(Kısım Müziği : youtube.com )

  Gallon, Ares ve Famael, şehre dönünce normal hayatlarına devam etme kararı aldılar. Tabi bir süre dinlendikten ve psikolojilerini toparladıktan  sonra. Boylarını aşmayacak görevler yapmaya, bir sürü değişik insanla tanışmaya başladılar ve her gün yeni bir maceraya çıktılar. Olan her şeye rağmen hayatları devam ediyor ve yaşadıkları her an artık onlara bir lütuf gibi geliyordu. Birkaç ay sonra şehirdeki bir loncaya katıldılar. Bir sürü diplomasi, lonca savaşları ve koltuk sevdası gibi olayları gördükten birkaç ay sonra sonra loncayı terk ettiler. Birbirlerine yeterlerken kimin loncaya ihtiyacı vardı ki? Gerçi parasızlıktan dolayı birkaç loncaya da böyle giriş çıkışlar yapmak zorunda kaldılar. Özellikle seviyeleri arttıkça düşmanlar ve zindanlar daha da zorlaşıyordu. Gallon ve Famael, sonsuz pazarda bir dükkan açma girişiminde bile bulundular. Tabi ki işleri batırdılar. Ares, bir mağarada inzivaya çekilme kararı aldı ancak ikinci gün sıkıntıdan patlayınca tekrardan grubun yanına döndü. Günler böyle böyle geçerken grup, hayatlarından memnun gibiydiler. Ta ki, tekrardan olaylar ardı ardına başlarına gelmeye başlayıncaya kadar.

(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Famael, tahta bir kapıyı kendine çekip açarak odanın içerisine doğru elinde hafif hasarlı bir kağıtla bağıra bağıra içine girdi. Odanın köşesinde şöminenin başında bir koltukta oturmuş kitap okuyan Gallon ve kanepeye uzanmış Ares, gelen sese irkilip kapıya doğru baktılar.

Ares : Gerizekalı! Kapıyı kırdın! Normalde içeriye çekerek açılıyor salak! diyerek doğruldu.
Famael : VVOOOO!!!!! ZENGİN OLDUUUK!!!!
Ares : Ya sen acaba sonraki dünyayı falan mı merak ediyorsun? diyerek ayağa kalktı ve Famael'e doğru öfkeli öfkeli yürümeye başladı.
Famael : Aaaa! Gelme, GELME! diye bağırarak koltukta oturmuş, onları izleyen Gallon'un arkasına saklandı.
Ares : Çekil yolumdan Gallon! O çocuğu doğrayıp sokaktaki kedilere vereceğim. En azından hayatında bir kere bile olsun hayır işlemiş olur.

Famael, koltuğun arkasında korka korka Gallon'un cevabını bekliyordu. Gözünü Gallon'a doğru çevirdi. Gallon, önündeki kitabın sayfasını çevirip okumaya devam ediyordu.

