Bölüm 37: Hükümdarın Yolu (4)

avatar
6646 13

Dimensional Sovereign - Bölüm 37: Hükümdarın Yolu (4)


 

Çeviri: Tiantuga Düzenleme: Kerem

 

"Bağışlayayım mı?” 

K.N: Sen de gel o da gelsin diğeri de gelsin  (Novelin mantığı :D)

 

"Ee.. evet. Lütfen bağışla beni." 

 

Rodiam öyle bir ağlamaya başladı ki, Kang-jun afalladı. 

 

"Sen beni öldürmeye çalışıyordun az önce. Neden yaşamana izin verecekmişim?” 

 

"Se.. sen benim bölgeme girdin. Be.. ben sadece kendimi savunuyordum.” 

 

Haklıydı. Fakat, Kang-jun’un yüz ifadesi hala soğukluğunu koruyordu. 

 

"Neden öleceğini bilmeyi hak ediyorsun bence. Burayı ele geçirmeye geldim ve burayı ele geçirmem içinde seni öldürmem lazım.” 

 

“E… eğer beni bağışlarsan senin en sadık adamın olurum. Benim efendim olabilecek kadar güçlüsün.” 

 

Boynunu bükük, üzgün bir kedi suratı. Rodiam cidden küçük Emrah gibi bakıyordu. Fakat gözleri oldukça ciddiydi.

 

Kang-jun Keirun’a doğru baktı. 

 

"Keirun onu yanıma almanın bana bir faydası olacak mı?” 

 

O anda, Keirun’un önündeki 10 cüce tir tir titriyordu.

 

2 orta seviye ve 8 düşük seviye cüce Kang-jun  Rodiam’ı yendikten sonra, direnmeyi bırakmış ve diz çökmüşlerdi.

 

Keirun Kang-jun’ doğru yürü ve pis pis gülerek fısıldadı. 

 

'Başınıza talih kuşu kondu lordum. Bu hazineyi kabul etmelisiniz.’ 

 

'Bu yaratık bir hazine mi?’ 

 

‘Çoğu üst düzey cüce onurlu bir şekilde ölmeyi birinin emri altına girmeye yeğler. Oldukça onurludurlar. Böyle olağandışı bir şey büyük ihtimalle karizma puanından kaynaklanıyor.’ 

 

'Karizmam yüzünden mi?’ 

 

‘Tabii ki. Rodiam karizması en az 6 dır.’ 

 

‘Benimki ise biraz daha fazla.’ 

 

‘Bir düşünün lordum. Ben oldukça gururluyumdur fakat size boyun eğdim. Kıdemli hayalet Hayun da büyük ihtimalle benim kadar gururludur. Hepimiz senin karizma puanın çok yüksek olduğu için senin emrin altına girdik.’

ÇN: Bence kötü bir şey sadece parası olduğu için sevilmek gibi bir şey :D 

K.N: Sevilmemekten iyidir. Üzümü ye bağını sorma :D

 

Yani durum bundan ibaretti. 

 

Kang-jun’un 8 karizma puanı vardı. Ayrıyeten, Şeytanı Ejderhanın Yüzüğünden de 3 karizma geliyordu. Böylece toplamda 11 karizma puanı oldu. 

 

Bu yüzden,  Keirun, Hayun emrine girmişti ve şimdi Rodiam. Şansı sayesinde onları bulmuş ve karizma puanı sayesinde de emrine girmişlerdi. 

 

‘Huhu, yani nedeni buydu.’ 

 

Kang-jun’un yüzünde memnun bir gülümseme belirdi. 

 

En başta oynadığı kumar işe yaramıştı! Düşük bir güç, çeviklik ve zeka puanına karşılık yüksek karizma ve iyi şans almıştı.

 

Keirun fısıldadı. 

 

‘İşler üst düzey bir cüce sayesinde daha kolay olacaktır. Gizli madenler keşfedebilir ve işçilerin sayısını arttırabilirsin." Keirun askerlerin önünde diz çöken 10 golemi işaret ederek.

 

"Ayrıyeten Rodiam’ın adamları da senin olacak..  "

 

Kang-jun sessizce düşünüyordu ki Rodiam tekrar önünde eğildi. 

