Atlara binip yola devam ederler. 5 saat geçmiştir, başkente gelmek üzerelerdir. Bir nehrin yanına geldiklerinde lonca başkanı Manzo durur ve bağırır.

Manzo: Bu son moladır 2 saatlik yolumuz kaldı. Atları dinlendirin,  yarım saat sonra tekrar yola çıkacağız.

Ryuu atına su içirdikten sonra bir ağaca bağlar.

Ryuu: Yuki buralar sana emanet birazdan dönerim.

Yuki onaylar şekilde kafasını sallar. Ryuu oradan uzaklaştıktan sonra antrenmanına başlar. Üzerinde çalıştığı hareket onu zorlamaktadır fakat başarmaya yakındır. Yuki uzaktan seslenir.

Yuki: Ryuu neredesin?

Ryuu: Sanırım artık dönmem gerekiyor.

Ryuu kılıcı kınına sokar ve Yuki’nin yanına döner.

Ryuu: Kendimi kaptırmışım, çok bekletmedim değil mi?

Yuki: Hayır tam zamanında geldin şimdi yola çıkıyoruz.

Ryuu ile Yuki ata biner ve yola devam ederler. Sonunda krallığın kapılarına gelmişlerdir. Manzo lonca başkanı olduğunu ve turnuva için geldiklerini söyler Muhafızlar geçişe izin verir. Muhafızların kontrolünden geçtikten sonra Başkent loncasının önüne gelirler.

Manzo: Atları loncanın ahırına bırakın ve karşıdaki hana geçin herhangi bir ücret ödemeyeceksiniz.

Ryuu atı loncaya bıraktıktan sonra Yuki ile hana gider. Han Ryuu’nun kaldığı hanın yaklaşık 7-8 katı daha büyük bir handır. Hana girdiklerinde karşılarında büyük bir kalabalık vardır.

Yuki: Sanırım bunlarda bizim gibi uzaktan gelen katılımcılar.

Ryuu etraftakileri süzer hepsinin kılıcı olduğunu görür.

Ryuu: Evet.

Yuki: Farkında mısın senin gibi katana kullanan kimse yok.

Ryuu onaylar şekilde başını sallar.

Ryuu: Aslında benim gibi katana kullanan biriyle karşılaşmak istiyordum.

 Ryuu ve Yuki resepsiyona yürümeye başlarlar. Ryuu’yu gören kalabalıktan Ryuu hakkında fısıltılar yükselmeye başlarlar

“ Bu daha çocuk, Ne sanıyor bu turnuvayı oyun falan mı? , Bu çocuğun turnuvaya kabul edildiğini düşünemiyorum maceracı olduğundan bile şüpheliyim, Yanındaki kızın omuzundaki yaratıkta ne? , şu saçlara bak bu çocuk bir çeşit soytarı mı? , Şimdiden onun için üzülüyorum. “

Ryuu konuşmaları aldırış etmeden yürümeye devam eder. Resepsiyona geldiğinde lonca kartını masaya koyar.

Ryuu: 2 kişilik oda istiyorum.

Hancı adam lonca kartını inceledikten sonra anahtarı uzatır.

Hancı Adam: Seviyenin buradaki bazı pisliklerden daha yüksek olduğunu fark etmiştim. 24numara 3. Kata çıktığında karşına çıkan ilk oda.

Ryuu: Teşekkür ederim.

Ryuu anahtarı alır ve Yuki ile birlikte merdivenlerden çıkmaya başlar. Odaya girdiklerinde Yuki’nin yüzü tekrar kızarır.

Ryuu: Aslında 2 Kişilik oda dediğimde 2 yatak bekliyordum 2 kişilik yatak değil. Neyse benim için sorun değil çadırdaki o küçük yatakta da birlikte uyumuştuk sonuçta senin için bir sorun var mı?

Yuki: Şeyy… Sorun değil aslında.

Ryuu: Tamam o zaman eşyaları bırakalım sonra dışarı çıkalım krallığı daha önce hiç görmemiştim biraz gezmiş oluruz.

Yuki onaylar bir şekilde kafasını sallar. Eşyaları bıraktıktan sonra handan çıkarlar.

Ryuu: Loncayı görmeye gidelim mi?

Yuki: Olur.

Ryuu ve Yuki başkent loncasını önüne gelirler.

Ryuu: Tek han değil Loncaları da bizim loncamıza kıyasla devasa

Yuki: Başkentte daha çok ödeme yapılıyor ve görev sayısı çok daha fazla oluyor onun için başkentin lonca başkanı binayı geliştirmek için daha çok harcama yapabiliyor.

Ryuu: Burada görev almak daha fazla mı kazandırıyor yani.

Yuki: Aslında öyle ama maceracılar normalinden az kazandıklarını söylüyorlar bu yüzden yakındaki büyük köylerin ya da şehirlerin loncalarına görev almaya gidiyorlarmış. Etrafta Başkent loncasının başkanı hakkında birkaç dedikodu dolanıyor.

Ryuu: Ne gibi bir dedikodu.

Yuki: Lonca payını alması gerekenden çok daha fazla alıp saçma sapan ödemeler  ve kesintiler ekliyormuş.

Ryuu: Anlıyorum. Hadi içeri girelim.

Ryuu ve Yuki içeriye girdiklerinde büyük ve lüks bir salonla karşılaşırlar. Görev panosunun önüne gidip görevleri incelerler.

Ryuu: Aslında ödüller o kadar da farklı değil gibi.

Yuki: Maceracılar asla söylenen ödülü alamadıklarını söylüyorlar.

