Ejder dilini dışarı çıkartmış ve vahşi bir canavar gibi Race’ye bakıyordu. Race’nin kendisine kapanmayan bir yara açmış olmasının verdiği haz onu gerçekten çıldırtıyordu. Ne yapacağını bilemez halde sürekli olarak Race’yi izliyordu ve kendisine saldırmasını bekliyordu.
Race ise ne olur ne olmaz diye tetikte kalıyor ve hemen saldırıya geçmiyordu. Ejder’in rol yapıyor olma ihtimalini göz ardı etmiyordu. Sadece Saligia’nın anlattıklarını düşününce bile Ejder’in ne çeşit bir psikopat olabileceğini tahmin edebiliyordu.
Yani şu anda tetikte olması onun için en mantıklı seçenekti.
Aradan 1 dakika kadar geçtikten sonra Race Ejder’in saldırmayacağını anladı ve yavaşça hazırlanmaya başladı. Baltasının kabzasını iyice sıktı ve enerjisini baltaya aktarmaya başladı. İşi tek bir hareketle bitirmek istiyor gibi görünüyordu.
Ama Ejder’in buna izin verip vermeyeceği belli değildi. Bu his hoşuna gitmişti ve ciddi ciddi iyileşmiyordu. Yine de ölmek ayrı bir konuydu. Ejder hiçbir şekilde ölemezdi ancak iyileşmezse parçalanmış halde sonsuza kadar kalabilirdi.
Race baltasına yeterince enerji aktardıktan sonra ileri atıldı ve ayakları altındaki uzay çatladı. Baltasını savurmak için kolunu gererken uzay büküldü ve baltasını savurduğu anda uzayın yarısı kesildi. Ejder bu saldırıdan kaçınmak yerine baltayı doğrudan karşıladı. Ancak hasar alarak değil.
Elini tersiyle baltanın alt kısmına vurdu ve baltanın baş kısmı yükseldi. Ejder’in saçlarını es geçti ve ucunda toplanan keskin enerji uzayı keserek bir süre ilerledi. Ejder basit bir el hareketiyle uzayı kesecek güçteki baltayı kolayca engellemişti.
(Race)-Dövüş Sanatları kullanmayı biliyormuşsun yani? Güzel.
(Ejder)-Dövüş Sanatları? Hayır. Bu dövüş sanatı falan değildi. Ben sadece elimin tersiyle baltayı ittirdim o kadar. Gerçek bir dövüş sanatı görmek istersen sana gösterebilirim. Gerçi benim tekniklerim fazla güçlü.
Ejder basit bir hareketi yeterli bulduğu için kullanmıştı. Yoksa o da aşırı bir hamleyle karşılık verip işleri kızıştırmayı bilirdi. Ama buna gerek görmemişti. Çünkü o baltanın zarar görmesini istemiyordu. O balta kendisine iyileşmeyen bir yara açmayı başarmıştı.
Yani Ejder’in o saldırıya karşılık vermemesindeki tek sebep kendi bencil istekleriydi.
(Race)-Dövüş Sanatlarının ne kadar güçlü olup olmadığı umurumda bile değil. Ben sadece seni yok etmek istiyorum.
(Ejder)-Evet evet evet. Senden önce 1 trilyon kişi daha bunu istemişti. Ama geldiğimiz nokta belli. Umarım beni öldürmeyi başarırsın. O yüzden hadi durma ve saldır bana! Bana daha fazla zarar vermeni istiyorum!!!
Ejder yine bağırmıştı ve Race’yi sinir ediyordu. O yüzden de Race savunmasını tamamen devre dışı bıraktı ve Ejder’e saldırmaya başladı. Baltasını savurdu ve Ejder eğilerek bu hamleden sıyrıldı ancak Race sol avcuyla baltanın üstüne vurarak yönünü değiştirdi.
Aşağı itilen balta Ejder’in sağ omzunu sıyırdı ve etinin bir parçasını kopartıp aldı. Ejder sağ omzuna bakıp gülümsedi ve gerilerek Race’ye sağlam bir yumruk indirdi. Ancak Race bu yumruğa diziyle karşılık vererek Ejder’in bileğini çatlattı. Ama yine de dengesini korumayı başaramadı.
Ejder’in yumruğu kendisini geri itmişti. Ve aynı anda da boyutun yarısını bükerek o boyutu küçültmüştü. Tabii Race bu bükülmeden etkilenmemişti. Eğer geri itilmeseydi muhtemelen şu anda bacağı yoktu ama geri itildiği için kurtulmuştu. Yani kendisini şanslı sayabilirdi.
(Ejder)-Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi.
Ejder’in gözü dönmüştü. Sadece aynı şeyi tekrar edip duruyordu.
-Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi. Hadi.
-Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar. Zarar.
-Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha. Daha.
Ağzından salyalar akıyor, dişlerini kırmak istercesine sıkıyor ve gözlerini kocaman açmış Race’ye bakıyordu. Korkutucu görüntüsü onu gerçekten bir canavar gibi gösteriyordu.
Geri itilmiş olan Race bu yüz ifadesinden hoşlanmadı ve onu parçalamak için harekete geçti. Baltasını geri çağırdı ve baltası eline gelir gelmez Ejder’e fırlattı. Ejder ise iyileşemediğini unutmuş gibi ağzını açtı ve baltayı ısırdı. Dudak kenarları biraz kesildi ancak o bunu önemsemedi ve dişleriyle bastırarak baltayı parçaladı.
Ve bütün boyut sarsıldı. Dişlerinin birbirine çarpmasıyla bile boyutları sallayacak kadar enerji saçabiliyordu. Ejder gerçekten varoluştaki en tehlikeli varlıktı. Ama Race’nin gözünü korkutmuyordu. Race daha gerçek gücünü göstermeye başlamamıştı. Gerçek gücünü kullanmadığı halinde bile Ejder’e zarar vermeyi başarmıştı.
Yani tüm gücünü kullanmaya başladığında Ejder’i öldürebilirdi bile. Tabii bu yalnızca pratikte geçerliydi. Ejder’in böyle bir şeye izin vermeyeceği kesindi.
Ejder baltayı parçaladıktan hemen sonra Race önünde belirdi ve sert bir diz darbesiyle Ejder’i uçurdu ancak Ejder anında geri uçarak Race’ye sert bir şekilde çarptı. Karnına darbe alan Race dirseğiyle Ejder’in omurgasını parçaladı ve Ejder aşağı düşerken suratına attığı tekmeyle çenesini kırdı.
Sonra da enerjisinden oluşan bir kılıcı Ejder’in sırtından içeri sapladı. Kılıcı bilinçli bir şekilde Ejder’in karın boşluğuna denk gelecek şekilde saplamıştı ki Ejder hemen ölmesin.
Ejder yavaşça düzelirken her tarafından kanlar akıyordu. Ancak suratındaki korkunç gülümseme hala aynıydı. Gözleri ve ağzı kanla dolmuştu ama hala gülüyordu.
(Ejder)-Gehehehe!!! Elinden gelen bu mu? Gıdıklanmadım bile.
Her tarafı kanıyor haldeyken bile dalga geçecek kadar enerjikti. Bu hali Race’yi daha da deli ediyordu.
(Race)-Şu halinle bile dalga geçebiliyor olman oldukça rezil. Kendini bir şey sanman çok saçma. Mide bulandırmaktan başka bir şey yapmıyorsun.
(Ejder)-Tüh ya. Öyle mi olmuş? Sende düzgün saldır o zaman çöp herif. Saldırıların kişiliğimden daha rezil.
Ejder’in suratındaki gülümseme biraz daha genişlerken Race bir kez daha harekete geçmiş ve Ejder’in kolunu uçurmuştu. Ejder’in kopan kolu yüzlerce parçaya ayrılıp etrafa saçılırken Ejder hala gülümsüyordu.
Acı çekiyor gibi görünmüyordu ancak iyileşmiyordu da. Savaş Ejderhası Bellum Ejder’in iyileşme yeteneğini etkisiz kılıyordu.
Savaş Ejderhası Bellum’un en tehlikeli yanı da buydu. Rakiplerinin sahip olduğu her türlü yeteneği sınırlıyor ya da tamamen etkisiz kılıyordu. Onu 7 Efsanevi Ejderhanın seviyesine yakın yapan şey de tam olarak buydu.
(Race)-Vazgeç artık Ejder. Hükmün burada sona eriyor. Bana karşı yapabilecek hiçbir şeyin yok.
(Ejder)-Bundan o kadar emin olmasan iyi edersin çocuk.
Tam o anda bir şeyler oldu. Ancak Race ne olduğunu anlamadı. Ejder’in ne yaptığını bilmiyordu. Ancak farkında olduğu tek bir şey vardı. O da varoluşun ve hiçliğin yüzde 70’inin saniyenin kentilyonda biri gibi küçük bir zaman aralığında yok edildiğiydi.
(Ejder)-Sanırım bu oyunu bitirmenin zamanı geldi. Bunu bana kullandırtabildiğin için gerçekten minnettar olmasın Race. Sonuçta uzun zamandır kullanmıyordum.
Ejder soğuk bir ses tonuyla konuştu ve vücudundaki bütün yaralar yavaşça iyileşmeye başladı. Tırnakları uzadı, onları kaplayan karanlık hızla dirseklerine tırmandı ve azı dişleri uzadı. Duruşu kamburlaştı. Kolları boşluğa düştü ve serbest bir şekilde sallanmaya başladı.
Gümüş gözleri yerinden silindi ve önce pembe renkte yeni gözler belirdi. Sonra da pembe renk koyulaşmaya başladı ve tamamen kırmızıya döndü.
(Ejder)-İkinci kişiliğimi yani.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..