 

"Lütfen beni kabul et." 

 

[Rodiam’ı emrine alacak mısın? Evet/Hayır] 

 

[Eğer kabul edersen 6. Görevi başarmış sayılacaksın.] 

 

Sonunda bildirim gelmişti. 

 

Kang-jun Rodiam’ı kabul etmeden önce görevin başarılı olup olmayacağından şüpheliydi. Şimdiyse gönül rahatlığıyla kabul edebilirdi.. 

 

Kang-jun Rodiam’ın kafasına vurdu ve söyledi. 

 

"Tamam. Kabul ediyorum. Bundan sonra beni lord diye çağır.” 

 

Rodiam’ın yüzü aydınlandı. 

 

“Evet, ong.” 

 

“...Ong? Bu garip kelime ne anlama geliyor?” 

 

"Onur verici anlamda kullanılır, ong. Şimdi benim lordum olduğunuz için size öyle hitap ediyorum, ong.” 

 

Rodiam ne zaman Kang-jun ile konuşsa ong ekini ekliyordu. 

 

[Rodiam emrine girdi.] 

 

[Rodiam senin Hwanmong dünyasındaki sadık hizmetkârlarından biri olacaktır.] 

 

Aniden Rodiam’ın vücudu iyileşmeye başladı. Yaraları iyileştikten sonra Rodiam ayağa kalktı ve saygılarını sundu.

 

"Lorda sadakatimi sunarım, ong.” 

 

"Tamam." 

 

Kang-jun Rodiam’ın önünde eğilişini görünce kafasına pat pat vurdu. Rodiam kafasını Kang-jun’un eline sürerek mırrladı. Tipik kedi davranışı.

Çn: Sevildiğinde ses çıkarır ya o hesap

 

[Sungkwang binası tamamen ele geçirildi]

 

[6. Görevi tamamladınız.] 

 

Sonunda 6. Görevi bitirmiş. Bildirim üstüne bildirim gelmeye başladı. 

 

[Seviyeni arttıracak kadar tecrübe puanı kazandın.] 

 

[Ödül olarak 500 node aldın.] 

 

[Ruh sömürme yeteneğini elde ettin.] 

 

Seviyesi 1 kere daha yükselerek 12 olmuştu. Ayrıca, ödül olarak 500 node da almıştı. 

 

Yetenek ekranında da yeni bir yetenek vardı. 

 

[Ruh sömürme (Pasif)] 

-Hükümdarlara özel. 

Cezalandırma alanında ve savaş alanında yendiğiniz rakipler Hwanmong’a çağrılır ve çalıştırılır

-Hedef uyuduğunda otomatik olarak tetiklenir. 

-Eğer bir atölye inşa edersen iş gücü ve toplama yükselir

 

“Ruh sömürme?” 

 

Keirun’un gözleri Kang-jun’u duyduktan sonra parladı. 

 

“Vayy! Cidden işe yarar bir yetenek elde ettin. Bu bayağı iyi. Cezalandırma alanı veya savaş alanlarında yendiğin sevmediğin insanları bu sayede Hwanmong’a çağırıp onları çalıştırabilirsin.”

 

"Rüyalarında mı çalışacaklar?” 

 

“Evet. Ne olduğunu hatırlamayacaklar bile. Hatırlasalar bile bunun kötü bir kabus olduğunu düşünürler. Hehehe, Hwanmong’a ölümüne çalışmak için sürüklenecekler .” 

 

"Hatırlamayacaklarına sevindim.” 

 

Eğer hatırlasalardı normal yaşamlarını yaşamaları imkânsız olurdu. Düşünsene her gece rüyanda değişik bir yere sürüklenip çalışmaya zorlanıyorsun.

 

"İleride cezalandırma alanında, savaş alanında yendiğin veya kara büyü emdiğin tüm insanlar ruh sömürme yeteneği yüzünden buraya gelecekler."

 

“Hepsini buraya getirebilir miyim?” 

 

“Evet.” 

 

Kang-jun şaşırmıştı. Bir iki kere kara büyü çektiğim insanları bile mi getirebiliyorum?

 

Tabii ki,  sadece kötü insanları hedef almıştı. 

 

"Uyuduktan sonra otomatik olarak mı gelecekler benim bir şey yapmama gerek yok mu?” 

 

“Kışladaki gibi, atölye kurmadığından bir limit var. Fakat onları istediğiniz gibi kullanabilirsiniz."

 

"Gerçek dünyadan getirdiğin işçiler zayıf bir saldırı gücüne sahip olacaktır yani onları günlük işlerde kullanabilirsin. Bir şeyler üretmek, bir şey hasat etmek, ağaç kesmek, maden kazmak gibi. Ne kadar zayıf olsalar da eğer düşman saldırırsa savunmada da iş görürler."

 

Tam o anda. 

 

[Ruh sömürme yeteneği etkinleşti] 

 

[Henüz bir atölyen yok yani sadece 2 adet çağrı yapabilirsin.] 

 

[Cho Sang-jin karargâha çağrıldı.] 

 

[Hwang Seong-gil karargâha çağrıldı.] 

 

Cho Sang-jin içmişti ve erkenden sızmıştı.

 

Genellikle gündüzleri uyur geceleri uyanık olurdu. Fakat,  bugün çok içtiği için akşam 10'da sızmıştı. Uyuduktan sonra böyle bir yere gelmesi de onu baya şaşırtmıştı tabii. 

 

“Lan! Burası neresi?” 

 

İkisinin de gözleri genişledi.

 

"Seong-gil hyung-nim! Neden buradasın Hyung-nim?” 

 

“Eh? sen?” 

 

Hwang Seong-gil uyumuştu ardındansa bu garip yerde uyanmıştı.

 

Tanıdık bir yüz tam önünde duruyordu. Bu adam Cho Sang-jin idi. Cho Sang-jun onun servis ofisinden bir astıydı. 

 

"Seni piç! Neden yemek yiyip alkol aldıktan sonra buraya geldim?” 

 

"Emin değilim, Hyung-nim. Erkenden uyumuştum ve aniden kendimi burada buldum.” 

 

“Siktir! Burası neresi lan?” 

 

" Burası çok küçük bir koridor Hyung-nim. Odalar dip dibe.” 

 

“Euh! Vücudum çok ağır gibi hissediyorum.” 

 

Önlerinde 406 numaralı bir oda vardı. Kapıyı açıp içerde ne var bakmak istediler fakat garip bir baskı bunu yapmalarını engelliyordu.

 

Bu sırada, Kang-jun Sungkwang binasının çatısından karargâhının hologramını izliyordu. 

 

Keirun hologramı izlerken konuştu. 

 

"Çoktan 2 kişi ele geçirmişsiniz gibi görünüyor Lordum. Şimdi onlara bir görev vermeliyiz.” 

 

"Nasıl bir görev?’ 

 

Kang-jun onlara bakarken garip hissediyordu.  İkisi de Kang-jun’a zorbalık yapmıştı zamanında.

 

Aniden Rodiam Kang-jun’un yanına sokuldu ve söyledi. 

 

"Görev bulma işini bana bırak, ong. Burada gizli bir maden var.” 

 

"Gizli maden?" 

 

"İşte orada, ong. Takip et beni ong, sana göstereceğim.” 

 

"Tamamdır. Yolu göster.” 

 

Kang-jun bir süre Rodiam’ı takip etti. 

 

Çatıda geniş bir bahçe vardı. Bahçenin mağara olan bölümü sisle kaplıydı kısacası orada bir şey olup olmadığını görmek oldukça zordu. 

 

“Evet ong.” 

 

Tam o anda. 

 

[Mavi taş madenini buldun.] 

 

[Bölgende bulunan madenleri kullanabilirsin.] 

 

[Lütfen madene işçi gönder.] 

 

“Oha! Bu gerçek.” 

 

Rodiam kendini Kang-jun’un eline sürterken söyledi. 

 

"Lütfen beni buranın denetmen olarak atayın, ong.” 

 

“Anladım” 

 

Keirun heyecanlı bir şekilde Kang-jun’a söyledi. 