Ryuu: Acaba bir görev alıp denesek mi?

Yuki: Hiç gerek yok yarın turnuva var ve sen enerjini korumalısın.

Ryuu: Haklısın. Hadi bir şeyler yemeye gidelim.

Yuki: Çok güzel olur uyandığımdan beri bir şey yemedim.

Ryuu: Biliyorum.

Ryuu gülümser ve loncadan çıkarlar. Biraz yürüdükten sonra karşılarına bir tezgah çıkar.

Yuki: Beni bekle.

Elinde çubuklarla geri döner.

Yuki: Krallıkta yapılan bir tatlı buraya özel ve tadı çok güzeldir.

Çubuğun birini Ryuu’ya uzatır. Ryuu çubukların birini alır ve çubukta takılı yuvarlak tatlılardan birini yer.

Ryuu: Geçekten tadı çok güzelmiş.

Yuki: Demiştim.

Yürümeye devam ederler.  Bir lokantanın önünde dururlar.

Ryuu: Buraya oturabiliriz.

Yuki: Emin misin? Burası çok pahalı bir yere benziyor.

Ryuu: Merak etme hesabı ben vereceğim.

Yuki: Çok tutabilir.

Ryuu: Yanımda yeterince para olduğuna eminim.

Yuki: tamam o zaman.

Ryuu ve Yuki içeri girer.

Garson: Sadece ikiniz mi olacaksınız.

Ryuu: Evet.

Garson: Sizi arka bahçeye alabiliriz isterseniz.

Ryuu: Güzel olur.

Garson Ryuu ve Yuki’ye arka bahçeye kadar eşlik eder.

Garson: Buyurun bu masaya geçebilirsiniz.

Ryuu ve Yuki yuvarlak masaya karşılıklı oturur ve siparişlerini verir. Yuki etrafa bakar, Sadece çiftlerin ve bazı soylu insanların bahçede olduklarını görür.

Yuki: Şey… Ryuu etrafına hiç baktın mı?

Ryuu: Hayır neden.

Etrafına bakmaya başlar.

Yuki: Ne görüyorsun.

Ryuu: Güzel bir süs havuzu ve Tehlikeli olmayan insanlar, bazıları bizden rahatsız olmuş gibi. Bundan mı bahsediyorsun

Yuki utancını gizleyerek gülümser.

Yuki: Şeyy… evet.

tanıdık bir ses duyulur.

Reiki: Hey siz de mi buradaydınız.

Reiki’nin yanında bir erkek vardır.

Yuki: Evet birlikte yemek yemeye çıktık.

Reiki: Biz de katılalım o zaman.

Hideyoshi: Reiki onları yalnız bırakalım. Baş başa yemek yiyorlar görmüyor musun?

Ryuu: Hayır sorun değil katılabilirsiniz.

Hideyoshi: Emin misin?

Ryuu: Evet

Reiki: Madem ısrar ediyorsun.

Der ve Ryuu’nun yanına oturur.  Hideyoshi de Reiki’nin karşısına oturmuştur.

Birkaç saniyelik sessizliği garson bozar.

Garson: Sizler ne alırdınız efendim.

Reiki ve Hideyoshi siparişlerini verirler. Ryuu Hideyoshi’yi süzmektedir.

Hideyoshi: Bir sorun mu var?

Ryuu: Reiki’nin bahsettiği turnuvaya katılan kuzeni sensin sanırım.

Hideyoshi: Evet Reiki benim kuzenim olur.

Ryuu: Anladım, Reiki sen ne zaman geldin krallığa bizim gurupla olmadığına eminim.

Reiki: Biz sizden yaklaşık 10km geriden geldik. Siz yolun güvenliğini sağladınız denilebilir.

Ryuu: Anlıyorum.

Garson yemekleri getirir ve herkes yemeye başlar. Yemek bitmiştir.

Hideyoshi: Sizinle tanıştığıma memnun oldum fakat artık gitmem gerek antrenman yapmam ve dinlenmem gerekiyor. Bildiğiniz gibi turnuva yarın.

Reiki: Turnuva günü hep beraber tekrar görüşelim.

Reiki ve Hideyoshi masadan kalkıp giderler.

Ryuu: Biz de çok zaman kaybetmesek iyi olur.

Masadan kalkarlar ve içeriye hesabı ödemeye girerler.

Ryuu: Ne kadar.

Kadın: Masanın hepsini daha yeni çıkan arkadaşlarınız ödedi, Tekrar bekleriz.

Ryuu: İyi günler.

Yuki: Reiki katlanılamaz olsa da bazen işe yarıyor gerçekten.

Lokantadan çıkıp hana doğru yürümeye başlarlar. Hana girerler ve odalarına çıkarlar.

Ryuu: Antrenman yapacağım hiçbir yer yok bu gerçekten kötü oldu.

Yuki: 1. turu geçen herkese çalışmak için yer sunulacak. Eğer 1. Turu geçersen bu sorunun ortadan kalkar.

Ryuu: 1. Turda eleneceğimi düşünüyor musun gerçekten?

Yuki gülümser.

Yuki: 1. Olacağına inanıyorum.

Ryuu: Kesinlikle.

Gece geç saatlere kadar Isamu ile uğraşarak zaman geçirirler. Ryuu yatağa uzanır.

Ryuu: Ben yatıyorum,  Gelecek misin?

Yuki çekingen bir ses tonuyla.

Yuki: Isamu ile biraz daha zaman geçirdikten sonra pijamalarımı giyip gelirim.

Ryuu: Tamam, İyi geceler.

Yuki: Sana da.