Bölüm-56 Sakin Bir Gün Derken...

avatar
646 3

Ejderha İmparator - Bölüm-56 Sakin Bir Gün Derken...


(Ejder)-Gerçekten de bunu yapmak istediğine emin misin?


(Medusa)-Eminim. Uzun zamandır bunun için bekliyorum.


(Ejder)-İstemezsen gerçekten sorun değil Medusa.


(Medusa)-Önemli değil dedim ya. Ne zamandır bu anın hayalini kuruyorum ben.


Bu konuşmanın geçtiği yer Ejder’in yatağıydı. Medusa uzanmıştı ve Ejder tam üstünde duruyordu. Ejder, Medusa’yı buna zorlamış gibi görünmek istemiyordu o yüzden Medusa’nın bunu gerçekten istediğinden emin olmak istemişti ve olmuştu da.


Medusa kollarını kaldırarak Ejder’in boynuna dolamış ve…


(Medusa)-Üstte olmak istiyorum.


Medusa’nın bu isteğinin ardından hızla yer değiştirmişlerdi ve Medusa, Ejder’in üstüne çıkmıştı. Üstlerindeki çarşaf dışarıdan görülmelerini engelleyecek şekilde duruyordu. Ejder ise mükemmelliğin vücut bulmuş halini izlemenin tadını çıkartıyordu.


(Ejder)-Öyle güzelsin ki.


Medusa kendini yavaşça Ejder’in üstüne bıraktı ve yüzünü göğsüne dayadı. Sonra da dilini Ejder’in sıcak vücuduna dayayarak göğsünden yukarı doğru çıkmaya başladı. Ejder’in dudaklarıyla buluşana kadarda yavaşça yükselmeye devam etti.


Ejder’in dudaklarından ayrıldıktan sonra ise Medusa, bu seferde işaret parmağını Ejder’in göğsünde gezdirmeye başladı. Medusa’nın hareketleri karşısında Ejder çoktan kıpkırmızı kesilmişti ve kendisini tamamen Medusa’ya bırakmıştı. Gözlerini Medusa’nın etkileyici vücudundan ayıramıyordu.


Ay ışığının altında parlayan narin bedeni etkileyici olmanın bile ötesine geçmiş durumdaydı ve bu güzellik tamamen Ejder’e aitti.


Ejder’de bunu bildiğinden ellerini Medusa’nın beline yerleştirdi ve onu kendine doğru çekti.


(Medusa)-Mrrrrr.


(Ejder)-Benim tatlı, minik kediciğim.


Medusa, Ejder’in göğsüne sürtünürken aniden durdu ve biraz ilerleyerek boynuna yapıştı. Bakışları normalden daha şehvetliydi.


(Ejder)-Hadi ama. İkimizde bunu istediğimi çok iyi biliyoruz. O yüzden düşünme bile.


İzni alan Medusa bir anda dişlerini Ejder’in boynuna geçirdi. Ve Ejder o anda eliyle ağzını kapatarak kendi inlemesini engelledi. Şehvet dolu bakışları ve kızarmış suratı tarifsizdi.


---Birkaç dakika sonra---


Gecenin ilerleyen saatleriydi ve Rose öylece tavanı izliyordu. Canı sıkılmıştı ve biraz da öfkeliydi. Yan odadan gelen sesler onu uyutmuyordu.


(Rose)-Haaa. Bu gece uyumak yok sanırım. Madem uyuyamayacağım…


Rose hızla yatağından indi ve üstüne basit bir şeyler geçirerek odasından çıktı. Yatağını bile toplamamıştı.


Ayakkabılarını da hızla giydi ve evden çıktı. Çıkarken kapıyı sertçe çarpmayı da unutmadı. Evden çıktıktan sonra ise…


(Rose)-Usta Shin beni yanına al.


Rose beyaz bir ışık çemberinin içinde kayboldu ve ayakları altındaki dünya değişti. Artık Usta Shin’in dünyasındaydı.


Usta Shin, hayır, yalnızca Usta Shin değil, herkes onun bu isteğine şaşırmıştı.


(Shin)-Ne oldu Rose? Şu anda dünyada gece. Yani, uyuyor olman gerekmiyor mu?


Rose yüzündeki yarı sinirli ifadeyi hiç bozmadı ve…


(Rose)-Uyuyordum. Ejder ve Medusa başlayana kadar yani.


O anda herkesin yüzünde küçük bir tebessüm belirdi ve başka yerlere bakmaya başlayarak hiçbir şey anlamamış gibi davranmaya başladılar.


(Rose)-Bende buraya geldim.


