(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Siyah bir kapı açıldı ve harap olmuş Ares, arkasından gelen darbeyle içeriye yığıldı. Ares yere düştükten sonra kapının arkasından birkaç takım elbiseli adam daha girdi. Hepsinin yüzünde belli belirsiz maskeler vardı. Ares harap olmuş başını kaldırdı ve adamlara doğru öfkeyle baktı. Ancak karın bölgesinden yere boşalan kanlar, Ares'in rahat hareket etmesine izin vermiyordu. Acı içerisinde bağırırken arkasından bir kitap çıkarıp yanında açtı ve sözleri okumaya çalışacakken adamlardan birisi tarafından tekmelenerek odanın diğer köşesine fırlatıldı. Duvarda kanlarının izi kalan Ares, tekrardan doğrulmaya çalıştı. Kendini sıkarken başka bir adamın ayağı Ares'in omzunu duvara doğru ittirdi ve kolunu kıpırdatmaması için bastırdı. Ares, artık sağ kolunu kıpırdatamıyordu. Bastırılmasa bile kıpırdatacak enerjisi çok kalmamıştı. Kan ter olmuş yüzüyle yavaşça kafasını yukarıya doğru kaldırıp takım elbiseli adamlara baktı. Ayağıyla koluna bastıran adamın arkasındaki lambadan gelen ışık yüzünden adamların yüzü siyah bir karaltı gibi görünüyordu. Aynı adam, Ares'e doğru kafasını yaklaştırdı. Ares, adamın yüzünü taktığı maskeden dolayı hala göremiyordu.
  Adamların arkasından korkutucu derecede sakin bir ses yavaşça "Onu buraya bırakın." dedi. Ares'in omzunda ayağı olan adam, ayağını çekti ve üç kişi Ares'i ite kaka önünde bir masa ve üstünde de loş ışık bulunan bir sandalyenin üstüne hoyratça oturttular. Ellerini ve bacaklarını, demirden halkalarla sandalyeye kilitlediler ve hareket etmesini kısıtlayıp kenara çekildiler. Ares, canı çıkarcasına direniyor ancak pek sonuç alıyor gibi gözükmüyordu. Biraz sallandıktan ve bağırıp çağırdıktan sonra masaya inen sert bir el sesi Ares'in tüm dikkatini oraya çekti. Karanlığın içinden masaya vuran elin yüzü, yavaşça öne doğru çıktı. Tamamen diğerleri gibi giyinmiş ve üstünde üzgün surat " : ( " sembollü maskesiyle Ares'e dimdik bakan yüz, oldukça korkutucuydu. "Birazdan, kralla tanışacaksın. Hareketlerine dikkat et." dedi adam. Ares, son kez sandalyeden kurtulmaya çalıştı. Çabaları sonuç vermeyince önündeki maskeye doğru tükürdü. Tükürüğün etkisiyle maskeli adam, biraz geri çekildi ve sol cebinden çıkardığı bir peçeteyle maskesini temizledi. Ardından tekrardan karanlıklar içinde kayboldu. Ares "Bırakın beni! BENİM BİR SUÇUM YOK!" diye bağırdı. Masanın öteki tarafından sakin bir ses "Öyle mi?". Ayak sesleri, yavaşça Ares'in oturduğu masaya doğru yaklaşıyordu. Odada sadece onun ayak sesleri ve Ares'in arkasında tik-tak hareket eden bir saat sesi yankılanıyordu. Sonunda adam, Ares'in karşısındaki sandalyeye oturdu ve elinde taşıdığı bir sürü kağıt ve kitabı masanın sağ tarafına koydu. Ares, adamın yüzüne baktığında üzerinde " -_- " sembollü bir maske gördü. "S-sen..." diyebildi Ares. "Siz...". "Evet, biz." diye cevapladı önündeki yüz. "Bölüm sonu canavarları biziz." diye ekledi. "Bizi bir yerden hatırlamıyor musun Ares? Ya da, Khonsu mu demeliyim?". Ares'in gözleri şaşkınlıktan sonuna kadar açıldı ve duyduğu sözler pek hoşuna gitmemiş gibiydi. "Khonsu kim? Siz kimsiniz?" Karşısındaki adam yavaşça arkasına yaslandığı sandalyesinden masaya doğru yöneldi ve Ares'in yüzünün tam önündeyken durdu. Sağ eliyle yüzündeki maskeden tuttu ve yana doğru çekerken "Hatırlayacaksın.".

" : ( "

" ; ( "

" ; ) "

" 7 "

" ! "

" ? "

" -_- "

                                                                                                                         "  : )  "