 

"Lordum bu kedi çocuk tam bir profesyonel yani bu işe ona bırakabilirsiniz. Onun iyi bir iş çıkaracağından şüpheniz olmasın.” 

 

"İşçiler böyle şirin bir kediyi cidden dinler mi?” 

 

“Minatoru unuttunuz mu?” 

 

Ah, doğru. 

 

Kang-jun Rodiam eline sürtünmeye devam ederken onu gerçek bir kedi gibi düşünmüştü.

 

Rodiam bir kedi değil. O üst düzey bir cüce! 

 

Keirunun söylediği gibi, onu denetmen olarak tutmak en iyisi olacaktı. 

 

"Tamam. Seni denetmen olarak atıyorum.” 

 

Rodiam sevinçle zıpladı. 

 

"Hehe. Teşekkürler, ong. İşçi sayımız oldukça az, ong. En kısa sürede bir atölye inşa etmelisin."

 

“Anladım.” 

 

"O zaman ben işçileri denetlemeye gidiyorum, ong.” 

 

Rodiam yanlarından ayrılıp karargaha gitmeye başladı. 

 

[Rodiam Müfettiş olarak atandı.] 

 

[İşçilerin daha hızlı çalışacak.] 

 

"En kısa sürede bir atölye yapmalıyız.” 

 

"Şu anlık, kışla ve araştırma enstitüsü daha önemli onları geliştireceğim.” 

 

Bu arada kışla çoktan 2. Seviye olmuş ve araştırma enstitüsü de kurulmuştu. 

 

[Seviye 2 kışla] 

-Kapasite 20/20 

-Seviye 3 e yükseltmek 200 node tutar. 

 

Keirun ve Rodiam kışlaya dahil sayılmıyordu. 

 

Ne kadar Rodiam ve Keirun kışlaya dahil sayılmasa da diğer askerleri kışlayı doldurmuştu. Bu yüzden, kışlasını yükseltmeden başka bir asker çağıramazdı.

 

Aslında kışlasında yükselttikten sonra 10 kişilik bir boşluk vardı fakat Rodiam ve onun 10 cücesi katıldıktan sonra kışla maksimum kapasitesine ulaşmıştı.

 

Ne kadar kışlası dolu olsa da bu Kang-jun’a yetmemişti bu yüzden. 

 

Kang-jun kışlasını yükseltmeye başladı. 

 

[Kışla seviye 3 e yükseltiliyor: 1%] 

 

Sırada araştırma enstitüsü vardı. 

 

[Şu an yapabileceğin araştırmalar] 

-Savaş eğitimi 1 

 

[Savaş eğitimi seviye 1] 

Ordunun savaş gücünü bir miktar arttırır. 

-Fiyat:500 node. 

 

Şaşırtıcı bir şekilde bu araştırma tüm birliklerinin savaş gücünü arttıracaktı.

 

Kışladaki askerlerine ek olarak, Keirun, Hayun, Rodian hatta Kang-jun’un gücü bile artacaktı. 

 

Ama 500 node... Biraz pahalıydı ama…

 

Kang-jun bugün Sungkwang binasını ele geçirirken görevden ve katlardan oldukça fazla node kazanmıştı. Bu yüzden, araştırmayı hemen başlattı. 

 

[Savaş eğitimi başladı.] 

 

[Savaş eğitimi seviye 1: 1%] 

 

Sonunda rahat bir nefes alabilirdi. 

 

"Gitme zamanı gelmedi mi?” 

 

"Evet lordum. Lordum uzun bir süredir burada ve yakında dönme zamanı gelecek. Fakat ben lord gitmeden önce ona bir şey sormak istiyorum.” 

 

"Söyle bakalım." 

 

Keirun ne sormak istiyor olabilir ki? Kang-jun’un önünde eğildi ve söyledi. 

 

"Şu an Lordumun karargaha göz kulak olması için birine ihtiyacı var."

 

"Evet.” 

 

"Bana bir iyilik yapın lordum. Lütfen beni askeri danışman olarak atayın. Eğer daha iyi birini bulursanız görevimden feragat ederim.”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr