[Kat 2; 72 Şeytan]

"Adım Ayaz, Ex rünü için kuleye tırmanıyorum" Sigarasından bir yudum alırken konuştu adam.

"Yanında ki tilki peki?" İkinci katta karşılaştıkları yarı ruhani bir insan konuştu. İkinci kata sunak yardımı ile çıktıktan kısa bir süre sonra karşılaştılar ve bu yarı ruhani insan tarafından hemen sorguya çekildiler.

"Bilmiyorum, ilk kattan beri beni takip ediyor." Ayaz sabırsızca cevap verdi bu sorgunun daha fazla devam etmesini istemiyordu. Üstelik kendisi de bu tilkinin ne olduğunu merak ediyordu, ne kadar uzaklaşmaya çalışırsa çalıssın bir türlü izini kaybettiremiyordu. Bir yerden sonra pes etti ve kül ismini verdiği bu tilkiyle ilerlemeye başladı.

Kül ise ikisinin kendisi hakkındaki konuşmasını umursamadan etrafında dönerek kuyruğunu yakalamaya çalışıyordu bir süre sonra yorulunca pes edip Ayaz'ın elbiselerinin içinde uyuklayacaktı.

"Burası ikinci kat: 72 şeytan. Ben ruhani cin, bu katın kayıtlarını tutmakla görevlendirilmiş sayısız kişiden biriyim. Kaydınız tamamlandı." Ruhani cin arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. 

"Bir dakika bekler misin? Sana sormam gereken bir şeyler var..."

* * *

Ayaz, ruhani cinden aldığı cevaplar yüzünden başının ağrıdığını fark etti. Beklediğinden daha zor olacaktı ex rününü bulmak...

Kafasını toparlamak ve ikinci katın görevini yapmadan önce biraz dinlenmek icin gölgelik bir yere oturdu. Ardından Kül de kucağına atlayıp uzandı.

Ayaz, Kül'ün gümüşümsü kürkünü okşamaya ve düşüncelere dalmaya başladı. Kafasında birçok soru vardı, ex rününü bulmak amacıydı ama bu amaç düşündüğünden daha zordu.

Umutsuzluğa düşmek istemiyordu ama ruhani cinin sözlerini cesaretini kırmıştı.

"Ah! Kül, neden parmağımı ısırdın?" Ayaz, derin düşüncelerinden minik bir acıyla uyandı. Kucağında sevdiği tilki parmağını ısırmıştı. Tam daha fazla kızmak üzereyken kucağındaki tilkinin ısındığını ve kürkünün hafifçe parladığını farketti. Gittikçe parlaklık daha fazla arttı ve bir zamandan sonra gözlerini kapatmak zorunda kaldı.

Kısa bir zaman sonra parlaklık kayboldu ve gözlerini zorlukla açabildi. Karşısında eskisi gibi hala yavru bir tilki vardı tek fark artık bir değil iki tane kuyruğunun olmasıydı.

[Tebrikler! Kanla bir bağlılık ilişkisi kurdunuz.]

[Bir evcil hayvanınız var: İki kuyruklu felaket tilkisi] 

[¿¿¿]