6.Bölüm: Kan hatları

avatar
1011 4

Göksel İblis Tekniği - 6.Bölüm: Kan hatları


Klan lideri onu kontrol ettikten sonra birine Huai Sheni tüm gün boyunca izlemesi için emir verdi. 

 

Çok şükür ki çocuğa birşey olmamıştı. bir şekilde çok yorulmuştu ve bu onun terlemesi ve uyumasına neden olmuştu. 

 

Huai Shen bu sefer hiçbir rüya görmedi veya o alana tekrar gitmedi. Uzun derin bir uykuya daldı. 

 

Uyandığında bilinmeyen bir odada büyük lüks bir yatağın içindeydi. Tam kalkıp nerede olduğunu soracakken yanından bir ses yükseldi. 

 

"Genç efendi sonunda uyandınız. Ben hemen efendiye haber veriyorum. Birşey ister misiniz?" 

 

Huai Shen şaşırmıştı genç efendi mi? Efendi mi? Ne oluyordu burda. Nereye gelmişti? 

 

Kafasını çevirdiğinde ona merakla bakan minyon bir figür gördü. Yaklaşık 1.50 metre boyunda çekik gözlü ortalama görünümlü siyah hizmetçi kıyafeti giyen bir kızdı. Yaklaşık 14-15 yaşımda olması gerekiyordu. 

 

Sonunda kendini toparlayıp kanuştu:

"Genç efendinin de kim? Ben neredeyim ve sen kimsin?" Ardı ardına üç soru sordu. 

 

Hizmetçi kız ise buna şaşırdı ama sonra olanları hatırladı tüm bu süre boyunca bu çocuk uyumuştu. 

"Genç efendi sensin, efendime senin üvey baban ise klan lordu Huai Tianyi.

 

Sen uyurken baban seni evlatlıktan redetti ve klan lideri seni evlatlık aldı."

 

Huai Shen şaşırmıştı. Burada neler oluyordu aq. Bunlar ne zaman olmuştu kim kimin babasıydı lan!

 

Huai Shenin kafası karışmışken hizmetçi odadan çıktı ve klan liderinin yanına koştu. 

 

Klan lideri Huai Shenin uyandığını duyunca acayip mutlu oldu ve o anda ne yapıyorsa bırakıp Huai Sheni görmeye gitti. 

 

Odaya gelince Huai Shenin yatakta oturduğunu gördü. Hemen mutlu bir kahkaha atıp konuşmaya başladı. 

 

"Hahaha.... Sonunda uyandın yıl boyu uyuyacağını sanmıştık"

 

Huai Shen bir an boş boş klan liderine baktı ve ardından ayağa fırlayıp eğildi ve selam verdi. " Öğrenci Shen Klan liderini selamlar." 

 

Bu sırada üzerinde kıyafet olmadığını unutmuştu. Hemen bir çığlık atıp örtüğün altına girdi. 

 

Klan lideri ise bu duruma güldü ve:

"Sorun yok aynısı bende de var" dedi. 

 

Bu sözlerle birlikte Huai Shen sakinleşmişti ama sırtı soğuk soğuk terliyordu.  

 

"Klan lideri neden kıyafetlerim üzerimde değil ve ne oldu bana?" 

 

Huai Shen endişeliydi çünkü 'kâseyi' çizdirmek istemiyordu. 'Bu yaştan sonra namusu kaybetmek olmaz' diye düşündü. 

 

Klan lideri anlamamıştı çünkü bu dünyada eşcinsellerden birine rastlamak pek mümkün değildi. O yüzden neden bakıldığında sormak istediğini düşündü.  

 

"Sen ateşli kaplan yumruğunu çalışırken kan hattını uyandırdın bir şekilde ve bu enerji tüketimine dayanamayıp bayıldın."

 

Huai Shen o zamanı hatırladı. Ellerine seffaf iplikler iplikler geliyordu sonra biçimsizleşip sanki alev misler gibi görünüyorlardı ve dünyadan enerji çekip yumruklarıyla dışarı atılıyordu. 

 

Aniden kafasında klan liderinin sözleri yankılandı ve hemen heyecanla. "Kan hattı mı!?" diye bağırdı. 

 

Klan lideri ise çocuğun kan hatlarını bilmesine şaşırmıştı sonra babasının bir Elder olduğu aklına geldi. 

 

"Sanırım baban sana kan hatlarını anlatmış. Demek ki o kadar da işe yaramaz değilmiş." Dedi 

 

Huai Shen hemen "Aslında o kadarda şey bilmiyorum. Klan lideri acaba bana biraz bu konudan bahseder misiniz?" dedi. 

 

Klan lideri kafasını sallayarak. 

"Tabi neden olmasın." Dedi ama anlatmaya başlamadı Huai Shen bunun sebebini merak ederken klan lideri. 

 

"Önce sana kıyafet getirelim ve ardından iyice tanışalım sonra herşeyi konuşuruz. Tamam mı?" Dedi. 

 

Huai Shen kafasını salladı ve klan liderinin onayladı. Klan lideri hemen bir işaret yaptı ve daha önceden hazırlanmış kıyafetleri biri getirdi. 

 

Klan lideri Huai Shenin giyinmesini beklerken birine biraz yiyecek hazırlamasını emretti. 