Famael : Umursamadı bile!
Ares : Ben bu kapıyı kaça yaptırdım biliyor musun sen?
Famael : Alt tarafı bir çizik, ne abarttın ya!
Ares : ÇİZİK Mİ? diyerek eliyle kapıyı gösterdi. Kapı, durduğu yerden yavaşça yere doğru yıkıldı ve parçalandı. Ares, yanan gözlerle kafasını Famael'e doğru çevirdi.
Famael : Kapı yer çekiminden dolayı yıkıldı, adil değil.
Ares : Seni bi' binanın tepesinden atayım da görürsün yer çekimini. diyerek kollarını sıvadı.
Famael : Hı-hı-hı, diye kıkırdayıp Ares'e alaycı bir bakış attı.
Famael : Eğer ölürsem, on milyon altınlık görevi kim kabul ettirecek?
Ares, gözlerindeki alevleri söndürdü, birkaç kez öksürüp nazik bir ses tonuyla : Öhöm... on.. milyon mu dedin?
Famael kafasını hafifçe yukarıya kaldırıp böbürlenircesine sesini kalınlaştırdı : On milyon tabi ya, öhöm. yani öhöm. Babanız Famael, yine üç bin zekasıyla günü öhöm, kurtardı.
Gallon kitabından kafasını bile kaldırmayarak : Şu ana kadar yaptığın görevlerin toplamı sana iki üç milyon kazandırmamıştır.
Famael, gururu kırılmışcasına bir bakış attı : Ama Galloncuğum benim metalik zırhtan yapılma kask kafalı arkadaşım... cümleye devam edemeden Gallon'un kitabını kapamış, eline kılıcını alıp büyülü sözler mırıldandığını duydu.
Famael : AAA!! TAMAM TAMAM ÖZÜR DİLERİM! Tamam! Lütfen evimizi havaya uçurma!
Gallon : Devam et. diyerek kılıcını yana koydu ve kitabını açıp okumaya devam etti.
Famael : Tane Şehrinde dandik bir büyücü ebesinin örekesinden ot toplama görevi istemiş. Ödül on milyon altın. Şuna bi baksana! diyerek kağıdı Ares'e doğru uzattı. Ares, kağıdı yüksek sesle okumaya başladı.
Ares : Ben yaşlı büyücü Zet ve ebesinin yörekesindeki çiçeği bana getirmenizi istiyorum. Aracılar, "bla bla bla" ayrıntılar, "bla bla bla...." hhmh... ödül ON MİLYON ALTIN MI?
Famael : Ahahahhah! Ahmak Ares.. ahmak Ares... Famael, yine her zamanki gibi büyük beynini kullanıp tüm yılı kurtardı. Gallon, Ares'e doğru elini uzatıp kağıdı aldı ve okumaya başladı.
Gallon : Görev Tane Şehrinde...
Famael : Eeee...
Gallon : Sen herkese yanaşırken yanlışlıkla oranın prensesine mayışıp şehirden sürgün edilmemiş miydin? Her yere senin posterin asılıp şehre giriş çıkışın yasaklanmıştı.
Famael, yavaşça arkasını gururlu şekilde dönüp : Hehehe... reklamın iyisi kötüsü olmaz Gallon. Gallon ise kağıdı şömineye doğru atıp kitabını tekrardan açıp okumaya devam etti.

  Famael, arkasını tekrardan döndüğündeyse şöminenin içine girmek üzere olan kağıda doğru atıldı ve son anda kağıdı yanmaktan kurtardı. Tabi kıyafetinin bir kısmı tutuştu ancak zor da olsa söndürdü.

Famael : Mal mısın be adam! Bu kağıt altın değerinde! İster gelin ister gelmeyin. Ben bu görevi hallederim.
Ares : Zaten ben de yapacak bir şey arıyordum. Famael'in şehir gardiyanları tarafından parçalara bölünüşünü izleyebilirim.
Famael : Çok kötüsün.
Ares : Peki çiçek nerde?
Famael : Onu büyücü söyleyecekmiş gidince.
Gallon : İyi yolculuklar. diyerek kitabından bir sayfa daha çevirdi. Famael ve Ares, yavaşça Gallon'a yaklaştı.
Famael : Koca adam, hadi ama! Senin mega kaslı sert vücudun olmadan başaramayız.
Ares : Hadi ama Gallon. Famael'in parçalara ayrılışını patlamış mısırımı yalnız yerken izleyemem.
Famael : Gardiyanların beni tanıyacağını nerden biliyorsun malres?
Ares : En son kafana poşet geçirip illüzyonla şehre tekrardan girmeye çalışırken yine bir kız görüp illüzyonunu bozdun da ondan!
Famael : Napayım? Çok güzeldi.
Gallon kitabının kapaklarını birbirine vurup kapatarak : Kapa çeneni. dedi ve devam etti. İkinize de bu konuda güvenmediğimden geliyorum. Minnettar olun.
Famael : Çok yaşa Gallon! Çok yaşa Gallon! Çok yaşa kask-kafa!
Gallon : Ne dedin sen?
Famael : Hiçbir şey, hiçbir şey. Hadi hazırlanıp çıkalım!