(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Çocuk arkası dönük bir şekilde şelaleden su içiyordu. Kurt şeklinde kulakları ve kabarık bir kuyruğu vardı. Üstüne kapüşonlu bir ceket giymişti. Gallon çalıların ardından daha dikkatli bakmaya çalıştı. Pembe gözleri ve gözünün altında mor bir yarım yıldırım yarası. Saçları darmadağın ve burnuna kadar geliyor. Yavaşça su içmeye devam ediyordu. Gallon su içen çocuğa dikkatle bakmaya devam etti. Çocuğu izlerken mavi ışık saçan çok küçük bir peri, Gallon'un burnunun üstüne kondu. Gallon, çocuğu izlemekten periyi fark edemedi. Burnu kaşınmaya başladı ve yanlışlıkla hapşırdı. Çocuğun kurt kulakları bir anda dikildi, gözleri açıldı ve Gallon'un içinde olduğu çalıya doğru baktı. Gallon, elleri havada ve boş bir şekilde çalının içinden yavaşça çıktı. Çocuk ilk başta ayağa kalktı ve kaçmak istedi. Ancak ayağı bir dal parçasına takıldı ve yere düştü. Hızlıca tekrardan Gallon'a korkmuş gözlerle baktı. Gallon hala elleri havada bir biçimde yerinde bekliyordu. Çocuğun korku dolu gözlerine bakarken Gallon, yavaşça dizlerinin üstüne çöktü ve yere oturdu. Çocuk dikkatli bir şekilde onu izliyor, arkasında bir şey arıyormuşcasına sol eliyle sırtını yokluyordu. Gallon öylece bekledi. Çocuk, Gallon'dan bir saniye bile gözünü ayırmıyor, hala tetikte bekliyordu. İkisi de etrafındaki güzelliği, şelalenin sesini ve perilerin kanatlarının çıkardığı hüzünlü ve bir o kadar da umut verici müziği dinliyorlardı. Sonunda çocuk doğruldu ve Gallon gibi dizlerinin üstüne çöküp oturdu. İkisi de karşısındakinin konuşmasını bekliyorlardı. Sonunda Gallon, merakını gideremeyip konuşmak için yeltendi. Tam ağzını açacakken çocuk konuşmaya başladı.

Çocuk : Benden ne istiyorsun?
Gallon : Senden bir şey istemiyorum.
Çocuk : O zaman neden beni takip ediyorsun?
Gallon : Çünkü yanında birilerini istiyor gibiydin.
Çocuğun gözleri biraz açıldı, sonrasında ise üzgünce yere bakarken : B-bunu da nerden çıkardın? diyebildi.
Gallon : Seninle yabancı olduğumuzu biliyorum, senden ne yaşadığını anlatmanı isteyemem. Ancak ne istediğini söylersen, yardımcı olmak için elimden geleni yaparım.
Çocuk : Karşılığında ne istiyorsun?
Gallon : Karşılığı olarak verebileceğin bir şeyin olduğu zaman zaten bana ben istemesem de vereceğini biliyorum.
Çocuk gözleri dolu bir şekilde gülümsedi : O zaman bana biraz vakit ayırır mısın?
Gallon : Elbette. dedi ve çocuk dizlerinin üstündeki ellerine bakarak anlatmaya başladı.
Çocuk : Benim adım Toby, bir Furryim. Savaştan sonra yıllarca köle kaldım. Geçen gün ise yakınlardaki bir köye, bir savaşçının yanına köle olarak satıldım. Oraya giderken ise siz yola çıktınız. Kargaşa yarattığınız an kaçtım. Geri dönmem için beni ikna etmeye çalışacaksan uğraşma bile.
Gallon : Aklımdan bile geçirmedim.
Toby : Şimdi ise ailemi ve arkadaşlarımı bulmak için uğraşacağım.
Gallon dikkatli bir şekilde dinledi. Toby'nin sözlerinden sonra biraz durdular.
Gallon : Gidersen, tekrar yakalanmaktan korkmuyor musun? dedi ve yanındaki bir ağaca doğru baktı. Toby, dizlerinin üstündeki ellerini yumruk yaparak sıktı.
Toby : Başka şansım yok.
Gallon : Bazen şans sadece bir aldatmacadan ibaret olabiliyor. Kader ise bir yalandan. Eğer yakalanırsan kaybedeceğin bir oyunda olduğunun farkında olmanı isterim. Eğer kaybedersen de tekrardan aynı oyun masasına oturamayacağın...
Toby, yavaşça gözlerini kıstı. Birkaç damla yaş yanaklarından çenesine doğru süzüldü ve sıktığı ellerinin üstüne düştü. Ellerini hafifçe açıp içlerine doğru baktı.
Gallon : Bu yüzden kaybedebileceğim oyunlar oynamayı sevmem.
Toby : Peki sen ne önerirsin? dedi ağlamaklı bir sesle.
Gallon doğruldu, yavaşça Toby'e doğru yaklaştı ve elini başının üstüne koydu.
Gallon : Kuralları koyduğun bir oyunu kaybetmezsin değil mi? dedi ve elini uzattı.
Toby, Gallon'un yüzüne baktı. Gallon'un elini tutmak için elini uzattı. Tutacakken başka bir el gelip Gallon'un elini tuttu. 