 

Huai Shen sonunda giyindiğinde klan lideri ile büyük bir yemek odasına gittiler bu odada 20 metre uzunluğunda meşe ağacından yapılmış, kenarları ve ayakları ejderler ve ankalarla çeşitli mitolojik hayvanla süslenmiş büyük bir yemek masasına oturdular.  

 

Her ne kadar masa 20 metre olsada genişliği 1 metreyi zor buluyordu. 

 

Huai Shen ve klan lideri karşılıklı oturdular. Tabi ki masanın kenarlarındaydılar yoksa 20 metreden birbirlerine bağırmak zorunda kalırdılar. 

 

Bunu düşününce Huai Shen aniden gelmeye başladı. Huai Shenin gülmesi ise klan liderinin meraklandırdı aniden neye gülüyordu. 

 

Tam soracakken Huai Shen kendisi açıkladı. 

"Klan lideri haha.... affedin haha... aklıma... aklıma... komik birşey geldi hahahahaha.....

(birkaç dakikalık gülme) 

 

Klan lideri düşündüm de şöyle bu masanın iki ucuna oturmuşuz ben bir şey söylüyorum siz duymayıp bağırıyorsunuz 'nE' sonra bende sizi duymayıp bağırıyorum 'NE' böyle takılıp kalıyoruz...." bunları söyler söyledikten sonra bir süre bekledi ve hala klan liderinin gülmediğini görünce 'arkadaşlarımı özledim' diye düşündü. 

 

Sonra "İçimden konuşurken daha komikti." Dedi. 

 

Klan lideri bunu komik buldu. Sonra elini sallayıp "neyse"dedi. 

 

İkisi oturup yemeklerin gelmesini beklerken klan lideri konuşmaya başladı. 

 

"Sana şimdi kan hatlarından bahsetmeden önce neden kıyafetlerinin üzerimde olmadığını söyleyeyim de aklın kalmasın.  

 

Kıyafetlerin üzerinde değildi çünkü seni buraya getirdikten sonra aniden yataktan kalkmış ve ter içinde yerde yuvarlanmışsın bende kıyafetlerini çıkarmaya karar verdim" dedi. 

 

Sonra klan lideri "Merak etme ben çıkarmadım kadın bir hizmetçıye çıkarttım"dedi ve tuhaf bir şekilde güldü. 

 

Huai Shen anlamış gibi başını salladı. Ardından klan lideri devam etti. 

 

"Şimdi tanışalım ben Huai Tianyi senin üvey babanım bundan sonra. Bana baba diyebilirsin." 

 

Huai Shen garip bir şekilde güldü. Klan lideri ona tuhaf tuhaf bakmaya başladığında. 

 

"Usta yi* desem sorun olur mu?"dedi. 

 

Klan lideri bir süre düşündü ve bunun iyi bir takma ad olduğunu düşündü. 

 

"Pekala ben babayı tercih etsemde hiç yoktan iyidir.

 

Hadi yemekler gelmeden önce sana kan hatları hakkında biraz bilgi vereyim. 

 

Kan hatları insanlara çok eski zamanlardan kalma birşey ve çoğunlukla ebeveynlere bağlı bir şey değil. 

 

Çoğunlukla dedim çünkü belirli bir seviye yetişim sahip olan biri kendi kan hattını çocuklarına geçirebilir. 

 

Her hangi bir genel evde doğmuş bir çocukta olabilir yada en görkemli klanın genç efendisinde olmayabilir. 

 

Kan hatlarını aslında uzmanların geride bıraktığı dövüş sanatları denilebilir. Kan hatlarını almanın birkaç türü vardır. İlki atalardan elde edilir ve bunlar arasındadır fark vardır. 

 

İlki atalarının yeterli bir seviyeye geldikten sonradan hattını oluşturmasıdır. İkincisi ise belirli bir hazineyi yemektir. Bu hazineyi yiyince hazinenin bazı özelliklerini elde ederler.

 

Başka bir tür kan hattı ise atalarının insan şekline girebilmiş hayvanlarla çiftleşmek olmasıdır ve sonuçta iki farklı türün özelliklerinin kombinasyonu ile yeni bir kan hattı yaratılır. 

 

Kan hatlarının birçok seviyesi vardır ama genellikle ikiye ayrılırlar. 

 

İlki sıradan kan hatlarını ikincisi ise anılı kan hatlarını. 

 

Evet ilki adı üstünde hiçbir özelliği olmadantamamen sıradan sadece hazine yiyerek oluşturulan kan hattı dır ve çoğu insandan bu vardır. 

 

Diğeri kimden geldiği fark etmez ister çok güçlü bir atan olsun ister canavar bir atan olsun. Geriye birkaç teknik, bilgi gibi şeyler bırakırlar. 

 

Yani temel olarak böyle sınıflandırılırlar. 

 

Ha bide atanın ardından ne kadar çok nesil geçerse ve atanın gücüne erişilemezse kan hattı zayıflar ve uyanma şansı kalmaz. Yine olağan üstü birşey olmazsa tabi."  

 

Klan lideri, bunları anlattıktan sonra kısa bir ara oldu bu sırada yemekler geldi ve klan lideri bir bardak şarap alıp içmeye başladı. 

 

Bir süre sonra Huai Shene

"Peki senin kan hattını hangisi sıradan mı yoksa anılı mı?"

diye sordu. 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44369 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr