Kral’ın üçüncü gözü harekete geçtikten sonra aurası gözle görülür bir biçimde artmaya başlamıştı. Artan aurası inanılmaz bir baskıya sahipti. Normal insanları anında toz edecek kadar yoğundu ancak Wukong bu auraya karşı en ufak bir tepki bile vermiyordu. Muhtemelen üzerinde ufacık bir baskı bile hissetmiyordu.

Ancak şu anda herhangi bir baskı hissetmiyor oluşu hiç hissetmeyeceği anlamına gelmiyordu. Wukong, Kral karşısında bir kez bile zafer kazanamamıştı. Kısacası Kral inanılmaz derecede güçlüydü. Ancak şimdi her şey tersine dönecekti. Wukong Kral’ı yenene kadar durmayacaktı ve sürekli savaşacaktı.

Kral’ın gücü iyice artmışken Kral elinin tersiyle boşluğu itti ve Wukong sanki bir füze çarpmışçasına hızla savrularak bir göktaşına çarptı. Çarptığı gök taşı paramparça olurken Wukong’un duruşu bile bozulmamıştı.

Sağ ayağını birazcık kaldırdı ve Kral bir anda karnında bir acı hissetmeye başladı. Bir an sonra ise sol kolu ters tarafa doğru kırıldı.

Kral’ın kolu çabucak eski haline gelmişti ancak hala vücudundaki ağır seviyesi artıyordu. Yediği tek bir tekme kendisine yüzden fazla darbe olarak yansımıştı ve bu yüzden sürekli olarak ağrısı artıyordu.

(Kral)-Senden de daha azını beklemiyordum zaten.

Kral yüzünde heyecanlı bir gülümsemeyle birlikte bu sözleri söylerken Wukong kendisine karşı en ufak bir tepki bile vermemişti. Nedense bu forma geçtiğinde konuşmayı kesiyordu. Aynı şey Lucifer içinde geçerliydi.

En güçlü formlarına geçtiklerinde sadece savaşa odaklanıyorlar ve enerjilerini boşa harcamamak adına konuşmuyorlardı bile. Düşünmek bile onları yavaşlatacağı için her şeyi refleks ve içgüdülerine bırakarak savaşıyorlardı. Düşünerek zaman kaybetmedikleri için de vücutları gerekenden fazla hareket etmiyordu ve her şeyi milimi milimine mükemmel bir şekilde yapıyordu. Bu da bütün vücutlarının akıl almaz bir düzen içinde hareket etmesi demek oluyordu ve güçleri her şeyi aşacak düzeye geliyordu.

(Kral)-Daha ne kadar öyle sessizce bekleyeceksin taş maymun!?

Wukong yine tepki vermemişti ancak bu sefer boş durmamış ve saldırıya geçmişti. Bir anda Kral’ın yanından geçmiş ve arkasından gelen rüzgar patlaması Kral’a çarpmıştı. Rüzgar patlamasına maruz kalan Kral savrulmamak için direnirken bir anda şakağına bir tekme yedi ve anlık olarak bilincini yitirdi.

Hemen kafasını sallayıp etrafına bakındı ve Wukong’u göremedi. Aniden hissettiği bir kana susamışlıkla birlikte hemen kafasını kaldırdı ve Wukong’un tekmesi doğrudan suratında patladı. Tekmeyi yiyen Kral daha ne olduğunu bile anlayamadan bir gezegene çakıldı ve çekirdeğine kadar sürüklendi.

Milyonlarca derecelik çekirdeğin içine girip çıkması bir saniye bile sürmedi ve çekirdekten çıktıktan sonra gezegenin diğer tarafından uzay boşluğuna savruldu. Kral yerçekimiyle kendini durdururken hilal şeklinde keskin bir enerji dalgası gezegeni ikiye ayırarak Kral’a çarptı ve fakat Kral, enerji dalgası kendisine çarpmadan hemen önce “Güçlü Kuvveti” kullanarak kendisini korudu.

Kendisini korumayı bıraktıktan sonra Kral kollarını kaldırdı ve saniyeler içinde dünya büyüklüğünde bir elektrik topu oluşturdu.

(Kral)-Pekala. Elektromanyetik ışık topu. Bu topun dalga boyunu düşürüp frekansını artırırsam onu bir gama ışınına çevirmiş olacağım ve sana çarptığında atomların bile ayrışacak. Kısaca, bir daha görüşmemek üzere lanet olası!

Kral kollarını Wukong’a çevirdi ve ışık topu genişleyerek inanılmaz bir güçle birlikte ateşlendi. Çarptığı ilk şey Kral’ın içinden geçtiği ve Wukong’un ikiye ayırdığı gezegendi. Gezegeni anında delip geçti ve yolunu bir an bile bozmadan Wukong’a doğru devam etti.

Saldırı Wukong’a çarptığı anda Wukong gerçekten de yok olacaktı. Wukong’un bundan kaçışı yoktu. Ve muhtemelen “Alt Kademe İmparator Maymun Dövüş Sanatı” teknikleri bile bu saldırıya karşı gelemezdi.

Wukong daha önce “Kesici Tekme” hareketiyle bir enerji topunu ikiye bölmüştü ancak bu seferki durum çok farklıydı. Wukong bu saldırıya dokunmak gibi bir hata yaparsa geri dönülmez şekilde hasar alacaktı ve hatta ölecekti. Ancak…

(Kral)-O şerefsiz yine mi gülümsüyor!?

Wukong tıpkı enerji topunu yok ettiği zaman ki gibi gülümsüyordu.

(Kral)-Yani elinde hala kozların var maymun.

Kral’ın üçüncü gözü titremeye başladı ve hızla durularak Wukong’a odaklandı.

