Elderin dediklerine göre bu dehşet verici birşeydi ama çocukların çoğu tabi ki bunu anlamamıştı. 

Çoğu dedim çünkü Huai Shen olgun bir adamın zihnine sahipti. Önceki hayatında 20 yaşındaydı ve bu yaşamında 10 yıl daha yaşamıştı. Toplamda 30 yıllık bir hayat yaşamış ve önceki hayatından bakış açısını beraberinde getirmişti. 

Buda onu bu çocuklardan hatta buradaki sıradan halktan daha üstün olduğunu düşünmeye itiyordu. Sıradan halk diyordu çünkü bu dünyanın gerçek efendilerinin düşünme tarzına henüz tanık olmamıştı. 

Eğer hayallerinde ki gibi kurnazlarsa sıkıntı yaratabilirlerdi ama sadece güçlerine güvenen aptallar olsaydı halledebilirdi. 

Tabi bide en çok korktuğu iki yüzlü piçler vardı ki bunlarla başa çıkmak için tecrübesinin yetmeyeceğini biliyordu. 

Bu insanlar pek bir güce sahip olmasada tümgün oturup diğerlerini nasıl rahatsız edeceğini ve öldüreceklerini düşünürlerdi. Önden yüzüne gülerken arkadan seni biçaklarlardı. 

Elder ise konuşmasına devam etti. Biliyordu ki bu çocuklar henüz bunun değerini tam olarak anlayamamıştı. 

" 9.seviyenin üzerinde de dövüş sanatları olduğu söyleniyor ama ne yazık ki bi fani dünyada ki klanlar ,her ne kadar bir ülkeye hükümetsekte, bunu bilmeye hak kazanamadık. 

Bunu sadece dünyada ki tarikatlar ve bir o kadar güçlü gerçek imparatorluklar biliyor. Biz ise sadece küçük avam tabakalarından başka birşey değiliz ve buna ana klan dahil." 

Eğitmen sustuğunda birçoğu anlamayana birkaç tane Elderin çocuğu bunu anlamıştı çünkü bu insanlar ailelerinin en büyük hazinesi olarak ebeveynlerinin dünya görüşü ve bilgisini miras almış kişilerdir. 

Elder sonra güçlüce el çırpıp: 

"Tahmin ediyorum ki herkes bu kadar bilgiden sıkılmıştır. Hadi sezen xiuluanı öğretelim. Dikkatli izleyin başlıyorum"dedikten sonra yavaş bir şekilde pozisyon almaya başladı ve kendini hafif büküp yumruk atmaya başladı. 

Her yumruğu birer kaplan kadar vahşi ve güçlüydü sanki karşısında ölümcül bir düşman varmış ve onu yok etmesi gerekiyormuş gibiydi. 

Her hareketi patlayıcı ve hızlıydı ve aynı zamanda sanki elleri her an alev alabilirmiş gibi kızarmaya ve ısı dalgaları yaymaya başladı.

Elder yedi farklı yumruğu yedi kez tekrarladı. En sonunda durup çocuklara doğru konuştu. 

"Bu herkesin öğrenmesi gereken en temel dövüş sanatı alevli kaplan yumruğuydu. 

Bu tekniğin öz noktası yumruk atarken bedenimizde ki Qiyi harekete geçirmesi ve yer ve gök Qisini emmesidir. 

Şimdi size bu tekniğin mantrasını vericem ve siz tekniği uygularken bu mantrayı tekrarlıyacaksınız. 

Bu sizin Qinizi kontrol etmede yardımcı olacak bir büyülü söz dizisi ve bunsuz yumruk atamak boşa kürek çekmekten başka birşey olmaz. 

Hadi başlayın sorunu olan varsa yarın burda buluştuğumuzda bana sorabilir."dedi ve gitti. 

Çocuklar hemen ayağa kalktı ve savaş naraları atarak yumruk atmaya başladı ama Huai Shen oturdu ve mantarlı içinden tekrar tekrar okumaya başladı taki kafasına kazınana kadar. 

"Ben kudretli bir kaplanım tüm hayvanların kralı... 

Ben bir kaplanım en yırtıcı avcı....

Damarlarımda alev akar, gökler bana destek olur.....

Alevler içinde yanarım sadece dahada güçlenmek için......." 

Mantrayı yeterli olduğunu düşünene kadar tekrarladı ve bu xiulian tekniğinde yeterli bir miktar anlayış kazandığını düşündü. 

Aslında bir bilgisayar gibi çalışıyordu dövüş sanatları. Hareketler 1 ise mantralar 0'dı. 1 ve 0 bir araya gelip istenilen şeyi oluşturuyordu. Burda istenilen şey ise Qiyi güçlendirmekti. 

"Demek ki dövüş sanatları böyle çalışıyor."diye düşündü Huai Shen. 

Mantrayı söylerken içinde tuhaf bir hareketlilik hissetmişti ama bu sadece biraz titreşim gibiydi. 

