Bölüm 21 - Tutkulu Bahar 1

avatar
430 1

Fantocity Season 1 : Paralel 2 - Bölüm 21 - Tutkulu Bahar 1


(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Gallon yavaşça Famael'e doğru eğilerek : "Şey, nasıl desem.."
Famael : Evet evet, bence de.
Gallon : O zaman şey mi yapsak?
Famael : Evet evet, olabilir.
Gallon : O zaman ben şeyi alayım. dedi ve kılıcını kınından çıkardı. Yüzünün önüne doğru koydu. Famael, Gallon'un bu hareketine "hA?" dercesine baktı. Gallon bir şeyler söylemeye başladı : "Rüzgarın ve alevin hiddeti, aydınlığın gücünü-" Famael, Gallon'a doğru tokat attı : "Bütün bu alanı havaya mı uçurmaya çalışıyorsun geri zekalı?"
Gallon : Ha? Bu herifi öldürmeyecek miydik?
Famael : Bahsettiğim o değildi! Hem olsa bile gerçekten bunun onu öldürebileceğini falan mı sanıyorsun? Seviye farkı çok yüksek!
Gallon : Seviye 44 değil miyiz biz?
Famael : Oh. Doğru... devam edebilirsin. dedi ve Gallon'un önünden başını öne eğerek çekildi. Gallon birkaç kez öksürerek büyüsünü tekrardan aktifleştirmeye çalıştı : "Rüzgarın ve alevin-" derken sol omzuna bir el dokundu
Snayo : Hey, burayı havaya uçurmaya çalışmıyorsun, değil mi?
Gallon : E-yani, öhöm. Hayır tabiki de, burası oldukça hoş bir yer.
Snayo : Biraz kulak misafiri oldum da, konuşmalarınıza.

Gallon stres terleri akıtmaya başladı. (Artık sadece metal bir zırh nasıl terliyorsa...)

Gallon : N-nası yani?
Snayo : Seviye öhöm- dedi ve biraz daha yaklaşarak fısıldadı.
Snayo : Seviye 44 olmuşsunuz?
Gallon : E-evet.

Snayo geriye doğru birkaç adım attı. Famael, Gallon ve özellikle Gallon'un sağ omzunun üstündeki küçük gri Sayce'ye dik dik bakarak onları süzdü.

Snayo : Bu tipinizle mi?
Gallon, Snayo'nun yakasından tutup : Ne varmış lan tipimizde?
Snayo : Şey, seviye 1 ekipman kullanıyorsunuz da.

Gallon ve Famael'in yüzünde malca bir gülüş oluştu. Gülüşleri tam olarak sınavdaki ilk sorudan yapamayacağını anlayan bir öğrencininki gibiydi.

Famael : E-e-ekipman mı?
Gallon : P-p-paramız yok...
Snayo :   (-_-)
Gallon : Aslında nasıl 45 seviye olduğumuzu biz de bilmiyoruz. Sadece yetenek ağacımızı yükselttik, STAT puanlarımızı verdik. Paramız yok. diyerek "Panel"ini açtı.
Snayo : Bir düşmanı katlettiğinde de para gelir. 45 Seviye olman için en az birini öldürmen gerek, normal şartlar altında, yani, sence de öyle değil mi?
Gallon : Evet ama şuna baksana.. dedi ve "Panel"inde envanterine girdi.

Envanter :
**Harap Olmuş Kısa Tahta Kılıç
**Harap Olmuş Kısa Tahta Kalkan
Can İksiri (15 x 3)
---------------------------
---------------------------

Altın : 3.560.000


Snayo, gözlerini kısarak Gallon'a baktı : "Kardeş, hava atmak istiyorsan başka yollar da bulabilirsin." dedi keskin bir sesle.
Gallon "ehe" dercesine Snayo'ya baktı : Gerçekten böyle değildi bu, ben fakirdim.
Famael : Şey, altınımızı kontrol etmediğimizden olabilir mi Gallon?
Gallon : Uh.. sanırım öyle. diyerek başını öne eğdi.
Snayo : Neyse, tanıdığım bir silah satıcısı ve bir de zırh satıcısı var.
Famael : Ben ne silah kullanıyorum ne de zırh.
Snayo : Bir de büyü dükkanı var ama aramızda kalsın. dedi ve Famael'e doğru fısıldayarak : "Sahibi aşırı inatçı ve dik başlı biridir. Pazarlık yapmaya kalkma sakın."
Famael : Ha. Tamam.
Snayo : O zaman ne duruyoruz, hadi gidelim. dedi ve önlerinden yürümeye başladı.
Gallon : Şimdi öldürebilir miyim?
Famael : HAAAAYIIIIR!

Grup, biraz yürüdüler. Bu sırada Sayce, bir kelebek tarafından kaçırılmaya çalıştı. Famael, yoldan geçen bir kıza sarkıntılık yaptı, ve dayak yedi. Gallon'un ise ayağı taşa takıldı. Bir çok kez. Sonunda içerisinde bolca market olan düz ve üstü kapatılmış bir yola vardılar.

Gallon : Şaklaban, buradaki her yer market mi?
Snayo : Bazıları öyle. Sırf insanlar market açmasınlar diye boş arazileri alan manyaklar da var. Küçük loncalar da var. Ancak burayı sonsuz pazar olarak kullanırlar
Famael : Sonsuz pazarın ifade ettiği bir şey var mı?
Snayo : Buradaki bazı işletmelerin kahramanları gerçekten çok yüksekler. Sırf keyif için gidip ejder kesip gelebiliyorlar.
Gallon : Madem o kadar güçlüler, neden dükkan açıyorlar?
Snayo : Sanırım her maceranda yeni insanlarla tanışamayacağın için.
Famael : İlk defa senden mantıklı ve özlü bir söz duydum.
Snayo : Tabiki canım, diyerek sağ elini göğsüne doğru vurdu. Benim adım olgun abla. diye ekledi.
Gallon : Peki nerede senin şu silah satıcısı?
Snayo : İlerideki sarı ışıklarla aydınlatılmış marketi görüyor musun?

Gallon ışıl ışıl sokağın içinde, sarı ışıklar saçan bir silah satıcısı aramaya çalıştı. Her yerde güzel çiçekler, çeşit çeşit bitkiler ve göz kamaştıran ışıklarla; silah marketi insan gözüyle seçilemiyor gibiydi.

Gallon : Hayır görmüyorum. Açıkçası hiçbir şey göremiyorum. Şu ışıklar gözüme bildiğin batıyor.
Snayo : Amaaan.. gidince görürsün işte.

Grup, bu kadar şen şakrak bi yerin içinden geçmeye devam ettiler. Famael, gördüğü çoğu kişiyle konuşmaya çalıştı ancak eylemi sadece "çalışmak"la kaldı. Gallon, sağına soluna bakarak ilerlerken önündeki durmuş Snayo'ya çarptı.

Gallon : Önüne baksana be adam!
Snayo : Geldik işte! diye bağırdı. Gallon önüne baktığında görkemli, çeşit çeşit ışıklarla donatılmış, gri-mavi-kırmızı renk uyumuyla duvarları süslenmiş, kale benzeri ve üstündeki tabelada kılıç simgesi olan bir mekan gördü. İçinden "Bu şaklaban nasıl böyle birini tanıyabilir ki?" diye geçirdi. Kalenin duvarlarına asılmış binbir çeşit kılıca baktı. İçlerinden birine doğru elini uzattı. Gerçekten de sağlam bir kılıçtı. Bu kılıçları yapan adam, işini gerçekten iyi biliyor olmalıydı.

Gallon : Hey Snayo. Bu adam çok kaliteliymiş. Ustasıyla bizzat tanış- derken Snayo, Famael veya Sayce'nin yanında olmadığını fark etti. Etrafına bakındı ve yolun karşısından bir ses yükseldi : "Hey, metal yığını! Buradayız!" Gallon arkasına baktı. Bunlar Snayo, Famael ve Sayceydi. Yolun karşısından ona el sallıyorlardı. Gallon arkalarında duran markete baktı. Marketin duvarları "pas tutmuş", kılıçların yarısı kayıp veya kırık olan, girişi yeterince pis ve içinde en ufak bir hayat belirtisi olmayan bir yerdi. Gallon korkarak Snayo'nun yanına gitti.

Snayo : Öhöm öhöm. diyerek sahte bir öksürük attı. Ardından iki eliyle de marketi göstererek: "Aşırı epik silah marketine hoş geldiniz!" diye bağırdı. Snayo cümlesini bitirir bitirmez marketin üstündeki "EPICC" yazısındaki "E" harfi Famael'in üstüne düştü ve Famael aldığı darbeyle çevresinde dönerek bayıldı.
Gallon : Sen, şaka yapıyorsun değil mi? dedi donuk bir ifadeyle.
Snayo : Ne vakit kaybediyoruz! İçeri girelim hemen! dedi ve arkasını dönerek yürümeye hazırlandı. O sırada "C" harfi de Snayo'nun kafasına düştü ve Famael gibi döne döne bayıldı.
Gallon : Bak şaklaban, sokağın karşısında muazzam bir dükkan var. Eminim ki alışveriş sonrası fiş bile veriyorlardır. Bu varoş yan mahalle dükkanını o dükkana tercih edeceğimi düşünüyorsan gerçekten yanılıyorsun.
Snayo ayağa kalktı ve Gallon'a doğru eğilip fısıldayarak : Ama bakım ürünlerinde %15 indirim var.
Gallon : Vaaay! Fark ettin mi bilmiyorum ama ben bir kız değilim.
Snayo : Tepeden tırnağa zırh bakımı da bedava.
Gallon : Nerden giriliyor?






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 47022 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr