledim şarkıyı eski bir arkadaşa ithaf ediyorum.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..