Bölüm-35 Ejderha İmparator

avatar
670 4

Ejderha İmparator - Bölüm-35 Ejderha İmparator


Herkes resmen aptallaşmıştı. Daha az önce bahsettikleri “sınırsız” canlı, Ejder’in içindeydi ve herkes neler olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu. Ancak o sırada BioDrago beklenmedik bir şey yaptı ve tek dizinin üstüne çöktü. Hemen ardından Kyriel’de dahil olmak üzere tüm melekler de diz çöktüler.


(Ejder)-BioDrago?


Ejder şaşırmış gözlerle BioDrago’nun adını söylemiş ve yavaşça ayağa kalkarak ona yaklaşmıştı. O da neler olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu.


(Bio)-Ben, Kutsal Hediye Ejderhası BioDrago, kainatın en güçlüsü olan Yüce Ejderha İmparator’a selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum.


Bu bir selamlamaydı. BioDrago, Ejder’e -yani Ejderha İmparator’a- saygısını gösteriyordu ve bunu yapmak zorundaydı. 7 Efsanevi Ejderha’nın orijinal hali olan Ultima, bütün ejderhaların atası olduğu için bütün ejderhalar içgüdüsel olarak onun üstünlüğünü hissederlerdi. Tabii ki BioDrago şu anda bunu hissetmiyordu çünkü Ejder bu gücünü daha şimdi uyandırmıştı ve henüz herhangi bir ejderhaya sahip değildi. Ancak, Ejder şu anda herhangi bir ejderhaya sahip olmasa da, teknik olarak Ejderha İmparator’du ve BioDrago bu selamlamayı yapmak zorundaydı.


O sırada ise Medusa’nın tatlı, yeşil gözleri Ejder’e bakarken göz alıcı bir şekilde parlıyordu. Nasıl parlamasındı ki, aşık olduğu kişi, gözlerinin önünde duran 17 yaşındaki bu çocuk, var olan en güçlü varlığın ruhlarına sahipti.


(Medusa)-Demek bu yüzden öyle olmuştu.


Medusa’nın mutluluğu yüzünden okunuyordu.


“Gerçekten de aşık olmak için doğru kişiyi seçmişim.”


Herkesin şaşkın bakışları Ejder’in üzerine yığılmış durumdaydı ve Ejder hala dizleri üzerinde duruyordu. Ancak tek bir farklılık vardı. O da yüz ifadesiydi. Gülümsüyordu. Hem de gerçekten korkutucu bir ciddilikle.


(Ejder)-Sonunda. En sonunda. Ona sahibim. Artık amacıma ulaşabilecek kadar büyük bir güce sahibim. Hahahahaha!!! Başardım. Lanet olasıca dünyada çıkılabilecek en üst seviyenin bile üstüne çıktım.


(Bio)-Dediklerin çok iyi Ejder ancak…bir sorun var.


Ejder korkutucu gülümsemesiyle birlikte gökyüzüne bakarak konuşurken BioDrago araya girmişti ve o anda Ejder’in surat ifadesi ciddileşmişti. Bakışlarını yavaşça BioDrago’ya çevirmiş ve…


(Ejder)-Sorun derken?


Ejder ağır adımlarla BioDrago’ya doğru yürümüştü. Bakışlarındaki ciddiyet “hiçbir sorun yok” diye haykırıyordu.


(Bio)-Çoktan farkına varmış olmalısın Ejder. 7 Efsanevi Ejder mühürlü durumda.


(Ejder)-Onlara sahip olduktan sonra mühürlerin önemli olduğunu mu düşünüyorsun sen?


Ejder gözlerini, BioDrago’nun gözlerine dikmiş ve burnunun dibine kadar girmişti. Her an kavga çıkartabilirmiş gibi görünüyordu. Ama böyle bir amacı yoktu. Yani, en azından diğerleri böyle bir amacı olmamasını umuyordu.


(Bio)-Sorun da bu ya zaten. 7 Efsanevi Ejderha’nın mühürlerini kırmak imkansızdır. Ciddi anlamda imkansız hem de.


(Ejder)-Ve?


Ejder kafasını iyice yaklaştırmaya başlamış ve BioDrago’yu geri çekilmeye zorlamıştı.


(Ejder)-İmkansız olduğu için bir şeyi yapamayacağımı mı düşünüyorsun? Daha önce birileri başaramadı diye benim de başaramayacağımı mı düşünüyorsun?


Ejder, BioDrago’nun burnunun dibinden ayrılmış ve geri çekilmişti. Sonra da konuşmasına devam etmişti.


(Ejder)-Eğer öyle düşünüyorsan o düşüncelerden bir an önce kurtulsan iyi olur. Çünkü ben, 7 Efsanevi Ejderha’nın tek sahibi olan Mutlak Varlık. O mühürleri teker teker parçalayıp nirvananın bile üstüne çıkacağım. Kimsenin erişemeyeceği bir noktaya çıkacağım ve yükselmeyi asla ama asla kesmeyeceğim. Hiçbir şey beni durduramaz. Ne birkaç aptal mühür. Ne de yok etmeyi planladığım tanrılar. Şu andan itibaren en güçlü benim. Ve bu gücü herkese yedireceğim! Umarım dediklerimi net bir şekilde anlıyorsundur Bio.


(Bio)-Anlıyorum ve o mühürleri teker teker kıracağın günü sabırsızlıkla bekliyor olacağım Ejder.


BioDrago, Ejder’in sert bakışları karşısında en ufak bir tepki bile vermemişti çünkü Ejder, 7 Efsanevi Ejderha’ya sahip olsa bile hala kendisinden güçsüzdü. O bakışların korkutucu olduğu kesindi evet ama yine de BioDrago’ya denk bakışlar değillerdi.


Ne BioDrago’ya ne de Medusa’ya.


Eğer Ejder bütün tanrıları yok etmek istiyorsa güçlenmeye devam etmek zorundaydı ve kendisi de bunun farkındaydı. Bu farkındalık canını sıkıyordu ama elinden gelen bir şey yoktu. Hedefine ulaşması için çok çalışması gerekiyordu. Ve bunu yapacaktı. Önüne çıkan her türlü engeli, her türlü tanrıyı ezecek, parçalayacak ve yok edecekti.


(Ejder)-Beklesen iyi edersin. Seyircisiz bir maçta süper hareketler sergilemenin bir anlamı yok ne de olsa.


Ejder gösteriş yapmayı seven birisiydi. Çoğu zaman başka kimsenin yapamayacağı kadar abartılı hareketler yapar, çoğu zaman gerek olmadığı halde gereğinden fazla güç kullanarak kendi yıkıcılığını sergiler ve şovunu yapardı. Tabii bu şovlarını konuşması ve mimikleriyle daha da süslerdi. “Kimse benden daha güçlü olamaz.” Her zaman karşı tarafa verdiği izlenim buydu. Rakiplerini bu şekilde korkutarak ve yanında savaşanları şaşırtarak her zaman şovunu yapardı.


(Rose)-Pekala bu neredeyse her şeyi açıklıyor. Sahip olduğun tüm bu gücün, iyileşme yeteneğinin ve benzeri yeteneklerinin nereden geldiği belli oldu.


Evet, öyleydi. Ejder sahip olduğu bütün insanlık dışı yeteneklerini ve gücünü bu ejderhalar sayesinde kazanmış olmalıydı. Bunun daha iyi bir açıklaması yoktu. Yani, en azından Rose öyle düşünüyordu. Ancak…


(Bio)-İşte bu konuda tamamen yanılıyorsun Rose.


Rose en sonunda Ejder’in bu yıkıcılığının nereden geldiğini öğrenmiş olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Çünkü Ejder’in nereden geldiği bilinmeyen gücü, sonunda bir kaynağa bağlanmıştı. Yani, Rose’nin düşünceleri bu yöndeydi ancak BioDrago’nun bu sözleri, Rose’nin bu düşüncelerini bir kenara koymasını sağlamıştı ve bu sözler doğal olarak Rose’yi şaşırtmıştı. BioDrago’nun yüzündeki ciddiyet ise net bir şekilde şaka yapmadığını belirtiyordu.


Bunca gücün ve yeteneğin sadece Ejder’in kendisine ait olduğunu ve herhangi bir sınırı olmayan bir canlının bu güçleri Ejder’e vermediğini düşünmek çok zordu. Durum böyleyken Ejder’in tüm güçleri hala bir gizem olarak kalıyordu. Eğer güçler bu 7 ejderhadan gelmediyse nereden gelmişti? Sanırım yakın bir zamanda bunu kimse öğrenemeyecekti.


(Rose)-Ya-yanılıyorsun derken?


Rose, düşüncesinin geri tepmesiyle beraber sendeledi ve…


(Rose)-Tüm bu şeylerin Ejder’in kendisine ait olduğunu mu söylüyorsun sen şimdi?


(Bio)-Aynen öyle. Dediğim gibi, bütün ejderhalar mühürlü. Ve o mühürler çok güçlü. 7 Efsanevi Ejderha olsalar bile o mühürleri kırp geçemezler. Kırıp geçemedikleri için de Ejder’e herhangi bir güç veremezler. Gerçi, mühürleri olmasaydı bile Ejder’e güç vermezlerdi ama…


Ejder’in ruhunda bulunuyor olsalar bile onlar hala var olan en güçlü 7 canlıydı ve hepsinin birbirinden büyük birer egosu vardı. Bu kadar büyük güçlere sahip olan 7 ejderha elbette ki Ejder gibi normal bir insana güçlerini vermezlerdi.


(Bio)-Kısacası, Ejder’in sahip olduğu tüm güçler, uçabilmesi, iyileşme yeteneği ve benzeri şeyleri, hepsi, ama hepsi, kendisine ait güçler. Ejder başlı başına bir gizem. Ve sanırım bu gizemin ya da gizemlerin cevapları Ejder’de de bulunmuyor.