(Ice)-Rose abla.


O anda Rose, pantolonunu çekiştiren küçük bir el hissetti ve bakışlarını aşağı çevirdi. Ve Ice tatlı kedicik Ice’yi gördü.


(Rose)-Efendim canım?


(Ice)-Ejder abim ve Medusa ablam neye başladılar?


O anda Rose dondu. 6 yaşında bir çocuğa bunu açıklamasının imkanı yoktu. O yüzden vereceği cevabı onun yaş grubuna indirgedi.


(Rose)-Oyun oynamaya başladılar Ice.


(Ice)-Amaaaaaaa. Bende Ejder abimle oyun oynamak istiyorum.


(Rose)-Olmaz Ice. O oyun Ejder abin ve Medusa ablana özel bir oyun. Sen onlarla oynayamazsın.


“Lütfen soru sormayı bırak Ice. Utançtan yerin dibine girmeme az kaldı.”


(Ice)-Anladım. O zaman Ejder abim gelince onunla oynayabilir miyim?


Ice umut dolu gözlerle Rose’ye bakıyordu. Rose hafifçe gülümsedi ve…


(Rose)-Elbette oynayabilirsin. Neden olmasın.


(Ice)-Olleeeyyy.


“Huuu. Yırttık. Çok ucuz yırttık. Çocuk olup kolayca kandırılabildiğin için çok ama çok teşekkür ederim Ice.”


Rose koluyla, alnında biriken terleri silerken bunları düşünmüştü.


(Kyriel)-Kart oynamak ister misin Rose?


O sırada arka taraflardan Kyriel’in sesi yükseldi. Rose hemen o tarafa döndü ve…


(Rose)-Kart mı? Neden olmasın.


***


Ejder ve Medusa gittikçe daha fazla yükselirken aniden sert bir çarpma sesi duydular ve bir anlığına duruldular.


(Medusa)-O neydi?


(Ejder)-Muhtemelen Rose’dir.


(Medusa)-Rose mi?


O anda bir ses yükseldi.


-Usta Shin beni yanına al.


Ve beyaz bir ışık parlamaya başladıktan yaklaşık olarak 1 saniye sonra tekrar kayboldu.


(Ejder)-Gördün mü? Sana Rose’dir demiştim.


Medusa’nın suratında biraz tuhaf bir ifade vardı.


(Medusa)-Çok mu ses yaptık ki?


(Ejder)-Boşveeer. Bu gece benimsin ve hiçbir şey bunu bölemeyecek.


Ejder, Medusa’yı tutup kendine doğru çekti ve boynuna yapıştı.


(Medusa)-Grrrrr.


(Ejder)-Sakin ol kedicik. Benimle istediği kadar oynayabilirsin.


---Sabah---


Sabahın ilk ışıkları odayı doldururken Medusa, Ejder’e sarılmıştı ve uyuyordu. Aynı anda hem tatlı hem de aşırı ateşli bir ifadeye sahipti. Ejder ise gözlerini sonuna kadar açmıştı ve tavanı izliyordu.


“7 kez.”


(Ejder)-Bir gecede tam 7 kez.


Ejder göz ucuyla Medusa’ya baktı ve…


(Ejder)-Ne enerji ama. Poseidon’la dövüşürken bu kadar yorulmadım ben.


O anda Medusa yavaşça hareketlendi.


(Medusa)-Haaaaa. Sabah mı olmuş?


Eliyle yüzünün bir kısmını kaplayan saçlarını geriye attı ve Ejder’e bakmaya başladı.


(Ejder)-Günaydın.


(Medusa)-Güna…aydın. Bir tura daha var mısın?


Medusa daha yeni uyanmış olmasına ve hala tam olarak ayıkmamış olduğu için esnemesine rağmen bu soruyu sormuştu. Ejder ise, birazcık Medusa’ya bakakalıp düşündükten sonra…


(Ejder)-Elbette varım. Ama önce, bir duş almam gerek. Aşırı yorgunum.


Ejder yataktan çıkmak için üstündeki çarşafı attığında kolayca fark edilen bir şey vardı. Üst vücudu tamamen ruj izleriyle kaplıydı.


(Medusa)-Amaaaaa. Ben şimdi yapmak istiyorum.


Medusa yataktan uzanıp Ejder’in elini tuttu.


(Ejder)-O zaman…benimle duşa girmeye ne dersin?


Bu teklif karşısında Medusa’nın gözleri parlamaya başladı.


(Ejder)-O zaman bekle biraz. Ben küveti hazırlayayım.


(Medusa)-Nasıl istersen.


