Kül ormanında atılan her adım havaya yükselen sıcak kül zerrelerine sebebiyet veriyordu. Havalanan küller çekici ama aynı zamanda itici bir görüntü oluşturuyordu.
Yükselmeye hazırlanan büyük bir kül topluluğu içinde küçük bir kafa ortaya çıktı. Sevimli gümüş tüylü bir tilki kafası...
Üzerindeki külleri sirkeleyerek atan yavru tilki ortaya çıkan farklı ve asil gümüş kürkünü mutlak bir zerafetle gözler önüne serdi.
Gece gibi kara gözler ve gümüşten daha güzel bir kürk, inanılmaz bir yavru tilkiydi. Kara gözleri ona bakan adama dikilmişti, aralarında sözsüz bir iletişim var gibiydi.
"Kül tilkisi, nasıl hayatta kaldın?"
Dedi adam.
Küçük tilki soruyu anlamamış bir şekilde karşısındaki adama şaşkın şaşkın baktı. Kuyruğunu sallayıp oturma pozisyonuna geldi, bu onu daha asil aynı zamanda daha sevimli gösterdi.
"Su an bir tilkiden cevap beklediğime inanamıyorum, bu gümüş tilki dile gelecek değil ya..." Dedi adam. Tilkiyi ardında bırakarak merdivenlere adım adım tırmanmaya başlandı.
Arkasından merdivenleri zorluklarla tırmanan tilkiyi umursamadan...
Bir kül tilkisi, ormanın yangın felaketinin ardından belirmesi ve garip adamı takip etmesi...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..