Ayağa kalktı ve sadece yumruk atmayı denemeye başladı. Amacı ayrı ayrı çalışarak çalışma biçimini kontrol ediyordu. 

Eğer birşeyler bula bilir ise gelecekte bu tür şeylere çalışmak daha kolay olurdu. 

Bu sırada Huai Shene ders veren Elder köşeden çocukları izliyordu. Çocukların hemen havayı yumruklaması ona çocukluğunu hatırlatıyordu. 

Tam bu sırada Huai Sheni gördü ve 'ilginç' diye düşündü. Bunun sebebi herkes çılgınca havayı yumruklarken bu çocuk sadece mantrayı kullanmayı denemiş sonrada sadece yumruk tekniğini kullanmıştı. Amacı neydi ki? Acaba birşeyi mi anlayamamıştı? Yoksa.....

Hemen Huai Sheni daha dikkatli bir şekilde izlemeye başladı. Huai Shen ise hiçbir şeyden habersiz birşeyler denemeye devam ediyordu. 

Şimdi hem mantrayı hem yumruk tekniğini kullanıyordu ve içindeki Qi nin hareket ettiğini buldu. Her ne kadar santim santim olsada hareket ediyordu. Sadece mantrayı kullandığı zaman olduğu gibi titremiyordu. 

Sadece yumruk tekniğini kullandığı zamana gelince..... hiç bir şey olmadı. 

Aynen! Hiçbir şey! Sadece yumruk atmış oldu yani sadece mantarların Qiyi kontrol etmede birazcık etkisi vardı yoksa yumruk teknikleri bir işe yaramıyordu!

Her ikisinde kullanınca yumruğunu gücünün şaşırtıcı bir şekilde arttığını fark etti. Dahada odaklanırken birden vizyonu aniden değişti. 

Yumruk atarken içinden şeffaf iplik parçalarının ellerine geldiğini burada hafif bir değişime uğrayarak omuzlarından itibaren alev gibi kararsız bir şekil aldıklarını gördü. 

Bu kararsız alevimsi iplikler yumruklarına giderken etraftan da hafiften şeffaf enerjiler çekmeye başladı. Sonrada yumruklarına gidip her harekette birazı yumruklarken dışına çıktı. 

Sonradan fark etti ki her 7 hareketin başlangıcında bir miktar iplik içinden yükseliyor 7 hareket boyunca her harekette artarak içinden dışarı yumruklarla salınıyordu. 

Buna odaklanarak çalışmaya devam etti. Artık içinden şeffaf iplikler çıkmayınca anı bir yorgunluk hissetti ve olduğu yere çöktü. 

Bu sırada gözlerini Huai Shenden ayırmasın Elder hemen Huai Shenin yanına gitti. Yanına gelince elini uzattı ve Huai Shenin bileğine dokundu. 

Ansızın gözleri zevkle parıldayan başladı ve neredeyse orda kahkaha atıp çocuk gibi zıplamaya başlayacaktı. Bir dahi bulmuştu hemde tarikatların bile isteyeceği bir dahi. 

Hemen geri kalan çocuklara dağılmalarını söylerken Huai Sheni alıp klan liderinin konağına koşmaya başladı. 

Bu sırada ise çocuklar şaşırmış ve korkmuştu bu kendilerine benzemeyen oğlan neden aniden bayılmıştı. Kendilerinden sonra çalışmaya başlamıştı ama onlardan önce bayılırcasına yorulmuştu. 

Aniden çocuklardan biri sanki kendini tatmin etmek istiyormuşçasına 

"belkide bedeni bizimkilerden daha zayıftı. Hem zaten bizden farklı görünüyor. Daha önce ona benzeyen birini görmedim hiç" dedi. 

Onun bu sözleri diğer arkadaşlarınızla içindeki merağı öldürdü yinede çalışmaya devam etmeyip evlerine gitmeye başladılar.

Bunun sebebi yorgun olmaları değil kendilerine birşey olmasından korkmalarıydı. Sonuçta bu çocuklar çoğu için hayatlarında ki en korkunç sahne ailelerinden birinin ölmesiydi ve çocuklar bundan dolayı ölmekten herkesten çok korkuyordu. 

Elder Huai Sheni aldıktan sonra direkt klan liderinin konağına koştu ne kendine selam verenleri umursadı ne onu durdurmaya çalışanlar için bi cevap verdi. 

Sanki ölümcül bir hastalık varda onu kovalıyormuş gibi arkasına bakmadan koştu. 

Klan liderinin yerine gelince ise kapıları sertçe açarak hız kesmeden klan liderinin karşısına çıktı. Tam klan lideri ona bağıracakken bombayı patlattı. 

"Klan lideri bu çocuğun bir kan hattı var!!" 

Klan lideri bir an boş boş kelimeleri algılayamadı hemen ardından bağırdı. "Ne!!"