BioDrago büyük bir ciddiyetle en doğru noktalara parmak basıyordu. Haklıydı. Ejder bile neden böyle olduğunu bilmiyordu. Açıkçası önemsemiyordu da. Onun önemsediği bir şey ve bir kişi. Onlarda, bütün tanrıları yok etmek ve Medusa’ydı.


Ejder daha ilk görüşünde Medusa’ya tutulmuştu. Medusa’nın, tamda Ejder’in sevdiği kadın tipi olmasının bunda etkisi büyüktü tabii. Ama büyük oranda Medusa’nın güzelliği baskındı. Ayrıca Medusa, konuşmalarıyla, Ejder’e, istediği gibi davranmasında bir sorun olmadığına inandırmıştı.


Ejder bugüne kadar hep kendisini kısıtlamıştı ve kendisi gibi davranmaktan çekinmişti ama Medusa’nın sözleri Ejder’i bu kısıtlama durumundan kurtarmıştı. O yüzden Ejder, Medusa’ya karşı, sevgisinin yanında kocaman bir saygı balonu da besliyordu.


(Rose)-Hahaha. Bu delilik. Gerçekten delilik.


Rose sesi titreyerek gülmüştü. Küçükken beraber eğlenip etrafta koşuşturduğu küçük oyun arkadaşı gözlerinin önünde yaşayan en güçlü varlığa evriliyordu. Ve kendisi de bunu en ön koltuktan izliyordu.


(Ejder)-Haklısın Rose. Bu büyük bir delilik. Ama daha da delice olan şey ne biliyor musun!?


Ejder kocaman açılmış gözleri heyecanla parlıyordu.


(Ejder)-Şu andan itibaren, hedefime ulaşabilirim. Bütün tanrıları yok edecek kadar güçlenebilir ve asla geçilemeyecek bir seviyeye ulaşabilirim. 5 yaşından beri…bu bedeni deliler gibi eğitmemin tek nedeni bu. Ben bir efsaneyim ve adımı bütün diyarlara kazıyacağım. Cennet, cehennem ve daha kaç tane diyar varsa, hepsi benim adımı duyduğunda korkudan titreyecek. Herkes beni “Yaşayan En Güçlü Varlık” olarak bilecek. Tanrıları yok edecek ve ebedi amacıma ulaşacağım. Hepsi ölmeyi hak ediyor. Hem de hepsi. Benim ve benim türümün gücünü kısıtlayan o pisliklerin sonu yok oluştan başka bir şey değil!


Bu sözler Ejder’in ağzından dökülürken Ejder’in ağzından salyalar akıyordu. Konu savaşmaya geldiği zaman Ejder, tabiri caizse, azgınlaşıyordu ve konuşurken bile zevk alıyordu. Bu onun gerçek kişiliğinin bir parçasıydı.


(Ejder)-İşte gerçek delilik bu Rose! Gerçek delilik bu!


Ejder konuşmasının sonlarına doğru kollarını iki yana açmıştı ve bu iki cümleyi söylerken geri indirmişti.


(??)-Bütün tanrıların arasında ben yokumdur umarım.


O anda seksi bir ses tonu duyuldu.


Ejder hemen sesin geldiği kişiye, Medusa’ya döndü. Yüzü sapıkça bir ifadeye büründü ve yavaşça Medusa’ya doğru yürümeye başladı. Medusa’nın yanına gelirken…


(Ejder)-Elbette ki yoksun.


Dedi normal bir ses tonuyla.


Medusa’nın yanına gelir gelmez de kollarını boynuna doladı ve kulağına eğilerek ateşli bir ses tonuyla birlikte…


(Ejder)-Sen beni istediğin kadar kıstırabilirsin bebeğim.


(Medusa)-Heee. Öyle mi diyorsun?


(Ejder)-Aynen öyle.


Medusa’nın kırmızı dudaklarına yumuşak bir öpücük konduran Ejder, Medusa’dan ayrıldı ve göz kırparak arkasına döndü. Daha doğrusu BioDrago’ya döndü.


(Ejder)-Buradaki işimiz bittiğine göre bizi kendi dünyamıza göndersen artık diyorum.


(Bio)-Haklısın. Ama sizden küçük bir istekte bulunabilir miyim?


(Ejder)-Yapabileceğimiz bir şeyse neden olmasın…ah ama doğru ya. Ben her şeyi yapabilirim değil mi?


Ejder kibirli bir ifadeyle bunları söylerken BioDrago sakince beklemişti. Ardından Ejder yüz ifadesini ciddileştirmiş ve…


(Ejder)-Şaka bir yana. Tabii ki isteyebilirsin. Sonuçta bize ayrıcalık tanıdın.


(Bio)-Pekala o zaman. Buradaki tüm melekleri de sizinle beraber dünyaya yollamak istiyorum.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46894 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr