Doraigu , Zeus'un çaresizliği karşısında keyiflenmişti. Şuanda gidip Olimposu yıkmak istiyordu ama onlara daha fazla Acı çektirmek istiyordu."Belki On Yıl beklemem gerekmez....Hazır sende buradayken seni öldürüp Olimpos'tan arta kalanları yıkmaya giderim."

Zeus'un etrafı birden İblisler tarafından çevrelenmişti. Zeus çaresizce etrafına bakmaya başlamıştı.Tek başına bütün bir Orduya karşı gelebilecek bir durumda değildi bu yüzden kurtulmak için bir şeyler düşünmeye başlamıştı.

"Bekle...Bekle bir söz verdin en azından sözünde durman gerekmez mi ?"

"Hayır gerekmiyor sizler asla verdiğiniz sözleri tutmuş değilsiniz neden ben verdiğim sözleri tutmak zorundayım ki ?"Dedi Doraigu.

Zeus gittikçe korkmaya başlamıştı. Olimpos'un yıkılması artık umurunda değildi tek düşünebildiği canlı bir şekilde kurtulmaktı."Eminim başka bir şans verebilirsin."Dedi Zeus.

Doraigu istediğini sonunda almıştı. Olimpos'lular oldukça Güçlü silahlara sahiplerdi bunlar arasında en Güçlüsü Zeus'un Yıldırımıydı. Zeus Yıldırımıyla Babası dahil birçok Titanı yenmeyi başarmıştı eğer Doraigu onu elinden alacak olursa tamamen çaresizliğe düşecek ve saçma sapan yollar deneyerek kendi yok oluşunu başlatmış olacaktı.

"Tamam madem bir Şans daha istiyorsun o zaman istediğin Şansı sana vereceğim."Dedi Doraigu.

Zeus bir Umut ışığı olduğunu görmüştü hemen minnettar bir şekilde"Teşekkür ederim emin ol verdiğin karardan pişman olmayacaksın."Dedi.

Zeus tam gitmek üzereyken Doraigu konuşmaya başlamıştı"Ama bedavaya olmaz...Bana Yıldırımını vermeni istiyorum."Doraigu'nun sözleri Zeus'un bütün bedeni titremişti. Zeus elindeki en Güçlü silahı kayıp etmek istemiyordu ama Canını da kayıp etmek istemiyordu büyük bir çelişkinin içine girmişti.

Sessiz olan Zeus'a bakan Doraigu"Madem verdiğim Şansı istemiyorsun önce seni sonra bütün Krallığını yok edeceğim !"Dedi Doraigu.

Zeus dişlerini sıkarak elini göğe kaldırmıştı. Milyonlarca yıldırım Zeus'un eline çarpmaya başlamıştı.Bir süre sonra Zeus'un elinde parlayan bir Kılıç belirmişti bu Zeus'un Yıldırımıydı.

Zeus'un elindeki Yıldırımı alan Doraigu"Artık gidebilirsin."Dedi.

Zeus kendisini o kadar Aşağılanmış hissediyordu ki her an öfkeden patlamak üzereymiş gibi görünüyordu. Doraigu istediğini almıştı artık Olimpos'un neredeyse hiçbir şansı kalmamıştı.

Doraigu rahatlamış bir şekilde Tahtına dönüp oturmaya başlamıştı. Tahtın etrafında bulunan kitaplardan birini alan Doraigu açıp okumaya başlamıştı. İnsanlar hakkında neredeyse her şeyi öğrenmişti.

İnsanlar onlara verilen Güçlerden sonra kendilerini daha Yüce varlıklar olarak görmeye başlamışlardı. İnsanlar ve çoğu benzeri Irk bu yüzden Melezlere oldukça çirkince davranıyorlardı. Melezler Dünyadaki en alt Irk olarak sayılıyordu.

Birçok Yetenek sırf Melez oldukları için görmezden gelinerek İnsanların ve diğer Irkların köleleri haline gitirilmişlerdi. Doraigu bu yanlış düşünceyi değiştirmek için çok çalışması gerektiğini biliyordu herkesin Melezleri kabul etmeyeceği kesindi.

Doraigu Dünya'ya gitmeden önce Plan yapmaya başlamıştı. İnsanları ve diğer Irkları bir araya getirmesi için onlara ortak bir düşman vermesi gerekiyordu ve düşman Dünyanın sonunu getirecek olan Yıkım İmparatoru olacaktı.