(Kısım Müziği : youtube.com )

Adam : Merhaba ben de Snayo, memnun oldum. dedi. Gallon irkildi ve hemen elini çekti. Önündeki adam da kapüşonlu bir kürk giymiş, eşofmanının her yerinde garip yırtıklar olan ve ona doğru gülen bir adamdı.
Gallon : Sen de kimsin?
Snayo : Adımı söyledim zaten, sığır mısın?
Gallon : Yani biraz daha açık konuşur musun?
Toby : Oh hayır. dedi yavaş bir şekilde.
Gallon : Bu adamı tanıyor musun?
Toby : Sanırım o bir Furuh.
Snayo iki elinin de işaret parmağını Toby'e doğru tutup baş parmaklarını havaya kaldırdı ve yüzünün yanıyla bakıp : Evvvvveetttt genç adamm. Doğru!
Toby : Oh..... Gerçekten kötü.
Gallon : Neler oluyor?
Toby : Biz Furrylerin gizli geçitleri olur. Bazı kurallar dahilinde bu geçitler açılıp Furry kentlerine giriş-çıkış yapabilirsin. Bu adamlar da asansör görevi görüyorlar.
Snayo : Asansör demek çoook yanlış. Ben daha çok, aaaa..... merdivenim? belki?
Gallon, Snayo'ya garipser bir şekilde baktı : Yani senin tek işin bu giriş-çıkış
Snayo : Aslında canım istediğinde işim bu. Yoksa ben de senin gibi adam öldürebilir, çocuk kaçırabilir, hayatları sonlandırabilir ve canımın istediği gibi takılabilirim. dedi kafasını hafif yana yatırıp gözlerini kısarak.
Gallon :  Oh.. yani bi seri katilsin?
Snayo : Denebilir. Ama nereden baktığına bağlı.
Gallon : Bence buradan kaçalım Toby.
Toby : Evet, bence de. dedi ve o sırada Snayo'nun arkasından güçlü bir şey parladı. Işığın içinden elinde asa olan mavi bıyık ve sakallı bir adam çıktı ve "Asansöre hoş geldiniz." dedi.
Toby : Ne yani sen asansör müsün?
Adam : Evet, asansörüm. dedi güler bir yüzle.
Gallon : İyi de sen asansörsen, bu kim? dedi ve Toby'nin üstüne doğru baktı. Üstüne baktığında kimseyi göremedi.
Toby : Ne?? Az önce buradaydı!
Asansör : Sizi kasabaya götürmemi ister misiniz?
Toby : Teşekkürler, kalsın. dedi.
Asansör : Nasıl isterseniz. dedi ve geldiği ışıktan geri döndü. Bu sırada orman yavaş yavaş; eski, korkutucu haline geri dönmeye başladı.

(Kısım Müziği : https://www.youtube.com/watch?v=DP6g0kKDFDQ )

Toby ve Gallon şaşkın bir şekilde birbirlerine ağızları açık bir şekilde bakmaya başladılar. Toby ağzını açacakken arkadan biri geldi ve Toby'i saçlarından havaya kaldırdı. Toby çırpındı. Gallon, gelen kişinin Satarou olduğunu anladı.
Satarou : Ooo.. Gallon, akşam yemeği bulmuşsun.
Toby : Ben yemek değilim! Bırak beni!
Gallon : Bırakabilirsin Satarou, yeni bir arkadaş sadece.
Satarou : Ama leziz görünüyor. diyerek Toby'in sağından ona doğru bir bakış attı. Hafifçe diliyle dudağını yaladı. Toby iğrenmiş ve korkmuş bir şekilde Satarou'ya baktı.
Gallon : Bırak onu, bir anlaşma yaptık. Bize yardım edecek.
Satarou : Ooo. Tamam o zaman, kusura bakma atıştırmalık. dedi ve Toby'nin kafasını bıraktı. Toby yere düştü ve kafasını ovdu.
Satarou : Neyse, yeni kervanımızla şehre gidiyoruz. Gallon, çabuk ol da bize yetiş. dedi ve arkasını dönüp gitti. Gallon, Toby'i ayağa kaldırıp onlar da yola koyuldular. Kervanın arkasına bindiler. Önde Satarou, atları sürüyordu. Kervanın içinde ise herkes bir yere yayılmış, ellerine birer meyve alıp yiyorlardı.

Famael : Bu kervan harika oldu. Baksana yiyecekler de var.
Ares : Başımıza güneş de geçmiyor.
Gallon : Yürümek zorunda kalmamamız da güzel.
Snayo : Ölmek zorunda olmamak da fena değil...