(Kral)-Pekala. Hadi şu yeni hareketi görelim.

Wukong derince bir nefes aldı ve aldığı nefesi sakince geri verdi. Bu nefes alışverişi yaşanırken arkasında tıpkı Ares’le yaptığı savaştaki gibi bir Yin-Yang sembolü belirdi.

(Wukong)-Alt Kademe İmparator Maymun Dövüş Sanatı: Hiper Nirvana.

***

(Kral)-Ha? Her-şey…beyaz? Uzay boşluğunun ortasındayız ve her şey neden beyaz renk? Ayrıca, bedenim neden ölüyormuşum gibi acıyor? Ah, doğru ya. En son o aptal maymun bir saldırı yapıyordu. Lan!? Sakın bana o saldırının bunu yaptığını söyleme.

Kral’ın gözleri yeniden görüş yeteneğini kazanırken Kral bir şeyin farkına vardı.

(Kral)-Savaştığımız evren…

Kral hızla etrafına bakındı ve yaşanan şeye bir anlam vermeye çalıştı.

(Kral)-…nereye gitti?

“Hayır hayır hayır hayır hayır. Koca bir evreni silmiş olmasının imkanı yok değil mi? O lanet maymun o kadar güçlü olmamalı. Böyle bir şeyin imkanı yok! Olamaz! Olmaması lazım!”

Ama olmuştu. Wukong içinde bulundukları evreni yok etmişti. Ares ile savaşırken sadece bir güneş sistemini silmek bile onu çok yormuştu ancak şimdi bütün evreni silip atmıştı. Arada bu kadar çok güç farkı olmanın nedeni Wukong’un Ares’le yaptığı savaşta ilk defa bu formu kullanıyor oluşuydu ve neler yapabileceğine fazla hakim değildi. Bu yüzden de çok fazla enerjiyi boş yere harcamıştı. Ama şimdi bu formu daha iyi kontrol edebiliyordu.

(Wukong)-Evren artık yok Kral. Hatta sadece bu evren değil. Bu evrenle birlikte toplam 3 evren artık bu gerçeklik üzerine bulunmuyor.

Wukong’un dediği şeyin kısa hali 1 değil 3 evren sildiğiydi. Ve eğer bu durum doğruysa Wukong teknik olarak yaşayan en güçlü 2. varlık oluyordu. Lucifer’in tam güç seviyesi bilinmediği için Wukong direkt olarak 2 numaralı koltuğa yerleşiyordu.

(Kral)-Hahahaha! Gerçekten de şerefsizin tekisin değil mi!?

Wukong’un sözlerinden sonra Kral elini alnına dayayarak kahkaha atmıştı. Az önceki saldırı sonrasında sinirleri bozulmuş olmalıydı.

(Wukong)-Ama bu çok garip.

(Kral)-Ha!? Garip olan ne lan değişik!?

(Wukong)-Hala vücudundaki hasarı fark etmedin Kralcık. O kadar acıya tepki vermeden durman gerçekten çok garip. Düşündüğümden daha dayanıklı olmalısın.

(Kral)-Ha? Vücudumdaki hiçbir şey…yok…ki…lan!?!?!? Vücudumun yarısı yok!

Kral Wukong’un yalan söylediğini görmek için vücuduna baktı ve yalan söylemediğini anladı. Vücudunun yarısı yok olmuştu ve kanlar akıyordu.

(Wukong)-Merak etme. Az önce daha fazlaydı. İyileşme yeteneğin bayağı sağlammış.

(Kral)-Seni şerefsiz yavşak!

(Wukong)-Tüh tüh. Niye küfür ettin ki şimdi? Yakışıyor mu o güzel ağzına bu küfürler? Ağzına biber sürerim bak.

Dedi ve bir anda ileri atılarak Kral’ın suratının ortasına tekmeyi bastı.

(Wukong)-Tüh. Biber kalmamış biliyor musun? Umarım tekme yemeyi sorun etmezsin.

(Kral)-İşe yaramaz.

Kral gülümsemeye başladı ve vücudu az öncekinden daha hızlı bir şekilde iyileşmeye başladı.

(Wukong)-Bütün enerjini iyileşmeye harcamadan da bir seçenek tabii.

(Kral)-Merak etme. Çok fazla enerji harcamıyorum.

Kral’ın vücudu yeniden eski haline gelmişti. Vücudunun yarısı olmamasına rağmen hiç tepki vermemişti. Gerçekten aşırı dayanıklıydı. Gerçi, aşırı derecede dayanıklı olması çok doğaldı. Sonuçta az önce hayatta kaldığı saldırı 3 koca evreni yok etmişti.

(Kral)-Şimdi fark ettim de. Bayağı bayağı konuşmaya başladın lan sen.

(Wukong)-Normalde bu forma geçince bilincimi kaybediyorum ve bilinçsiz bir şekilde dövüşmeye başlıyorum. Vücudum kendi kendine hareket etmeye başlıyor. Ama çok güçlü olup hemen ölmemen sayesinde az da olsa antrenman yapmayı başardım ve artık bu formu da kontrol edebiliyorum. Hala mükemmel değil gerçi.

(Kral)-Heee. Demek benim sayemde oldu ha? Güzel. Çok güzel. Bir yandan da çok yazık gerçi.

Wukong “ne demek istiyorsun?” dercesine başını eğdi.

(Kral)-Son sözlerinin bunlar olacak olması gerçekten üzücü.

Bu sözleri dile getiren Kral korkutucu bir gülümseme sergilemeye başladı ve 3 gözünü birden Wukong’un gözlerinin içine dikti. Sonra da şu kelimeler ağzından döküldü.

(Kral)-Alt Kademe İmparator Maymun Dövüş Sanatı: Kesici Tekme.