Doraigu sıkıcı bir Yıl geçirdikten sonra gitme vakti sonunda gelmişti. Her şey onun gidişi için hazırlanmıştı.
"Tamam bugün Akademiye giriş yapacaksın ama seni İnsanlar Dünyasına göndermeden önce yapmamız gereken bazı şeyler daha var."Dedi Oreon.
Oreon , İnsanların Doraigu'nun ne olduğunu anlamamaları için bazı önlemler almak zorundaydı. Doraigu Tanrısal bir Varlık olduğu için İnsanlar ve diğer benzer Irkların ona zarar verebilmeleri imkansızdı bu yüzden Oreon ona özel bir Mühür hazırlamıştı.
"Neden bahsediyorsun..?"
"İnsanlar senin ne olduğunu anlamamaları lazım yani bazı değişiklikler yapmamız gerek. Öncelikle seni olabildiğince Yaralana bilir bir hale getirmemiz gerekiyor...Eğer İnsanlar sana zarar veremediklerini fark ederlerse İnsandan başka bir şey olduğunu düşünebilirler."
"Haklısın ama biliyorsun benim Gücümü dizginleyecek bir Mühür yok...En azından sonsuza kadar beni dizginleyemez."Dedi Doraigu.
"Doğru ama yapacak bir şeyimiz yok seni olabildiğince İnsana benzetmemiz gerekiyor...Tasarladığım Mühür Gücünü en azından bir Yıl tutacak kadar Güçlü olacak bu süreçte Yaralanacak olursan Mühür seni iyileştirecek."
"Yani sadece Yaralanmam için bir Mühür yaptın öyle mi....Cidden ne yapacaksan yap da gideyim artık canım sıkılıyor."Dedi Doraigu artık daha fazla beklemek istemiyordu.
Oreon , Doraigu'nun Üst bedenini ve sağ yanağına Mührü çizmeyi bitirdikten sonra Doraigu bütün Cehennemi İblis Prenslerin kontrolüne bırakarak İnsanların Dünyasına gitmişti.
Doraigu Gök Şehrinin hemen karşısındaki Dağın eteklerinde ortaya çıkan Geçitten geçerek derin bir Nefes aldı."Sonunda be....Kronosu öldürdükten sonra Cehennemden çıkmama izin vermediler bir türlü sonunda artık dışarıdayım...."Doraigu oldukça Mutluydu.
Gök Şehrine girdikten sonra Klaus'un evine giden Doraigu kapıyı aralamıştı. Aralanan kapının arasından Klaus ve Ardetin el ele olduğunu gören Doraigu şaşırmıştı. Ardet ve Klaus içeri giren Doraigu'yu gördüklerinde ellerini çekmişlerdi.
Doraigu gördüklerini sindirmeye çalışıyordu. Ardet ona her hafta Klaus'la ilgili bilgi veriyordu verdiği her bilginin sonunda hep geri dönebilir miyim diye sorup durmuştu.Geri dönme istekleri tam On Hafta sürmüştü ama Ardet On haftanın sonunda geri dönmekle ilgili hiçbir şey yazmamaya başlamıştı.
Ardet ve Klaus kendilerine çeki düzen verip Doraigu'yu selamlamışlardı. Doraigu hala gördüklerine inanamıyordu Ardet ve Klaus arasında Romantik bir şeyler olacağını hiç düşünmemişti.
Doraigu hiçbir şey görmemiş gibi yapıp ikisini selamlamıştı. Ardete bakan Doraigu"Artık gidebilirsin geri kalan her şeyi ben hallederim."Dedi Doraigu.
Ardet kaçamak bakışlarla Klaus'a bakmaya başlamıştı."Kralım bence onun daha fazla eğitilmeye ihtiyacı var...Bence burada kalıp onu daha iyi eğitmem gerekiyor."Dedi.
Doraigu duyduklarına inanamamıştı Ardet asla Erkeklere ilgi duymayan sadece Abilerine saygı duyan biriydi ama şuan Klaus'un yanında kalabilmek için denemediği yol kalmamıştı. Doraigu ne kadar ikisini ayırmak istemese de bütün İblislerin Cehennemde kalması kararını çoktan vermişti.
"Üzgünüm ama geri dönmen gerek onun eğitimini ben hallederim."Dedi Doraigu. Klaus ve Ardet ne kadar belli etmekten kaçınsalar da üzüntülerini belli etmişlerdi. Doraigu bir Yıl gibi kısa bir sürede Klaus'un Ardeti nasıl kazandığını merak ediyordu ama bunu daha sonra sormaya karar vermişti.
Doraigu , Ardeti gönderdikten sonra mutsuz olan Klaus'a bakıp"Bu kadar üzülme...Birbirinizi son görüşünüz olmayacak...."Dedi.
Klaus az da olsa üzüntüsünü üzerinden atmıştı.
"Ailene söylediğim gibi hiçbir şey anlatmadın değil mi ?"Diye sordu Doraigu.