Medusa tekrardan yatağa yattı ve Ejder’i beklemeye başladı. Bir yandan da dün gece yaptıklarını düşünüyordu. Dün geceyi düşünürken bakışları değişerek şehvetle dolmuştu ve yanakları da kızarmıştı. Dişlerini sıktı ve bacaklarını kendine doğru çekti. Sabredemiyordu. Bütün gece birlikte olmuş olsalar da bir türlü yetinemiyordu. İçinde yükselen Ejder’le birlikte olma isteğine bir türlü karşı gelemiyordu.


Vücudunun her zerresi onu arzuluyordu ve onun varlığını en üst noktaya kadar hissetmek istiyordu. Yapılabilecek her türlü şeyi yapmak, tadılabilecek her türlü zevki tatmak, var olan bütün pozisyonları denemek ve erişilebilecek en üst zevk seviyesine erişmek istiyordu. Bedenini daha fazla hareket ettiremeyecek hale gelene kadar Ejder’le birlikte olmak istiyordu. Onun bedeninin her köşesini ezberlemek ve kendi bedeninin her köşesini ezberlemesini istiyordu.


Ejder’in her hareketiyle ona biraz daha aşık olmak ve onun yanındayken tamamen savunmasız olmak istiyordu. Ejder’in her türlü isteğine boyun eğebilirdi. Hayır. Ejder’in her türlü isteğine boyun eğerdi ve her dediğini yapardı.


Bu durum Ejder için de böyleydi. Medusa’nın söyleyeceği her şeyi yapmaya hazırdı. Bu şey ister çok tehlikeli olsun isterse de olabilecek en sapıkça şey olsun. Her şeyi yapabilirdi. Ejder tamamen Medusa’ya aitti ve efendisinden gelecek olan her türlü emri gerçekleştirmeye hazırdı.


İkisinin bu karşılıklı hisleri aralarındaki mesafeyi her saniye azaltıyordu.


Medusa bunları düşündükçe biraz daha yükseliyordu. Sanki bütün gece birlikte olmamışlar gibi onu istiyordu. Ancak…gecenin aksine, şu anda böyle bir şey olmayacaktı.


Çünkü Ejder, banyoya gittikten kısa bir süre sonra aurası anlamsız bir şekilde artmaya ve yükselmeye başlamıştı. Deliler gibi parlayan kana susamışlığından bahsetmiyorum bile.


Medusa içinde kaybolduğu özel düşüncelerinden bu kana susamışlık sayesinde sıyrıldı.


(Medusa)-Ejder!?


Hemen çarşafı etrafına sardı ve banyoya doğru koştu. Banyoya girdiğinde ise gördüğü şey akıl almazdı.


Ejder tamamen karanlık bir aurayla çevrelenmişti ve saçları, aurasının etkisi yüzünden dalgalanıyordu. Tek elinin tırnaklarını uzatmıştı ve alnına dayamıştı. Diğer eliyle ise alnına saplanmak üzere olan elini bilekten kavramıştı. Alnından ise bir damla kan akmıştı ve çenesinden damlamak üzereydi.


(Ejder)-Kes sesini dedim sana lanet olasıca!!!


(Bilinmeyen)-Öğren! Mühür! Kır!


(Bilinmeyen)-Öğren! Mühür! Kır!


(Bilinmeyen)-Öğren! Mühür! Kır!


(Ejder)-Kes artık ve ÇIK KAFAMDAAAAANNN!!!!!!!


Ejder kendisiyle kavga ediyordu.


Medusa ise bir anlığına boşluğa düştü ve Ejder’e seslendi.


(Medusa)-Ej…der..?


Ejder hemen ona döndü ve göz göze geldiler.


(Medusa)-Si…yah mı?


Ejder’in gözleri farklıydı. Ne gümüştü ne de kızıl. Simsiyahtı ve de kızıl halinden binlerce kat daha korkutucu görünüyordu. Ancak bu gözler, daha doğrusu bu bakışlar Ejder’e ait olamazdı. Olmamalıydı. Bu bakışlar başka birisine ait olmalıydı.  O kişi ise…kesinlikle iyi birisi değildi.


(Bilinmeyen)-Tanrı! Geber!


O anda Ejder’in bedenini kaplayan siyah aura gevşedi ve siyah renkte bir kol Medusa’ya uzandı.


(Ejder)-Medusa kaç oradan hemen!!!


Ancak, artık çok geçti.


Siyah renkteki kol tüm gücüyle Medusa’ya çarptı ve evin geri kalanını havaya uçurdu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46898 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr