Rayomi sabah olduğunda kapısının tekmelenme sesi ile uyandı. (FBI open the door)
"Hey! Rayomi sabah oldu uyan artık, akşama kadar yatacak mısın?"
Kapıya vuran Oliva'ydı. Rayomi telaşla yatağından fırladı ve kapıyı açtı. Biraz daha bekleseydi Oliva'nın kapıyı kıracaktı.
"Sonunda uyanmışsın. Kahvaltıya geç kalacağız çabuk hazırlan."
Kalkması gereken saatten yarım saat geç kalkmıştı. Hemen üstünü değiştirmek için kıyafetlerini çıkarmaya başladı.
Oliva, otelin kahvaltısını kaçırmamak için Rayomi'yi daha fazla beklemeden gitti. Rayomi üstünü değiştirdikten sonra hızla odasından çıktı ve Oliva'ya yetişti.
Oliva tabağını özenle doldurmuştu. Tamamen sağlıklı ve besin değeri yüksek yiyecekleri seçiyordu. Rayomi, Oliva'nın tam aksine ne gördüyse onu alıyordu.
"Rayomi hiç sağlıklı beslenmiyorsun. Bu kadar sağlıksız şeylerden yersen senin için hiç iyi olmaz."
Rayomi bir kendi tabağına bir Oliva'nın tabağına baktı. Oliva'nın ne demek istediğini çok iyi anlamıştı.
"Ağzımda şölen olmayacaksa yemek yemenin bir anlamı yok."
***
Kahvaltıdan sonra buraya gelme nedenleri olan işin başına geçtiler. Rayomi sağlıksız kahvaltısından sonra tıka basa dolmuş bir haldeydi.
Oliva, 4 numaranın emanet ettiği aleti çıkardı.
Kendilerine en yakın canavarın yerini belirlediler ve onu avlamaya yola çıktılar. Plansız hareket ediyorlardı ve bu durum tedirgin ediciydi.
İlk canavarın bulunduğu yere vardıklarında Rayomi bir farklılık olduğunu sezdi. Haritada gösterilen yere gelmelerine rağmen canavar ortalıkta gözükmüyordu.
Oliva aleti tekrardan aktif etti ve canavarın yerini kontrol etti.
"Doğru yerdeyiz. Acaba alet mi bozuk?"
Rayomi derin bir nefes aldı ve kendisini sakinleştirdi. En baştan böyle tedirgin edici bir olay yaşamak ikisinin de hoşuna gitmemişti.
Canavar hemen yan sokakta duran bir kamyonetin tepesine çıkmıştı. Rayomi etrafı incelerken canavarı fark etti.
"Oliva!"
"Gördüm."
Oliva asasını aldı ve canavara doğru büyü yapmaya başladı. Oliva'nın asasının ucundan farklı renklerde ışınlar canavara doğru fırlıyordu.
Canavar üstüne gelen büyülerden kaçmak için kamyonetin tepesinden inip başka yöne doğru koşmaya başladı. Besbelli bir şekilde kaçıyordu.
Rayomi hızla canavarın peşinden koşmaya başladı. Oliva, canavar çok uzaklaşamasın diye büyü yapmaya devam etti ama başarısız oldu.
Canavar çok uzaklaştıktan sonra Oliva'da peşlerinden koşmaya başladı. Rayomi bu hızıyla canavara yetişemeyecekti. Canavarın kaçmasına izin veremezdi bu yüzden önceden yaptığı gibi kendisini hızlandırmayı denedi.
"Curtana ortaya çık."
Önceden nasıl yaptı bilmiyordu ama bu sefer de yapabileceğine emindi. Tüm büyülü enerjisini bedenine dağıttı ve zihnini boşalttı.
Tüm manasını dengeledikten sonra derin bir nefes aldı ve gücünü bacaklarına doğru yönlendirmeye çalıştı.
Bacakları kasılmayave şişmeye başladı. Bacaklarındaki damarları derisinin üstünden gözükmeye başladı.
[Hızlı koşu aktif. Hız: +%15]
Bu sistem mesajı daha önceden ortaya çıkmamıştı. Bu sefer bu özelliği isteyerek aktif ettiği için ortaya çıkmış olabilir miydi?
Büyük ihtimalle bu yüzdendi ama Rayomi'nin buna kafa yoracak zamanı yoktu.
Birkaç saniye daha durduktan sonra koşmaya başladı. İşe yaramıştı, daha hızlı koşuyordu. Hızla canavar ile arasında olan mesafeyi kapıyordu.
Bacak kaslarının yandığını hissediyordu ama umursamadı. Çok geçmeden canavara yetişti.
Canavar onun geldiğini fark edip arkasına döndü ve yumruğunu Rayomi'ye doğru savurdu.
Rayomi bunun olacağını önceden anlamıştı. Canavarların her geçen gün daha da güçlendiğini ve daha akıllı olduklarını biliyordu. Canavarın onları gördüğü anda kaçmaya başlamasından dolayı sürpriz saldırıya maruz kalacaklarını anlamıştı.
Canavar arkasına döndüğü anda Rayomi yukarıya doğru hızla sıçradı. Bacaklarına aktardığı güç sayesinde o kadar yükseğe sıçramıştı ki rahatlıkla canavarın bir metre yukarısından geçip süzülerek yere indi.
Rayomi bacaklarına aktardığı gücün bir kısmını silahını tuttuğu koluna aktardı. Kolundaki damarlarda derisinin üstünden belli olmaya başlamıştı.
Tüm gücüyle canavara doğru ilerledi. Öfke dolu bakışlarıyla canavarın bedenine korku saldı. Ortamdaki hava ağırlaşarak canavara yüz kilogramlık bir basınç uyguladı.
Rayomi o kadar hızlı saldırıyordu ki canavar kendisini savunacak zamanı bulamadı. Rayomi, canavarın kafasını canavarın vücudundan tek hamlede ayırdı.
"Bu seferki çok güçsüzmüş."
Zor ve eziyet gibi olan antrenmanlarının işe yaradığı belli oluyordu.
Oliva, canavar öldükten sonra Rayomi'nin yanına vardığı için hayal kırıklığına uğradı. Sinirle asasını fırlattı.
"Bu sefer hiçbir işe yaramadım."
Rayomi sırıtarak ona bakıyordu.
"Hey sen! Neden sırıtıyorsun? Bir sıkıntın mı var?"
Rayomi, Oliva'nın sinirli yüzünü görünce korkarak durumu toparlamaya çalıştı.
"Pardon, sadece bu seferki canavar çok güçsüzdü. Sana gülmüyordum lütfen beni bağışla(!)"
Oliva, tepkisiz 'poker face' suratıyla donakaldı.
Canavar tozlaştıktan sonra bir pembe ve bir yeşil taş ortaya çıktı. Rayomi bunları aldı ve sıradaki canavarın bulunduğu yere doğru gitmeye başladı.
Rayomi, sıradaki canavarı Oliva'nın avlamasına izin verecekti. Tamamen Oliva'nın saldırabilmesi için açık yaratmaya çalışacaktı.
Oliva çok güçlü bir kızdı. Gücü fazlaydı ama gücü birebir savaşlardan çok takım arkadaşına destek vermeye yarıyordu. Bu yüzden genellikle Oliva, Rayomi'ye arkadan destek vererek onu korur ve ona saldırması için açık yaratırdı.
Rayomi, Oliva'sız zorda kalacağını çok iyi biliyordu.
Sıradaki canavar karşılarına çıktığında Rayomi, canavara doğru koşmaya başladı. Rayomi'nin hemen ardından Oliva, canavara doğru ateş topları fırlatarak canavarın Rayomi'ye saldırmasına engel oluyordu.
Rayomi, Oliva'nın desteği sayesinde saldırmaya fırsat bulabildi. Canavarın sağ bacağına kılıcı ile bir kesik attı ve canavarın kaçmasına engel oldu. Canavar acı içinde Rayomi'ye doğru pençesini savurdu ama Rayomi, canavardan hızlı davranıp canavarın savurduğu kolu kılıcı ile kesti.
Rayomi, kılıcının kabzası ile canavarın kafasına bir darbe indirdi ve geriye çekildi.
"Oliva! Sıra sende."
Oliva, asasını canavara doğrulttu ve çok güçlü bir büyü yaptı. Oliva'nın asasının ucundan kırmızı renkte bir ışın çıktı.
Oliva'nın saldırısı ile canavarın gövdesinin tam ortasında kocaman bir delik açıldı. Bu sefer Rayomi, Oliva'ya fırsat yaratmıştı ve Oliva canavarı avlamıştı.
**
Hava kararana kadar bir bir canavarları avlamaya devam ettiler.
"Rayomi, bu son canavar bugün avladığımız kaçıncı canavardı?"
"Hmm. Galiba yedinciydi."