Bütün Irkları Melezler de dahil olmak üzere birleştirerek Yıkım İmparatoruna karşı Savaşmayı planlıyordu bu süreçte Irklar arasındaki Güveni artırıp birlik olmanın kötü bir şey olmadığını göstermek istiyordu.

Doraigu yetiştireceği İnsanları iyi seçmesi gerektiğini biliyordu aksi taktirde kendisi yetiştirdiği kişiyi öldürmek zorunda kalabilirdi.

İnsanlar Hava , Su , Toprak ve Ateş olmak üzere 4 Elementi kontrol edebiliyorlar ve Dahi olarak adlandırılan İnsanları Kontrol ettikleri Element sayısına göre seçiyorlardı.

Her İnsan On üç Yaşına geldiğinde Element taşı olarak bilinen bir Taşta kendi Yeteneğini test eder. Çoğu İnsan bir Elemente sahip olurlardı ama bazıları İki veya Üç Elementi kontrol edebilirlerdi.

Büyük bir kısım tek Elementi kontrol ederken çok az İnsan iki veya Üç Element kullanabiliyorlardı. Bu kişiler özel olarak seçilip Güçlü Büyücülerin Öğrencileri oluyorlardı. Doraigu'nun dikkatini çeken bir diğer kısım ise İnsanlar kontrol edebildikleri Elementler arasında Anormal olarak çağırılan İnsanlar olmasıydı.

Anormal olanlar Dört Elemen haricinde Işık ve Karanlık Elementini de Kontrol edebiliyorlardı. Milyonda bir olarak Işık ve Karanlık Elementlerine sahip olan İnsanlar doğuyorlardı bu kişiler diğer Element kullanıcılarından farklıydılar.

Diğer Element kullanıcıları sadece sahip oldukları Elementleri kullanabilirken Işık ve Karanlık Elementine sahip olanlar bütün Elementleri kontrol edebilecek Yeteneğe sahiplerdi. Bu İnsanlar özellikle seçilerek Kraliyet Büyücüleri tarafından yetiştirilerek gelecekte Krallığı savunacak bir Büyücü haline getirmeye çalışırlardı.

Diğer Irklar'da hemen hemen aynılardı.

İnsanlar ve diğer Irkların kendilerine verdikleri Seviyeler vardı. En yüksek seviye S en küçük seviye F idi. Bu altı Seviyenin her Seviyesi içinde Beş katman bulunuyordu. İnsanlar bu katmanları yıldızlar olarak adlandırmışlardı.

Her seviyenin gelişme zorluğu vardı bir kişi F seviyeden yükselebilmek için çok sayıda İlaç ve Mana özümsemesi gerekiyordu bu yüzden çoğunlukla Fakir İnsanlar hep Güçsüz kalmışlardı.

Doraigu birden dona kalmıştı okuduğu şeyler bir Yıl sonra kendisinin'de Seviyesinin ölçüleceğini fark ettirmişti. Olabildiğince dikkat çekmek istemiyordu ama İnsanlar arasında bütün Elementleri kullanabilen birinin olması Krallıkların büyük bir sarsıntı geçirmesine sebep olurdu.

Ayrıca Tanrısal bir Varlık olduğu için Gücü ölçülemeyecek kadar fazlaydı.Doraigu kendisini gizlemenin bir yolunu düşünmeye başlamıştı belli bir süre İnsanlar arasında normal biriymiş gibi dolaşabilmek istiyordu.

Bir süre düşündükten sonra elini cebine atan Doraigu gizlenme yüzüğünü çıkartmıştı. Gizlenme yüzüğü hem Aurasını hem de Gücünü gizleyebilecek tek şeydi.

Doraigu Akademiye girdiği Sırada fazla göze batmamak için Yüzüğün sadece bir Elementin gizlememesini sağlamıştı böylelikle İnsanlar onun sıradan birisi olduğunu düşünerek onu rahat bırakacaklardı.

Doraigu birçok hazırlık yapmıştı. İnsanların ve diğer Irkların gelişmesine yardımcı olabilmek için Antik zamanlarda kayıp olmuş İksirler ve Hapların bilgilerini ezberlemişti böylelikle Eğittiği kişiler diğer İnsanlardan daha hızlı bir şekilde Seviye atlayarak Güçlenebileceklerdi.

Doraigu öğrenilmesi gereken her şeyi öğrendikten sonra yapması gerekenin sadece beklemek olduğunu biliyordu."İşte geldik en sıkıcı ana."Diye mızmızlandı.