"Evet. Onlara bir Ustayla karşılaştığımı ve beni tedavi ettiğini söyledim...Ardetinde bir diğer Öğrencin olduğunu söyledikten sonra bana inandılar."Klaus gerçek görüntüsünü Gizlenme yüzüğü sayesinde gizlemeye devam ediyordu bu yüzden Ailesi ondan pek şüphelenmemişlerdi.
"Bu arada Ailen nerede ?"
"Kısa süreliğine Amcamlarda kalmaya karar verdiler birkaç haftaya dönmüş olurlar."
Doraigu olabildiğince Klaus'un Yarı İblis olduğunu Ailesinden gizlemek istiyordu. İnsanlar anlayamadıkları her şeyden korkup aşırı tepki verdikleri için Klaus'un Ailesine bu durumu henüz açıklamamaya karar vermişti.
Klaus ve Doraigu bir süre daha sohbet ettikten sonra Akademinin yolunu tutmuşlardı. Doraigu sonunda serüvenine başlamıştı artık yapması gereken bir Yıl içerisinde İnsanları ve diğer Irkları bir araya getirip Yıkım İmparatoruna karşı olan Savaşı kazanması gerekiyordu.
Aslında bu durumu kendi başına birkaç dakikada halledebilirdi ama İnsanların tahmininden daha fazla gelişmeye ihtiyaçları vardı hem Güç açısından hem de diğer Irklar arasında olan geçimsizlikler açısından değişime ihtiyaçları vardı.
Akademini devasa kapısından giren Doraigu ve Klaus yeni Öğrencilerin toplandığı alana yürümeye başladılar.Klaus daha önce teste tabi tutulduğu için onun teste ihtiyacı yoktu ama Doraigu yeni bir Öğrenci olduğu için onun Teste girmesi gerekiyordu.
Yeni Öğrenciler gelmeyi kestikten sonra birçok yeni Öğrenci , Öğretmenlerin ve Kıdemli Öğrencilerin bulunduğu Arena benzeri bir alana gelmişlerdi. Arenanın ortasında Bir Element Kristali ve bir Taştan Sütun bulunuyordu.
Burada Öğrencilerin hem sahip olduğu Elementler hem de Fiziksel Gücü test ediliyordu.
Etrafta birçok Öğrenci heyecanlı bir şekilde Sıraya girerek bir an önce test edilecekleri zamanın gelmesini beklemeye başlamışlardı. Doraigu etraftaki İnsanların Auralarını okumaya başlamıştı. İnsanların çevrelerindeki Aura onların ne kadar Güçlü olduklarını ve hangi Elementlere sahip olduklarını kolaylıkla ona gösteriyordu.
Doraigu dikkatlice herkesi kontrol etmişti. İnsanlar arasında Yetenekli sayılabilecek birçok kişi vardı ama Doraigu'nun dikkatini çeken bir diğer Kişi vardı bu kişi Bedeninde büyük ölçüde Donmuş Mana barındırıyordu.
Doraigu 1,65 boylarındaki uzun Kahve rengi saçlı yeşil gözlü kıza bakarken İnsanlar hakkında okuduğu bir kitap aklına gelmişti. İnsanların arasında çok az bir kısım Özel Bedene sahip olarak doğarlardı. Özel bedene sahip olan İnsanlar sahip oldukları Elementler üzerindeki Kontrolleri ve Yetenekleri daha iyi olduğu için kolaylıkla İnsanlar tarafından fark edilip Dahi olarak çağırılırlardı.
Doraigu karşısındaki Kızın Bedeninin Donmuş Mana yüzünden oldukça güçsüz düştüğünü fark etmişti. Özel bir Bedeni olmasına rağmen çok hızlı geliştiği için Bedeni hasar görmüştü.
Doraigu Testin başlamasını beklerken Altın çizgili beyaz bir elbise giyen orta yaşlı bir adam Arenanın ortasına gelip bağırarak konuşmaya başlamıştı."Herkes beni iyi dinlesin....Yeni gelen Öğrenciler öncelikle sizlere hoş geldiniz diyorum. Ben Okulun Kıdemli Öğretmenlerinden biri olan Luo Lu."Bütün Öğrenciler Öğretmenin ismini duyduktan sonra yüksek sesle şaşırmışlardı.
Luo Lu Akademideki Öğretmenler arasında en Popüler olanıydı Üç Elemente sahip olması onun Ünlü olmasının asıl sebebiydi.
Luo Lu Öğrencilerin kendisine övermiş gibi bakmalarına biraz daha izin verdikten sonra herkesi susturmak için elini havaya kaldırmıştı. Herkes sustuktan sonra Luo Lu konuşmaya başlamıştı."Hepiniz buraya Güçlü Büyücüler ve Savaşçılar olmak için geldiniz..Şimdi İsimi söylenen kişiler sırayla buraya gelip sahip oldukları Elementleri ardından sahip oldukları Fiziksel Gücü gösterecek."
