Siyaha aşık adam, afilli çakmağını koyduğu masaya sol üst gömlek cebinden çıkardığı kara kaplama sigara paketini bıraktı.
Bir dal sigarayı içinden çekip dudaklarına götürdü, çakmağa ihtiyacı yoktu zira dünyası yanıyordu.
Göz bebeklerinin uzandığı tüm açılar kırmızı ve sarı karışımı alevlerle doluydu. Burası bir alev dünyasıydı...
Birkaç saat öncesine kadar bu alev dünyası çok sık ve uzun ağaçlardan oluşan cennet benzeri bir ormandı. Ne yapacağını bilemeyen ve yalnız olan adam, kendine ağaçlardan bir masa ve bir sandalye yarattı. Oturdu, gözlemledi ve düşündü.
Kabuslar Kulesi'nin ilk katı; Çoğunluğun içindeki azınlık...
Sigarası kül olup yanarak kaybolmaya devam etti. Adam ise sigara gibi kül olup yanmaya devam eden ormana baktı. Bu kuleye girdiğinde ilk göreceği şeyin bir orman olmasını beklemediği çok belliydi.
Bu ormanı gördükten sonra sadece sigara keyfi sırasında yanışını izlemek istedi. Bazen istekler sadece sözde kalmamalı sonuçta çoğu çabayla gerçeğe dönüştürülebilir...
***
Havada nefes almayı zorlaştıran bir koku, sıcak ve ağır hava. Devasa bir ekosistemin yokoluşundan geriye kalanlar...
Küllerin arasından yürüyen uzun boylu kaba saba bir erkek vardı. O devasa ormandan geriye kalan tek bölgeye doğru yürüyordu. Sunak ve kulenin ikinci katına giden merdivenler...
Uzun bir yolculuk olacak, daha yeni başladık.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..