Oliva, 4 numaranın verdiği aleti cebinden çıkardı ve aktif etti.
"Galiba son bir tane kalmış. Onu da halledip otele gidelim. Çok yoruldum."
Rayomi tamam dercesine kafasını salladı. O da çok yorulmuştu.
Son canavarın bulunduğu yere vardıklarında canavarın hemen önlerinde doğmasını bekliyorlardı ama canavar onların arkasında bir alanda doğmaya başladı.
İkisi de canavarın arkalarında olduğunu fark edememişti. Rayomi iki adım daha yürüdü ve etrafı gözlemledi.
"Yanlış yere gelmedik değil mi? Yoksa bu canavarda mı bir yerde saklanıyor?"
Rayomi bunları düşünürken canavar çoktan doğmuştu.
Canavar arkası dönük olan Oliva'ya doğru hızla koşmaya başladı. Gelişmiş algıları sayesinde Rayomi, canavarın koşmaya başladığını son anda fark etti. Anlık reflekslerini hızı ile destekleyerek harekete geçti.
Oliva'yı kenara doğru itip canavarın saldırısından kurtulmasını sağladı. Rayomi, Oliva'yı kurtardı ama kendisini savunamadı.
Canavar, Rayomi'ye sert bir yumruk attı. Rayomi yumruğun etkisiyle geriye yuvarlandı.
Oliva sinirli bir şekilde asasını canavara doğrulttu ve canavarın üstüne alev topları yağdırmaya başladı. Canavar, saldırılardan dolayı geriye çekildi ve kendisini savunmaya çalıştı.
Oliva, canavarın geri çekilmesi ile Rayomi'nin yanına koştu. Rayomi yavaşça ayağa kalktı ve kılıcını eline aldı.
Rayomi, canavara doğru sert bir bakış attı. Ortamda bulunan hava yeniden ağırlaşmıştı. Ölümcül aura tüm alana yayılıyordu.
O sırada canavarın biraz gerisinde havada bir ışık parladı. Işığın, parlaması ile canavarın gövdesini delip geçmesi saniyeler sürmüştü.
Canavar gövdesinde koca bir delik ile yere yığıldı.
Rayomi ve Oliva, şaşkınlık içinde ışığın geldiği yöne doğru baktı.
"Tepede. Binanın tepesinde kapüşonlu birisi var. Elinde altın sarısı bir yay tutuyor."
Oliva, konuşmasını bitiremeden üstlerine canavara gelen ışınlardan yağmaya başladı.
Rayomi, Oliva'nın kolundan tuttu ve bir binanın duvarının arkasına doğru koşmaya başladı.
"Oliva, burada bir başka katılımcı daha var."
"Evet ama yüzünü göremedim, kafası kapalıydı. Yanlış görmediysem silahı Apollon'un Yayı. Bu yay mitolojik hikayelerde güneş ışınlarını fırlatır."
Rayomi saklandıkları yerden kafasını uzatıp adamın yerini bulmaya çalıştı. Bu sırada Oliva bir plan yapmıştı bile.
"Rayomi, biz buradan çıktığımız anda adam saldırmaya başlayacaktır. İlk önce ben çıkacağım ve asamla adama doğru alev topu fırlatacağım. Bu sayede adamın dikkati dağılacak. Sende adamın bulunduğu binanın girişine doğru koşmaya başla."
Oliva saklandığı yerden fırladı ve adamın bulunduğu yere asasını doğrulttu.
"Ha? Orada kimse yok. Kaçtı mı?"
Etraflarına göz gezdirdiler ama adamdan hiç iz yoktu. Rayomi ölen canavardan çıkan taşları almak için ileri yürümeye başladı.
"Ona karşı uzak mesafeden şansımız yok. Bir dahaki karşılaşmamızda yakınına girmeliyiz yoksa bizi haşat edecektir."
Rayomi, taşları aldıktan sonra konuşmasına devam etti.
"Artık otele dönelim, bu adamla yarın ilgileniriz. İkimiz de çok yorgunuz ve adamın nereye gittiğini bilmiyoruz. Burada durmamızın bir anlamı yok."
Oliva tamam dercesine kafasını salladı. İkisi de her an saldırıya uğrayabilecekmiş gibi temkinli davranıyorlardı. Kalabalık bir alana girdiklerinde saldırıya uğrama olasılıkları daha az olacağı için hızlıca kalabalık bir sokağa girip otele doğru ilerlediler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..