Huai Shen ormana girer girmez bir yaban domuzu ile karşılaştı. Bu defa şansı yaver gitmiş ve hayvan aramak için saatlerce dolaşmasına gerek kalmamıştı.
Üzerinden şeytani alevler çıkan baltasını elinde tuttu ve domuzun kafasını tek hamlede koparmak amacıyla savurdu.
Balta arkasından izler bırakarak domuzun boynuna indi ve tek hamlede hayvanın kafasını kopardı.
Huai Shen baltanın üzerinde ki alevlerin kaybolmasını sağladı ve birkaç el mührü ile domuzun kanını çıkardı. Kan hızlı bir şekilde kırmızı bir kristale yoğunlaştı.
Daha sonra kendi iç alevi ile domuzu yakmak için bir odun kümeste attı. Huai Shen bunu yaparak ormanda ki diğer hayvanları çekmeyi amaçlıyordu.
Huai Shen bu sırada hazine mağarasından aldığı baltayı kullanmaya iyice alışmıştı. Baltanın içine Göksel İblis Qisi gönderince baltanın içinden şeytani alevler yükseliyordu.
Huai Shen bu alevleri ilk başta Göksel İblis Tekniği iç alevine benzemişsin ama daha sonra bu alevlerin daha çok yin yönüne yöneldiğini keşfetti.
Göksel İblis Tekniği iç alevi ise daha yang tarzı bir alevdi.
Huai Shen daha sonra baltayı incelemek için daha fazla vakit ayırdıkça daha fazla detay keşfediyordu.
Örnek olarak, balta kendi alevi ile bir rakipte bir yara açınca, bu yara ne kadar sığ olursa olsun bir çizik bile açsa, sınırsız bir şekilde kanamaya başlardı.
Daha sonra baltanın metali de garipti ve üzerinde birçok rünlerin bulunuyordu ama Huai Shenin bu konuda çok az bir bilgisi olduğundan rünlerin tam olarak ne işe yaradığını bilmiyordu.
Huai Shen domuzun cesedini ateşte yakmaya başladıktan sonra ortalığı yanık et kokusu kaplamıştı. Huai Shen bu kokuyu aldığında hemen dikkatini arttırdı ve dikkatini %200 artırdı.
Bir süre bekledikten sonra sağ tarafından çalıların sesini duydu. Bir süre daha çalıda ki sesin kaynağının ortaya çıkmasını bekledikten sonra sonunda sesin kaynağını gördü.
Sesin kaynağı tam olarak Huai Shenin bu ormana girdiğinde karşılaştığı dehşet kurtlarından biriydi.
Kurt çalıdan çıktıktan sonra teredütedecek bir şekilde yanan etin etrafında dolaşmaya başladı. Tam Huai Shenin karşısına gelecek şekilde durduğunda Huai Shen çalıdan kurdun üstüne atladı.
Kurt hemen geri çekilmeye başladı ama Huai Shen hızlı davrandı ve kurdun kafasına bir tekme attı. Kurt kafasına gelen tekme ile sersemlerken Huai Shen baltasını kurdun kafasına indirdi. Kurdun gördüğü son şey öldürme niyeti ile dolup taşan bir baltanın kafasına gelmesitdi.
Huai Shen baltasını kurdun yüzünün ortasına geçirdi. Baltayı çekmeye çalışınca kurdun kafasına saplandığını gördü.
Ayağını kurdun kafasına bastı ve ayağından destek alıp baltayı kurdun kafasından çıkardı. Baltayı çıkardıktan sonra kurdun kanını çıkardı ve tam kan kristalini yüzüğüne yerleştirecekken arkasından bir hırlama duydu.
Kafasını çevirince sesin kaynağını gördü. Daha önce sesin bir kurttan geldiğini tahmin etmiştim ve tahmininde haklıydıda ama bir noktada da yanlıştı çünkü kafasını çevirince bir kurt değil yaklaşık pn kurttan oluşan bir sürü olduğunu buldu.
Baltası nı sıkı bir şekilde tuttu ve öldürme niyeti ve heyecan gözlerinde parlarken baltası ile kurtların üzerine doğru koşmaya başladı.
Huai Shenin hareket etmesi ile birlikte kurtlarda Huai Shenin üzerine doğru atılmaya başladı. Huai Shen baltası mı bir savuruşla üzerine doğru zıplanır bir kurdun boğazını kesti ve hemen başka bir kurda yumruk attı.
Boğazı kesilen kurt bir inilti attıktan sonra öldü ve diğer kurtların dahada güçlü saldırmasına sebep oldu. Huai Shen bu saldırılar ile başa çıkamadı ve birkaç ısırık ve pençe darbesini almak zorunda kaldı.
Isırık omuzundan bir parça etin kopmasına neden olurken pençeler de derin sayılabilecek yaraların oluşmasına neden oldu.
Huai Shen kemençe iki kurdun daha kafasını koparırken geri çekildi ve Göksel İblis Qi omuzunda ki kopan et parçasını yeniden oluşturmaya başladı.
Huai Shenin başta öldürdüğü ve az önce kafasını kopardığım iki kurdu çıkarırsak şimdi Huai Shen yedi kurtla karşı karşıyaydı. Bu Huai Shende korku hissi oluşturacağını daha fazla heyecan oluşturdu hatta o kadar ki bacakları titremeye başlamıştı.
Kurtlar ise bu durumu tam tersi yönde yorumlamış ve Huai Shene saldırılarını yoğunlaştırmışlardı. Huai Shende kavga etmeye devam etti tabi ki.
Kısa süre sonra yedi kurttan beşi daha kan kaybından öldü. Bunun sebebi tabiki baltanın alevi ile açtığı yaralar idi.
Daha sonra Huai Shen daha ve daha fazla kan gördükçe zihninin yavaşça kaydığını ve sadece karşısındakileri öldürmekten başka birşey hissetmediği bir noktaya geldi.
Bu noktaya gelince baltası ile son kalan iki kurdun kafasını kopardı ve bir canavarmışçasına kükredi.
Daha sonra kendine gelmeye başladı ama fark etmediği şey savaştığı sırada tendonlarında bulunan rünlerin parlaması ve hem Göksel İblis Qisini hemde yer ve gök Qisini emmesi ve bu enerji ile hem tendonları hemde kendilerini güçlendirmeye başlamış olması idi. Savaş durunca rünler de hareket etmeyi bırakmıştı.
Huai Shen daha sonra bir el mührü oluşturdu ve öldürdüğü tüm kurtların kanları bulundukları yerden, ister kurtların bedeninde kalanlar ister yere dökülmüş olanlar, elinde toplanmaya başladı ve bir kan kristaline yoğunlaştı.
Bu kristal normal kristallerinden daha büyüktü ama diğer kristaller kadar yoğun ve saf değildi. Huai Shen güneşe tutup bakınca içinde yüzen birkaç parça küçük küçük safsızlıklar belirgindi.
Bu safsızlıklar belki taştı belki topraktı belkide diğer değişik orman pislikleri idi.
Daha sonra Huai Shen kan kristalini depolama yüzüğüne attı ve oradan hızlı bir şekilde uzaklaşmaya başladı. Huai Shen kısa bir süre koştuktan sonra arkasından ulumalar duymaya başladı. 'Sanırım kurt sürüsünü kışkırttık' diye düşündü.
Ardından daha da hızlanarak biraz daha uzaklaştı ve büyük bir ağaç bulunca hızlı bir şekilde ağaca tırmandı ve hızla ağacın zirvesine çıktı.
Daha sonra depolama yüzüğünden ilk öldürdüğü kurdun kan kristalini çıkardı ve ağzına attı. Kan kristali hızlı bir şekilde Göksel İblis Qisine dönüştü.
Daha sonra Huai Shen tekrar arıtmak için büyük kan kristalini çıkardı ama daha sonra vaz geçip tekrara yerine koydu.
Ardından kutsal alev tapınağının gizli tekniği olan 'sonsuzluk alevini' çıkardı. Bu teknik her iki yoldan da kaynak alabilmenin sağlayacak olan biletti.
Tekniği açıp okumaya başlayınca ilk sayfa tamamen ıvır zıvırlara kaplanmıştı daha sonra tekniğin teori kısımları geldi ve en sonunda insan vücudunda ki 108.000 meridyenin kaba bir şekilde çizimi geldi.
Huai Shenin bu teknik için yapması gereken her bir meridyene resmen ayrı bir boyut açarak kendi bedeninin bir enerji depolama hazinesi haline getirmekti tabi bu sadece alev olarak kullanabileceği bir şeydi ama daha fazla enerji daha fazla güç demekti.
Ama şu an sadece iki meridyeni bu hale getirmek için gerekli ilahisi ve enerji dolaşım rünü vardı. Huai Shen daha sonra ağaçtan düşmeyeceği konusunda emin olduktan sonra teknikte belirtilen ilahiyi tekrar etmeye ve Qisini sağ elinin ortasında bulunan meridyene göndermeye başladı.
Qi sağ elin ortasına giderken Huai Shenin algılayamadığı bir tür enerji birden Huai Shenin bedeninde ortaya çıktı ve sağ elin merkezine giderken Huai Shenin Qisini de dönüştürmeye başladı.
Dönüştürülmüş Qinin içinde rünler belirmeye başlamıştı. Bu rünler sayesinde hayali bir formda olan Göksel İblis Qisi yavaşça sis benzeri bir forma girmeye başladı.
Bu sis benzeri Qi sağ elin ortasındaki meridyene ulaştığığında yavaşça meridyenin etrafına sarılmaya başladı.
Daha sonra Huai Shenin tüm Qisi bu forma dönüşene kadar da meridyenin etrafına sarılmaya devam etti.
Huai Shenin tüm Qisi bu tuhaf forma gelip meridyenin etrafına sarılınca Huai Shen elinin ortamının şiştiğini hissetti ama durmadı ve teknikte gösterilen yönteme devam ederken ilahiyi okumaya devam etti.
Meridyenin etrafına sarılmış olan kızıl-siyah sis yavaşça meridyene emilmeye başladı. Bu sırada meridyenden siyah safsızlıklar atılmaya başladı.
Bu safsızlıklar yavaşça deriden atıldı ve Huai Shenin sağ elinin üstünde siyah bir sıvı katmanı ile kaplanmasına sebeb oldu.
Bu sırada sağ elindeki meridyen artık kızıl-siyah bir renge dönmüş ve kızıl-siyah parlamaya başlamıştı. Üzerinde birçok rün bulunuyor buda meridyene bir hazine havası veriyordu.
Son kızıl-siyah sis meridyene emilince meridyen birden parladı ve kendi etrafında dönmeye başladı sanki bir gezegenmiş ve üzerindeki rünler de onun kıtalarıymış gibi bir hava yayıyordu bu meridyenin tamamen oluştuğunu ifade ediyordu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..