"Hiçbir Elemente sahip olmayan veya İstenenin altında bir Fiziksel Güce sahip olan herkes Alt Sınıflar olarak adlandırılacaklar ve diğer Öğrencilerden ayrı tutularak başka alanlarla ilgili eğitecekler."
Büyücü veya Savaşçı olmaya Yeteneği olmayan herkes Çiftçi veya Madenci olurlardı.
Oreon , Doraigu'nun tanınma ihtimaline karşı onu başka bir isimle tanıtmıştı. Bu isim sadece onların bildiği bir isimdi.
Öğrenciler Luo Lu'nun açıklamasını dinledikten sonra sırayla Teste tabi tutulmaya başladılar. İsmi söylenen Öğrenci elini Element taşına koyup sahip olduğu Elementleri göstermek için Kristalin içine Mana aktarmaya başlamıştı.
Element Kristali öncelikle Kahve rengi ardından Yeşil bir şekilde Işık yaymaya başlamıştı. Öğrenci Gururlu bir şekilde Luo Lu ya bakmaya başlamıştı. Luo Lu memnun bir ifadeyle Öğrenciye bakıp" İki Element Toprak ve Rüzgar Elementine sahip...Dahi sınıfı."Diye bağırdı.
Büyücü olma Yeteneği olan Öğrenciler fiziksel Güç testine girmek zorunda olmadıkları için Öğrenci yerine geri dönmüştü.
Doraigu beklerken birçok Öğrenci Teste girmişti ama çoğu Alt sınıfa giderken çok azı Dahiler Sınıfına girmeye hak kazanmıştı. Doraigu esnerken etraftan yükselen sesler yüzünden esnemesi yarıda kesilmişti.
Element Kristali sırayla Üç kez parlamıştı ve bu durum birçok Öğretmenin ve Öğrencinin heyecanlanmasına sebep olmuştu. Doraigu Üç Elemente sahip olan Öğrenciye bakıp hafif bir iç çekti.
İnsanların heyecanlandığı şey kendisi için bir hiç sayılırdı istediği tek şey hemen Teste girip biran önce Sınıfına gitmekti böylelikle Eğiteceği kişileri seçmeye başlaya bilirdi.
Yarım saat sonra sonunda sıra Doraigu'ya gelmişti. Luo Lu bağırarak"Nero...Nero lütfen Yetenek testine gel."Dedi.
Oreon , Doraigu'nun ismini değiştirerek onun sadece Kardeşleri arasında bilinen İsmi olan Nero adıyla kayıt ettirmişti.
(Bundan sonra kafa karışıklığı olmaması için Nero olarak devam edeceğim.)
Nero yavaş adımlarla yürüyerek elini Element taşına koymuştu.Derin bir Nefes alan Nero"Yavaş....Olabildiğince az Mana aktarmam gerek....Kristali kesinlikle patlatmamam gerek."Diye fısıldamaya başlamıştı.
Nero bir damladan bile az olan Manasını Kristalin içine aktarmaya başlamıştı. Kristal birden daha önce görülmemiş bir Alev rengiyle parlamaya başlamıştı etraftaki birçok Öğretmen ve Öğrenci gözlerini kapatmak zorunda kalmıştı.
Kristal parlamaya devam ederken saniyeler içinde çatlama sesleri duyulmaya başlamıştı."Hay ben böyle işin....."Diye mırıldandı Nero elini hemen Kristalin üzerinden çekmişti.
Parlamayı kesen Kristal büyük bir sesle Parçalara ayrılmıştı.Öğretmen ve Öğrenciler gözlerine inanamıyorlardı karşılarındaki Yirmili yaşlarındaki Çocuk Düşük seviye olan Element Kristalini patlatmayı başarmıştı bu onun D seviyeden daha yüksek bir seviyeye sahip olduğunu gösteriyordu.
Nero ise etraftaki İnsanların ona olan bakışlarına aldırmamıştı onun düşündüğü tek şey Dikkat çekmemesi gerekirken bütün dikkati üzerine çekmesiydi. Her ne kadar tek Elemente sahip olsa'da D seviyeden Yüksek olan Gücü birçok Öğretmenin ve Öğrencinin dikkatini üzerine çekmişti.
Nero dikkatlerin üzerine çekilmesinden hoşnut değildi. İnsanların Ünlü ve Güçlü kişilerin yanında bulunmak istemesi doğaldı ama o böyle kişilerin ona yaklaşmasını istemiyordu.
Luo Lu şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra bağırarak"Dahiler Sınıfı ."Dedi.
İki Saat sonra bütün Testler sona ermiş ve Öğrenciler Sınıflara dağılmaya başlamıştı.Klaus hiçbir Elemente sahip olmadığı için Alt Sınıfa giderken Nero , Dahiler Sınıfına gidiyordu. Bu durumu düzeltmeleri gerekiyordu Nero en yakın zamanda Klaus'a verdiği Gizlenme Yüzüğündeki ayarlamaları yapıp onuda yanına alacaktı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..